14 Nisan 2021 - 2 Ramazan 1442
Çarşamba
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1962)
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli (1926)
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Ankebût Suresi
◄
402
►
Cüz21
(Diyanet Vakfı Meali)
53.
Senden, azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir.
54.
(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.
55.
O günde azap, onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından saracak ve Allah (onlara): «Yaptıklarınızı (cezasını) tadın!» diyecektir.
56.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
*
57.
Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.
58.
İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir!
59.
Onlar, sabreden kimselerdir ve yalnız Rablerine güvenip dayanmaktadırlar.
60.
Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.
*
61.
Andolsun ki onlara: «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
62.
Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
63.
Andolsun ki onlara: «Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
سُورَةُ الْعَنْكَبُوتِ
◄
٤٠٢
►
الجزء٢١
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ
بِالْعَذَابِۜ
وَلَوْلَٓا
اَجَلٌ
مُسَمًّى
لَجَٓاءَهُمُ
الْعَذَابُۜ
وَلَيَأْتِيَنَّهُمْ
بَغْتَةً
وَهُمْ
لَا
يَشْعُرُونَ
﴿٥٣﴾
يَسْتَعْجِلُونَكَ
بِالْعَذَابِۜ
وَاِنَّ
جَهَنَّمَ
لَمُح۪يطَةٌ
بِالْكَافِر۪ينَۙ
﴿٥٤﴾
يَوْمَ
يَغْشٰيهُمُ
الْعَذَابُ
مِنْ
فَوْقِهِمْ
وَمِنْ
تَحْتِ
اَرْجُلِهِمْ
وَيَقُولُ
ذُوقُوا
مَا
كُنْتُمْ
تَعْمَلُونَ
﴿٥٥﴾
يَا
عِبَادِيَ
الَّذ۪ينَ
اٰمَنُٓوا
اِنَّ
اَرْض۪ي
وَاسِعَةٌ
فَاِيَّايَ
فَاعْبُدُونِ
﴿٥٦﴾
كُلُّ
نَفْسٍ
ذَٓائِقَةُ
الْمَوْتِ
ثُمَّ
اِلَيْنَا
تُرْجَعُونَ
﴿٥٧﴾
وَالَّذ۪ينَ
اٰمَنُوا
وَعَمِلُوا
الصَّالِحَاتِ
لَنُبَوِّئَنَّهُمْ
مِنَ
الْجَنَّةِ
غُرَفًا
تَجْر۪ي
مِنْ
تَحْتِهَا
الْاَنْهَارُ
خَالِد۪ينَ
ف۪يهَاۜ
نِعْمَ
اَجْرُ
الْعَامِل۪ينَۗ
﴿٥٨﴾
اَلَّذ۪ينَ
صَبَرُوا
وَعَلٰى
رَبِّهِمْ
يَتَوَكَّلُونَ
﴿٥٩﴾
وَكَاَيِّنْ
مِنْ
دَٓابَّةٍ
لَا
تَحْمِلُ
رِزْقَهَاۗ
اَللّٰهُ
يَرْزُقُهَا
وَاِيَّاكُمْۘ
وَهُوَ
السَّم۪يعُ
الْعَل۪يمُ
﴿٦٠﴾
وَلَئِنْ
سَاَلْتَهُمْ
مَنْ
خَلَقَ
السَّمٰوَاتِ
وَالْاَرْضَ
وَسَخَّرَ
الشَّمْسَ
وَالْقَمَرَ
لَيَقُولُنَّ
اللّٰهُۚ
فَاَنّٰى
يُؤْفَكُونَ
﴿٦١﴾
اَللّٰهُ
يَبْسُطُ
الرِّزْقَ
لِمَنْ
يَشَٓاءُ
مِنْ
عِبَادِه۪
وَيَقْدِرُ
لَهُۜ
اِنَّ
اللّٰهَ
بِكُلِّ
شَيْءٍ
عَل۪يمٌ
﴿٦٢﴾
وَلَئِنْ
سَاَلْتَهُمْ
مَنْ
نَزَّلَ
مِنَ
السَّمَٓاءِ
مَٓاءً
فَاَحْيَا
بِهِ
الْاَرْضَ
مِنْ
بَعْدِ
مَوْتِهَا
لَيَقُولُنَّ
اللّٰهُۜ
قُلِ
الْحَمْدُ
لِلّٰهِۜ
بَلْ
اَكْثَرُهُمْ
لَا
يَعْقِلُونَ۟
﴿٦٣﴾
◄
٤٠٢
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.