4 Ekim 2025 - 11 Rebiü'l-Ahir 1447 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mutaffifîn Suresi 24. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ta’rifu fî vucûhihim nadrate-nna’îm(i)

Tanırsın onları, yüzlerinde cennetin parlaklığı var.

(Sen onların) Yüzlerinde (sonsuz saadet ve) nimete ermenin (ve cennete girmenin) sevinç parıltılarını fark edip sezersin.

Onların yüzlerinde nimetin ve mutluluğun sevincini görürsün.

Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.

Nimetlerin parıltısını yüzlerinde görürsün.

Nimetin parıltılı-sevincini yüzlerinde tanırsın.

Öyle ki, nimetlenmelerinin zevkini yüzlerinden tanırsın.

Yüzlerinde nimetlerin sevinç ve parıltısını görürsün.

Onların yüzlerinde nimetin mutluluğunu hissedersin.

Yüzlerinden bilirsin nimetin tazeliğin

Onların yüzlerinde, cennet nimetlerinin sevincini görürsün.

Yüzlerinde ’alâmet-i sürûr ve şâdî göreceksin.

Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.

Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.

İlâhî lutufların sevincini yüzlerinden okursun.

Onların yüzünde nimetlerin sevincini görürsün.

Yüzlerinden nimetlerin sevinç ve parıltısını okursun.

Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.

Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın

Onların yüzünde, nimetlerin sevincini görürsün.

Nimetlerin sevincini yüzlerinden anlarsın.

Öyle ki sen o ni'metin (herdem taze) güzelliğini yüzlerinde (görünce) tanırsın.

Nimetlerin parıltısını yüzlerinden tanırsın.

Yüzlerinde, ni'metlenmiş olmanın (sevinç ve) parıltısını tanırsın!

Yüzlerinde nimetin (mutluluğun, sevincin) parıltısını tanırsın!

Onları nimetlerin sevincinden dolayı yüzlerinden tanırsın.

O, dirliğin parıltısını yüzlerinde görürsün.

Sen, yüzlerinde nimet ve saadetin revnakını görünce cennetlik olduklarını tanıyacaksın.

(Ey Peygamber!) Sen onları yüzlerindeki nimet sevincinden tanırsın.

Nimetin parıltılı sevincini sen onların yüzlerinde görüp anlarsın.

Öyle büyük bir mutluluk kaplamıştır ki onları, ilâhî nîmetlerin sevinç ve parıltısını yüzlerinden okuyabilirsin.

Yüzlerinde Naîm’in / Nimetler’in parıltısını tanırsın.

onları, yüzlerine yansıyan mutluluk ifadesinden tanıyabilirsin.

Onların yüzlerinde mükâfata ulaşmanın sevincini görürsün!

Nimetin parıltısını yüzlerinde sezersin (görürsün).

Sen onları yüzlerindeki nîmet pırıltısından tanırsın.

ve yüzlerinde kutsanmışlığın parıltısını göreceksin.

Onlara bakınca yüzlerinde sonsuz mutluluğun parıltısını görürsün. 3/104...107, 10/26

yüzlerinde sonsuz mutluluğun tarifsiz parıltısını göreceksin.

Öyle ki; o nimetin mutluluk neş'esinin parlaklığını, yüzlerinden okursun!

Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.

Sen onlara bakınca yüzlerinde, cennet nimetlerinin verdiği sevinci okursun.

Yüzlerinde ni'metin sevinç ve parıltısını sezersin.

Yüzlerinde ni'metin sürûrını görir ve bilirsin.

Nimetin verdiği mutluluğu yüzlerinden anlarsın.

Onları, yüzlerindeki nimet parıltısından tanırsın.

Nimetlerin sevincini yüzlerinden okursun.

Yüzlerinde nimetin sevinç parıltısını izlersin.

Ularning chehralaridan ne’matlarning tarovatini taniysiz.

bilesin yüzlerinde diñlenmek ŧazelerini.

Bilürsin anlaruñ yüzinde diñlenmek tāzeligin.

Sən (ey Peyğəmbər!) onların üzlərində cənnət sevinci görəcəksən!

Thou wilt know in their faces the radiance of delight

Thou wilt recognise in their Faces(6023) the beaming brightness of Bliss.

6023 Cf. 75:22, and 76:11.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.