Kâle ta(A)llâhi in kidte leturdîn(i)
Dedi ki: "Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin (sana kalsa, bizi kandırıp Hakk’tan caydıracaktın) .”
Allah'a andolsun ki der, az kalmıştı, beni de helak edecektin.
Ve “Aman Allah'ım!” der. Ey eski arkadaşım! Neredeyse beni de mahvedecektin.
Arkadaşına: “Allah'a yemin ederim ki, sen, az kalsın beni yakacaktın” der.
Der ki: "Allah'a yemin olsun, sen az kalsın beni de helâke götürecektin.
Dedi ki: 'Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin.'
(Ona şöyle) der: “-Vallahi, doğrusu sen, az daha beni helâk edecektin.
Şöyle dedi: “Allah’a andolsun! Gerçekten, nerede ise beni de helak edecektin.”
Ona diyecek ki: “Allah'a andolsun ki, az kalsın beni de helâk edecektin.”
Diyecek ki: «Allaha ant ederim, az kala beni de yok edecekti
Ona şöyle der: “Allah'a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin.
Ona der ki: "Allah'a and olsun ki, az kalsın beni de mahvedecektin."
Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin.”
56, 57. «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.
"ALLAH'a andolsun, az kalsın sen beni de mahfedecektin," der.
Ona şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin."
Tallahi, der: doğrusu sen az daha beni helâk edecektin
“Vallahi az kalsın beni de mahvedecektin.” dedi.
(Ve ona) dedi ki: «Allaha yemîn ederim, sen az kaldı beni de muhakkak helak edecekdin».
Dedi ki: “Allah'a yemîn olsun ki, (sen) nerede ise gerçekten beni (de) helâk edecektin!”
“Allaha yemin olsun ki, neredeyse beni de mahvedecektin” dedi.
Ve «Allah/a ant olsun ki az kaldı beni de helâk edecektiniz,
Der ki: “Andolsun Allah'a, şüphesiz sen az daha beni helâk edecektin.”
Ve ona, “Allah’a yemin olsun ki,” diyecek, “az kalsın beni de mahvedecektin!”
55,56. Sonra bakıp onu cehennem ateşinin tam ortasında görünce, ona: “Allah’a yemin ederim ki sen, neredeyse beni de helâk edecektin.” diyecek.
ve “Aman Allahım!” der, “[Ey eski arkadaşım], neredeyse [beni de] mahvedecektin!
– Aman Allah’ım! Az kalsın sen, neredeyse beni de mahvedecektin! Der. 25/11...30
“Aman Allah’ım!” der, “Az kalsın beni de mahvedecektin!
Der ki: «Vallahi sen az kaldı elbette beni helâk edecek idin.»
54, 55, 56, 57. “Şimdi ister misiniz onu size göstereyim? ” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. “Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım! ” [7, 43]
Tallahi, dedi, sen az daha beni de alçaltacaktın.
Ona şöyle der: “Vallahi az kalsın beni de bu hale düşürecektin.”
-Allah'a yemin ederim ki, sen, neredeyse beni de mahvedecektin! der.
Der ki: “Allah'a yemin olsun, neredeyse beni de helâk edecektin.
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."
eyitti “Tañrı-çun bayıķ yaķın olduñ-ıdı kim helāk eyleyesin beni.'
Və (ona üz tutub) deyəcəkdir: “Allaha and olsun ki, sən az qala məni (yoldan çıxardıb) məhv edəcəkdin!
He saith: By Allah, thou verily didst all but cause my ruin,
He said: "By Allah. thou wast little short of bringing me to perdition!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |