Beli-l-insânu ‘alâ nefsihi basîra(tun)
Hayır, insanın azası, aleyhine tanıklık eder.
Aslında gerçek şu ki; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir. (Hesap günü birtakım mazeretler belirtse de, nefsinin kötülüklerine bizzat kendisi şahittir, herkes kendi ayarını ve amacını bilmektedir.)
Hayır, aslında insan kendi aleyhine şahitlik yapacak.
Üstelik insan, vicdanıyla, organlarıyla nefsine karşı şâhitlik eder.
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir.
Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
Doğrusu insan, nefsine karşı murakabeci bir şahiddir.
Evet, insan nefsinin ne mal olduğunu görüyor.
Doğrusu insan, kendi öz benliğinin gözlemcisidir.
14,15. Hayır, insan birtakım özürler sayabilse de, kendi iç özünün görücüsüdür
Aslında insan bizzat kendinin gözeticisidir.
14,15. O gün insân ne kadar ’özür bulsa yine kendi kendine karşu basîreti ve hâli ile şâhid olacakdır.
14,15. Özürlerini sayıp dökse de, insanoğlu, artık kendi kendinin şahididir.
14,15. Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
14-15. Artık insan, mazeretlerini sayıp dökse de kendine kendisi tanıktır.
Artık insan, kendi kendinin şahididir.
Doğrusu, insan kendi kendisine tanıktır.
Doğrusu insan kendi nefsini görür,
Doğrusu insan kendine karşı bir basîrettir
14-15. (İnsan, hesap günü, azaptan kurtulmak için) her ne kadar birtakım mazeretler ileri sürse de aslında kendi nefsinin aleyhine (bütün azaları ile birlikte) bizzat kendisi şahittir.
Hayır! Aslında o insan, kendi aleyhine tanıktır.
Daha doğrusu insan (bizzat) kendisine karşı bir şâhiddir.
14,15. Daha doğrusu insan, (kurtulmak için, bütün) ma'zeretlerini ortaya atsa da, kendi nefsine (bizzat kendisi) şâhiddir!
14,15. Bilakis, (o gün) insan, (kurtulmak için, bütün) mazeretlerini ortaya atsa da, kendi şahsı aleyhine (bizzat kendisi) hüccettir (şahittir!) *
Ancak insan kendi nefsini çok iyi görendir.
Daha doğrusu kişi kendini herkesten daha iyi bilir,
Bilakis, o gün insan kendi kendini en iyi görendir.
Hayır! İnsan, kendi nefsine karşı bütünüyle basiret kesilir (kendisinin ne yaptığını gayet iyi bilir).
Aslında insan, kendi hâlini görmekte ve nasıl bir âkıbete lâyık olduğunu pekâlâ bilmektedir.
Evet! İnsan, kendi nefsine bakıp görecektir.
14,15. Mazeretler savursa da // insan, kendi içini ayna gibi görecek...
Hesap gününde insan kendini görür. Rabbinin huzurunda ne kadar aciz ne kadar çaresizdir. Çaresizce kendisiyle yüzleşir.
14,15. (Birtakım) mazeretler ileri sürmeye kalkışacak olsaydı bile artık insan kendi kendinin şahididir.
14,15. Aslında insanoğlu (her ne kadar) mazeretlerini ortaya atsa da kendi kendisinin ne olduğunu, çok iyi bilir.¹
hayır, aslında insan, kendi aleyhine şahitlik yapacak,
Aslında insan bizzat kendinin gözeticisidir. Hatta insan o gün kendi aleyhine şahitlik yapacak. 6/130, 41/19...28
bilakis insan kendi benliğine şahit olacak;[⁵⁴⁵¹]
14,15. Artık insan (o gün) -ne kadar özür sayıp dökse de- kendi kendinin şahididir.
Aksine insan (O gün) kendinin ne olduğunu görür,
Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir.
14, 15. Türlü türlü mazeretler öne sürse de, Artık insan, kendisi hakkında şahit olur. [16, 23; 58, 18]
Doğrusu insan kendi nefsini görür,
14,15. İnsân her ne kadar ma'zeretler dermeyân ider ise kendi nefsine basîrdir. (Kendi hâlini temamiyle bilir.)
Aslında insan, kendi aleyhine açık bir belgedir.
-Evet, insan kendini görecektir.
Aslında insan kendi kendisinin şahididir:
Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir bakıştır;
14-15. belki ādemį nefsi üzere ḥüccetdür eger bıraķdı-y-ise daġı 'uzurlarını.
Bel ki ādem oġlı öz nefsine ṭanuḳdur,
Doğrusu, insan özü-özünə şahiddir!
Oh, but man is a telling witness against himself,
Nay, man will be evidence against himself,(5819)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |