Ve-nnehâri iżâ cellâhâ
Ve ışıdığı zaman güne.
Onu (Güneş’i) açığa çıkardığı zaman gündüze,
dünyayı aydınlattığı zaman gündüze,
Andolsun, güneşi açtığı zaman gündüze,
Onu açığa çıkardığı zaman gündüze,
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Güneş gündüzü açıb aydınlattığı zaman gündüze,
Gündüze; güneşi tam gösterdiği zamana,
1,2,3,4,5,6,7,8. Güneşe ve onun aydınlık veren parlaklığına; onu izlediğinde aya; güneşi açığa çıkardığında gündüze; güneşi örttüğünde geceye; göğe ve onu bina edene; yere ve onu döşeyene; nefse ve onu şekillendirene; nefse, kötülüğe ve korunmaya açık özelliklerini verene yemin olsun ki, [762][763]
Yeryüzünü aydınlatan gündüze
(Güneşin) ışığını ortaya çıkarıp gösteren gündüze,
ânı olanca parlaklığı ile meydâna çıkaran gündüz,
Onu ortaya koyan gündüze,
Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun,
Onu (dünyayı) aydınlattığında gündüze;
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
Onu açığa çıkaran gündüze,
Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
Ve gündüze: Açtığı zaman onu
Onu (güneşi) ortaya çıkardığı vakit gündüze,
Ve onu ortaya çıkaran gündüze,
ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
Onu ortaya çıkardığında gündüze,
Ve onu (o güneşi) açığa çıkardığı zaman, gündüze!
Ve (dünyanın hem kendi ekseni etrafında hem de güneş etrafında dönmesi sebebiyle) onu (güneşi) açığa çıkardığı (güneş ortaya çıktığı) zaman (dünyanın bir yüzeyinde oluşan) gündüze, *
Ortaya çıktığı zaman gündüze,
dünyaya parlaklık veren gündüz hakkı için,
Güneşe parlaklık veren gündüz hakkı için,
Onu ortaya koyan gündüze,
Ve güneşi açıp ortaya çıkardığı zaman gündüze.
Andolsun, ışıklarıyla yeryüzüne gülümseyerek onu aydınlatan gündüze,
Açıp gösterdiği (parlattığı) zaman Gündüz’e!
3,4. güneşi gösteren gündüze // onu örten geceye
Güneşi ortaya çıkaran gündüz,
Onu açığa çıkarttığında gündüze,
Dünyayı ² gün ışığına çıkaran gündüzü düşün,
Güneşin ışığını ortaya çıkardığında gündüze. 10/6, 17/12
Gün ışığını gösteren gündüz şahit olsun;
(Güneşi) Açıp ortaya çıkaran gündüze;
Ve güneşi açıkladığı vakit gündüze.
Dünyayı açığa çıkaran gündüz,
Güneşi ortaya çıkaran gündüze andolsun.
Zulmeti açan gündüz
Onu gösterdiğinde gündüz önemlidir.
Onu ortaya koyan gündüze.
Ve dünyayı aydınlatan güne,
Onu iyice açtığı vakit gündüze,
U quyoshni olamga ravshan ko‘rsatgan kunduzga qasam bo‘lsin.
daħı gündüz ḥaķķı-y-içün ķaçan giderdi açdı anı.
Ḳaçan güneş ardınca çıḳsa ve gündüz ḥaḳḳı‐çun ḳaçan güneş gösterse.
And olsun onu (günəşi) parlaq edən gündüzə;
And the day when it revealeth him,
By the Day as it(6149) shows up (the Sun´s) glory;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |