5 Mayıs 2024 - 26 Şevval 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnâ enzelnâ-ttevrâte fîhâ huden venûr(un)(c) yahkumu bihâ-nnebiyyûne-lleżîne eslemû lilleżîne hâdû ve-rrabbâniyyûne vel-ehbâru bimâ-stuhfizû min kitâbi(A)llâhi vekânû ‘aleyhi şuhedâ-/(e)(c) felâ taḣşevû-nnâse vaḣşevni velâ teşterû bi-âyâtî śemenen kalîlâ(en)(c) vemen lem yahkum bimâ enzela(A)llâhu feulâ-ike humu-lkâfirûn(e)

Şüphe yok ki biz, Tevrat'ı indirdik, onda doğru yola sevk ediş ve nur var. Tanrıya teslim olan peygamberlerle hükümleri bilenler ve Allah kitabını korumaya memur olan bilginler, Yahudilere, hep ona göre hüküm verirlerdi ve hepsi de o kitabın doğruluğuna tanıktı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi, az bir menfaat karşılığında satmayın ve kimler, Allah'ın indirdiği hükme uygun olarak hüküm vermezlerse onlardır kafirlerin ta kendileri

Gerçek şu ki, içinde bir hidayet ve nur bulunan Tevrat’ı Biz indirdik. (Allah’a) Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginler (Ahbar), Allah’ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahitler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse (ey bilgili ve yetkili kimseler!) insanlardan korkmayın, Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim (hükümet ederken, hâkimlik ve hakemlik yaparken) Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse (siyasi, ekonomik, ilmi ve ahlâki konularda çözüm üretirken ve kanun hazırlarken, hiçbir engelleyici mazeret ve mecburiyeti bulunmadığı halde, Kur’an’ın emir ve yasaklarını temel ölçü edinmezse); işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Şüphe yok ki, içinde rehberlik, kalp ve gönülleri aydınlatıcı belgeler bulunan Tevrat'ı biz indirdik. Kendilerini Allah'a teslim eden peygamberler, Yahudiler arasında, onunla hükmederlerdi. Allah'ın kitabını korumaları, kendilerinden istendiği için, Rablerine teslim olmuş kimseler ve alimler de, onunla hüküm verirlerdi. Bu sayılanların hepsi, o kitabın doğru olduğuna şahit idiler. Bu sebeple, ey İsrailoğulları! İnsanlardan korkmayın, yalnız benden korkun ve benim mesajlarımı, değersiz bir kazanç karşılığı değiştirmeyin. Çünkü, Allah'ın indirdiği ile hüküm vermeyenler, benim tarafımdan gönderilen gerçekleri örtbas etmiş olan kâfirlerdir.

Biz içinde hak yolu aydınlatıcı bilgiler ve nur olan Tevrat'ı indirdik. Varlıklarını Allah'a teslim eden, İslâm’ı yaşayan müslüman olan peygamberler, yahudiliğin takipçilerine, Tevrat'taki kuralları esas alarak hüküm verirler, icraat yaparlardı. Allah'ın kitabını korumakla görevlendirilmeleri sebebiyle, kendilerini Rablerine adamış olan zâhitler ve âlimler de, Allah'ın kitabından, korumaya memur edildikleri, muhafaza edebildikleri kurallarla hüküm verirler, icraat yaparlardı. Hepsi de Tevrat’ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler ve doğruları konuşan şâhitlerdi.
O halde saygı duyarak insanlardan korkmayın, içiniz titrereyerek benden korkun. Âyetlerimi servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula satmayın.
Kimler Allah'ın Tevratta indirdiği hükümleri, Muhammed'in peygamberliğini, şeriatını tasdik hükümlerini yerine getirmezlerse, işte onlar kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin ta kendileridir.

Gerçekten Tevrat'ı içinde hidayet ve nur bulunduğu halde indirdik. Allah'a teslim olmuş peygamberler yahudilerin arasında onunla hükmederlerdi. Yine Allah'ın kitabını korumakla görevlendirilmiş olmaları itibariyle alimler ve fakihler de onunla hükmederlerdi. Bunlar onun üzerine şahittiler. [6] Artık insanlardan korkmayın benden korkun ve ayetlerimi az bir değer karşılığında satmayın. Kimler Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezlerse işte onlar kâfirdirler.

6.Yani o kitabın Allah katından gönderilmiş hak ve tümüyle doğru kitap olduğuna şahittiler.

Gerçek şu ki, biz Tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.

Şüphesiz ki Tevrat'ı biz indirdik. Onda bir hidâyet, bir nûr vardır. Allah'ın emrine boyun eğen peygamberler, onunla Yahudi'ler arasında hüküm verirlerdi. Âlimler ve fakîhler de, Allah'ın kitabını korumaya memur olmaları ve üzerine şâhid bulunmaları itibariyle hükmederlerdi. O halde ey Yahudiler, Tevrat'daki âhir zaman peygamberine ait vasıfları açıklamak hususunda, insanlardan korkmayın; benden korkun. Benim âyetlerimi birkaç para menfaat karşılığında değişmeyin. Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar kâfirdirler.

Şüphesiz Biz, Tevrat’ı indirdik. Onda hidayet ve nur vardır. İslam olmuş peygamberler, Yahudi milleti için onunla hüküm verirlerdi. Rabbaniler ve Allah’ın kitabından koruyabildikleri kadarıyla –ki o kitabı tam korumakla yükümlü idiler- Yahudi âlimleri de onunla hüküm verirlerdi. (O kitapta demiştik ki: Ey hâkimler!) Sakın insanlardan korkmayın, yalnızca Ben’den korkun ve ayetlerimizi ucuz bir fiyata satmayın. (Ve bilin ki) kim, Allah’ın indirdikleriyle hüküm vermezse (onlara inanmazsa) işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik; onda yol gösterme ve nûr vardır. Teslim olmuş peygamberler, onunla Yahudilere hüküm verirlerdi; kendilerini Tanrı'ya vermiş zâhid ve âbidler de Allah'ın kitabını korumakla görevlendirildiklerinden onunla hüküm verirlerdi ve onu gözetleyip kollarlardı. “Ey Allah'ın kitabına tanık olanlar, insanlardan korkmayınız, benden korkunuz ve benim âyetlerimi az bir paraya satmayınız! Kimler Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte kâfirler onlardır!”

Biz, onlara doğru yolu gösteren, aydınlık bulunan Tevrat'ı indirmişiz, kendilerin hakka veren peygamberler, Yahudilere bununla hükmederler, onların bilginleri, danışmanları onunla hükmederler, çünkü onlar, Allahın kitabını korumayla emrolunmuştur, onlar buna tanıktırlar, insanlardan korkmayınız, benden korkunuz, benim âyetlerimi değersiz şeylerle değiştirmeyin, Allahın indirdiği şeyle, yargılamayan kimse kâfirdir

Gerçek şu ki; içinde hidayet ve (aydınlatıcı) nur bulunan Tevrat'ı Biz indirdik. (Musa'dan sonra) kendilerini Allah'a teslim etmiş (olan) nebiler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Ayrıca, de Allah dostları ve ilim adamları (hahamlar) da Allah'ın kitabını korumaya memur edilmeleri ve üzerine şahit olmaları itibarıyla onunla hüküm verirlerdi. Artık (Ey İsrailoğulları) insanlardan değil, Ben(im azabım)dan korkun ve benim ayetlerimi (servet, makam, şöhret gibi) önemsiz menfaatler karşılığında değiştirmeyin! Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse onlar inkârcıların ta kendileridir.

Biz Tevrat’ı inzâl iyledik ânda insânları tenvîr idecek ahkâm vardır. Allâh’a cidden tevekkül ve îmân iden enbiyâ, yahûdîleri bu kitâb ile muhâkeme iderler, hukemâ, zâhidler ellerindeki kitâb Allâh’ın ahkâmıyla hüküm iylerler, bunların şâhidleri idiler. Zâhidler! İnsanlardan korkmayınız benden korkınız benim âyâtımı kıymet-i kalîle içün satmayınız Allâh’ın inzâl itdiğine tevfîkan hüküm itmeyenler kâfirdirler.

Doğrusu Biz yol gösterici olarak Tevrat'ı indirdik. Kendisini Allah'a teslim etmiş peygamberler, yahudi olanlara onunla ve Rabbe kul olanlar, bilginler de Allah'ın Kitap'ından elde mahfuz kalanla hükmederlerdi. Tevrat'a şahiddiler. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun, ayetlerimi hiçbir değerle değiştirmeyin; Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir.

Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.

Kendilerini Allah’a vermiş olan peygamberlerin ve -Allah’ın kitabını korumaları kendilerinden istendiği için- rablerine teslim olmuş zâhidlerin, bilginlerin yahudiler arasında kendisiyle hükmettikleri, içinde hidayet ve nur bulunan Tevrat’ı elbette biz indirdik. Hepsi onun (hak olduğunun) şahitleri idi. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun da âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

İçinde hidayet ve ışık bulunan Tevrat'ı biz indirdik. müslüman peygamberler onunla Yahudiler arasında hüküm veriyorlardı. Hahamlar ve din bilginleri de ALLAH'ın kitabından emredildikleri şeylerle hüküm verirler ve onun üzerine tanık olurlardı. Halkıululamayın, beni ululayın ve ayetlerimi ucuz bir fiyata satmayın. ALLAH'ın indirdiği ile hüküm vermeyenler inkarcıdır.

Tevrat, Musa'ya verilen kitabın özel ismi olarak bilinmektedir. Ne var ki bu yaygın anlayış yanlış olabilir. Kuran hiç bir yerde Musa'ya Tevrat verild... Devamı..

İçinde hidayet ve nûr bulunan Tevrat'ı, elbette biz indirdik. Müslüman olan peygamberler, yahudiler hakkında hükmederler, kendilerini Tanrıya adamış zâhitler, âlimler de, Allah'ın kitabını korumakla görevlendirildiklerinden (onunla hüküm verirler) ve onun Allah'ın kitabı olduğuna şahitlik ederlerdi. İnsanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Filvakı' biz Tevratı indirdik, onda bir hidayet, bir nur vardı, müslim olan nebiyyûn, Yehudîlere onunla hukmederlerdi, rabbaniyyun ve ahbar da, kitabullahın muhafazâsına me'mur edilmiş olmaları ve üzerine nâzır ve murakıb bulunmaları hasebile hukmederlerdi, artık insanlardan korkmayın benden korkun, benim âyetlerimi bir kaç paraya değişmeyin, ey hâkimler! Her kim Allahın indirdiği ahkâm ile hukmetmezse onlar hep kâfirlerdir

Şüphesiz Tevrât’ı (Mûsâ’ya) biz vahyettik. İçinde (Hakk’ın rızasına giden yolu gösteren) bir hidâyet ve (şüphelerin karanlığını ortadan kaldıran) bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahûdîlere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın Kitabı’nı korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrât’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, (ey yahûdîler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi (âhiret nimetlerine nispetle, değersiz ve) az bir bedel (sayılan, dünyalık menfaatler) e değişmeyin. Kim (küçümseyerek, alay ederek veya inkâr ederek) Allah’ın bildirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Kuşkusuz, Biz, doğru yola iletici ve aydınlatıcı olan Tevrat'ı indirdik. Nebiler, onunla teslim olan Yahûdiler için hüküm veriyorlardı. Rabbaniler¹ ve ahbar² onlar da Allah'ın kitabından ezberletilmiş olmasından dolayı, ona tanıklık ediyorlardı. Öyleyse siz insanlardan değil, Bana karşı gelmekten sakının. Benim ayetlerimi az bir bedele değişmeyin! Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin³ ta kendileridir.

1- Rabb\e adanmış olanlar. 2- Din bilginleri. 3- Nankörlerin.

Şübhesiz ki Tevrâtı biz indirdik ki Onda bir hidâyet, bir nur vardır. Kendisini (Allaha) teslim etmiş olan (İsrâîl) peygamberler (i), Yahudiler (e âid da'valarda) onunla hükmeder (ler) di. Âlimler, fakıyhler de Allahın (o) kitabını hıfza me'mur oldukları için (yine hükümlerini onunla verirlerdi). Hepsi de onun (Allah tarafından gönderilmiş olduğu) üzerinde (bil'ittifak) şâhid idiler. O halde (ey Yahudiler) siz insanlardan korkmayın, benden korkun. Benim âyetlerimi az bir bahaya (hasîs menfaatlere) satmayın. Kim Allahın indirdiği (hükümler) le hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

İçinde bir hidâyet ve bir nûr bulunan Tevrât'ı muhakkak ki biz indirdik. (Allah'a)teslîm olmuş peygamberler, yahudi olanlara onunla (Tevrât'la) hüküm verirlerdi; Allah'ın Kitâbı'nı muhâfazaya me'mur edilmeleri sebebiyle Rabbânîler (ilim ve ihlâsla kulluk ederek Rabb'e mensub olan kimseler) ve ahbâr (ilim sâhibi zâtlar) da (onunla hüküm verirlerdi); çünki (onlar,) ona gözcülük eden (tahriften koruyan) kimseler idiler.
(Ey yahudiler!) O hâlde insanlardan korkmayın; ancak benden korkun ve âyetlerimi az bir fiyata (geçici dünya menfaatleri mukabilinde) satmayın! (Tevrât'ı tahrîf etmeyin!)
Artık kim Allah'ın indirdiğiyle (inkâr ederek) hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.(2)

(2)Bu âyetle, 45. ve 47. âyetlerde geçen “kâfirler, zâlimler ve fâsıklar” sıfatlarından birincisi, inkâr edenleri; diğer ikisi ise, îmânı olduğu hâlde... Devamı..

İçerisinde doğru olana ulaştıran ve o doğruya uyanların yollarını aydınlatan Tevrat’ı biz indirdik. Kendilerini Allah’a teslim etmiş peygamberler, Rablerine kendilerini adamış rabbaniler ve âlimler ve Tevrat’ın doğruluğuna şahit olanlarda, Allah’ın kitabından ezberledikleri (öğrendikleri) ile yahudilere Tevrat’ın hükümleriyle hüküm verirlerdi. (Ey Hüküm verme yetkisinde olanlar!) Bundan sonra insanlardan korkmayın, yalnızca benden korkun ve benim verdiğim doğru hükümleri az bir değere satmayın. Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmiyorsa, işte onlar gerçekleri inkâr eden kâfirlerdir.

İşte Tevrat’ı Biz bildirdik. Tevrat’ın içinde doğru yol, ışık vardır. Allah’a kendini veren peygamberler yahudileri onunla yargılarlardı. Nasıl ki, din bilginleri, danışmanları da Allah’ın Kitap’ından belledikleri yargılarla yargılarlardı. Hepsi de onun doğruluğuna tanık oldular. Öyleyse siz insanlardan korkmayın, Benden korkun. Benim ayetlerimi az bir değere değişmeyin. Herkim Allah’ın bildirdiği Kitap’la yargılamazsa o, Allah’ı tanımaz olur.

Biz Tevrat/ı inzal ettik, Tevrat/ta hidayet vardır, nur vardır [⁶]. Musa/dan sonra Allah/ın hükmüne inkıyat eden peygamberler onunla Yahudiler arasında hükmederler [⁷]. Onların uleması, fukahası da [⁸] Kitabullahı hıfza [⁹] memur olmalarından nâşi hükmederler [¹⁰]. Ona şahit olurlar [¹¹]. Ey rüesa! Artık nâstan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az paha ile satmayın, herkim Allah/ın inzal ettiği ile hükmetmezse işte kâfirler onlardır.

[6] Ahkâm ve şerayii, tekâlif-i ilâhiyeyi gösterir, karanlıkları aydınlatır.[7] Yahut Tevrat'ta Yahudi olanlar için hidayet vardır, nur vardır, Allah'... Devamı..

Muhakkak ki Biz, doğru yol gösterici ve aydınlatıcı olarak Tevrat’ı indirdik. Kendilerini Allah’a teslim etmiş [eslemû] peygamberler, Yahudilere onunla hüküm verirlerdi. Kendilerini Allah’a adayanlar [rabbâniyyûn] ve din bilginleri/hahamlar [ahbâr] da Allah’ın Kitabı’ndan elde mahfuz kalanla hüküm verirlerdi ve onu gözetip kollarlardı. (Ey hüküm verenler!) O hâlde insanlardan korkmayınız, Ben’den korkunuz ve Ben’im ayetlerimi az bir değere satmayınız. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.¹⁹

19 İbn Abbas, kâfirler sözünden kastedilenin, “nankörler” olduğunu söyler. Zamahşerî ise, dinden çıkanlar değil, Allah’ın indirdiklerine inanmayanlard... Devamı..

Doğrusu biz içinde bir hidayet ve bir nur bulunan Tevrat'ı indirdik. Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Rabbani âlimler ve bilginler de Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahitler olduklarından (onunla hükmederlerdi). Öyleyse insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerdir.

Gerçek şu ki, içerisinde hikmet dolu öğütler, hidâyet ve aydınlatıcı nur bulunan o Tevrat’ı Biz indirdik. Nitekim, Musa’dan sonra gönderilen ve Allah’a içtenlikle boyun eğmiş olan Peygamberler, Yahudiler arasında onunla hükmederlerdi. Ayrıca, kendilerini Allah’a adamış olan âdil yöneticiler, yani rabbânîler ve âlimler de ona göre hüküm verirlerdi. Çünkü onlar, Allah’ın kitabını öğrenmek, öğretmek ve uygulamak sûretiyle koruyup gözetmekle görevliydiler ve tüm hâl ve hareketleriyle, onun hak bir kitap olduğuna şehadet eden hakikat şahitleri idiler.
Öyleyse insanlardan değil, Benden korkun! Benim gerek Tevrat, gerek İncil ve gerekse Kur’an’daki ayetlerimi, —özellikle de, Son Elçiyi müjdeleyen Tevrat ayetlerini— servet, makam, şan, şöhret gibi basit menfaatlerle değiştirmeyin! Unutmayın ki, her kim Allah’ın egemenlik yetkisini reddederek O’nun indirdikleriyle hükmetmeyecek olursa, işte onlar, kâfirlerin ta kendileridir!

Biz, içinde bir hidayet ve nûr bulunan Tevrat’ı indirdik.
Yahudîleşmiş olanları terk etmiş (müslim, teslim olmuş) Nebiyyler; Rabbâniyyler (Rabbin Yolunda Yürüyen Nasrâniy Bilginler) ve Ahbâr (Yahudî Bilginler), buna şahid oldukları halde Allah’ın kitabından muhafaza etmek istedikleriyle hüküm veriyorlar.

Artık, İnsanlar’dan çekinmeyin; benden (saygı ile) çekinin!
Benim âyetlerimi az bir bedele değiştirmeyin!
Kim Allah’ın indirdikleriyle hüküm vermediyse, işte onlar Kâfirler’dir.

Bizim indirdiğimiz Tevrat dahi insanlara yol gösteren bir ışıktır. Nitekim, samimi tanrı habercileri, vaktiyle Yahudileri, hep Tevrat’a göre yargıladılar. dindar Yahudiler ve rahipler hâlâ Allah kelâmından elde kalanıyla karar veriyorlar, hem de bu şekilde mevcudu korumuş oluyorlar. Artık bundan böyle insanlardan korkmayın benden korkun. Benim sözlerimi üç kuruş kazanç için ayağa düşürmeyin Yargı kararını Allah'ın emirleri doğrultusunda vermeyenlerin inançları yok demektir.

Şüphesiz Tevrat’ı biz gönderdik. Tevrat’ın içindeki ayetlerde insanları hidayete götüren aydınlık vardır. Allah’a teslim olmuş Nebiler onunla Yahudilere hüküm verirlerdi. Kendini Rabbine adamış kimseler ile âlimler de Tevrat ile hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevliydiler. Tevrat’ın hak olduğuna şahittiler. Onun için insanlardan korkmayın, benden korkun! Ayetleri az bir bedel karşılığı çıkarınız doğrultusunda satmayın! Bilin ki kim Allah’ın gönderdiği yasalarla hükmetmezse kâfirdir.

İçinde hidayet ve [nûr] bulunan Tevrat’ı biz indirdik. [*] (Allah’a) teslim olmuş peygamberler, yahudiler(e ait davalarda) onunla (Tevrat ile) hükmederler(di). Allah’ın Kitabı’nı korumakla görevlendirildikleri için Rablerine teslim olmuş kişiler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi de ona (Tevrat’ın hak olduğuna) şahitti. (Ey hâkimler)! İnsanlardan korkmayın; bana saygı duyun! Ayetlerimi az bir değer karşılığında satmayın! Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Tevrat’ta hidayet yani hak ve hakikata rehberlik eden esaslar bulunması ve onun da hakikatın ışığını içermesi ifadesi, Mâide 5:41’de yer alan “kelimel... Devamı..

İçerisinde dosdoğru yolu gösteren (âyetler) ve nur bulunan ve Müslüman Peygamberlerin¹ kendisiyle Yahûdîlere hükmettiği Tevrât’ı, (Mûsa’ya) elbette Biz, indirdik. (Mûsa’nın dinini terk edip) Yahûdî olanlar hakkında; derin ilim sahipleri² ve hahamlar,³ Allah’ın kitabının koruyucuları ve doğruluğunun şâhitleri olarak hükmetselerdi (onlar da) Tevrât’la (aynı) hükmü verirlerdi. (Ey Yahûdî âlimleri!) İnsanlardan korkmayın, sadece Benden korkun ve âyetlerimi ucuza satmayın. (Şunu iyi bilin ki) Allah’ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.⁴

1 Bu ifâdeden, Allah’ın bütün Peygamberlere gönderdiği dinin adının, “İslâm dini” ve bu dinlere uyan kimselerin de “Müslüman” olduğu anlaşılmaktadır.2... Devamı..

Şüphe yok ki, içinde rehberlik ve aydınlık bulunan Tevrat’ı indiren Biziz. Kendilerini Allah’a teslim eden peygamberler, ona dayanarak yahudi itikadına uyanlar hakkında hüküm verirlerdi; ⁵⁸ [eski] din adamları ve hahamları da öyle yaptılar, çünkü Allah’ın kelâmının bir kısmı onların himayesine emanet edilmişti; ⁵⁹ ve hepsi onun doğruluğuna şahitlik yaptılar. Bu nedenle, [ey İsrailoğulları,] insanlardan korku duymayın, yalnız Benden korkun; ve Benim mesajlarımı önemsiz bir kazanç karşılığı değiştirmeyin: ⁶⁰ Çünkü Allah’ın indirdiklerine göre hüküm vermeyenler, gerçekten hakikati inkar edenlerdir!

58 Hz. Musa Şeriatı’nın (Tevrat) yalnız İsrailoğulları için geçerli olduğuna ve evrensel bir geçerlilik iddiası taşımadığına işaret.59 “Allah kelâmını... Devamı..

Hiç şüphe yok ki, içinde rehberlik ve ışık bulunan Tevrat’ı biz indirdik.1 Allah’a teslim olmuş nebiler, Yahudilere onunla hüküm vermişlerdi,2 Rabbe adanmış olan bilginler ve din adamları da Allah’ın kitabında olan ile hükmederlerdi. Hala onlar buna şahittirler. O halde insanlardan korkmayın, sadece benden korkun.3 Ayetlerimi, az bir bedelle değiştirmeyin.4 Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.5, 13/3-4, 14/5, 2 41/43, 42/13, 3 33/39, 4 2/174-175, 3/199 5 5/43

Şüphe yok ki, kendisinde rehberlik ve ışık bulunan Tevrat’ı Biz indirdik. Hepsi de Allah’a teslim olmuş bulunan nebiler, Yahudi olanlara onunla hükmetmişlerdi; Allah’ın kitabı kendi korumalarına bırakıldığı için,[⁹³¹] Allah’a adanmış adamlar ve hahamlar da öyle yapmışlardı; hepsi de ona şahit idiler. O hâlde (Ey Yahudileşen İsrâiloğulları), gözünüzde büyüttüğünüz insanlardan korkmayın, Benden korkun![⁹³²] Âyetlerimi az bir menfaat karşılığı pazarlamayın![⁹³³] Zira Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridirler.

[931] Kur’an tahriften korunduğu hâlde Tevrat niçin tahrif edildi sorusunun cevabı buradadır. [932] Vahiy ‘korkusuzluk’ gibi bir imkânsıza değil ‘k... Devamı..

Şüphe yok ki Tevrat'ı biz indirdik, onda bir hidayet ve bir nur vardır. Kendilerini Allah’a teslim etmiş peygamberler, yahudiler arasında onunla hüküm verirlerdi. Allah’ın kitabını korumakla mükellef olan din alimleri ve bilginleri de; ona uygun fetva verirlerdi ve hepsi de, o kitabın hak olduğuna şahitlik ederlerdi. O halde (Ey yahudi alimleri ve reisleri, sadece) Benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karşılığı satmayın, her kim Allah’ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse (onları tebdile yeltenirse), işte onlar kafirlerin ta kendileridir.

Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile din âlimleri de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir menfaat karşılığı satmayın. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.

Muhakkak Tevrat'ı Biz indirdik, onda bir hidâyet ve bir nûr vardır. Müslim olan nebiler onun ile Yahudilere hükmederlerdi. Din alîmleri, fakihler de Allah Teâlâ'nın kitabını muhafazaya memur olmaları sebebiyle onunla hükümde bulunurlardı. Ve onlar o kitap üzerine şahitler idiler. Artık nâstan korkmayın, Benden korkunuz ve Benim âyetlerim ile az bir bedel satın alalmayınız ve her kim Allah Teâlâ'nın indirmiş olduğu ile hükmetmez ise işte onlar kâfirdirler.

İçinde hidâyet ve nûr olan Tevrat'ı biz indirdik. Kendilerini Hakka teslim eden nebîler, Yahudilerle ilgili meselelerde onunla hükmederlerdi. Alimler ve mürşitler de Allah'ın kitabını koruma ile görevlendirilmeleri sebebiyle yine onunla hüküm verirlerdi. Hepsi de kitabın hak olduğunun şahitleri idiler. O halde ey hakimler, insanlardan korkmayın, Benden korkun. Âyetlerimi az bir menfaat karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği ahkâm ile hükmetmezse işte onlar tam kâfirdirler.

Din bilginlerinin koruma görevleri vardı, fakat Kur’ân bu görevi eksiksiz yaptıklarını bildirmiyor. Kitabı önemsemeyerek, onu inkâr ederek onunla hükm... Devamı..

Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik, onda yol gösterme ve nur vardır. İslam olmuş peygamberler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi, kendilerini Tanrıya vermiş zahidler ve alimler de "Allah'ın Kitabını korumakla görevlendirildiklerinden onunla (hüküm verirlerdi) ve onu gözetip kollarlardı. (Ey hakimler), insanlardan korkmayın, benden korkun ve benim ayetlerimi az bir paraya satmayın! Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte kafirler onlardır!

"بِمَا اسْتُحْفِظُوا مِنْ كِتَابِ اللّٰهِ" cümlesinde "مِنْ" cer harfinin ba'dıyye olması da, muhtemeldir. Bu takdirde cümlenin anlamı: "Allah'ın Kita... Devamı..

Biz onlara rehber-i hidâyet ve nûr olan Tevrât'ı inzâl iyledik. Allâh Te'âlâ'nın emrine münkâd ve teslîm olan peygamberler, yahûdîler hakkında onunla hüküm iderlerdi ve Yehûd'un zâhid ve 'âlimleri de Allâh'ın kitâbından zâyi' itmeyüb hıfz iyledikleri ahkâm ile hükm iderler ve onlar bunun doğru oldığına şâhiddirler. Nâsdan korkmayub benden korkınız. Âyetlerimle kıymetsiz ve değersiz şeyleri satun almayınız. Allâh'ın inzâl iylediği şeyle hükm itmeyenler kâfirdirler.

İçinde (doğru yola) bir rehber ve nur olan Tevrat’ı biz indirdik. Allah’a teslim olmuş nebîler, Yahudiler arasında onunla hükmederlerdi. Hocalar ve âlimler ise kendilerinden Allah’ın kitabını korumaları istenmesi sebebiyle onunla hükmederler ve ona şahit olurlardı. Siz, insanlardan korkmayın; benden korkun. Ayetlerimi geçici bir bedelle değişmeyin. Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyenler, kâfir olanlardır.

Tevrat'ı yol gösterici ve aydınlatıcı olarak biz indirdik. Kendisini Allah'a teslim etmiş peygamberler, Yahudilere Tevrat ile ve Rabbin yolunda yürüyenler, bilginler de Allah'ın kitabından elde kalmış olan kısmı ile hükmederlerdi. Tevrat'ı gözetiyorlardı. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedelle değiştirmeyin. Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir.

İçinde hidayet ve nur olan Tevrat'ı da Biz indirdik. Hakka teslim olmuş peygamberler, Yahudiler hakkında onunla hükmederlerdi. Allah erleri ile âlimler de onunla hükmederlerdi; çünkü onlar da Allah'ın kitabını korumakla görevliydiler ve onun hak kitap olduğuna şahit idiler. Siz de insanlardan korkmayın, Benden korkun; üç beş kuruş için Benim âyetlerimi satıvermeyin. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.

Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir.

bayıķ biz indürdük tevrįt’i anuñ içinde ŧoġru yol göstermek daħı aydınlıķ. hükm eyler anuñ-ile peyġamberler anlar kim boyun virdiler anlaruñ içün kim cuḥūd oldılar daħı Tañrı’yı biliciler daħı danışmanlar andan ötürü kim śaķlamaķ istenildiler Tañrı kitābın daħı oldılar anuñ üzere ŧanuķlar pes ķorķmañ ādemįlerden daħı ķorķuñ benden. daħı śatun almañ āyetlerüm-ile az bahā ya'nį az bahālu dünyelıķ. [57a] daħı her kim hükm eylemeye ya'nį cuḥūdlardan anuñ da kim indürdi Tañrı şunlardur kāfirler.

Taḥḳīḳ biz indürdük Tevrātı, anuñ içinde hidāyet vardur, nūr daḫı. Ḥükmeyler anuñ bile nebīler ki münḳād olupdururlar Tañrıya Yehūdi olanlar, Allāha ḳulluḳ idenlere. Daḫı ‘ālimler daḫı ḥükm iderler bildükleri‐y‐le TañrıTa‘ālā kitābından daḫı anuñ üstine ṭanuḳları. Pes ḳorḳmañuzādemīlerden ve benden ḳorḳuñuz, daḫı ṣatun almañuz benüm āyetlerümbile az bahāyı. Daḫı ḥükm eylemese Tañrı Ta‘ālā indürdügi kitāb‐ıla, pes anlarkāfirlerdür.

Şübhəsiz ki, Tövratı da Biz nazil etdik. Onda haqq yol və nur vardır. (Allaha) təslim olan peyğəmbərlər yəhudilər arasında onunla, din alimləri və fəqihlər isə kitabdan qorunub saxlanılanlarla (Tövratdan ələ gəlib çatan ayələrlə) hökm edərdilər. Onlar (peyğəmbərlər, din alimləri və fəqihlər) ona (Tövratın ilahi bir kitab olmasını) şahiddirlər. (Ey yəhudi alimləri və rəisləri!) İnsanlardan qorxmayın, Məndən qorxun. Mənim ayələrimi ucuz qiymətə satmayın. Allahın nazil etdiyi (kitab və şəriət) ilə hökm etməyənlər, əlbəttə, kafirdirlər!

Lo! We did reveal the Torah, wherein is guidance and a light, by which the Prophets who surrendered (unto Allah) judged the Jews, and the rabbis and the priests (judged) by such of Allah's Scripture as they were bidden to observe, and thereunto were they witnesses. So fear not mankind, but fear Me. And barter not My revelations for a little gain. Whoso judgeth not by that which Allah hath revealed: such are disbelievers.

It was We who revealed the law (to Moses): therein was guidance and light(750). By its standard have been judged the Jews, by the prophets who bowed (as in Islam) to Allah.s will, by the rabbis(751) and the doctors of law: for to them was entrusted the protection of Allah.s book, and they were witnesses thereto(752): therefore fear not men, but fear me, and sell not my signs for a miserable price(753). If any do fail to judge by (the light of) what Allah hath revealed, they are (no better than) Unbelievers.

750 Guidance, with reference to conduct; tight, with reference to insight into the higher realms of the spirit. 751 Rabbaniyun may, I think, be rightl... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.