8 Ekim 2025 - 15 Rebiü'l-Ahir 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 76. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Venecceynâhu ve ehlehu mine-lkerbi-l’azîm(i)

Ve onu ve ailesini, pek büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık.

Biz O'nu da, aile ve dostlarını da o korkunç felaketten kurtarmıştık.

Biz onu ve ailesini, mü'minleri büyük sıkıntıdan, büyük felaketten kurtardık.

Onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık.

Biz, hem onu, hem ehlini (kendisine iman edenleri) o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Kendisini ve ehlini o büyük felâketten kurtardık.

76,77. Biz onu, onun ailesini en büyük bir sıkıntıdan kurtardık, sürekli de kıldık onun neslini

Zira onu ve (iman birliği yaptığı) ailesini büyük bir badireden kurtardık. 

Bkz. 54/10

75,76. Nûh bizden istimdâd itdi. İmdâdına yetişdik. Felâket-i ’azîmeden kendisini ve ’âilesini kurtardık.

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Nitekim kendisini ve ailesini o büyük felâketten kurtardık.

Kendisini ve ailesini büyük felâketten kurtardık.

Onu ve ailesini o büyük felaketten kurtarmıştık.

Biz hem onu, hem ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Hem onu ve ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık

Biz, onu (nla birlikte mü’minleri) ve (kendisine inanan) ailesini, o büyük felaketten (tufandan, sağ sâlim) kurtarmıştık.

Onu ve ehlini¹ büyük sıkıntıdan kurtardık.

1- Onu izleyenleri, yanında yer alanları, taraftarlarını.

Biz hem onu, hem ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Onu ve ailesini, o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Çünki (biz) onu ve ehlini o büyük felâketten kurtardık.

75 , 76. Ve kuşkusuz, Nuh bize (bir zaman yalvarıp) seslenmişti. Biz de ne güzel icabet etmiştik. Biz, hem onu, hem ehlini (kendisine inananları) o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Nuh’u ve ona inananları büyük bir beladan kurtarmıştık.

Biz hem onu hem de onunkileri büyük bir yıkımdan kurtamıştık.

Onu ve ailesini büyük bir tasadan kurtardık.

Biz, onu ve ailesini büyük sıkıntıdan/tufandan kurtardık.¹⁹

19 Krş. En’âm, 6/74-83; Enbiyâ, 21/76

Onu ve ailesini, o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Onunla birlikte mü’minleri ve kendisine inanan ailesini Nûh tufanı diye bilinen ve bütün kâfirleri yutup yok eden o büyük felâketten kurtardık.

Onu ve ailesini Çok Büyük Felaket’ten / Âfet’ten kurtardık.

Nûh’u ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Nuh’u ve ailesini büyük sıkıntılardan kurtarmıştık!

Kendisini ve ailesini (destekçilerini) büyük felaketten [*] kurtarmıştık.

Benzer mesajlar: Enbiyâ 21:76; Sâffât 37:115.

Onu ve ailesini, o büyük felâketten kurtardık.

çünkü o’nu ve ailesini o korkunç felaketten ²⁹ kurtardık,

29 Yani, Tufan’dan.

Onu ailesini ve ona uyanları da, o büyük felaketten kurtarmıştık. 11/21...28

Zira onu ve (inanç) ailesini[⁴⁰¹⁴] büyük bir badireden kurtarmıştık;

[4014] Ehl ile “inanç ailesi” kastedilmiştir. Açıklama için bkz: 27:57, not 60.

Onu ve ailesini, o büyük felaketten kurtardık.

Ve O'nu ve ehlini o pek büyük gamdan kurtardık.

Onu, ailesini ve yanındaki müminleri o müthiş felaketten kurtardık.

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Onı ve ehlini büyük belâdan kurtardık.

Onu ve ailesini o büyük üzüntüden kurtarmıştık.

Onu ve ailesini, o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Onu ve ailesini o büyük felâketten kurtardık.

Ve kurtarmıştık onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan.

Biz unga va uning ahliga katta tashvishdan najot berdik.

daħı ķurtarduķ anı daħı ķavumını ġarķdan ķayġudan ulu.

Daḫı ḳurtarduḳ anı, ehlini daḫı ulu muṣībetden.

Biz (Nuh qövmünü suda boğub) onu və ailəsini böyük fəlakətdən qurtardıq.

And We saved him and his household from the great distress,

And We delivered him and his people from the Great Calamity,(4081)

4081 The Deluge, the Flood of Noah. The main story will be found in 11:25 -48.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.