3 Ekim 2025 - 10 Rebiü'l-Ahir 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Vâkı’a Suresi 45. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnehum kânû kable żâlike mutrafîn(e)

Bundan önce onlar, nimetler içindeydi.

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) varlık içinde şımarmış ve azıtmış olanlardı. (Her türlü haksızlığa ve hayâsızlığa dalmışlardı.)

Çünkü onlar, dünyada nimet içinde yüzüyor ve istedikleri gibi yaşıyorlardı.

Onlar, bundan önce, varlık içinde, sefahata dalmışlardı.

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.

Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) zevklerine düşkündüler;

Çünkü onlar, bundan önce refah içinde idiler.

42,43,44,45,46. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.

Onlarsa, bundan önce, keyiflerine düşkündüler

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) şımartılmış kimselerdi.

45,46. Ânlar evvelleri müreffehen yaşayorlardı. ’Azîm bir kîn ve nefret izhârında devâm idiyorlar idi.

45,46. Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.

Çünkü daha önce onlar hazlarına tutsak olmuşlardı.

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.

Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.

Çünkü onlar bundan evvel mütrefîn: Keyflerine düşkün şımarık müsrifîn idiler

45-46. Çünkü onlar bundan önce (dünyada), varlık içinde sefahate dalarak, (hakkı tamamen inkâr etmek ya da şirk koşmak gibi) büyük günah işlemekte ısrar ediyorlardı.

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde zevklerine dalmışlardı.

Çünkü onlar bundan evvel şehvetlerine düşkündüler.

Onlar bundan önce ’refah içinde şımartılmış ileri gelenler’di.

Çünki onlar, bundan önce (ni'metler içinde) şımartılmış kimseler idiler.

Şüphesiz onlar bundan önce (dünyada iken) varlık içinde (sorumsuzca) şımarmışlardı. *

(*) Mütref, dilediğini yapan ve nimetleri sorumsuz ve bencilce israf eden, rahatı ve şımarıklığı için her türlü azgınlığı sergileyen demektir. Olumsu... Devamı..

Onlar dünya hayatın da iken kendilerini seçilmiş, ayrıcalıklı görenler olup,

Çünkü onlar bundan önce azgınlıkta ayak direyen kimselerdi,

Çünkü onlar bundan evvel dünyada naz ve nimet içinde de yaşamışlardı.

Muhakkak ki onlar varlık içinde şımarmışlardı.

Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.

Çünkü onlar, bundan önceki hayatlarında lüks ve sefahat içinde şımarırlardı.

Onlar, bundan önce refah (konfor) içinde şımartılmışlardı.

Vaktiyle onlar, toplumda saygın idiler.

Çünkü onlar dünyada her türlü şımarıklığı, her türlü haksızlığı yapmışlardı. Bunu yaparken varlıklarına güvenmişlerdi. Yaptıkları her şey ateş olup onları kuşattı. Böyle olacağını sanmıyorlardı.

Şüphesiz ki onlar bundan önce (dünyada) şımartılmışlardı.

Çünkü onlar, bundan önce keyiflerine düşkün kimselerdendiler.

Çünkü, geçmişte onlar kendilerini tamamen hazlara kaptırmışlardı, ¹⁹

19 Yani, bütün manevî/ahlakî endişeleri bir kenara bırakarak. Mutraf teriminin anlamı konusunda bkz. sure 11, not 147.

Çünkü onlar, bundan önce refah içinde şımarıp azmışlardı. 6/44, 28/76-77

Çünkü onlar geçmişte refah içinde şımarıp azmıştılar;[⁴⁹⁰⁴]

[4904] Veya: Hayrı bırakıp hazzı hayatın amacı kılmıştılar.

Çünkü onlar dünyada zevk ve sefadan gayrı hiçbir şey düşünmüyor;

Çünkü,şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler.

Çünkü onlar dünyada iken refah içinde şımarırlardı.

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.

Onlar dünyâda iken şehvetlerine tâbi' oldılar.

Onlar buraya gelmeden önce şımartılmışlardı.

Çünkü onlar, bundan önce sorumsuzca ve konfor içinde yaşıyorlardı.

Çünkü onlar evvelce varlık içinde şımarmışlardı.

Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.

Shubhasiz, ular bundan oldin dunyoda maishatparast edilar.

pes anlar oldılar şundan ilerü nāz-ıla bislenmişler.

Anlar andan öñdin dünyāda tāze bislenmişler‐idi.

Onlar bundan əvvəl (dünyada) naz-ne’mət içində idilər.

Lo! heretofore they were effete with luxury

For that they were wont to be indulged, before that, in wealth (and luxury),(5244)

5244 Cf. 34:34, and 43:23. We must read verses 45-46 together. They had wealth and the good things of life, but they used them in self-indulgence and ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.