Fettale’a feraâhu fî sevâ-i-lcahîm(i)
Derken kendisi bakıp görür ki o, cehennemin ta ortasında.
Derken, birden muttali olup (farkına varıp) bakıverdi, o şahsı (ahireti inkâr eden tanıdığını) ’çılgınca yanan ateşin’ tam ortasında gördü (ve bağırdı).
Bunun üzerine dönüp bakar ve o arkadaşını yanan ateşin ortasında görür.
Derken, arkadaşı bakınır, onu kaynayıp köpüren Cehennem'in ta ortasında görür.
Bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
Derken, bakıverdi, onu 'çılgınca yanan ateşin' tam ortasında gördü.
Derken (bizzat kendisi) bakmış, onu tâ cehennemin ortasında görmüştür.
Kendisi baktı, o arkadaşını Cehennemin ortasında gördü.
Etrafına bakınıp, birden onu cehennemin ortasında görecek.
Gözlerini açınca onu ateşin ortasında görür o
Cehenneme şöyle bir bakar ki onun ateşin tam ortasında olduğunu görür.
Bakacaklar ve cehennemin dibinde ânı görecekler
Bir bakar onu cehennemin ortasında görür.
Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
Sonra kendisi dönüp bakar ve arkadaşını cehennemin ortasında görür.
54, 55. (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi. İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü.
Baktığında, onu cehennemin ortasında bulur.
Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür.
Derken bakmış onu tâ Cehennemin ortasında görmüştür
(Konuşan kişinin sözleri biter bitmez, Allah, bahsedilen o inkârcı kişinin akıbetini göstermek üzere ona cehennemi gösterir. Bunun üzerine dönüp) bakar ve onu, cehennemin ortasında görür.
Derken yakından tanık oldu. Onu Cehennem'in ortasında gördü.
Derken o (bizzat) bakıb bunu o çılgın ateşin ta ortasında gördü.
Derken baktı da onu Cehennemin ortasında gördü.
(Onlar da arzu edince,) derhal bir tarama yapıp onu cehennemin ortasında bulur.
Arkadaşını cehennemin en kötü yerinde görünce,
Bir de ne görsün, o yakın arkadaşı ateşin ortasındadır!
Bunun üzerine bakacak, onu Cehennemin ortasında görecek
Sonra dönüp bakar, onu cehennemin [cahîm] ortasında görür.
Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür.
Adamın sözleri biter bitmez, Allah tüm cehennemlikleri onlara gösterecek. Böylece, o da diğer arkadaşlarıyla birlikte, sözünü ettiği kâfiri görmek için cehenneme doğru bakacak ve onu, ateşin tam ortasında görecek!
Derken muttali’ oldu; onu Cahîm’in / Yakıcı Alevli Ateş’in ortasında gördü.
Derken onu cehennemin taa dibinde görür.
Baktı, cehennemin ortasında onu gördü.
(Ardından) bakıp arkadaşını cehennemin ortasında görecektir.
55,56. Sonra bakıp onu cehennem ateşinin tam ortasında görünce, ona: “Allah’a yemin ederim ki sen, neredeyse beni de helâk edecektin.” diyecek.
Bunun üzerine dönüp bakar ve o [arkadaşı]nı yanan ateşin ortasında görür;
Cehenneme şöyle bir bakar ki onun ateşin tam ortasında olduğunu görür. 57/12...15
Bunun üzerine bakar ve onu dehşet verici bir ateşin göbeğinde görür.
(Etrafına bakınır bulamaz) Bir de bakar, arkadaşını cehennemin ta ortasında görür ve ona:
Derken kendisi bakar, onu (O arkadaşını) cehennemin ortasında görür.
54, 55, 56, 57. “Şimdi ister misiniz onu size göstereyim? ” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. “Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım! ” [7, 43]
Baktı onu cehennemin ortasında gördü.
Ve cehenneme nazar iderek o refîkini ateşin ortasında görir.
Yukarıdan bakar ve onu cehennemin tam ortasında görür.
Bir de bakar ki onun ateşin ortasında olduğunu görür.
Bakar ve onu Cehennemin ortasında görür.
Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.
Keyin o‘zi qarab uni do‘zaxning o‘rtasida ko‘radi.
pes baķdı pes gördi anı ya'nį işini ŧamu ortasında.
Pes baḳa, yoldaşını göre cehennem ortasında.
O özü baxıb onu (yoldaşını) Cəhənnəmin ortasında görəcək
Then looketh he and seeth him in the depth of hell.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |