2 Mart 2021 - 18 Receb 1442
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
A’râf Suresi
◄
163
►
Cüz9
(Diyanet Vakfı Meali)
105.
Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!»
*
106.
(Firavun) dedi ki: Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım.
107.
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
108.
Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
*
109, 110.
Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır. Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
111, 112.
Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla. Bütün bilgili sihirbazları sana getirsinler.
*
113.
Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler.
114.
(Firavun): Evet hem de siz mutlaka yakınlarımdan olacaksınız, dedi.
115.
(Sihirbazlar), Ey Musa sen mi (önce) atacaksın, yoksa atanlar biz mi olalım? dediler.
116.
«Siz atın» dedi. Onlar atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları korkuttular ve büyük bir sihir gösterdiler.
*
117.
Biz de Musa'ya, «Asanı at!» diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
118.
Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların yapmakta oldukları yok olup gitti.
119.
İşte Firavun ve kavmi, orada yenildi ve küçük düşerek geri döndüler.
120.
Sihirbazlar ise secdeye kapandılar.
سُورَةُ الاٴعرَاف
◄
١٦٣
►
الجزء٩
حَق۪يقٌ
عَلٰٓى
اَنْ
لَٓا
اَقُولَ
عَلَى
اللّٰهِ
اِلَّا
الْحَقَّۜ
قَدْ
جِئْتُكُمْ
بِبَيِّنَةٍ
مِنْ
رَبِّكُمْ
فَاَرْسِلْ
مَعِيَ
بَن۪ٓي
اِسْرَٓاء۪يلَۜ
﴿١٠٥﴾
قَالَ
اِنْ
كُنْتَ
جِئْتَ
بِاٰيَةٍ
فَأْتِ
بِهَٓا
اِنْ
كُنْتَ
مِنَ
الصَّادِق۪ينَ
﴿١٠٦﴾
فَاَلْقٰى
عَصَاهُ
فَاِذَا
هِيَ
ثُعْبَانٌ
مُب۪ينٌۚ
﴿١٠٧﴾
وَنَزَعَ
يَدَهُ
فَاِذَا
هِيَ
بَيْضَٓاءُ
لِلنَّاظِر۪ينَ۟
﴿١٠٨﴾
قَالَ
الْمَلَاُ
مِنْ
قَوْمِ
فِرْعَوْنَ
اِنَّ
هٰذَا
لَسَاحِرٌ
عَل۪يمٌۙ
﴿١٠٩﴾
يُر۪يدُ
اَنْ
يُخْرِجَكُمْ
مِنْ
اَرْضِكُمْۚ
فَمَاذَا
تَأْمُرُونَ
﴿١١٠﴾
قَالُٓوا
اَرْجِهْ
وَاَخَاهُ
وَاَرْسِلْ
فِي
الْمَدَٓائِنِ
حَاشِر۪ينَۙ
﴿١١١﴾
يَأْتُوكَ
بِكُلِّ
سَاحِرٍ
عَل۪يمٍ
﴿١١٢﴾
وَجَٓاءَ
السَّحَرَةُ
فِرْعَوْنَ
قَالُٓوا
اِنَّ
لَنَا
لَاَجْرًا
اِنْ
كُنَّا
نَحْنُ
الْغَالِب۪ينَ
﴿١١٣﴾
قَالَ
نَعَمْ
وَاِنَّكُمْ
لَمِنَ
الْمُقَرَّب۪ينَ
﴿١١٤﴾
قَالُوا
يَا
مُوسٰٓى
اِمَّٓا
اَنْ
تُلْقِيَ
وَاِمَّٓا
اَنْ
نَكُونَ
نَحْنُ
الْمُلْق۪ينَ
﴿١١٥﴾
قَالَ
اَلْقُواۚ
فَلَمَّٓا
اَلْقَوْا
سَحَرُٓوا
اَعْيُنَ
النَّاسِ
وَاسْتَرْهَبُوهُمْ
وَجَٓاؤُ۫
بِسِحْرٍ
عَظ۪يمٍ
﴿١١٦﴾
وَاَوْحَيْنَٓا
اِلٰى
مُوسٰٓى
اَنْ
اَلْقِ
عَصَاكَۚ
فَاِذَا
هِيَ
تَلْقَفُ
مَا
يَأْفِكُونَۚ
﴿١١٧﴾
فَوَقَعَ
الْحَقُّ
وَبَطَلَ
مَا
كَانُوا
يَعْمَلُونَۚ
﴿١١٨﴾
فَغُلِبُوا
هُنَالِكَ
وَانْقَلَبُوا
صَاغِر۪ينَۚ
﴿١١٩﴾
وَاُلْقِيَ
السَّحَرَةُ
سَاجِد۪ينَۚ
﴿١٢٠﴾
◄
١٦٣
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.