20 Mayıs 2024 - 12 Zi'l-ka'de 1445 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Abese Suresi 3. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ yudrîke le’allehu yezzekkâ

Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?

(Ey Nebim!) Ne bilirsin; belki o, (Senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti?

Ne bilirsin belkide O senden öğrenecekleriyle günahlarından temizlenecekti.

Âmâ gelince senin böyle davranman gerektiğini bildiren belgeler neler? Umulur ki o pislikten, küfürden temizlenecek, vicdanını arındıracak.

Ne bilirsin belki de o arınacaktır?

Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak?

Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti.

Nereden bileceksin? Belki o kör arınacaktı.

1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]

[719] ‘Abese sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 343.[720] Hz. Peygamber’in uyarılmasına neden olan olay hakkında bilgi... Devamı..

Ne bilirsin, olabilir, o arınmak dileğinde

(Ey Resul!) Nereden bileceksin belki de o (senden öğrenecekleriyle cehalet kirinden) arınacaktı?

3,4. O âdemin fazîlet kesb itmeyeceğini ve va’zından müteneffi’ olmayacağını sana kim söyledi?

Ne bilirsin, belki de o arınacak;

(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,

Ama (ey Peygamber!) Sen nereden bileceksin, belki o kendini arındıracaktı.

1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

Ne bilirsin, belki de o arınacak;

Ne bilirsin, belki o temizlenecek?

Ne bilirsin o belki temizlenecek

3-4. (Resûlüm!) Sen nereden bilebilecektin ki? Belki o (soru soran kişi, senden öğrenecekleriyle) arınacak yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecekti!

Âyet-i kerîmedeki “belki” ifadesindeki belirsizlik, peygamber içindir. Ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen Allah Teâlâ için değildir.... Devamı..

Sen bilemezsin, belki o tezkiye¹ olacak.

1- İnancını arındıracak.

(Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi.

3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!

Nereden bileceksin ki, belki o temizlenecek.

Ne bilirsin, belki arınacaktı,

Ne bilirsin? Olabilir ki senden öğreneceği şeylerle nefsi pâk olur.

(Ey Peygamber!) Nereden biliyorsun, belki o arınacak?

Ne bilirsin sen, belki o arınacak?

Hayır, bunu yapmamalıydın, ey Peygamber! Ne biliyorsun, belki de o kör adam, senin okuyacağın birkaç ayet sayesinde günah kirlerinden arınıp tertemiz bir kul olacak?

Sana ne bildiriyor? Belki o arınır.

Ne biliyorsun belki de adam arınacak.

Kendini üstün gören kişi körün gelişinden hoşlanmadı. Hoşnutsuzluğunu göstermek için suratını asıp yüzünü çevirdi. Peki sen ne yaptın? Konuşmam bölündü diye; Sen de O kör olan kişiden yüzünü çevirdin! Kendini üstün görenlere bir şeyler anlatabilmek için; kör olan kimseye değil, kendini toplumun önde gelen şahsiyeti sayan, o kibirli, burnundan kıl aldırmayanlara itibar gösterdin! Niçin onlara uydun? Ne biliyorsun? Belki de o gözleri görmeyen, kör olan kulum, senin ağzından dökülen ayetlerimi işittiğinde kalbi ile görecek! Belki ayetlerimle arınacak! Kendisini Rabbine teslim edecek!

3,4. O (azgın Mekkeli)nin arınacağını veya (gerçeği) hatırlayıp bunun ona yarar sağlayacağını sana bildirecek olan ne olabilir ki! [*]

Bu ayet grubunda Hz. Muhammed’e hitap burada başlamaktadır. Yüce Allah [mâ yüdrîke] ifadesiyle gündeme getirdiği meseleyi, Hz. Muhammed dahil kimsenin... Devamı..

(Ey Muhammed!) Nereden biliyorsun! Belki o, (günâhlarından) temizlenecek,

Nereden bilebilirsin [ey Muhammed,] belki de o arınacaktı,

Nereden bileceksin belki de o arınacak. 4/146, 20/75-76

“Ve (sana gelince Ey Nebi!) Sen nereden bileceksin o (müşrikin) arınacağına[⁵⁵⁶⁶] dair bir ihtimal[⁵⁵⁶⁷] bulunduğunu;

[5566] Yezzekkânın aslı yetezekkâdır. Dönüşlü kiptir. Kipin bu bağlamdaki açılımı şudur: Vahiy gibi arıtan bir öznenin varlığı tek başına yetmez. Onun... Devamı..

(Ey Muhammed) Ne bilirsin, belki de o, (günahlarından) arınacaktı,

Nereden bilebilirsin (Ey Muhammed!) belki O (senin anlatacaklarınla) arınacak,

Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir?

3, 4. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?

Ne bilirsin belki o arınacak?

Ne bilirsin? Belki o günâhdan temizlenir.

Ne biliyorsun, belki o kendini geliştirecekti,

Ne bilirsin belki o, arınacaktır.

Nereden biliyorsun, belki arınacaktı.

Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.

daħı ne nesene bildürdi saña? ola kim ol arma yazuķdan ya'nį senüñ sözüñ-ile

Ne bildürdi saña yā Muḥammed, ola kim özini arıda yamanlıḳdan,

Nə bilirsən, bəlkə də, o (səndən islama dair soruşub öyrənəcəkləri ilə) təmizlənəcəkdir!

What could inform thee but that he might grow (in grace)

But what could tell thee but that perchance he might grow (in spiritual understanding)?-


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.