20 Mayıs 2024 - 12 Zi'l-ka'de 1445 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Abese Suresi 4. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ev yeżżekkeru fetenfe’ahu-żżikrâ

Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır.

Yahut öğüt alacaktı da, bu öğüt kendisine fayda verecekti.

Yahutta kendisine hakikat hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.

Yahut öğüt alacak da, o öğüt ona fayda verecek.

Yahut öğüt alacak ve öğüt ona yarar sağlayacaktır?

Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.

Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti.

Yahut mesajı idrak edecek de mesaj ona fayda verecekti.

1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]

[719] ‘Abese sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 343.[720] Hz. Peygamber’in uyarılmasına neden olan olay hakkında bilgi... Devamı..

Ya da öğüt alarak, ondan faydalanacak

Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecekti.

3,4. O âdemin fazîlet kesb itmeyeceğini ve va’zından müteneffi’ olmayacağını sana kim söyledi?

Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti.

Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.

Yahut o bir öğüt alacak, bu öğüt kendisine fayda verecekti.

1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.

Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.

Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek

3-4. (Resûlüm!) Sen nereden bilebilecektin ki? Belki o (soru soran kişi, senden öğrenecekleriyle) arınacak yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecekti!

Âyet-i kerîmedeki “belki” ifadesindeki belirsizlik, peygamber içindir. Ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen Allah Teâlâ için değildir.... Devamı..

Veya öğüt alır ve böylece öğüt ona yararlı olur.

Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi.

3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!

Verdiğin öğüdü düşünecek ve öğüt ona fayda verecekti.

ya da öğüt alacak, öğütten yararlanacaktı?

Yahut nasihat dinler de nasihat kendisine fayda verir.

Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.

Ya da hatırlayıp kendine gelecek ve böylece bu hatırlama kendisine yarar sağlayacak?

Ya da senin vereceğin öğüdü can kulağıyla dinleyecek de, bu öğüt ona fayda verecek?

Yahut öğüt alır da ona Öğütler yarar sağlar.

Belki de ders alıp istifade edecek.

Anlattığın gerçeklerden öğüt alıp düzelecek!

3,4. O (azgın Mekkeli)nin arınacağını veya (gerçeği) hatırlayıp bunun ona yarar sağlayacağını sana bildirecek olan ne olabilir ki! [*]

Bu ayet grubunda Hz. Muhammed’e hitap burada başlamaktadır. Yüce Allah [mâ yüdrîke] ifadesiyle gündeme getirdiği meseleyi, Hz. Muhammed dahil kimsenin... Devamı..

Yahut öğüt alacak da o öğüt kendisine fayda verecek.

yahut [hakikat] hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti.

Yahut senden öğüt alacak ve bundan yararlanacak. 10/57, 50/45

veya alacağı dersin kendisine yarar sağlayacağını?[⁵⁵⁶⁸]

[5568] Veya: “Ve (ey rasul); sen nereden bileceksin; belki de o arınacak veya alacağı öğüt kendisine bir yarar sağlayacaktı?” İki âyetlik bu uzun cüml... Devamı..

Senin öğüdünden o yararlanacaktı!

Veya öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecekti.

Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir.

3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?

Yahut öğüt dinleyecek de öğüt, kendisine yarayacak.

Ve senin va'z u nasîhatini dinleyerek bundan fâide ve menfa'at bulurdı.

Veya bilgi edinecek[*], o bilgi ona yarayacaktı?

[*] Bilgi diye çevrilen kelime "zikir"dir. Zikir, sürekli akılda tutulan kullanıma hazır bilgidir. (Müfredat s.237)

Veya öğüt alacak da öğüt ona fayda verecektir.

Yahut öğüt alacak, öğütten faydalanacaktı.

Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.

yā ögüt duta pes aśśı ide aña ögüt virmek.

yā ögütlene. Pes aña naṣīḥat aṣṣı ide.

Yaxud öyüd dinləyəcək və bu öyüd ona fayda verəcəkdir!

Or take heed and so the reminder might avail him?

Or that he might receive admonition, and the teaching might profit him?(5951)

5951 It may be that the poor blind man might, on account of his will to learn, be more likely to grow in his own spiritual development or to profit by... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.