Elleżîne hum fî salâtihim ḣâşi’ûn(e)
Öyle kişilerdir onlar ki namazlarını gönül alçaklığıyla kılarlar.
Onlar namazlarında (Hacclarında ve tüm dua ve niyazlarında) huşû (dikkat ve hürmet) halindedirler. (Mü’minler; Allah’a karşı ürken ve boyun büken bir saygı; derin bir edep, minnet ve mahcubiyet duygusu ve tevazu içindedirler. İbadetlerin, tebliğ görevlerinin ve cihad mesuliyetinin zahiri ve kalbi esaslarına dikkat ve riayet ederler. Zaten iman şuuruyla, kulluk borcuyla ve hesap korkusuyla devamlı huzur halindedirler. Çünkü namaz Allah’la “ahit”leşme ve “akit”leşmeyi tazelemektir; ayrıca namaz, “abid”leşmedir, yani kulluk görevidir ve Kur’an’ın tamamının sorumluluğunu üstlenme bilincidir.)
Onlar ki, namazlarını gönül alçaklığıyla ve duyarlılıkla kılarlar.
Mü'minler namazlarında tam bir samimiyetle Allah'a imanın, kulluk ve ibadetin şuuruna ererek saygılı davrananlar, hakkaniyete riayet duygularını yaşayanlardır.
Onlar namazlarında hüşu üzeredirler.
Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır;
O müminler ki, namazlarında tevazu ve korku sahibidirler.
Onlar ki, namazlarında sükûn ve huzur içindedirler.
Ki onlar namazlarını huşû içinde kılarlar.
1,2,3,4,5,6. Namazlarında gönülleri titreyen; boş işlerden kaçınan; zekât veren; eşleriyle, odalıkları olmadıkça, utanç yerlerin koruyanlar; inanlılar kurtulurlar, bunlar ayıplanmazlar
Onlar, namazlarında derin bir saygı, huşu ve alçakgönüllülük içindedirler.
1,2,3,4,5,6. Mü’minler, tevâzu’ ile namâz kılanlar, fenâ söz söylemekden ictinâb idenler, zekât virenler, ferclerini harâmdan muhâfaza idenler ve ihtiyâcât-ı nefsâniyelerini zevcelerine ve sağ el ile (yani helâl sûretde) tedârik itdikleri câriyelerine hasr idenler hiç bir levm ve ’itâba dûçâr olmazlar.
Onlar namazda huşu içindedirler.
Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar;
Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
Nitekim onlar namazlarında saygılıdırlar.
Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler,
Ki onlar namazlarında huşu'ludurlar
Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.
Onlar, salatlarında¹ huşu² içinde olan kimselerdir.
(Öyle mü'minler) ki onlar namazlarında huşuua riaayetkârdırlar.
O kimseler (o mü'minlerdir) ki, onlar namazlarında huşû' (korku ve eziklik) içinde olanlardır.
Onlar (o inanan erkek ve kadınlar) ki, salâtlarında (Allah’a yönelmelerinde, namaz ve ibadetlerinde, destek olma ve yardımlaşmada, alçak gönüllü, bilinçli ve duyarlılık içinde Allah’a karşı) derin bir saygı duyarlar.*
Onlar öyle kimseler ki, namazlarında Rablerine saygı içerisinde ibadet ederler.
O inananlar ki namazda iken yalnız Allah’a yönelirler,
2, 6. O mü/minler ki namazlarında huşu/da bulunurlar [²]. Beyhude şeyden yüz çevirirler, zekâtlarını da verirler. Utanacak yerlerini de haramdan saklarlar. Meğer ki zevceleriyle cariyelerine karşı olsun. Çünkü bunlar ile kınanmazlar.
Ki onlar namazlarında derin bir saygı içindedirler [hâşi’ûn].
Onlar namazlarında huşu içinde olanlardır.
Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler. Rablerinin huzurunda saygıyla secdeye kapanır, tam bir teslimiyet ve tevazu ile O’na boyun eğerler.
Namaz’larında (boyun eğerek) huşû’ duyanlar!
özellikle, namazlarında titizlik gösterenler,
Onlar her gün vakitli vakitsiz Salât-ı İkame ederek; Rabbinin huzurunda dururlar. Allah’ın ayetlerini okuyarak, bilgilerini bilinçlerini artırırlar. Bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalardan Allah’a tövbe ederek bir daha yapmamak üzere söz verirler. Allah’ın yasalarına teslim olurlar. Hayatlarını Allah’ın yasalarına göre yaşar, insanların yasalarına uymazlar.
Onlar, [salât]larında (ibadetlerinde) [huşu ]içinde (saygılı) olanlardır. [*]
2,3,4. O (mü’minler) namazlarında huşu¹ sahibidirler ve boş söz (ve yararsız şeyler)den yüz çevirirler, zekât² (görevlerini) yerine getirirler.
onlar ki, salâtlarında alçak gönüllü bir duyarlık içindedirler;
Onlar ki, namazlarında huşu/derin bir saygı içinde olurlar. 2/45, 29/45, 20/14
Onlar ki, ibadetlerinde derin bir ürperti ve tevazu[²⁸⁹⁰] içinde olurlar;
Onlar namazlarında huşu içindedirler. (Namazlarını, Rablerinin huzurunda bulunduklarını düşünerek kılarlar)
O mü'minler ki, namazlarında havf (tevazu) sahipleridir.
Onlar namazlarında tam bir saygı ve tevazu içindedirler.
Ki onlar, namazlarında saygılıdırlar.
Mü'minler ki namâzlarında huşû' iderler.
Onlar derin bir saygıyla namaza duran kimselerdir.
Onlar namazlarında huşu içinde olanlardır.
Onlar namazlarında derin bir saygı ve alçakgönüllülük içindedirler.
Namazlarında/dualarında huşû sahipleridir onlar.
Ular namozlarida xokisordirlar.
anlar kim anlar namāzları içinde aşaġlıķ idicilerdür.
Anlar ki namāzlarında Tañrıdan ḳorḳup miskinlik iderler.
O kəslər ki, namazlarında (hər şeyi unudaraq ruhən və cismən yalnız Allaha) müt’i olub (Ona) boyun əyərlər! (Allahın qarşısında kiçilərlər!)
Who are humble in their prayers,
Those who humble themselves(2866) in their prayers;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |