23 Eylül 2025 - 30 Rebiü'l-Evvel 1447 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 55. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekâne ye/muru ehlehu bi-ssalâti ve-zzekâti vekâne ‘inde rabbihi merdiyyâ(n)

Ehline, ayaline namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi, Rabbinin katından da rızasını kazananlardandı.

(Hz. İsmail) Ailesine (ve çevresine), namazı ve zekâtı emrederdi ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunan birisiydi.

Toplumuna namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi ve Rabbinin katında da hoşnutluk kazanmıştı.

Ailesine, akrabalarına, halkına namaz kılmayı öğretiyor, namazı muntazam kılabilecekleri, vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı tahsil edebilecekleri, gerekli yerlere harcayabilecekleri bir düzen kuruyor, namazı kılmalarını ve zekâtı vermelerini emrediyor, onlara rehberlik, imamlık ediyordu. Rabbinin katında rızasını kazanma mertebesine ermişti.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 20/132; 66/6.

Halkına namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında da kendinden razı olunmuş biriydi.

Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı.

Ümmetine de namaz kılmayı, zekât vermeyi emrederdi ve Rabbi katında rızaya kavuşmuştu.

Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında O’nun rızasını kazanmış idi.

Ailesine/halkına namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbi katında da hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.

Ailesine hem namazla, hem zekâtla buyurdu; o Tanrının katında beğenilmiştir

Ailesine ve yakınlarına salatı ve zekâtı emrederdi. Ve o da Rabbi katında hatırı sayılan biriydi.

Burada “salat” sözcüğünden kastedilen 31. ayette Hz. İsa’nın söyleminde olduğu gibi namaz kılmak, ibadet etmek, zulmün ve zalimin karşısında durarak H... Devamı..

Kavmine namâz kılmak ve zekât virmeği emr idiyordı ve rabbinin rızasını kazanmış idi.

Çevresinde bulunanlara namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.

Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabb’inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.

Halkına namazı ve zekâtı emrederdi ve rabbinin rızâsına ermişti.

Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.

Ailesine namazı gözetmeyi ve zekatı vermeyi emrederdi. Rabbi tarafından beğenilmişti.

Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.

Ve hanedanına namaz ve zekât ile emrederdi ve rabbının ındinde merdıyy idi

(O) ailesine (ve ümmetine), namazı ve zekâtı emrederdi ve o, Rabbi nezdinde, kendisinden razı olunan birisiydi.

Ve o kendisi ile birlikte olanlara salâtı ve zekâtı buyuruyordu¹. Ve o Rabb'inin yanında kendisinden hoşnut olunmuşlardandı.

1- Şirkten arınmış bir bilinçle Allah\a yönelmeyi; ibadete layık yegâne ilahın Allah olduğuna inanmayı; benliğini arındırmayı, ruhen, kalben, manen te... Devamı..

Kavmine namaz (kılmayı), zekât (vermeyi) emr ederdi. Rabbi nezdinde rızâya ermişdi o.

Ehline, salâtı ve zekâtı emrederdi ve Rabbi katında kendisinden razı olunmuştu.

[19/31; 20/132]

Ehline (ve ümmetine) namazı ve zekâtı emrederdi; hem Rabbisinin katında rızâya mazhar olmuş bir kimse idi.

Ailesine ve yakınlarına (çevresine) namazı ve zekâtı emrederdi. Ve o, Rabbinin yanında (beğenilmiş) hoşnutluğa erişmişti.

Ailesine namaz kılmayı ve zekâtı vermeyi emrederdi. O, Rabbinin razı olduğu bir kuldu.

İbrahim ulusuna yalvarıya durmayı, zekat vermeyi buyurdu. Çalabının dileğini de elde etmişti.

Ehline ve kavmine namazı, zekâtı emrederdi, Rabbi indinde beğenilmişti.

Ailesine/kavmine [ehlehu] namaz kılmayı ve arınmak için [zekât] vermeyi emrederdi/telkin ederdi. O, Rabbinin katında razı olunanlardan idi.

Halkına, namazı ve zekâtı emrediyordu ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunandı.

Halkına namaz kılmayı, zekât vermeyi emrederdi ve Rabb’inin katında hoşnutluk makâmına ermiş bir kuldu.

Ailesine Namaz’ı ve Zekât’ı emrederdi. Rabbinin katında razı olunan biriydi.

Aile efradına namazı ve zekatı emrederdi. Rabb’inin beğenisini kazanmıştı...

İsmail insanlara bilgiyle bilinçle Rabbin huzuruna durmayı, Rabbinin huzurunda kendisini hesaba çekmeyi, bütün kötülüklerden arınıp tertemiz olmayı emrederdi. Rabbi katında beğenilerek değer kazananlardandı.

Ayrıca o, ailesine (halkına) [salât]ı (namazı) ve zekâtı emrederdi. [*] Rabbi katında da hoşnutluk kazanmış biriydi.

Bu ayet namaz, zekât vs. ibadetlerin eski ümmetlerden beri farz olduğunun delillerindendir. Benzer mesajlar: Bakara 2:83, 183; Âl-i İmrân 3:39; Mâide ... Devamı..

O, halkına namaz kılmayı ve zekât vermeyi emrederdi ve o, Rabbinin rızasını kazanmış bir (kişi) idi.

Ve halkına salâtı ve zekâtı emrederdi; ⁴⁰ ve o da Rabbinin katında hoşnutluk kazanmıştı.

40 Bu ifadeyle, muhtemeldir ki, Hz. İsmail’in salâtı ve zekâtı zorunlu ibadet biçimleri olarak ilk vaz‘eden peygamberlerden olduğu anlatılmak isteniyo... Devamı..

O, ailesine namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında O’nun hoşnutluğunu kazanmış birisiydi. 6/86-87, 19/54, 37/100...112, 38/48

Ve yakınlarına Allah dâvâsına destek vermeyi[²⁵¹²] ve arınmak için ödenmesi gereken bedeli ödemeyi emrederdi; ve o da Rabbi katında hatırı sayılan biriydi.

[2512] Salât için iniş sürecinde ilk geçtiği 87:15’in ilgili notuna bkz. (Ayrıca krş: 2:3; 19:59; 20:14, ilgili notlar).

Kavmine namaz kılmalarını ve zekat vermelerini emrederdi, Rabbinin katında rızaya ermişti.

Ve hanedanına namaz ile ve zekât ile emrederdi ve Rabbinin indinde rızaya nâil olmuştu.

Halkına namazı ve zekâtı tavsiye ederdi. Rabbinin râzı olduğu biri idi. [20, 132; 66, 6]

Halkına namaz kılmayı, zekat vermeyi emrederdi. Rabbi yanında beğenilmişti.

Ehline namâz ve zekât ile emr iderdi. Ve rabbinin 'indinde mazhar-ı rızâ olmuşlardandı.

Ailesine namazı ve zekâtı emreder ve Rabbinin katında beğenilirdi.

Ailesine namazı ve zekatı emrederdi. Rabbinin yanında kendisinden hoşnut olunan birisiydi.

Ailesine namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbinin katında da rızaya erişmişti.

Ailesine namazı/duayı, zekâtı emrederdi. Rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir kişiydi.

U o‘‎z ahlini namoz va ro‘‎zaga buyurar edi. U Robbisi nazdida rozi bo‘‎lingan kishi edi.

daħı oldı ol buyurur ķavumına namāzı daħı zekātı daħı oldı çalabı’sı ķatında begenilmiş.

Daḫı ol buyururdı ehline namāzı, daḫı zekātı. Tañrı Ta‘ālā özinden rāżī idi.

O öz ümmətinə namaz qılmağı, zəkat verməyi əmr edirdi. O, Rəbbinin rizasını qazanmışdı. (İsmailin əməli Allah dərgahında bəyənilmişdi).

He enjoined upon his people worship and alms giving, and was acceptable in the sight of his Lord.

He used to enjoin on his people Prayer and Charity, and he was most acceptable in the sight of his Lord.(2507)

2507 An acceptable sacrifice: see last note.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.