Uktulû yûsufe evi-trahûhu erdan yaḣlu lekum vechu ebîkum vetekûnû min ba’dihi kavmen sâlihîn(e)
Öldürün Yusuf'u, yahut da öyle bir yere atın ki babanız, artık onu göremesin, ondan sonra tövbe eder, düzgün bir topluluk olursunuz.
(Şeytan onlara şöyle fısıldamıştı:) “Yusuf’u öldürüp (ortadan kaldırın) veya onu (artık geri dönemeyeceği) bir yere bırakın ki, babanız (Yakub)un yüzü (ilgisi ve sevgisi) yalnız size kalsın. Ondan sonra da (Allah’a tevbe eder) ve yine iyi kimseler olursunuz (ve kendinizi affettirirsiniz).”
İçlerinden biri: “Yûsuf'u öldürün” dedi. “Yahut onu uzak bir yere götürün bırakın ki, böylece babanız sevgi ve alakasıyla, yalnızca size kalsın. Daha sonra da sizler, tevbe ederek iyi insanlar olmuş olursunuz.”
“Yûsuf'u öldürün veya onu uzak bir yere atın ki, babanızın teveccühü, sevgisi yalnız size kalsın. Bundan sonra da, tevbe ederek, dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi müslüman, sâlih kimseler olursunuz.” dediler.
Yusuf'u öldürün veya (uzak) bir yere bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Bundan sonra iyi bir topluluk olursunuz."
'Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.'
(içlerinden biri dedi ki: ) Yûsuf'u öldürün, yahud onu uzak bir yere atın ki, babanızın sevgisi yalnız size bağlı kalsın ve ondan sonra tevbe edip sâlih bir kavim olasınız.
“Yusuf’u ya öldürün veya onu boş bir yere (çöle) atın; babanızın sevgisi ve teveccühü yalnız size kalsın. Ve ondan sonra uyumlu bir topluluk olursunuz.” dediler.
“Yûsuf'u öldürün veya onu bir yere atın ki babanızın sevgi ile yönelişi yalnız size kalsın! Ondan sonra da tövbe ederek iyi kimseler olursunuz.”
Siz Yusuf'u ya öldürün, ya da bir yere sürün, babanızın yüzü artık size çevrile, bundan sonra onat ulus olasız
(İçlerinden biri dedi ki:) “Yusuf'u öldürün ya da bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin. Ondan sonra da tevbe ederek iyi kimseler olursunuz (babanızla münasebetleriniz düzeltir, işleri yoluna koyarsınız.)”
Ânlardan biri didi ki: "Yûsuf’u öldürünüz ve yâhud uzak bir yere götürünüz pederinizin nazarları sizin üzerinizde olur sonra tevbe idüb iyi âdemler gibi hareket idersiniz."
"Yusuf'u öldürün veya onu ıssız bir yere bırakıverin ki babanız size kalsın; ondan sonra da iyi kimseler olursunuz"
“Yûsuf’u öldürün veya onu bir yere atın ki babanız sadece size yönelsin. Ondan sonra (tövbe edip) salih kimseler olursunuz.”
Yûsuf’u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tövbe ederek) iyi kimseler olursunuz!”
"Yusuf'u öldürün, ya da onu bir uzak yere yollayın ki babanızın ilgisi sizde odaklansın. Daha sonra da erdemli bir topluluk olursunuz."
"Yusuf'u öldürün, ya da bir yere atın ki, babanızın yüzü (sevgisi) size kalsın, sonra yine salih bir kavim olursunuz."
Yusüfü öldürün yahud bir yere atın ki babanızın yüzü size kalsın ve ondan sonra salâhlı bir kavm olasınız
(İçlerinden biri dedi ki:) “Yûsuf’u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü (ilgisi, sevgisi) yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tövbe ederek) sâlih kimselerden olursunuz.”
Yûsuf'u öldürün veya onu bilinmez bir yere atın ki babanızın ilgisi yalnızca size yönelsin. Ve bunun ardından iyi bir topluluk olursunuz.
«Yuusufu öldürün. Yahud onu (uzak ve ıssız) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalınız size münhasır olsun ve siz ondan sonra Saalih bir zümre olasınız».
“Yusuf’u öldürün veya onu bir yere atıp bırakın ki babanızın sevgisi yalnızca size kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.”
(İçlerinden biri dedi ki:) “Yûsuf'u öldürün veya onu bir yere bırakın ki, babanızın teveccühü yalnız size kalsın; ondan sonra (tevbe eder) de sâlih kimseler topluluğu olursunuz.”
(Onladan biri dedi ki:) “Yusuf’u öldürün ya da (geri dönemeyeceği uzak) bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin. Ve ondan sonra da (babanızla münasebetlerinizi düzeltir, işleri yoluna koyarsınız) iyi kimseler olursunuz. *
“Yusuf’u öldürün veya yeryüzünün ıssız bir yerine bırakın ki, babanız yalnızca sizi görsün ve sizi sevsin. Bundan sonrada barış içinde uyumlu bir topluluk olun” dediler.
"Yusuf’u öldürün, ya da başka bir yere sürün ki artık babanız kendini yalnız size versin, böylelikle siz de kurtulmuş olursunuz."
Biri dedi ki: Yusuf/u öldürün veya bir yere [⁵] atıverin ki babanızın yüzü yalnız size dönsün. Bundan sonra salih kimseler olursunuz [⁶].
“Yûsuf’u öldürünüz veya onu bir yere bırakınız da babanızın yüzü yalnız size kalsın. Ondan sonra da tevbe eder iyi ve yararlı işler [sâlihîn] yapan bir topluluk [kavm] olursunuz.”
“Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp bırakın ki babanızın yüzü (sevgisi) yalnızca size (özgü) kalsın. Ondan sonra da (tevbe ederek) salih bir topluluk olunuz.”
“Bunun için, Yûsuf’u ya öldürmeli, ya da onu asla geri dönemeyeceği uzak bir yere atmalısınız ki, babanızın bütün ilgi ve şefkati yalnızca size kalsın! Ondan sonra da, nasıl olsa tövbe eder, iyi birer insan olursunuz!”
-“Yûsuf’u öldürün veya onu bir yere atıverin ki; babanızın yüzü / ilgisi size kalsın! Ondan sonra salih (iyi) bir kavim olursunuz”.
Biri: " Yusuf'u öldürüp araziye bırakın. Böylece babanızın sevgisi sırf size kalır. Bakarsın bu sevgiden gül gibi bir toplum olur.
Kardeşlerinden biri: "Yusuf’u öldürelim veya onu bir yere bırakalım! Belki o zaman babamızın sevgisi bize kalır. Ondan sonra da Allah’a tövbe eder, iyi bir topluluk oluruz." <>dedi.
Yusuf’u öldürün veya onu (uzak) bir yere bırakın ki babanızın ilgisi [*] yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) iyi kişiler olursunuz!” [*]
(İçlerinden biri): “Yûsuf’u öldürün veya onu bir yere bırakın ki babanız sadece sizi sevsin. Sonra da (tevbe eder) salih bir topluluk olursunuz.” ¹ dedi.
[İçlerinden biri:] “Yusuf’u öldürün” dedi, “yahut o’nu [uzak] bir yere götürüp bırakın ki böylece babanız sevgi ve alakasıyla yalnızca size kalsın ve siz de bundan sonra [artık tevbe edip] iyi insanlar ol[arak yaşamak için serbest ol]asınız!” ¹⁴
“Yusuf’u öldürün veya onu ıssız bir yere atıp bırakın ki, babanızın sevgi ve ilgisi size kalsın. Ondan sonra da mutlu mesut yaşar gidersiniz.” 12/64
(İçlerinden biri dedi ki): “Yusuf’u öldürün! Ya da onu ıssız bir yere atın ki babanızın[¹⁸³¹] ilgisi yalnız size yönelsin; ve onun ardından, işleri tıkırında giden bir topluluk olmuş olursunuz.”[¹⁸³²]
(Kimi) "Yusuf'u öldürün veya onu (uzak ve ıssız bir yere atın ki, babanızın ilgisi yalnız size kalsın; ondan sonra (nasıl olsa tevbe eder, Rabbinizden bağışlanma diler) sâlih kimseler olursunuz. (Umulur ki Rabbiniz sizleri affeder, diye öğüt verdiler.)
«Yusuf'u öldürün veya O'nu bir yere atınız ki, babanızın yüzü (sevgisi) size kalsın ve siz ondan sonra sâlihler olan bir cema-at olursunuz.»
8, 9. Hani onlar, (aralarında şöyle konuşmuşlardı): “Yusuf ile öz kardeşi, babamıza daha sevimli geliyor. Oysa biz daha güçlü bir grubuz. Pek belli ki babamız bu işte yanılıyor. Yusuf'u öldürün yahut onu uzak bir yere atın ki babanızın sevgi ve teveccühü yalnız size kalsın. Ondan sonra da tövbe ederek salih kimseler olursunuz, babanızla münasebetleriniz düzelir, işiniz yoluna girer. ”
Yusuf'u öldürün, ya da onu bir yere bırakın da babanızın yüzü yalnız size kalsın (bundan böyle babanız yalnız sizi görsün ve sevsin)! Ondan sonra da (tevbe eder), iyi bir topluluk olursunuz!
"Yûsuf'ı öldiriniz yâhud bir hâlî yere atınız ki pederinizin yüzi (muhabbeti) size kala! Sonra sâlih bir kavim olınız." didiklerinde,
Yusuf'u öldürün veya onu ıssız bir yere bırakın ki babanız size kalsın. Siz de ondan sonra dürüst bir topluluk olursunuz.
“Yusuf'u ya öldürün veya uzak bir yere atın ki babanızın ilgisi size yönelsin. Ondan sonra da tevbe edip iyi insanlar olursunuz.”
"Yûsuf'u öldürün yahut bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin ve bunun ardından barışçıl ve hayırsever bir topluluk haline gelesiniz."
Keyin ular bir-birlariga: “Yusufni o‘ldiringlar yoki uni biron yerga olib borib tashlanglar, shundagina otangizning yuzi sizga boqib balki mehr qo‘yar. Undan keyin esa tavba qilib solih kishilar qavmidan bo‘lib olasizlar”, – dedilar.
depeleñ yūsuf’ı, yā bıraġuñ anı bir yire boş ķala size atañuz yüzi daħı olasız andan śoñra bir ķavm eyü işleyiciler.
Öldürüñüz Yūsufı, yā anı bıraġuñuz bir yire, ḥattā ki yaluñuz size ḳala atañuz. Daḫı anı bıraḳduḳdan ṣoñra ṣāliḥlerden olasız.
(Aralarında biri dedi: ) “Yusifi öldürün və ya (uzaq) bir yerə atın ki, atanız mehrini yalnız sizə salsın. Ondan sonra isə (tövbə edib) əməlisaleh bir camaat olarsınız!”
(One said) : Kill Joseph or cast him to some (other) land, so that your father's favour may be all for you, and (that) ye may afterward be righteous folk.
"Slay ye Joseph or cast him out to some (unknown) land, that so the favour of your father may be given to you alone: (there will be time enough) for you to be righteous after that!"(1640)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |