×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Tevbe / 25

لَقَدْ نَصَرَكُمُ اللّٰهُ ف۪ي مَوَاطِنَ كَث۪يرَةٍۙ وَيَوْمَ حُنَيْنٍۙ اِذْ اَعْجَبَتْكُمْ كَـثْرَتُكُمْ فَلَمْ تُغْنِ عَنْكُمْ شَيْـٔاً وَضَاقَتْ عَلَيْكُمُ الْاَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ ثُمَّ وَلَّيْتُمْ مُدْبِر۪ينَۚ

Türkçe Transcript

Lekad nasarakumu(A)llâhu fî mevâtine keśîratin(ﻻ) veyevme huneynin(ﻻ) iż a’cebetkum keśratukum felem tuġni ‘ankum şey-en vedâkat ‘aleykumu-l-ardu bimâ rahubet śümme velleytum mudbirîn(e)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Andolsun ki Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti; hani o gün çokluğunuzla övünüp sevinmiştiniz de bu çokluk, düşmanı defedememişti, hiçbir işinize yaramamıştı, yeryüzü, o kadar genişken daralmıştı size, sonra da arka çevirip geri çekilmiştiniz.

Huneyn, Taif'e yakın bir vâdidir. Müşriklerle burada bir savaş olmuştur.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

Andolsun, birçok yerlerde ve Huneyn gününde Allah size (manevi) yardım ulaştırmıştı. Hani o zaman sayıca çok (fazla) oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat bu size (yararlı) bir şey de sağlayamamıştı. (Bir kabile karşısında hezimete uğramış) Bütün genişliğine rağmen, yeryüzü başınıza dar gelmeye başlamıştı. Nihayet bozularak arkanızı dönmüş (ve kaçmaya mecbur kalmıştınız).

Abdullah Parlıyan Meali

Gerçekten de Allah, sayıca az olduğunuz zaman, pekçok savaş meydanında ve Huneyn gününde size yardım etmişti. Hani o Huneyn günü, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de, size hiçde yararı olmamıştı. Bütün genişliğine rağmen, yeryüzü size dar gelmişti ve sonra da bozularak arkanızı dönüp geri çekilmiştiniz.

Ahmet Tekin Meali

Andolsun ki Allah vatan edindiğiniz birçok topraklarda, harp meydanlarında ve Huneyn savaşında size yardım etmişti. Kalabalık oluşunuz kendinizi beğenmenize, gücünüze güvenmenize sebep olmuş, fakat sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak ikbalinize ve istikbalinize sırt çevirip arkanızı dönerek kaçmıştınız.

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz Allah size pek çok yerde ve Huneyn gününde yardım etti. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, ancak bunun size bir yararı olmamıştı ve bütün genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da bozularak arkanızı dönüp çekilmiştiniz.

25-26.Beyhaki`nin Delâil`de Rebi` bin Enes`ten rivayet ettiğine göre Resulullah (a.s.), Mekke`nin fethinden sonra Havazin ve Sakif kabileleriyle çarpışmak üzere on iki bin askerle Taif tarafındaki Huneyn vadisine geçti. Bu karşılaşmada müşriklerin sadece dört bin adamları vardı. Bunu gören bir Müslüman (veya bazı Müslümanlar): "Bu kadar az bir topluluk karşısında yenilgiye uğramayız" dedi(ler). Bu tür konuşmalar Resulullah (a.s.)`ın hoşuna gitmedi. Daha sonra iki ordu karşılaşınca ilk etapta Müslümanlar şiddetli bir saldırıda bulundular ve müşrikler kaçmaya başladılar. Ancak daha sonra müşrikler yeniden toparlanarak Müslümanların üzerlerine saldırdılar ve bu kez Müslümanlar dağıldı. Daha sonra Yüce Allah`ın yardımıyla Müslümanlar yeniden toparlandılar ve müşrikleri yenilgiye uğrattılar. Burada anlatılmak istenen başarının sayı çokluğuna bağlı olmadığı ancak Yüce Allah`ın yardımına bağlı olduğudur.

Ali Bulaç Meali

Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.

Ali Fikri Yavuz Meali

Şüphe yok ki Allah, size bir çok savaş yerlerinde zafer verdi; ve “HUNEYN” gününde size yardım etti. O vakit Huneyn'de çokluğunuz size güven vermişti de, bir faydası olmamıştı. Yeryüzü, o genişliği ile başınıza dar gelmişti. Sonra da bozularak arkanızı dönmüştünüz.

Bahaeddin Sağlam Meali

Andolsun ki; çok yerde Allah size yardım etti ve Huneyn gününde… Hani çokluğunuz sizi böbürlendirdi. Fakat o çokluğunuz size bir fayda sağlamadı, yeryüzü genişliğiyle beraber size dar geldi. Sonra sırt çevirerek kaçtınız.

Bayraktar Bayraklı Meali

Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn Savaşı'nda da size yardım etti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, fakat bu hal, sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda gerisin geri dönmüştünüz.[169]

[169] Huneyn Savaşı hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VIII, 165-169.

Besim Atalay Meali (1965)

Allah size, bir çok yerlerde, Hüneyn gününde de yardım etmiştir, hani sizi çokluğunuz kurumlandırıp, bir fayda vermemişti, geniş olan yeryüzü sizlere dar gelmişti, arka dönüp yüz çevirmiştiniz

Cemal Külünkoğlu Meali

Andolsun ki; Allah, size (samimiyetinizden dolayı) birçok yerde ve Huneyn (savaşı) gününde yardım etmişti. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönüp gitmiştiniz.

Huneyn, Mekke yakınında bir vadinin adıdır. Huneyn savaşı Müslümanlarla Havazin ve Sakif kabileleri arasında gerçekleşmiştir. Mekke’nin fethinden sonra İslam ordusunun güçlendiğini gören bazı Müslümanlar; “bu ordu artık yenilmez” diyerek kendilerini büyük görüp rehavete kapılmıştı. Bu sebeple savaşta fazlaca rahat hareket ederek çokluklarına güvenmişlerdi. Böylece İslam ordusu büyük bir bozguna uğrayarak hızla geri kaçmaya başlamıştı. Daha sonra Hz. Peygamberin, gayreti ve askeri dehası ile İslam ordusu yeniden toparlanarak galip gelmişti. Buradan günümüz Müslümanlarının alacağı büyük ibret ve dersler olduğu açıktır.

Cemil Said (1924)

Huneyn muhârebesi güni size Allâh muhtelif fırsatlarda yardım itdi, siz ’adedinizin kesretine güvenmiş idiniz. Ne kadar vâsi’ olur ise olsun arz size o vakit dar göründi ki arkanızı çevirdiniz, kaçdınız.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisingeriye dönüp kaçmıştınız.[255]

Huneyn, Mekke’den Tâif’e giden yollardan biri üzerinde, Mekke’ye yaklaşık on mil uzaklıkta yer alan bir vadinin adıdır. Bu âyetle bir sonraki ayette, Mekke’nin fethinden sonra (H.8) müslümanlarla müşrik Havâzin kabilesi arasında, bu vadide gerçekleşen savaşa işaret edilmektedir. Bu savaşta müslümanların sayısı düşmanınkinden çoktu. Müslümanlar, sayıca üstünlüklerine güvenerek savaş öncesi fazlaca emin ve rahat hareket ediyorlardı. Bu sebeple, Havâzinlilerin kurduğu pusuya düştüler. İslâm ordusunun büyük bir kısmı düzensiz bir şekilde geri çekilmeye başladı. Ancak, Hz. Peygamber’in ve sebatkâr bir grup müslümanın gayretleriyle dağılan ordunun toparlanması sağlandı ve tekrar hücum edilerek zafer kazanıldı.

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

Allah birçok yerde, bu arada Huneyn Savaşı’nda gerçekten size yardım etmiştir. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, fakat bunun size hiçbir yararı olmamıştı; o yer geniş olmasına rağmen size dar gelmiş, nihayet geriye çekilmeye başlamıştınız.

Diyanet Vakfı Meali

Andolsun ki Allah, birçok yerde (savaş alanlarında) ve Huneyn savaşında size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda (bozularak) gerisin geri dönmüştünüz.

Resûlullah (s.a.) Mekke’yi fethettikten sonra onikibin kişilik bir ordu ile Tâif’teki Hevâzin ve Sakîf kabilelerinin üzerine yürüdü. İslâm ordusunun çokluğunu gören bazı müslümanlar, «Bu ordu artık yenilmez» şeklinde konuşarak kendilerini büyük görmüşlerdi. Fakat Huneyn vadisinde kendilerinden çok daha az bir müşrik ordusu ile karşılaşınca bozguna uğradılar. Çünkü onlar çokluklarına güvenmişlerdi. İşte 25. âyette onların bu durumuna işâret edilmektedir.

Edip Yüksel Meali

ALLAH bir çok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiç bir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İnkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çokluğunuz size güven vermişti de o gün size onun bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.

Elmalılı Meali (Orijinal)

İnkâra mecal yoktur ki Allah size bir çok mevkı'lerde nusret etti, «Huneyn» günü de: o lâhzada ki çokluğunuz sizi güvendirmişti de bir faidesi olmamıştı, yer yüzü o genişliğiyle başınıza dar gelmişti, sonra da bozularak arkanıza dönmüştünüz

Emrah Demiryent Meali

Kasem olsun ki, Allah size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etti. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, ancak bunun size bir yararı olmamıştı ve bütün genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönmüştünüz.

Erhan Aktaş Meali

Ant olsun ki Allah, size birçok yerde ve Huneyn¹ gününde yardım etmişti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra da gerisin geri dönüp gitmiştiniz.

1- Huneyn Savaşı.

Hasan Basri Çantay Meali

Andolsun ki Allah bir çok (savaş) yerler (in) de ve Huneyn gününde size yardım etmişdir. (O Huneyn gününde ki) çokluğunuz o zaman size ucub vermişdi de bu, size (gelecek kazaadan) bir şey'i gidermiye yaramamışdı. Yer yüzü, o genişliğine rağmen, başınıza dar gelmişdi. Nihayet (bozularak) gerisin geri dönüb gitmişdiniz.

Hayrat Neşriyat Meali

And olsun ki Allah, size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani(o gün) çokluğunuz sizi gururlandırmıştı da (bu i'timâdınız) size hiçbir fayda vermemişti ve yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti; sonra (düşmana) arkanızı çeviren kimseler olduğunuz hâlde dönüp kaçmıştınız.(2)

(2)Huneyn Savaşı başlangıcında, İslâm Ordusunun öncü kuvvetleri pusuya düşerek ânî bir baskınla bozulunca, önce arkalarındaki ilk kuvvet, sonra da onları gören asıl ordu daha ne olduğu anlaşılmadan dağılmaya yüz tuttu. Cenâb-ı Hakk’ın, melâikeleri ehl-i îmânın yardımına göndermesiyle kısa zamanda toparlanan İslâm ordusu parlak bir zafere mazhar oldu. (Kurtubî, c. 4/8, 97-101)
“Fahru’l-Âlemîn (âlemlerin kendisiyle iftihâr ettiği) ve Habîb-i Rabbü’l-Âlemîn (Âlemlerin Rabbinin sevgilisi)Hazret-i Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sahâbelerinin, müşrikîne (müşriklere) karşı Uhud’un nihâyetinde (sonunda) ve Huneyn’in bidâyetinde (başlangıcında) mağlûbiyetlerinin hikmeti nedir?
El-cevab: Müşrikler içinde, o zamanda saff-ı sahâbede (sahâbeler içinde) bulunan ekâbir-i sahâbeye (en büyük sahâbelere) istikbâlde (gelecekte) mukābil (onların şerefine denk) gelecek Hz. Hâlid (ra) gibi çok zâtlar bulunduğundan, şanlı şerefli olan istikbâlleri nokta-i nazarında bütün izzetlerini kırmamak için, hikmet-i İlâhiye, hasenât-ı istikbâliyelerinin bir mükâfât-ı muaccelesi (gelecekteki iyiliklerinin peşin bir mükâfâtı) olarak mâzîde (öncesinde) onlara vermiş. Bütün bütün izzetlerini kırmamış. Demek, hâzırdaki(şimdiki) sahâbeler müstakbeldeki (gelecekteki) sahâbelere karşı mağlûb olmuşlar. Tâ o müstakbel sahâbeler berk-ı süyûf (kılıç parıltısı) korkusuyla değil, belki bârika-i hakīkat (hakīkat parıltısı) şevkiyle İslâmiyet’e girsin ve o şehâmet-i fıtriyeleri (yaratılışlarındaki kahramanlıkları) çok zillet çekmesin!” (Lem‘alar, 7. Lem‘a, 24)

İlyas Yorulmaz Meali

Pek çok yerlerde Allah size yardım etmişti. Huneyn gününde savaşa kalabalık olarak gitmeniz hoşunuza gitmişti. Fakat kalabalık olmanız size hiçbir şekilde fayda sağlamamış hatta yeryüzü bütün genişliğine rağmen dar gelmiş ve arkanıza dönüp kaçmıştınız.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

Doğrusu Allah bir çok yerlerde, Huneyn gününde size yardım etti. Sizler o gün çokluğunuza kapılmıştınız. Ancak bu çokluk sizin hiçbir işinize yaramamıştı. Yeryüzü o genişliği ile size dar gelmişti. Sonra da arkanızı dönüp kaçmıştınız.

İsmail Hakkı İzmirli

* Allah bir çok yerlerde [³], çok olmanızın hoşunuza gittiği Huneyn gününde size yardım etmiştir. İşte sizin çok olmanız sizden hiçbir şey savamadı. O yer geniş olmakla beraber yine size dar geldi. Nihayet arka çevirerek dönüp gittiniz.

[3] Savaş yerlerinde.

İsmail Yakıt

Andolsun ki Allah size birçok yerde (özellikle), çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydasının da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz/kaçtığınız Huneyn gününde yardım etmişti⁸.

8 Taif yolu üzerindeki Huneyn Vadisi’nden; yeni Müslüman olmuş Mekkelilerden müteşekkil bir birliğin de dahil olduğu kalabalık bir Müslüman ordusu geçerken, burada pusuya yatmış müşrik Havazin ve Benu Sakîf kabilelerinin birden ok atışlarına başlaması üzerine, Müslümanlar düzensiz bir şekilde geri çekilip kaçmaya başlarken, Hz. Peygamber’in üstün gayretleri, Muhacir ve Ensar’ın tecrübeli savaşçıları ve Allah’ın da ayette bahsettiği manevi yardım sayesinde bozgun, sonunda zafere dönüştü.

Kadri Çelik Meali

Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı da lakin size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de sonra (bozguna uğrayarak) gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.

Mahmut Kısa Meali

Gerçekten de Allah, sayı ve silah bakımından kendinizden çok daha üstün ordularla çarpıştığınız birçok yerde olduğu gibi, düşmandan güçlü olduğunuz Huneyn savaşında da size yardım etmişti: Hani sayıca ve silahça çokluğunuz, Allah’ın yardımı olmaksızın zaferin kazanılamayacağı gerçeğini unutturarak sizi yersiz bir gurura sürüklemiş, fakat bu gurur, sizi düşman karşısında bozguna uğramaktan kurtaramamıştı; öyle ki, bütün genişliğine rağmen dünya başınıza dar gelmiş ve sonunda dağılarak arkanızı dönüp kaçmaya başlamıştınız.

Mahmut Özdemir Meali

And olsun, Allah size birçok yerde yardım etti! Huneyn günü’nde o an çokluğunuz, sizi hayrete düşürdü / gururlandırdı; derken bir şeye yaramadı. Yeryüzü, geniş olmasına rağmen size dar geldi. Sonunda arkanızı dönüp kaçtınız.

Mehmet Çakır Meali

Allah size birçok yerde yardım etmiştir. Huneyn savaşında dahi yardım etmiştir. Hatırlarsın, hani o gün kalabalıktan dört köşe olmuştunuz ama, hiçbir işe yaramamıştı. Onca genişliğine rağmen dünya başınıza dar gelmiş, gerisin geri kaçıp gitmiştiniz.

Mehmet Çoban Meali

Andolsun! Allah birçok yerde ve Huneyn savaşında size yardım etmiştir. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat bu çokluk size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet bozularak gerisin geriye dönüp kaçmıştınız.

Mehmet Okuyan Meali

Şüphesiz ki Allah birçok yerde ve Huneyn gününde [*] size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, (fakat bu durum) sizden hiçbir (sıkıntıyı) gidermemişti. [*]Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti; [*] sonunda (bozulup) geri dönenler olarak yüz çevirmiştiniz (kaçmıştınız).

Huneyn, Mekke ile Taif arasında, Taif’e üç mil uzakta bir vadidir. (Huneyn’de) iki ordu karşı karşıya gelince, müslümanlardan birisi ‘Biz bugün bu az sayıdaki ordu karşısında mağlup olmayacağız!’ demiş, bu kelime Hz. Muhammed’i üzmüştü. İşte Yüce Allah’ın “Çokluğunuz sizi gururlandırmıştı” hitabında kastedilen budur (Râzî, [Mefâtîhu’l-Ğayb], XVI, 21).,Bu cümle savaşta kalabalıkların değil, inanmış, kaliteli kişilerin galip geleceğini göstermektedir. Benzer mesajlar: Bakara 2:249; Enfâl 8:19, 65.,Benzer mesaj: Tevbe 9:118.

Mehmet Türk Meali

(Ey îman edenler!) Gerçekten Allah size birçok yerde yardım ettiği gibi, o çokluğunuzla gururlanıp da size bir faydası olmayıp, yeryüzünün tüm genişliğine rağmen başınıza dar geldiği, sonra da bozguna uğrayarak geri çekilip kaçmaya başladığınız Huneyn gününde¹ de yardım etmişti.

1 Huneyn: Mekke ile Tâif arasında bir vadinin ismidir ki Müslümanlarla Hevâzin ve Sakîf kabîleleri arasındaki savaş burada olmuştur. Huneyn savaşı, H. 8. yılın Şevval ayında, Mekke’nin fethinden sonra meydana gelmiştir. Hevâzin’in asker sayısı dört bin kadarken, İslâm ordusunun on iki bin savaşçısı bulunuyordu. Bu, Müslümanların o güne kadar ulaşabildiği en büyük sayısal güç idi. Hattâ bazı Müslümanlar bununla övünmeye ve: “Bu ordunun karşısında kim durabilir ki?” demeye bile başlamışlardı. Fakat bu sayıya rağmen İslâm ordusu, önce ok yağmuruna tutuldu ve öncü kuvvetler dağıldı. Arkasından da bu ric’at, gerideki hatlara da sirâyet ederek genel bir panik başladı. Buna rağmen Hz. Peygamber (a.s.) ve bir kaç ashâbı, bütün metanetleriyle yerlerinde durdu ve panik halindeki orduyu toparlayıp, bu savaşı kazandı. Daha sonra Peygamberimiz, Huneyn’de alınan esirlerin ve ganîmetlerin Cirâne de muhafazasını emrederek Tâif üzerine yürüdü. On sekiz günlük Tâif muhasarasını kaldırdıktan sonra Cirâne’ye döndü. Bu seferde elde edilen ganimetler; altı bin esir, yirmi dört bin deve, kırk binden fazla davar ve dört bin okka kadar altın ve gümüş para idi.

Muhammed Esed Meali

Gerçekten de Allah, [sayıca az olduğunuz zaman] pek çok savaş meydanında size yardım etmişti; ve Huneyn Günü’nde de, o sayıca çokluğunuz sizi kurumlandırdığı ama (tek başına) pek bir işinize yaramadığı o gün de [öyle yapmıştı]; çünkü yeryüzü, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de arkanızı dönüp geri çekilmiştiniz: ³³

33 Huneyn savaşı, Mekke’den Tâif’e giden yollardan biri üzerinde bulunan bir vadide, H. 8. yılda, Mekke’nin Müslümanlarca fethinden kısa bir süre sonra vuku bulmuştur. Bu savaşta Müslümanların hasmı (ki Huneyn vadisi onların arazisinde yer alıyordu) müşrik Hevâzin boyları ve onların müttefiki olan Benî Sakîf oymağıydı. Dine yeni giren pek çok Mekke’liyle takviye edilmiş olan Müslüman ordusu onikibin dolayındayken, savaşa katılan Hevâzin ve Sakîflilerin sayısı bunun üçte biri kadardı. Müslümanlar, anlaşılan, sayıca üstünlüklerine dayanarak kendilerinden fazla emin ve rahat davranıyorlardı. Bu yüzden olacak, Huneyn vadisinin gerisindeki dar geçitlerde düşman gruplarınca kurulan bir pusuya düşürüldüler ve ağır kayıplar vererek düzensiz bir biçimde geri çekilirken bu sefer de bedevîlerin ok yağmuruna tutuldular. Yalnızca Hz. Peygamber ve o’nun ilk bağlılarının (Muhâcir ve Ensâr’ın) gayretleriyledir ki, duruma hakim olundu ve Müslümanların başlangıçta içine girdikleri bozgun havası kesin bir zafere dönüştürüldü. 25 ve 26. ayetler, gerçek yardımın ancak Allah’tan gelebileceğini; değerce “Allah’ın, O’nun Elçisi’nin ve Allah yolunda girişilecek cihadın/üstün çabanın” önüne geçirildiği sürece, sayıca çokluk olmanın, soy ve kan bağının, malın-mülkün hiçbir şeye yaramayacağını belirterek (bkz. bir önceki ayet) zikri geçen bu Huneyn savaşının bir değerlendirmesini ortaya koymaktadır.

Mustafa Çavdar Meali

Andolsun ki, Allah size birçok savaşta yardım etmişti özellikle de Huneyn günü. Hani siz çokluğunuza güvenmiştiniz ama çokluğunuzun size hiç bir yararı olmadı hatta o gün yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmiş ve arkanıza dönüp kaçmaya başlamıştınız. 2/249, 3/172- 173, 4/95, 29/56

Mustafa İslamoğlu Meali

Doğrusu Allah, size bir çok savaş alanında yardım etmişti; özellikle de Huneyn Günü: Hani o zaman çokluğunuz sizi gururlandırmıştı, fakat hiçbir işinize yaramadı;[¹⁴²⁶] ve olanca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti, sonra da geri kaçmıştınız.

[1426] Zımnen: Sayı çokluğuna güvenen, Allah’ın tek olduğunu unutmuş olur.

Orhan Kuntman Meali

Andolsun ki Allah, (savaş alanlarında) birçok yerde ve Hüneyn savaşında size yardım etmişti. Fakat o gün (savaş başlarken) kuvvetinizin çok olması, size fazla güven ve kibir vermiş (ve bu üstünlüğünüz) size hiçbir yarar sağlamamıştı. (Düşmanın hücumu karşısında) Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, gerisin geri dönüp gitmiştiniz! (Savaş alanında sadece Resulullah s.a.s ile bir kaç sahabe kalmıştı.)

Osman Fırat Meali

Şüphesiz Allah, size birçok yerlerde, yardım etmişti. Ve Huneyn gününde; çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir yarar da sağlamadı. Bütün genişligine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, sonunda da (savaş alanından) arkanızı dönmüştünüz.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Muhakkak ki, Allah Teâlâ size birçok mevkilerde nusret bahş olmuştur. Huneyn gününde de. O gün ki, çokluğunuz sizi güvendirmişti. Fakat bu size faide vermemiştir. Yeryüzü, genişliğiyle beraber sizin üzerinize dar gelmişti. Sonra da arka çevirir olduğunuz halde dönüp gitmiştiniz.

Suat Yıldırım Meali

Şu kesindir ki Allah size birçok savaş yerlerinde yardım etti, Huneyn günü de. . . O gün ki sayıca çokluğunuz sizi böbürlendirmiş ama bu, size fayda etmemişti. Olanca genişliğine rağmen, dünya başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak düşmana arka çevirip kaçmaya başlamıştınız.

Süleyman Ateş Meali

Andolsun Allah size birçok yerlerde, Huneyn gününde de yardım etmişti. Hani (o gün) çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir yarar da sağlamamıştı. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, nihayet bozularak arkanızı dönmüş(kaçmağa başlamış)tınız.

Süleyman Tevfik (1927)

Allâh Te'âlâ bir çok harb yerlerinde ve Huneyn gününde size nusret ihsân buyurdı. O gün çokluğunuz sizi mağrûr itmişdi. Fakat o kesret size fâide virmedi. Korkunuzdan dünyâ size dar geldi. Bozgun olarak küffâra arka dönüb kaçdınız.

Süleymaniye Vakfı Meali

Allah birçok yerde sizi zafere ulaştırdı, Huneyn[*] gününde de öyle oldu. O gün sayıca çok olmanıza şaşırmıştınız ama bir işinize yaramamıştı. Onca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da geri dönüp kaçmıştınız.

[*] Huneyn savaşı

Şaban Piriş Meali

Andolsun ki, Allah size bir çok yerde ve çokluğunuzun sizi böbürlenderdiği fakat bir fayda sağlamadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.

Ümit Şimşek Meali

Gerçek şu ki, Allah size pek çok yerde ve Huneyn Gününde de yardım etmişti.(7) O gün siz çokluğunuzla böbürlenmiştiniz; fakat bu size bir fayda vermemiş ve yeryüzü, onca genişliğiyle beraber, size dar gelmişti de arkanızı dönüp gitmiştiniz.

(7) Mekke ile Taif arasındaki Huneyn Vadisinde cereyan eden bu savaş, Mekke’nin fethinden sonra, Müslümanların yeni iltihaklarla güçlendiği bir dönemde gerçekleşmiş ve Müslümanlar bu savaşa oldukça kuvvetli bir orduyla çıkmışlardı. Ancak savaşın başlangıcında pusuya düşürüldüler ve ciddî kayıplar vererek geri çekilmek zorunda bırakıldılar. Hattâ bir ara Peygamberimiz birkaç Ashabıyla yalnız kalmıştı. Daha sonra Peygamberimizin çağrısına kulak veren Müslümanlar tekrar toparlandılar ve savaşın seyri değişti.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn gününde de. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de bu hiçbir işinize yaramamıştı. Tüm genişliğine rağmen, yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da sırtınızı dönüp kaçmıştınız.

Eski Anadolu Türkçesi

bayıķ arķa virdi size Tañrı çoķ yirlerde daħı ḥuneyn çalışı güni ol vaķt kim ŧañlatdı sizi çoķlıġuñuz pes aśśa eylemedi size nesene daħı ŧār oldı size yir, giñligi-y- ile. andan yüz döndürdüñüz ard döndüriciler-iken.

Satır Altı Meal (1534)

Taḥḳīḳ nuṣret virdi size Tañrı Ta‘ālā çoḳ yirlerde, Ḥuneyn güninde. Daḫısiz begendügüñüz vaḳt sizüñ çeriñüz çoḳluġını, pes size hīç aṣṣı eylemediol çoḳluḳ. Daḫı ṭar oldı sizüñ üstüñüze yir bunca geñişlig‐ile. Andan ṣoñra arḳa ḳaytarup ḳaçasız.

Bunyadov-Memmedeliyev

Allah sizə bir çox yerlərdə, həmçinin Hüneyn (vuruşu) günündə kömək etdi. O gün çox olmağınız xoşunuza gəlsə də, bir faydası olmadı, gen dünya sizə dar oldu (yer üzü genişliyinə baxmayaraq sizə dar gəldi), sonra dönüb qaçdınız.

M. Pickthall (English)

Allah hath given you victory on many fields and on the day of Huneyn, when ye exulted in your multitude but it availed you naught, and the earth, vast as it is, was straitened for you; then ye turned back in flight;

Yusuf Ali (English)

Assuredly Allah did help you in many battle-fields and on the day of Hunayn:(1274) Behold! your great numbers elated you, but they availed you naught: the land, for all that it is wide, did constrain you, and ye turned back in retreat.(1275)

1274 Hunayn is on the road to Ta'if from Makkah about fourteen miles to the east of Makkah. It is a valley in the mountainous country between Makkah and Ta'if. Immediately after the conquest of Makkah, (A.H. 8), the Pagan idolaters, who were surprised and chagrined at the wonderful reception which Islam was receiving, organised a great gathering near Ta'if to concert plans for attacking the Prophet. The Hawazin and the Thaqif tribes took the lead and prepared a great expedition for Makkah, boasting of their strength and military skill. There was on the other hand a wave of confident enthusiasm among the Muslims at Makkah, in which the new Muslims joined. The enemy forces numbered about 4,000 but the Muslim force reached a total of ten or twelve thousand, as everyone wished to join. The battle was joined at Hunayn, as described in the next note.

1275 For the first time the Muslims had at Hunayn tremendous odds in their favour. But this itself constituted a danger. Many in their ranks had more enthusiasm than wisdom, more a spirit of elation than of faith and confidence in the righteousness of their cause. The enemy had the advantage of knowing the ground thoroughly. They laid an ambush in which the advance guard of the Muslim forces was caught. The country is hilly, in which the enemy concealed himself. As soon as the Muslim vanguard entered the Hunayn valley, the enemy fell upon them with fury and caused havoc with their arrows from their places of concealment. In such ground the numbers of the Muslims were themselves a disadvantage. Many were slain, and many turned back in confusion and retreat.

But the Prophet, as ever, was calm in his wisdom and faith. He rallied his forces and inflicted the most crushing defeat on the enemy.


Designed by ÖFK