17 Mayıs 2024 - 9 Zi'l-ka'de 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sebe’ Suresi 24. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul men yerzukukum mine-ssemâvâti vel-ard(i)(s) kuli(A)llâh(u)(s) ve-innâ ev iyyâkum le’alâ huden ev fî dalâlin mubîn(in)

De ki: Kimdir sizi rızıklandıran göklerden ve yeryüzünden? De ki: Allah ve şüphe yok ki biz, yahut siz elbette doğru yoldayız, yahut da apaçık sapıklık içinde.

(Kâfirlere sorup) De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir?" (Ve yine kendin cevap verip) De ki: "(Elbette) Allah’tır, (o halde) gerçekten doğru yolda olan veya apaçık bir sapkınlıkta (bulunan), ya biziz veya sizlersiniz!" (Yani biz mü’minler ve siz münkirler olarak aynı değiliz.)

De ki: “Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir? De ki: Allah'tır. Öyleyse putlardan ve ölümlü insanlardan medet bekleyenler, iyi düşünün! Bizden veya sizden iki guruptan biri, mutlaka ya hidayet veya apaçık bir sapıklık içindedir.

“Göklerden yağdırarak, yerden mahsuller, meyvalar verdirerek, madenler çıkarttırarak size rızık ve servet veren kimdir?” de.
“Allah'tır. Ya biz mutlaka hak yoldayız, veya başımıza buyruk hareket ederek, açıkça hak yoldan uzak bir yanılgı içindeyiz, ya da siz” de.

De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Artık ya biz veya siz ya doğru yol üzereyiz veya apaçık bir sapıklıkta."

De ki: 'Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?' De ki: ' Allah, gerçekten ya biz, ya da siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta.'

(Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki: “- Göklerden ve yerden size rızık veren kim?” (onlar duraklar, cevap veremezler) de ki: “- Allah size rızık veriyor. Her halde siz (ey Mekke halkı) veya biz mutlak bir hidayet üzerindeyiz, yahut açık bir dalâlet içindeyiz; açık olan hale göre, elbette biz hidayetteyiz).”

De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?” De ki: “Allah’tır. Ve (bu durumda) biz veya siz, ya doğru bir yol üzereyiz veya apaçık bir sapıklık içindeyiz.”

De ki: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “Allah.” “Öyleyse ya biz ya siz, bir doğruluk veya apaçık bir yanlışlık üzerindeyiz.”

Diyesin ki: «Göklerden, yerden size azık veren kim?», diyesin ki: «Allahtır; biz mi, yoksa siz mi ancak doğru yoldaşız? Ya da açık sapkınlıkta?»

Söyle onlara: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “Allah'tır! O halde ya bizden yahut sizden biri doğru yolda, (diğeri ise) açık bir sapıklık içindedir!”

25,26. Ânlara di ki: "Size semâvât ve arzdan rızık gönderen kimdir? Allâh’dır, ben veyâ siz kimimiz hidâyetde kimimiz âşikâr bir dalâletdeyiz. Bizim cürümlerimizin hesâbı sizden ve sizin a’mâlinizin hesâbı bizden suâl olunmaz."

De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya sizsiniz."

De ki: “Size göklerden ve yerden kim rızık verir?” De ki: “Allah. O hâlde, ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!”

De ki: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “Allah’tır. O halde biz veya siz, iki taraftan biri ya doğru yoldadır yahut açık bir sapkınlık içindedir.”

(Resûlüm!) De ki: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ki: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir.

De ki, "Sizin için göklerden ve yerden kim besin sağlıyor?" De ki, "ALLAH." Öyleyse ya biz veya siz, ya doğru yoldadır, ya da açık bir sapıklık içindedir.

De ki: "Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?" Yine de ki: "Allah'tır, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir sapıklık içindeyiz."

Size, de: Göklerden ve Yerden kim rızık veriyor? Allah, de: ve her halde biz veya siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir dalâl içinde

(Resûlüm, rızık verenin aynı zamanda ibadete lâyık olduğuna dair, müşriklere delil getirmek üzere) de ki: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “(Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki rızkı veren) Allah’tır. *O halde biz veya siz, iki taraftan biri, ya mutlak bir hidâyet üzerinde yahut apaçık bir sapkınlık içindedir.

* “O halde biz veya siz, iki taraftan biri, ya mutlak bir hidâyet üzerinde yahut apaçık bir sapkınlık içindedir”; Bu üslûp, hakkı tebliğ etmenin başka... Devamı..

De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?” De ki: “Allah.” Ya siz ya da biz doğru yoldayız veya ya biz ya da siz açıkça bir sapkınlık içindeyiz.

(Habîbim) de ki: «Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kim»? De ki: «Allahdır. Her halde ya biz, ya siz mutlak bir hidâyet üzerindeyiz. Yahud apaçık bir sapıklıkda».

De ki: “Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?” De ki: “Allah!(1) Öyle ise, doğrusu ya biz ya da siz (iki topluluktan biri) gerçekten bir hidâyet üzerinde veya apaçık bir dalâlet içindedir.”

(1)“Evet kâinatta hadsiz rahmetin mevcûdiyeti (varlığı) ve hakīkati, aynen güneşin ziyâsı (ışığı) gibi görünüyor. Ve ziyânın güneşe kat‘î şehâdeti (de... Devamı..

Onlara deki “Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?” Deki “Allah.” O halde söyleyin, biz mi doğru yoldayız, yoksa siz mi? Biz mi açıkça sapıklık içindeyiz, yoksa siz mi?

De ki: "Yerlerden, göklerden size azık veren kimdir?" De ki: "Allah’tır. İşte doğru yol üzerinde, apaçık bir sapkınlık içinde olan ya sizsiniz, ya da biziz."

De ki göklerden, yerden size rızk veren kimdir? Onlar cevap veremeyince «— Allah/tır, biz Allah/ı bir biliyoruz, siz O/na şerik koştunuz, işte ya siz, ya biz hidayetteyiz veya açık bir sapıklıktayız dersin.

(Ey Peygamber!) De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir? De ki: “Allah’tır. Muhakkak ki ya biz doğru bir yol üzerindeyiz ya da siz! Ya siz apaçık bir sapıklık içindesiniz ya da biz!”

De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?” De ki: “Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya da sizsiniz?”

Ey Müslüman! İnkârcılara de ki: “Söyleyin bakalım, gökten yağdırdığı ve yerden çıkardığı nîmetlerle size bunca rızıklar sunan kimdir?” Onların da itiraz edemeyeceği cevabı kendin vererek de ki: “Elbette Allah’tır! İşte biz, her şeyi yaratan, yöneten ve besleyen bir tek Allah’a kulluk eder ve yalnızca O’nun hükmüne boyun eğeriz. Siz ise, yaratamayan, rızık veremeyen başka ilâhlar ediniyorsunuz. Bu durumda, her ikimizin de doğru yolda olması mümkün değildir. Ya biz müminler, ya da siz inkârcılar; ikimizden biri doğru yolda, diğeriyse apaçık birsapıklık içindedir! Aklınızı kullanın ve kimlerin doğru, kimlerin yanlış yolda olduğuna kendiniz karar verin.

De ki: -“Kim sizi Yer ve Gök’ten rızıklandırıyor?”.
De ki: -“Allah”.
“Biz veya sadece siz, ya hidayet üzeredir veya açık bir sapkınlık içindedir”.

Resulüm: " göklerden ve yerden size rızkı sağlayan kim? " diye soracak olsan, cevabı: " Allah " olur. O zaman onlara de ki: " O halde ikimizden birisi ya doğru, ya da yanlış yolda demektir. "

İnkâr edenlere de ki; "Size göklerden ve yerden kim rızk veriyor?" Onların cevap vermesini beklemeden, “Allah” de. Göreceksin bunu tasdik edecekler. Onlar tasdik ettikleri halde inkâr edip kötülük yapıyorlar. Öyleyse onlara, "O halde ya biz ya da siz muhakkak sapıklık içindeyiz, ya da doğru yol özerindeyiz." de.

De ki: “Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?” De ki: “Allah! [*] Biz veya siz (ikimizden biri) doğru yol üzerindedir veya apaçık bir sapkınlık içindedir.”

Benzer mesajlar: En‘âm 6:12; Ra‘d 13:16.

(Onlara): “Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?” diye sor ve: “Allah’tır” de. (Bir de onlara): “Gerçekten ya biz ya da siz, ikimizden biri hak yolda veya diğeri apaçık bir sapkınlıktadır.” de.

De ki: “Göklerden ve yerden geçiminizi sağlayan kimdir?” ³⁵ De ki: “Allah’tır! O halde, ya biz [Allah’a inananlar]dan yahut siz [O’nun birliğini inkar edenler]den biri doğru yolda, (diğeri ise) açık bir sapıklık içindedir!”

35 Bkz. 10:31’in ilk cümlesi ile ilgili not 49.

De ki: – Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ki: – Allah’tır. O halde ya biz doğru yoldayız yahut siz! Ya siz apaçık bir sapkınlık içindesiniz ya da biz. 11/6, 34/39

Sor onlara: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” “Allah’tır!” de (ve ekle): “Şu takdirde biz ya da siz; ama mutlaka (ikimizden biri) doğru yoldaysa, diğeri de derin bir sapıklığa gömülmüş demektir.”

(Ey Muhammed) De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir? (Bunu hiç düşünmüyor musunuz? Hiç bir işe yaramayan putlarınız mı?) De ki: (bize göre hepimizi) Allah (rızıklandırıyor) O halde ikimizden biri ya doğru yoldadır, ya da sapıklık içindedir.

De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz. "

De ki: «Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?» De ki: «Allah. Ve muhakkak bizler mi, yoksa sizler mi bir hidâyet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıktayız?»

Söyle onlara: “Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kimdir? (Onların cevaplarını beklemeden: ) “Allah'dır” de! O halde ya biz veya siz, ikimizden biri doğru yol üzerinde veya besbelli bir sapıklıktayız. ”

Bu âyet, münazarada insaf prensibine işaret etmektedir. Hakikate sahib olan kimse, başlangıçta bunu iddia etmeyecek, hakikat karşısında rakibi ile ken... Devamı..

De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz."

Yâ Muhammed! Di ki: "Göklerden ve yerden sizi merzûk iden kimdir?" Yine sen cevâb virerek: "Allâh'dır, biz veyâ siz hangimiz hidâyet üzere veyâ âşikâr dalâletdeyiz? Siz söyleyin" de.

"Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" diye sor ve cevabını "Allah'tır” diyerek sen ver. De ki, "Ya biz doğru yoldayız, ya da siz. Birimiz açıkça sapıklıktadır.”

De ki:-Gökten ve yerden sizi kim rızıklandırıyor? De ki:-Allah. O halde ya biziz, ya da sizsiniz doğru yolda veya apaçık dalalet içinde..

De ki: Kimdir sizi göklerden ve yerden rızıklandıran? De ki: Allah'tır. Ya biz, ya da siz—ikimizden biri doğru yolda, diğeri ise apaçık bir sapıklıktadır.

De ki: "Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?" De ki: "Allah! O halde biz yahut siz ya tam hidayet üzerindeyiz yahut açık bir sapıklık içinde."

eyit “kim rūzį virür size gökden daħı yirden?” eyit “Tañrı. daħı bayıķ biz yā siz ŧoġru yol üzerevüz yā azġunlıķda bellü.”

Eyit yā Muḥammed: Kimdür size rızḳ viren göklerden ve yirlerden? Eyit:Allāhdur rızḳ viren. Taḥḳīḳ biz ve siz daḫı doġru yol üstine‐biz, yā bellüazġunluḳ içinde‐biz.

(Ya Peyğəmbər! Müşriklərə) de: “Göylərdə və yerdən sizə ruzi verən kimdir?” (Əgər onlar sənə: “Bilmirik”,- deyə cavab versələr) de: “Allahdır! Elə isə doğru yolda olan, yaxud (haqq yoldan) açıq-aydın azan bizik, yoxsa siz?”

Say: Who giveth you provision from the sky and the earth? Say: Allah. Lo! we or you assuredly are rightly guided or in error manifest.

Say: "Who gives you(3827) sustenance, from the heavens and the earth?" Say: "It is Allah. and certain it is that either we or ye(3828) are on right guidance or in manifest error!"

3827 There are six propositions introduced here with the word "Say", at verses 22, 24, 25, 26, 27, and 30. They clearly explain the doctrine of Unity ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.