Elleżî yu/tî mâlehu yetezekkâ
Öylesine ki malını verir de özünü tertemiz bir hale kor.
Ki o, malını (Allah yolunda) vererek temizlenip-arınmıştır.
Onlar ki, mallarını ve öz benliklerini arındırmak için başkalarına harcarlar.
Allah yolunda servetlerini verenler, temizlenip vicdanlarını arındıranlar da, ateşten uzaklaştırılacaktır.
Ki o malını vererek arınır.
Ki o, malını vererek temizlenip-arınır.
Malını (hayra) veren, (gösteriş yapmıyarak) temizlenen...
O ki arınmak için malını verir.
17,18. Arınmak uğruna malını hayra harcayan takvâ sahipleri, o ateşten uzak tutulacaktır.
17,18. Özleri temiz olup, malını da esirgemez olanla, sakınç bir kimse, ondan uzak kalacak!
O ki, malını Allah rızası için vererek (haktan) arındırır.
17-21. Allâh’dan korkan ve ’ind(A)llâh daha pâk olmak içün servetini hayrâta sarf iden ve mükâfâta lâyık bir iyiliği mahzâ bir kaç kişiye gösteriş olarak yapmayub, rabbi Allâh te’âlânın rızâsına mazhar olmak içün yapan âteş ’azâbından kurtılacak ve göreceği mükâfâtdan memnûn olacakdır. (*)
17,18. Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.
17,18. Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.
17-18. Malını Allah yolunda verip arınan takvâ ehli ise ondan (ateşten) uzak tutulur.
17, 18. Temizlenmek üzere malını hayra veren iyiler ondan (ateşten) uzak tutulur.
O ki malını vererek temizlenir;
O ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir.
O, ki malını verir, tezekkî eder
17-18. (Allah yolunda) malını vererek (günah kirlerinden) arınan ve Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse, ateşten uzak tutulacaktır.
O ki malını vererek arınır.
17,18. Halbuki çok sakınan, malını (Allah nezdinde sırf) temizlenmek için veren ondan uzaklaşdırılacakdır.
17,18. Malını (Allah katında) temizlenmek için veren, (günahlardan) en çok sakınan(mü'minler) ise, ondan uzaklaştırılacaktır.
17,18. Arınmak için (yoksul, fakir, muhtaç ve işsizlere) malını veren, (malını onlarla paylaşan ve kötülüklerden) en çok sakınan kimse ise ondan (o ateşten) uzak tutulur. *
Malından ihtiyaç sahiplerine vererek temizleneler de o korunanlardır.
Malını veren, arınan kimse, o da.
17, 18. Sakınan, özü Allah yanında pâk olur diye malını veren, o ateşten uzak düşecek.
O malını vererek temizlenip arınan kimse.
Arınmak amacıyla malını harcayan o fedâkâr müminler.
Arınmak üzere malını veren!
17,18. Sadece malını aklansın diye veren // sağlamcılar ise, ateşten uzak tutulacaktır.
İnananlar makamlarına, mevkilerine, malına, mülküne aldanmayıp varlıklarını ihtiyacı olanlarla paylaşarak arınır, Rabbin katında yücelirler.
O ki (malını) vererek arınır.
17,18. Ve Allah yolunda malını verip (günâhlarından) temizlenerek, hakkıyla korunan ise, ondan uzaklaştırılacaktır.
arınmak için servetini [başkalarına] harcayanlar,
Çünkü o, malını karşılıksız verdi ve böylece arındı. 2/271, 9/103
o ki, malını gönülden verir ve arınıp gelişir;[⁵⁷⁷²]
Çünkü o, malını (Allah yolunda) harcar, (nefsânî kirlerinden) arınmak için verir.
Öyle muttakî ki, malını verir temizlenir.
17, 18. Ama Allah'a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.
O ki malını hayra vererek arınır, yücelir.
Allâh yolunda malını virir ve kendini temizler.
O da malını verip kendini geliştiren kimsedir.
Malını veren ve arınan..
O, malını bağışlayıp da arınan kimsedir.
O ki, temizlenip arınsın diye malını verir.
U mol mulkini yaxshilik yo‘lida berib nafsini poklaydi.
17-18. daħı tįz ıraķ olına andan śaķınıcıraķ ol kim virür malını arıtmaķ ister Tañrı ķatında.
Virür mālını Allāh yolına zekāt‐ıçun.
O kimsə ki, malını (Allah yolunda) verib (günahlardan) təmizlənər,
Who giveth his wealth that he may grow (in goodness),
Those who spend their wealth(6171) for increase in self-purification,(6172)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |