Vece’alnâ żurriyyetehu humu-lbâkîn(e)
Ve soyunu, yeryüzünde kalan bir soy haline getirdik.
Ve onun soyunu, (dünyada) onları da bâki kalanlar kıldık. (Kıyamete kadar yaşattık.)
Kavmini tufanla helak ettikten sonra, Nuh'un soyunu, yeryüzünde kalan ve O'ndan türeyip çoğalan bir toplum kıldık.
Biz onun neslini, işte onları payidar kıldık.
Yalnız onun soyunu sürekli kıldık.
Ve onun zürriyetini, (dünyada) onları da baki kıldık.
Hem (Nûh'un kıyamete kadar) zürriyetini, bakî kalanlar kıldık.
Sâdece onun soyunu geriye bırakmıştık.
76,77. Biz onu, onun ailesini en büyük bir sıkıntıdan kurtardık, sürekli de kıldık onun neslini
(Ve böylece onun) soyunu (yeryüzünde kıyamete kadar) kalıcı kıldık.
77,78,79. Zürriyetini idâme iyledik, âhir gelen enbiyâdan Nûh’a zikr-i cemîl bırakdık, cümle meyânında Nûh’a selâm vardır.
Ancak onun soyunu sürekli kıldık.
Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.
Ve yalnız onun soyunu kalıcı kıldık.
Onun soyunu ise yaşattık.
Hem onun neslini bâki kalanlar kıldık.
Hem zürriyyetini bâkıy kalanlar kıldık
Ve (yeryüzünde), yalnızca onun zürriyetini devam ettirdik.
Onun soyunu kalıcı kıldık.
Zürriyyetini (yer yüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık.
Onun zürriyetini devam ettirdik.
Ve (yeryüzünde) onun neslini gerçekten kalıcı kimseler kıldık.
Ve (kavmi arasında) onun (inanç) soyunu baki kalanlar kıldık. (*)
Nuh’un neslinin devamını sağladık.
Onun soyunu yeryüzünde sürekli kıldık.
Onun zürriyetini yeryüzünde bâki kıldık.
Yalnız onun neslini kalıcı kıldık.
Hem onun neslini sürekli kalıcılar kıldık.
Ve yeryüzünde, yalnızca onun ve ona inananların soyunu devam ettirdik.
Soyunu da Bâkî kıldık / devam ettirdik.
77,78. Nûh’un soyunu devam ettirdik. // Onu gelecek nesillere bayrak ettik.
İnkâr edenleri yok edip, yalnız Nuh’u ve soyunu kalıcılar yapmıştık!
Biz onun (Nuh’un) soyunu -işte onları- kalıcı kılmıştık.
Ve (dünyada) sadece onun soyunu, kalıcı kıldık.¹
soyunu [yeryüzünde] kalıcı yaptık;
Böylece onun soyunu da devam ettirdik. 7/59...64
onun (inanç) soyunu da bâki kıldık:
Soyunu da, yeryüzünde (kıyamete dek gelecek) kullarımızdan kıldık.
Ve onun zürriyetini (evet onları) payidârlar kıldık.
Hayatta kalıp payidar olmayı da onun soyuna has kıldık.
Yalnız onun zürriyetini kalıcılar yaptık (onlardan başka hepsini helak ettik).
Zürriyetini dünyâda bâkî iyledik.
Soyunu devam ettirdiğimiz sadece onlar olmuştu.
Onun soyunu da devam ettirdik.
Yalnız onun neslini sağ bıraktık.
Onun zürriyetini, evet onları kalıcılar yaptık.
To‘fondan keyin uning zurriyotini boqiy qoluvchi kishilar qilib qo‘ydik.
daħı ķılduķ neslini anlar girü ķalmışlar.
Daḫı anuñ ẕürriyetini bāḳīlerden ḳılduḳ.
Məhz onun nəslini (qiyamətə qədər yer üzündə) baqi etdik.
And made his seed the survivors,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |