×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Tevbe / 26

ثُمَّ اَنْزَلَ اللّٰهُ سَك۪ينَتَهُ عَلٰى رَسُولِه۪ وَعَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَاَنْزَلَ جُنُوداً لَمْ تَرَوْهَا وَعَذَّبَ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْكَافِر۪ينَ

Türkçe Transcript

Śumme enzela(A)llâhu sekînetehu ‘alâ rasûlihi ve’alâ-lmu/minîne veenzele cunûden lem teravhâ ve’ażżebe-lleżîne keferû(c) veżâlike cezâu-lkâfirîn(e)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Sonra da Allah, Peygamberine ve inanlara manevi kuvvetini ihsan etmişti ve görmediğiniz orduları indirerek kafirleri azaplandırmıştı ve işte kafirlerin cezası da budur.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

Daha sonra Allah (CC); Resulünün ve mü’minlerin üzerine sükûnet (nusret ve metanetini) indirdi ve sizin görmediğiniz (manevi) ordular gönderdi de, (böylece) kâfirleri cezalandırdı (ve bozguna uğrattı). Bu, inkârcıların (dünyadaki) cezasıdır.

Abdullah Parlıyan Meali

Bunun üzerine Allah, elçisinin ve inananların içlerine katından bir sükûnet ve emniyet indirmiş, görmediğiniz ordularla yardım etmişti de, böylece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri azaba uğratmıştı ki, gerçekleri örtbas edenlerin cezası da böyledir zaten.

Ahmet Tekin Meali

Sonra Allah, Rasulüne ve mü'minlere rahmet ve huzur indirdi, gözünüzle göremediğiniz, askerî erkân ve ordular indirdi. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri cezalandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.

Ahmet Varol Meali

Sonra Allah, Peygamber'ine ve mü'minlere güven duygusu (sekinet) verdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve inkar edenleri azaplandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.

Ali Bulaç Meali

(Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkâr edenleri azablandırdı. Bu, inkârcıların cezasıdır.

Ali Fikri Yavuz Meali

Sonra Allah, Rasûlünün ve müminlerin üzerine rahmetini indirdi, görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi de, küfredenleri azablandırdı. İşte bu, kâfirlerin cezasıdır.

Bahaeddin Sağlam Meali

Sonra Allah sükûn ve huzur halini Resulullah ile Müminler üzerine indirdi, görmediğiniz askerler gönderdi, o kâfirleri azaplandırdı. İşte kâfirlerin azabı böyledir.

Bayraktar Bayraklı Meali

Sonra Allah, Peygamber'in ve müminlerin üzerine güven duygusunu indirdi. Sizin görmediğiniz ordular indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.

Besim Atalay Meali (1965)

Sonra Allah, peygamberiyle, inanmış olanlara huzurluk verdi, sizin görmediğiniz orduları göndererek, kâfirlere azap etti, kâfir olanların cezası budur

Cemal Külünkoğlu Meali

(Bu bozgundan) sonra Allah, Resulünün ve mü'minlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur ve güven veren rahmetini) indirdi, görmediğiniz ordular gönderdi ve Hakka karşı direnenleri de azaba uğrattı. İşte inkârda direnenlerin cezası budur!

Bu savaşta Müslümanlar 5 şehit verirken, düşman ordusundan 70 kişi hayatını kaybetti, 6000’e yakın kişi de esir düştü. Düşman harp meydanına kadınları ve çocukları da getirdiği için esirlerin çoğu kadınlardan ve çocuklardan oluşuyordu. Hz. Muhammed bazı sahabeleri Mekke’ye göndererek esirler için elbise aldırdı ve esirleri giydirdi. Esirlerin yakınları tarafından alınması için haber gönderdi. Birkaç gün bekledikten sonra gelen-giden olmadığı için esirler, Müslümanlar arasında bölüştürüldü. Bölüştürülme işi bittikten sonra Havazin Kabilesi’nden bir heyet esirleri almak üzere Hz. Muhammed’in huzuruna geldi. Yapılan görüşmeler neticesinde Hz. Muhammed 6.000 esiri hiçbir karşılık istemeden gelenlere teslim etti.

Cemil Said (1924)

Ânın üzerine Allâh rasûlüne ve mü’minine yardım gönderdi, sizin gözinizde görünmeyen ordular ile kürf idenleri te’dîb itdi. Bu kâfirlerin cezâsıdır.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Bozgundan sonra Allah, Peygamberine, müminlere güvenlik verdi ve görmediğiniz askerler indirdi; inkar edenleri azaba uğrattı. İnkarcıların cezası budur.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Sonra Allah, Resûlü ile mü’minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

Bunun üzerine Allah, peygamberinin ve müminlerin üzerine kendi katından bir güven duygusu indirdi, bir de göremediğiniz askerler gönderdi ve böylece inkâr edenlerin cezasını verdi. İşte bu, inkârcıların hakettiği karşılıktır.

Diyanet Vakfı Meali

Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.

Edip Yüksel Meali

Sonra ALLAH, elçisi ve inananların üzerine tarafından güven ve rahatlık indirdi, ek olarak, görmediğiniz ordular indirdi ve böylece kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası işte budur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımayan kâfirleri azaba uğrattı. Ve o kâfirlerin cezası işte budur.

Elmalılı Meali (Orijinal)

Sonra Allah, Resulünün üzerine ve mü'minlerin üzerine sekînetini indirdi ve görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımıyanları azaba uğrattı, ve bu işte kâfirlerin cezası

Emrah Demiryent Meali

Sonra Allah, Resûlü’nün ve mü’minlerin kalplerine, sekînetini (kalplere güven veren rahmetini) verdi (ve ayrıca) görmediğiniz askerler gönderdi ve inkâr edenleri de azaba uğrattı. İşte, kâfirlerin cezası budur.

Erhan Aktaş Meali

Sonra Allah, Resul'ünün ve inananların üzerine dinginlik ve güven indirdi. Görmediğiniz ordular indirdi ve gerçeği yalanlayan nankörlere azap verdi. İşte budur gerçeği yalanlayan nankörlerin cezası.

Hasan Basri Çantay Meali

Sonra Allah; resulü ile mü'minlerin üzerine sekînetini (kuvve-i ma'neviyyesini) indirdi, görmediğiniz (melek) orduları (nı) indirdi ve kâfirleri azâblandırdı. Bu, o kâfirlerin cezası idi.

Hayrat Neşriyat Meali

Sonra Allah, peygamberinin üzerine ve mü'minlerin üzerine sekînetini (kalblere sükûnet ve huzur veren rahmetini) indirdi; hem sizin görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi ve inkâr edenlere azâb etti. Kâfirlerin cezâsı ise, işte budur.

İlyas Yorulmaz Meali

Daha sonra Allah, elçisine ve inananlara bir sükûnet vermiş ve sizin göremediğiniz bir ordu indirmiş ve gerçekleri inkâr edenlere azap etmişti. Bu azap, onların inkâr etmelerinin karşılığıdır.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

Sonra, Allah elçisini, inananları dölendirdi. Gözle görünmiyen ordular gönderdi. Tanımazları azaplandırdı. Tanımazların karşılığı işte budur.

İsmail Hakkı İzmirli

Bu hezimetten sonra Allah peygamberine, mü/minlere badi-i sükûnet olan rahmeti indirdi, görmediğiniz askerler indirdi, kâfir olanları azap ve hezimete uğrattı. Bu da kâfirlerin cezasıdır.

İsmail Yakıt

Sonra da Allah, elçisi ve inananların üzerine huzur ve güven duygusunu [sekînetehu] ve sizin görmediğiniz askerler de indirmiş ve kâfirlere de azap etmişti. İşte inkârcıların cezası budur!

Kadri Çelik Meali

Sonra Allah; elçisine ve müminlere güvenlik verdi, görmediğiniz askerler indirdi ve kâfirleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.

Mahmut Kısa Meali

Derken Allah, Elçisinin ve samîmî müminlerin kalbine kendi katından bir iç huzuru, bir güven duygusu bahşetmiş ve sizin görmediğiniz meleklerden oluşan mânevî ordular göndererek inkârcıları helâk edip cezalandırmıştı. İşte, kâfirlerin cezası budur!
Ama bu cezadan kurtulmak için, tövbe kapısı her zaman ve herkes için açıktır:

Mahmut Özdemir Meali

Sonra Allah, rasûlüne ve Müminler’e sekînetini / güvenini / huzurunu indirdi. Görmediğiniz ordular da indirdi; inkâr edenlere azap etti. İşte bu, Kâfirler’in cezasıdır.

Mehmet Çakır Meali

Bereket versin Allah, resulüne ve müminlere sükûnet verip üstünüze göremediğiniz askerler indirdi de inkarcıların canlarına okudu. İşte inkarın sonu budur.

Mehmet Çoban Meali

Sonra Allah, Resulü ile Müminler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur verdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular gönderdi. İnkâr edenlere azap verdi. Onları yenilgiye uğrattı. İşte bu inkârcıların cezasıdır.

Mehmet Okuyan Meali

Sonra Allah, Elçisine ve müminlere güven indirmişti. Sizin görmediğiniz ordular (melekler) göndermişti [*] de kâfirlere azap etmişti. İşte bu, kâfir olanların cezasıdır.

Benzer mesajlar: Tevbe 9:40; Ahzâb 33:9.

Mehmet Türk Meali

Sonra Allah elçisine ve mü’minlere, korkularını gideren bir sükûnet verdi ve (gözlerinizle) görmediğiniz ordular indirerek¹ kâfirleri azaba uğrattı. İşte bu, o kâfirlerin cezâsıdır.

1 Bunlar Meleklerdir. Ancak adetlerinin beş bin veya sekiz bin veya on altı bin olduğu hakkında üç rivayet vardır ve kuvvetli olan görüşe göre bunların inmesi Müslümanların kalplerine takviye ve güç ve müşriklerin kalplerine ise korku verdi. İslam ordusunda dağılma söz konusu olunca Rasulullah (s.a.v) hayvanından indi ve: “Ben o Peygamberim yalan yok, ben o Abdülmuttalib’in oğluyum” buyurdu ve: “Ey Allah’ım! Yardımını gönder” diye Allah’a dua edip yardımını niyaz etti. Semadan Melekler inip Rasulullaha yardım etti. O bozguna uğramış asker derhâl derlenip toplandı. Müslümanlar öyle bir süratle toplanıyorlardı ki atları koşamayanlar inip koşuyorlardı. Bu suretle mü’minlerin hepsi tekrar Rasulullah (a.s)’ın yanında birleştiler ve o korku ve heyecanı atıp metanetle cenge giriştiler. (Elmalılı)

Muhammed Esed Meali

Bunun üzerine, Allah, Elçisi’nin ve inananların içlerine katından bir sükûnet indirmiş, görmediğin güçlerle donatmış ³⁴ ve hakkı inkara şartlanan kimseleri azaba uğratmıştı: ki, hakkı inkar edenlerin cezası da böyledir zaten!

34 Yani, manevî güçlerle. Karş. (Uhud savaşıyla ilgili olarak) 3:124-125 ve ilgili not. Keza, Bedir savaşı hk. bkz. 8:9. Ayette sözü geçen yardımın manevî mahiyeti, “senin görmediğin [ya da göremeyeceğin] güçlerle...” şeklindeki ayetle de işaret edilmektedir.

Mustafa Çavdar Meali

Sonra Allah, Elçisinin ve müminlerin kalplerine bir güven duygusu ve sükûnet indirmiş ve görmediğiniz ordularla sizi takviye ederek kâfirleri cezalandırmıştı. İşte budur kâfirlerin cezası. 3/154, 8/11, 9/40, 33/9, 48/18- 26

Mustafa İslamoğlu Meali

Daha sonra Allah, Rasulü’ne ve inananlara katından bir sükûnet indirmiş, görmediğiniz güçlerle sizi takviye etmiş ve inkârda direnenleri azaba uğratmıştı: İşte bu, hakkı inkâr edenlerin cezasıdır.[¹⁴²⁷]

[1427] Mekke-Taif arasındaki Huneyn’de yapılan savaşa bir atıftır. Düşman Hevazin kabileleri ve Taifli Beni Sakif’tir. Aralarına yeni katılanlarla birlikte 12.000 kişiye ulaşan mü’minler düşmanın üç katıdır. Düşürüldükleri pusu ile bozguna uğrayan mü’min ordusu, Ensar ve Muhacirlerin insanüstü gayretiyle kaybedilen savaşı geri almıştır. Bu da gösterdi ki başarının dinamiği ne kan bağı, ne sayısal üstünlüktür; imanın gücü ve Allah’ın yardımıdır (Ilâhî yardımın mahiyeti için bkz: 8:9-12, ilgili notlar).

Orhan Kuntman Meali

Sonra Allah, (lütfetti de) Resulü ile müminler üzerine sekinetini (kalplerine sükûnet ve emniyet veren rahmetini) ve görmediğiniz ordular (melekler) indirdi (İşte Rabbiniz size böyle yardım etti de, tekrar kendinizi toplayarak Allah’ın Resulünün yanına koştunuz, savaşa atıldınız ve zafere ulaştınız) Kafirleri ise azaba (katl ile esârete, hezîmete) uğrattı, işte kafirlerin hak ettiği ceza bu idi. (Bu hezimetin onlardan bir kısmına yararı da vardır, çünkü)

Osman Fırat Meali

Sonra Allâh, Elçisinin ve mü’minlerin üzerine kendinden bir sakinlik indirdi, sizin görmediğiniz askerler de indirdi ve kâfirlere de böylece azâbetti. İşte kâfirlerin cezâsı da budur!

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Sonra Allah Teâlâ Resülü üzerine ve mü'minler üzerine rahmetini indirdi ve sizin görmediğiniz ordular indirdi ve kâfir olanları muazzep kıldı ve bu ise kâfirlerin cezasıdır.

Suat Yıldırım Meali

Sonra Allah, Resulünün ve müminlerin üzerlerine sekinetini, güven veren rahmetini indirmiş, sizin göremediğiniz ordular göndermişti de Kendisini tanımayan o kâfirleri azaba uğratmıştı. İşte kâfirlerin cezası budur! [2, 248]

Süleyman Ateş Meali

Sonra Allah, Elçisinin ve mü'minlerin üzerine sekinetini (güven veren rahmetini) indirdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve kafirlere azab etti (onları bozguna uğrattı). İşte kafirlerin cezası budur!

Süleyman Tevfik (1927)

Sonra Allâh, Rasûl'i ve mü'minler üzerine sekîne indirdi ve sizin görmediğiniz 'askerleri inzâl itdi ve kâfirleri 'azâb iyledi. Kâfirlerin cezâsı böyledir.

Süleymaniye Vakfı Meali

Derken Allah, elçisine ve inanıp güvenenlere özgüven vermiş, görmediğiniz ordular indirmiş ve o kafirleri cezalandırmıştı. Kafirlerin payına düşen işte budur.

Şaban Piriş Meali

Bozgundan sonra Allah, peygamberine ve müminlere güven indirdi ve görmediğiniz askerler indirerek kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası budur.

Ümit Şimşek Meali

Sonra Allah, Resulüne ve mü'minlere güven ve rahmetini indirdi. Bir de sizin görmediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenleri azaba uğrattı. Kâfirlerin cezası işte budur.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonra Allah, resulünün üzerine de müminlerin üzerine de sükûnetini indirmiş, ayrıca sizin görmediğiniz orduları göndermiş de küfre sapanlara azap etmişti. Kâfirlerin cezası işte budur.

Eski Anadolu Türkçesi

andan indürdi Tañrı dillenmekliġini yalavacını üzere daħı mü’minler üzere daħı indürdi cunud kim gormedüñüz anları. daħı 'aźāb eyledi anlara kim kāfir oldılar daħı şol cezāsıdur kāfirlerüñ.

Satır Altı Meal (1534)

Andan ṣoñra indürdi Tañrı Ta‘ālā sākin olmaġı resūlu’llāh üstine, mü’minler üstine. Daḫı indürdi feriştehler çerisini ki siz anı görmedi‐siz. Daḫı‘aẕāb eyledi kāfir olanları, daḫı ol cezāsıdur kāfirlerüñ.

Bunyadov-Memmedeliyev

Sonra da Allah Öz Peyğəmbərinə və mö’minlərə arxayınlıq nazil etdi, (köməyinizə mələklərdən ibarət) görmədiyiniz əsgərlər endirdi və kafirləri əzaba düçar etdi. Bu, kafirlərin cəzasıdır!

M. Pickthall (English)

Then Allah sent His peace of reassurance down upon His messenger and upon the believers, and sent down hosts ye could not see, and punished those who disbelieved. Such is the reward of disbelievers.

Yusuf Ali (English)

But Allah did pour His calm(1276) on the Messenger and on the Believers, and sent down forces which ye saw not: He punished the Unbelievers; thus doth He reward those without Faith.

1276 Sakinah: calm, peace, security, tranquility. Cf. 2:248. The Prophet never approved of over-weening confidence, or reliance merely upon human strength, or human resources or numbers. In the hour of danger and seeming disaster, he was perfectly calm, and with cool courage relied upon the help of Allah, Whose standard he carried. His calmness inspired all around him, and stopped the rout of those who had turned their backs. It was with Allah's help that they won, and their victory was complete. They followed it up with an energetic pursuit of the enemies, capturing their camps, their flocks and herds, and their families, whom they had boastfully brought with them in expectation of an easy victory.


Designed by ÖFK