İnnâ ce’alnâhu kur-ânen ‘arabiyyen le’allekum ta’kilûn(e)
Şüphe yok ki biz, akıl edesiniz, anlayasınız diye Kur'an'ı Arap diliyle meydana getirdik.
Gerçekten Biz Onu, olur ki aklınızı kullanır (anlamaya ve uygulamaya çalışır)sınız diye (indirdiğimiz kavmin diliyle) Arapça bir Kur’an kılıverdik.
O'nu düşünüp kavrayabilmeniz için, Arapça bir kitap olarak indirdik.
Olur ki akıl edersiniz diye onu Arapça bir Kur'an kıldık.
Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur'an kıldık.
Biz onu, anlayasınız diye, Arabca bir Kur'an yaptık.
Biz, onu düşünüp idrak etmeniz için, Arapça bir Kur’an yaptık.
Biz, anlayasınız diye onu Arapça bir Kur'ân yaptık.
«Aklınız ersin» diye biz onu, Arapça Kur'an kılmışız
2-3. (Gerçekleri) apaçık (gösteren) Kitab'a andolsun ki, aklınızı kullanarak iyice anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an yaptık.
Bu kitâbı anlamanız içün ’arabca gönderdik.
2,3. Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır.
2,3. Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık.
Anlayıp düşünesiniz diye onu Arapça Kur’an olarak indirdik.
2, 3. Apaçık Kitab'a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık.
Anlamanız için onu kusursuz bir dile sahip bir Kuran yaptık.
2,3. Apaçık kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasınız diye Arapça bir Kur'an yaptık.
Hakkâ biz onu Arabî olarak okunacak bir Kur'an kıldık ki akıl irdiresiniz
Şüphesiz biz onu, (içindeki öğüt ve uyarıları) düşünüp anlayasınız, diye Arapça bir Kur’ân yaptık.
Biz onu düşünüp anlayasınız diye Arapça bir kur'an¹ yaptık.
Hakıykat biz onu, (Onun manâlarını) anlayasınız diye, Arabca bir Kur'an yapdık.
2,3. Apaçık beyân eden Kitâb'a and olsun ki, şübhesiz biz, (anlayıp) akıl erdiresiniz diye onu Arabca bir Kur'ân kıldık.
2 , 3. (Ey insanlar, gerçekleri, Allah, insan, kâinat ilişkilerini ve ilahi düzeni) açıklayan (dinin bütün hükümlerini ortaya koyan) bu Kitab’a (Kur’an’a) kasem ederim ki, aklınızı kullanarak iyice anlayasınız diye biz onu Arapça (fasih ve kusursuz bir dile sahip) bir Kur’an (okunan bir kitap) kılmışızdır.*
Biz o’nu arapça okunan bir kitap yaptık. Umulur ki akledersiniz.
Gerçekten Biz Kur’an’ı aarapça olarak var ettik, anlıyabilesiniz diye.
Gerçekten biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur'an kıldık.
Biz onu, içindeki öğüt ve uyarıları düşünüp anlayasınız diye Arapça bir kitap yaptık.
Kur’an’ın ilk muhatabı olan Araplar, eğer başka bir dili konuşuyor olsalardı, o zaman ayetlerimizi o dilde gönderecektik. Çünkü;
Şüphesiz biz onu, akletmeniz için anlaşılır bir kur’ân / okuyuş kıldık.
Biz bu Kuran’ı, anlayabilmeniz için anlaşılır bir Arapça ile indirdik.
İnsanlar okuyarak anlasınlar diye Arapça konuşan bir topluma konuştukları dil olan Arapça ile kitap gönderilmiştir. Ki, bize başka bir dilden hitap ediliyor, hiçbir şey anlamadık diye bahane uydurmasınlar.
Biz bu Kuran’ı anlayıp kavrayasınız diye Arapça okunan bir mesaj yaptık. 19/97, 27/14, 41/44
Ki zaten Biz onu, aklınızı kullanabilesiniz diye Arapça bir hitap kıldık.[⁴³⁶⁹]
Muhakkak ki biz onu kolayca anlayasınız diye (Peygamberinizin Kureyş lehçesi ile) Arapça bir Kur'an kıldık.
Muhakkak Biz onu bir Arapça Kur'an kıldık, umulur ki, siz akıl erdirirsiniz.
Biz düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. [26, 195]
Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'an yaptık.
Biz o kitâbı ma'nâsını anlayub tefekkür itmeniz içün 'arab lisânıyla irsâl itdik.
Biz onu anlayasınız diye Arapça okuma/Kur'an kıldık.
Düşünüp anlamanız için Biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik.
Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık.
Albatta, Biz uni sizlar tushunishingiz uchun arabiy tilda Qur’on nozil qildik.
bayıķ biz eyledük anı ķur’ān 'arabça ola kim anlayasız.
biz Ḳur’ānı ‘Arab dilince ḳılduḳ. Ola kim fehm eyleyesiz.
Biz onu, anlaya biləsiniz deyə, ərəbcə Qur’an etdik.
Lo! We have appointed it a Lecture in Arabic that haply ye may understand.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |