12 Ekim 2025 - 19 Rebiü'l-Ahir 1447 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 20. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Va(A)llâhu yakdî bilhakk(i)(s) velleżîne yed’ûne min dûnihi lâ yakdûne bişey-/(in)(k) inna(A)llâhe huve-ssemî’u-lbasîr(u)

Ve Allah, gerçek olarak hükmeder. Ondan başka kulluk ettikleri şeyler, hiçbir şey hakkında hüküm veremezler; şüphe yok ki Allah, her şeyi duyar, bilir.

Allah adaletle hükmedendir. O’nu bırakıp taptıkları (putları ve tağutları) ise hiçbir şeye hükmedemezler. (Zalimlerin ve kâfirlerin hâkimiyeti zahiri ve geçicidir ve Allah’ın takdirine tâbidirler.) Şüphe yok ki Allah, (hakkıyla) İşiten ve Görendir. (Her şey O’na ayandır.)

Allah gerçek ve adaletle hükmeder. O'nu bırakıp yalvardıkları şu varlıklar ise, hiçbir konuda, hiçbir hüküm veremezler, çünkü yalnızca Allah'tır herşeyi işiten ve gören.

Allah hakkaniyetle, adâletle hüküm verir, icraat yapar. Allah'ı bırakıp, kulları durumundakilerden taptıkları, yalvardıkları varlıklar hiçbir şekilde, hiçbir konuda hüküm veremezler, icraat yapamazlar. Allah, işte O, bu hakikatleri size duyurur, doğru yolu gösterir.

bk. Kur’an-ı Kerim, 53/31.

Allah hak ile hükmeder. O'nu bırakıp da taptıkları ise hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah duyandır, görendir.

Allah hak ile hükmeder. Oysa O'nu bırakıp taptıkları hiç bir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah işitendir, görendir.

Allah, hak ve adaleti yerine getirir. O kâfirlerin, Allah'dan başka ibadet ettikleri (putlar) ise, hiç bir şeyi yerine getiremezler. Çünkü Allah Semî'dir= sözlerini işitendir, Basîr'dir= bütün yaptıklarını görendir.

Allah, hak ile hükmeder. O’nun dışında yalvardıkları putlar ise, hiçbir hüküm veremezler. Şüphesiz Allah, (her sesi) işiten, (her ihtiyacı) görendir.

Allah adaletle hükmeder, O'nu bırakıp taptıkları şeyler, hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir; görendir.

Allah hakla hükmeder, Allahtan özge çağırdıkları hiçbir şeyle hükmetmezler, Allah işitici, Allah görücü

Allah, hak ve adaletle hükmeder. O'ndan başka yalvarıp taptıkları varlıklar ise hiçbir hüküm veremezler. Şüphesiz Allah her şeyi işiten, her şeyi görendir.

Görüldüğü gibi Allah otoritesinin hiç kimse ile paylaşılmasını istemiyor. Bütün günahları affedeceğini ama kendi niteliklerini başkalarına atfedenleri... Devamı..

Allâh her şeye ’adâletle hükm ider. Allâh’a koşdukları şerîkler hiç bir şeye hükm idemezler. Allâh her şeyi işidir ve görir.

Allah, gerçekle hükmeder. O'nu bırakıp da yalvardıkları putlar bir şeye hüküm veremez. Şüphesiz Allah işitir ve görür.*

Allah, hak ve adâletle hükmeder. Allah’tan başka taptıkları ise hiçbir hükümde bulunamazlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Ve Allah adaletle hüküm verir; onların Allah’tan başka taptıkları ise hiçbir şeye hükmedemezler. Kuşkusuz Allah her şeyi en iyi işiten ve en iyi görendir.

Allah, adaletle hükmeder. O'nu bırakıp taptıkları ise, hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, hakkıyla işiten ve görendir.

ALLAH adaletle yargı verir. O'ndan başka çağırdıkları ise hiç bir şeye yargı veremezler. ALLAH İşitendir, Görendir.

Allah hakkı yerine getirir. Onların O'ndan başka yalvardıkları ise hiçbir şeyi yerine getiremezler. Çünkü hakkıyla işiten ve gören ancak Allah'tır.

Allah hakkı yerine getirir, onların ondan başka yalvardıkları ise hiç bir şeyi yerine getiremezler, çünkü Allahdır hakkıyle işiten gören

Allah adaletle hükmedendir. (Allah’ı ilâh edinmekle birlikte), O’ndan başka yalvarmakta (tapmakta) oldukları (putları) ise hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla görendir.

Allah, hakkı gerçekleştirir. Allah'ın yanı sıra yöneldikleri kimseler ise hiçbir şeyi gerçekleştiremezler. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Duyan, Her Şeyi Gören'dir.

Allah, hak (ve adalet) le hükmeder. Onu bırakıb tapdıkları ise hiçbir şey'e hükm etmezler. Şübhesiz Allah, O, (bunların sözlerini) hakkıyla işiden, (yapdıklarını) kemâliyle görendir.

Allah hak ile hükmeder. Oysa O’nun peşi sıra yakardıkları, hiçbir şeye hükmedemezler. Allah Semî’dir, Basîr’dir.

[40/78; 42/10; 95/8]

Ve Allah, hak ile hüküm verir. Ondan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları(ilâhlar) ise, hiçbir şeyle hüküm veremezler. Şübhesiz ki Semî' (herşeyi işiten), Basîr(herşeyi gören) ancak Allah'dır.(1)

(1)“Bütün zîhayat (canlı) mahlûkların elleri yetişmediği ve iktidarları dâiresinde olmayan bütün hâcetlerini (ihtiyaçlarını) ve bütün fıtrî matlabları... Devamı..

Ve Allah, (her zaman) hak ile (adaletle) hükmeder. Ve onun yanı sıra yalvardıkları kimseler ise, hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, (hakkıyla) işiten (ve) görendir. *

(*) Ayet burada sadece “ellezine” zamiri kullanıyor. Bu zamir Arapçada canlı ve akıl sahipleri için kullanılır. O zaman Allah’tan başka yardıma çağırd... Devamı..

Allah adaletle hüküm verecektir. Allah’dan başka kulluk ettikleri ise hiçbir şeye karar verecek değillerdir. Muhakkak ki Allah her şeyi işiten ve her şeyi görendir.

Allah doğrulukla yarlıgar. Onu bırakıp da taptıkları ise hiç bir nesneyi yarlıgayamaz. Çünkü Allah işiticidir, görücüdür.

Allah doğrulukla işi bitirir, O/nu bırakarak taptıkları putlar hiçbir işi bitiremezler, çünkü her sözünüzü işiten, her hareketinizi gören, Allah/tır.

Allah hak/adalet ile hükmeder. O’ndan başka çağırdıkları/taptıkları¹² ise hiçbir şeye hükmedemezler. Muhakkak ki Allah, Semî’dir, Basîr’dir.

12 Ayet burada sadece “ellezine” zamiri kullanıyor. Bu zamir Arapçada canlı ve akıl sahipleri için kullanılır. O zaman Allah’tan başka yardıma çağırdı... Devamı..

Allah hak ile hükmeder. Oysa O'nu bırakıp tapmakta oldukları ise hiç bir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah işitendir, görendir.

Allah sınırsız ilim ve hikmetiyle, adâlet ve hakîkate uygun olarak hükmeder; oysa O’nun dışında kulluk edip yalvardıkları o sözde ilâhlar ve emirlerine kayıtsız şartsız itaat edilen dînî/siyâsî önderler,hiçbir konuda hakka uygun hüküm veremezler. Çünkü yalnızca Allah’tır, her şeyi işiten, her şeyi gören.

Allah, Hakk ile hüküm verir. O’ndan başka yalvardıkları kimseler bir şeye hüküm veremez. Gerçekten Allah, Gören İşiten’dir.

Allah, hakça yargılar. Onların Allah diye yalvardığı tanrılar ise, hiçbir şey yapamazlar. Allah her şeyi duyup görmektedir.

Allah hak ile hükmeder. Ondan başka taptıkları kimseler hiçbir şeye hüküm veremezler.

Allah adaletle hükmedecektir. [*] O’nun peşi sıra yalvardıkları ise asla hükmedemezler. Şüphesiz ki yalnızca Allah gerçek duyandır, görendir.

Yüce Allah’ın mahşerdeki tek hüküm verici oluşuyla ilgili bkz. Fâtiha 1:4; İnfitâr 82:18-19.

Allah adaletle hükmeder. Oysa (kâfirlerin) Allah’ı bırakıp da yalvardıkları kimseler, hiç bir şeye hükmedemezler. Gerçekten O (Allah) her şeyi işitendir, görendir.

Allah hakikate ve adalete göre hükmeder; O’nu bırakıp yalvardıkları şu [varlık]lar ¹⁵ ise hiçbir hüküm veremezler: çünkü, yalnız Allah’tır her şeyi işiten, her şeyi gören.

15 Yani, gerçek veya hayalî azîzler/velîler yahut melekler (ellezîne zamiri, sadece akıl sahibi, düşünen kimseler için kullanılır).

Allah, hak ve adalet ile hükmeder. Ama onların Allah ile aralarına koyup dua ile yalvardıkları ise hiçbir şey hakkında hüküm veremezler. Hiç şüphe yok ki her şeyi işiten ve her şeyi gören Allah’tır. 18/49, 21/47, 34/26, 39/69

ama Allah hükmünde hakkaniyeti gözetir, O’nu bırakıp da yalvarıp yakardıklarıysa hiçbir şey hakkında hüküm veremezler: çünkü sadece Allah her şeyi işitendir, her şeyi görendir.

Allah hak ve adaletle hükmeder, O'nu bırakıp taptıkları nesneler ise, (hiçbir şeye tasarruf edemedikleri gibi) hiçbir şeye de hükmedemezler. Şüphe yok ki Allah, her şeyi hakkıyle işitendir, her şeyi hakkıyle görendir.

Ve Allah, hak ile hükmeder. O'ndan başka ibadet ettikleri ise birşey ile hükmedemezler. Şüphe yok ki bihakkın işiten, gören ancak Allah'tır.

Allah, hakkı ve adaleti gerçekleştirir. Müşriklerin yalvardıkları putlar ise hiçbir iş yapamazlar. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve görür. [53, 31]

Allah, hak ile hükmeder. O'ndan başka yalvardıkları (tanrılar) ise hiçbir hüküm veremezler. Çünkü işiten, gören yalnız Allah'tır.

Allâh Te'âlâ 'adl ile hüküm ider. Allâh'dan gayrı ilâh ittihâz iyledikleri şeyler hiç bir şeyle hükme kâdir değillerdir. Tahkîk işidici ve görici Allâh'dır.

Allah, hakkını vererek yargılamada bulunur. Allah ile aralarına koyup yardıma çağırdıkları ise hiç bir yargılama yapamazlar. Allah dinler ve görür.

Allah, hak ile hükmeder. Ondan başka yalvardıkları ise hiç bir şeye hükmedemezler. Allah, işiten, gören O'dur.

Allah hak ile hükmeder. Onların Allah'tan başka yakardıkları ise hiçbir şeye hükmedemezler. Herşeyi işiten de, herşeyi gören de, hiç şüphe yok ki o Allah'tır.

Allah, hak ile hükmeder! O'nun dışında yakardıkları ise hiçbir şeyle hükmedemezler. Allah'tır mutlak Semî', mutlak Basîr...

Alloh haq bilan hukm qiladi. Undan o‘‎zga iltijo qilayotganlari esa hech narsa bilan hukm qilolmaydilar. Albatta, Alloh hamma narsani eshitib turuvchi – Sami’ va bo‘‎layotgan ishlarni ko‘‎rib turuvchi – Basir Zotdir.

daħı Tañrı hükm eyler ḥaķk-ıla daħı anlar kim oķırlar andan ayruķ hükm eylemezler nesene. bayıķ Tañrı ol işidicidür görici.

Tañrı Ta‘ālā ḥükm ider ḥaḳḳ‐ıla ve andan özge ṭapduḳları ma‘būdlar hīçnesne bile ḥükm idemezler. Tañrı Ta‘ālā her nesneyi işidicidür, göricidür.

Allah (qiyamət günü) ədalətlə hökm edər. Ondan (Allahdan) başqa ibadət etdikləri (bütlər) isə heç bir şey hökm edə bilməzlər. Həqiqətən, Allah (hər şeyi) eşidəndir, görəndir!

Allah judgeth with truth, while those to whom they cry instead of Him judge not at all. Lo! Allah, He is the Nearer, the Seer.

And Allah will judge with (justice and) Truth: but those whom (men) invoke besides Him, will not (be in a position) to judge at all. Verily it is Allah (alone) Who hears and sees(4385) (all things).

4385 If men build their hopes or their faith in anything except the Divine Grace, they will find themselves deserted. Any pretences that they make wil... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.