16 Ocak 2021 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1442
Cumartesi
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Şûrâ Suresi
◄
482
►
Cüz25
(Diyanet Vakfı Meali)
Şûrâ Suresi
(Mekkî - 53 Ayet - Nüzul: 62 Mushaf:42)
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1, 2.
Hâ. Mîm. Ayn. Sîn. Kaf.
3.
Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
*
4.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur.
5.
Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
*
6.
Allah'tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.
*
7.
Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.
*
8.
Allah dileseydi onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.
*
9.
Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Halbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir.
10.
Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim.
سُورَةُ الشُّورٰى
◄
٤٨٢
►
الجزء٢٥
سُورَةُ الشّورى
مَكِّيَةٌ وَهِيَ
٥٣
ايَةً - ترتيب النزول
٦٢
حٰمٓ
﴿١﴾
عٓسٓقٓ۠
﴿٢﴾
كَذٰلِكَ
يُوح۪ٓي
اِلَيْكَ
وَاِلَى
الَّذ۪ينَ
مِنْ
قَبْلِكَۙ
اللّٰهُ
الْعَز۪يزُ
الْحَك۪يمُ
﴿٣﴾
لَهُ
مَا
فِي
السَّمٰوَاتِ
وَمَا
فِي
الْاَرْضِۜ
وَهُوَ
الْعَلِيُّ
الْعَظ۪يمُ
﴿٤﴾
تَكَادُ
السَّمٰوَاتُ
يَتَفَطَّرْنَ
مِنْ
فَوْقِهِنَّ
وَالْمَلٰٓئِكَةُ
يُسَبِّحُونَ
بِحَمْدِ
رَبِّهِمْ
وَيَسْتَغْفِرُونَ
لِمَنْ
فِي
الْاَرْضِۜ
اَلَٓا
اِنَّ
اللّٰهَ
هُوَ
الْغَفُورُ
الرَّح۪يمُ
﴿٥﴾
وَالَّذ۪ينَ
اتَّخَذُوا
مِنْ
دُونِه۪ٓ
اَوْلِيَٓاءَ
اللّٰهُ
حَف۪يظٌ
عَلَيْهِمْۘ
وَمَٓا
اَنْتَ
عَلَيْهِمْ
بِوَك۪يلٍ
﴿٦﴾
وَكَذٰلِكَ
اَوْحَيْنَٓا
اِلَيْكَ
قُرْاٰنًا
عَرَبِيًّا
لِتُنْذِرَ
اُمَّ
الْقُرٰى
وَمَنْ
حَوْلَهَا
وَتُنْذِرَ
يَوْمَ
الْجَمْعِ
لَا
رَيْبَ
ف۪يهِۜ
فَر۪يقٌ
فِي
الْجَنَّةِ
وَفَر۪يقٌ
فِي
السَّع۪يرِ
﴿٧﴾
وَلَوْ
شَٓاءَ
اللّٰهُ
لَجَعَلَهُمْ
اُمَّةً
وَاحِدَةً
وَلٰكِنْ
يُدْخِلُ
مَنْ
يَشَٓاءُ
ف۪ي
رَحْمَتِه۪ۜ
وَالظَّالِمُونَ
مَا
لَهُمْ
مِنْ
وَلِيٍّ
وَلَا
نَص۪يرٍ
﴿٨﴾
اَمِ
اتَّخَذُوا
مِنْ
دُونِه۪ٓ
اَوْلِيَٓاءَۚ
فَاللّٰهُ
هُوَ
الْوَلِيُّ
وَهُوَ
يُحْيِ
الْمَوْتٰىۘ
وَهُوَ
عَلٰى
كُلِّ
شَيْءٍ
قَد۪يرٌ۟
﴿٩﴾
وَمَا
اخْتَلَفْتُمْ
ف۪يهِ
مِنْ
شَيْءٍ
فَحُكْمُهُٓ
اِلَى
اللّٰهِۜ
ذٰلِكُمُ
اللّٰهُ
رَبّ۪ي
عَلَيْهِ
تَوَكَّلْتُۗ
وَاِلَيْهِ
اُن۪يبُ
﴿١٠﴾
◄
٤٨٢
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.