21 Ocak 2025 - 21 Receb 1446
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Müddessir Suresi
◄
576
►
Cüz 29
(Diyanet Vakfı Meali)
48.
Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
49, 50, 51.
Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar?
52.
Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilâhî vahiy) verilmesini istiyor.
53.
Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.
54.
Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!
55.
Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.
56.
Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur.
Kıyâme Suresi
(Mekkî - 40 Ayet - Nüzul: 31 Mushaf:75)
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1.
Kıyamet gününe yemin ederim.
2.
Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).
3.
İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?
4.
Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.
5.
Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister.
Âyete «Fakat insan, ileriye doğru boyuna kötülük yapmak ister» manası da verilebilir.
6.
«Kıyamet günü ne zamanmış?» diye sorar.
7, 8, 9.
İşte, göz kamaştığı, ay tutulduğu, güneşle ay biraraya getirildiği zaman!
10.
O gün insan, «Kaçacak yer neresi!» diyecektir.
11.
Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur!
12.
O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
13.
O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.
14.
Artık insan, kendi kendinin şahididir.
15.
İsterse özürlerini sayıp döksün.
16.
(Resûlüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
Resûl-i Ekrem, gelen vahyi unutmamak için, henüz kendisine okunup bitirilmeden onu acele ile tekrarlamaya çalışıyordu. Âyette buna işaret edilmektedi
...
Devamı..
17.
Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir.
18.
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
19.
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.
سُورَةُ الْمُدَّثِّرِ
◄
٥٧٦
►
الجزء٢٩
فَمَا
تَنْفَعُهُمْ
شَفَاعَةُ
الشَّافِع۪ينَۜ
﴿٤٨﴾
فَمَا
لَهُمْ
عَنِ
التَّذْكِرَةِ
مُعْرِض۪ينَۙ
﴿٤٩﴾
كَاَنَّهُمْ
حُمُرٌ
مُسْتَنْفِرَةٌۙ
﴿٥٠﴾
فَرَّتْ
مِنْ
قَسْوَرَةٍۜ
﴿٥١﴾
بَلْ
يُر۪يدُ
كُلُّ
امْرِئٍ
مِنْهُمْ
اَنْ
يُؤْتٰى
صُحُفًا
مُنَشَّرَةًۙ
﴿٥٢﴾
كَلَّاۜ
بَلْ
لَا
يَخَافُونَ
الْاٰخِرَةَۜ
﴿٥٣﴾
كَلَّٓا
اِنَّهُ
تَذْكِرَةٌۚ
﴿٥٤﴾
فَمَنْ
شَٓاءَ
ذَكَرَهُۜ
﴿٥٥﴾
وَمَا
يَذْكُرُونَ
اِلَّٓا
اَنْ
يَشَٓاءَ
اللّٰهُۜ
هُوَ
اَهْلُ
التَّقْوٰى
وَاَهْلُ
الْمَغْفِرَةِ
﴿٥٦﴾
سُورَةُ القِيامَة
مَكِّيَةٌ وَهِيَ
٤٠
ايَةً - ترتيب النزول
٣١
لَٓا
اُقْسِمُ
بِيَوْمِ
الْقِيٰمَةِۙ
﴿١﴾
وَلَٓا
اُقْسِمُ
بِالنَّفْسِ
اللَّوَّامَةِ
﴿٢﴾
اَيَحْسَبُ
الْاِنْسَانُ
اَلَّنْ
نَجْمَعَ
عِظَامَهُۜ
﴿٣﴾
بَلٰى
قَادِر۪ينَ
عَلٰٓى
اَنْ
نُسَوِّيَ
بَنَانَهُ
﴿٤﴾
بَلْ
يُر۪يدُ
الْاِنْسَانُ
لِيَفْجُرَ
اَمَامَهُۚ
﴿٥﴾
يَسْـَٔلُ
اَيَّانَ
يَوْمُ
الْقِيٰمَةِۜ
﴿٦﴾
فَاِذَا
بَرِقَ
الْبَصَرُۙ
﴿٧﴾
وَخَسَفَ
الْقَمَرُۙ
﴿٨﴾
وَجُمِعَ
الشَّمْسُ
وَالْقَمَرُۙ
﴿٩﴾
يَقُولُ
الْاِنْسَانُ
يَوْمَئِذٍ
اَيْنَ
الْمَفَرُّۚ
﴿١٠﴾
كَلَّا
لَا
وَزَرَۚ
﴿١١﴾
اِلٰى
رَبِّكَ
يَوْمَئِذٍۨ
الْمُسْتَقَرُّۜ
﴿١٢﴾
يُنَبَّؤُا
الْاِنْسَانُ
يَوْمَئِذٍ
بِمَا
قَدَّمَ
وَاَخَّرَۜ
﴿١٣﴾
بَلِ
الْاِنْسَانُ
عَلٰى
نَفْسِه۪
بَص۪يرَةٌۙ
﴿١٤﴾
وَلَوْ
اَلْقٰى
مَعَاذ۪يرَهُۜ
﴿١٥﴾
لَا
تُحَرِّكْ
بِه۪
لِسَانَكَ
لِتَعْجَلَ
بِه۪ۜ
﴿١٦﴾
اِنَّ
عَلَيْنَا
جَمْعَهُ
وَقُرْاٰنَهُۚ
﴿١٧﴾
فَاِذَا
قَرَأْنَاهُ
فَاتَّبِعْ
قُرْاٰنَهُۚ
﴿١٨﴾
ثُمَّ
اِنَّ
عَلَيْنَا
بَيَانَهُۜ
﴿١٩﴾
◄
٥٧٦
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.