Keżâlike yûhî ileyke ve-ilâ-lleżîne min kablika(A)llâhu-l’azîzu-lhakîm(u)
İşte böyle vahyetmededir sana ve senden öncekilere o üstün, o hüküm ve hikmet sahibi Allah.
(Ey Nebim!) O Azîz ve Hakîm olan Allah, Sana ve Senden öncekilere işte böyle vahyetmektedir (ki;)
O çok üstün, çok güçlü ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapan Allah, böylece hem sana, hem de senden öncekilere vahyeder.
İzzet, kudret ve hikmet sahibi, hükümran olan Allah, hurûf-ı mukattaaları ve sûreleri sana, geçmiş kutsal kitaplardaki benzerlerini, senden önceki peygamberlere vahyettiği gibi, Kur'ân'ı sana vahyetmeye devam ediyor.
Güçlü ve hakim Allah sana ve senden öncekilere işte böyle vahyetmektedir.
O, Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
Azîz, Hakim olan Allah, sana ve senden evvelki peygamberlere böyle (manalar) vahyediyor.
İşte eşsiz güçlü, her şeyi yerli yerinde yapan Allah, böylece sana ve senden öncekilere vahyeder.
Kudret ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere şöyle vahyediyor:
İşte böyle, sana da, senden önce, gelmiş olanlara da, vahiy eden Allah hem emredir, hem bilge
(Ey Resul!) Mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana da senden öncekilere de buyruklarını işte şöyle vahyeder.
’Azîz ve hakîm olan Allâh senden evvel gelenlere oldığı gibi sana vahy iyledi.
Güçlü olan, Hakim olan Allah, sana da, senden öncekilere de böyle vahyeder.
(Ey Muhammed!) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
Aziz ve derin hikmet sahibi olan Allah sana ve senden öncekilere işte böyle vahiy gönderiyor.
Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
Üstün ve Bilge olan ALLAH sana ve senden öncekilere böyle vahyeder.
Ey Muhammed! Çok güçlü hüküm ve hikmet sahibi olan Allah sana da senden öncekilere de böylece vahyeder.
İşte böyle vahiy veriyor sana - senden evvelkilere de - Allah, o, azîz, hakîm
Her işinde mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden önceki (peygamber) lere işte böyle vahyeder.
Mutlak Üstün Olan, En İyi Hüküm Veren Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
O mutlak gaalib, O hukûm ve hikmet saahibi Allah sana da, senden evvelkilere de işte böyle vahyeder.
Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder!(2)
(Resulüm!) İşte böyle vahyediyor sana- senden evvelkilere de- (böyle vehyetmişti) o aziz (galip olan, kudreti daima üstün gelen), hakîm (doğru hüküm veren) Allah. *
Böylece sana ve senden öncekilere, güçlü ve her şeyin hükmünü veren Allah vahiy ediyor.
Erkli, doğruyu bildirici olan Allah, senden öncekilerin gönlüne nasıl bildirdiyse senin gönlüne de işte oyle bildiriyor.
(Ey Peygamber!) Azîz ve Hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyediyor.
O, güçlü, hikmet sahibi Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.
İşte böyle vahyediyor sana ve senden öncekilere, sonsuz kudret ve hikmet sahibi olan Allah.
Hakîm Azîz Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyediyor.
Allah, sana da senden öncekilere de hep vahiy yoluyla ulaşmıştır. Çünkü Allah, muhteşem gücüyle her şeye hakimdir.
Mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, senden öncekilere vahyettiği gibi sana da vahyetmiştir.
Güçlü, doğru hüküm veren Allah senden öncekilere (olduğu gibi) sana da işte böyle vahyetmektedir.
O çok güçlü, hüküm (ve hikmet) sahibi olan Allah sana ve senden öncekilere işte şöylece vahyediyor.¹
Her işinde mükemmel ve her hükmü doğru olan Allah senden öncekilere vahyettiği gerçekleri sana da aynen vahyediyor. 6/19, 42/13-52
HER işinde tek mükemmel olan, her hükmünde tam isabet bulunan Allah, sana ve senden öncekilere hakikati işte böyle vahyeder.[⁴³⁰⁰]
(Ey Muhammed) Her şeye gücü yeten, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah sana da, senden öncekilere de işte şöyle vahyeder. (Kullarını kıyamet günü ile şöyle uyarır)
İşte böyle... Aziz ve hakim olan sana ve senden öncekilere de böyle vahyeder.
İşte böyle vahyediyor. Sana ve senden evvel olanlara o azîz, hakîm olan Allah.
(O üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibi) azîz ve hakîm olan Allah, böylece sana da, senden önceki resullere de buyruklarını vahyeder.
O aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder:
Gâlib ve kâdir ve emir ve tedbîrinde hakîm olan, sana ve senden evvelki peygamberlere böyle vahy ider:
Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah, sana da senden öncekilere de işte böyle vahyeder.
İşte böyle vahyediyor sana ve senden öncekilere, Aziz ve hakim olan Allah!
Kudreti herşeye üstün olan ve hikmeti herşeyi kuşatan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder.
İşte böyle vahyeder sana ve senden öncekilere Azîz ve Hakîm olan Allah!
ancılayın vaḥy eyler şendin yaña daħı anlardın yaña kim senden ilerü-di Tañrı beñdeşsüz dürüst işlü dürüst sözlü.
Anuñ gibi vaḥy eyler saña ve senden öñdin olan nebīlere Tañrı Ta‘ālā ki‘azīz ve ḥikmetler issidür.
(Ya Rəsulum!) Yenilməz qüvvət, hikmət sahibi olan Allah sənə və səndən əvvəlkilərə (keçmiş peyğəmbərlərə) belə vəhy edir!
Thus Allah the Mighty, the Knower inspireth thee (Muhammad) as (He inspired) those before thee.
Thus doth (He) send inspiration to thee as (He did) to those before thee,-(4528) Allah, Exalted in Power, Full of Wisdom.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |