Vemen kefera felâ yahzunke kufruh(u)(c) ileynâ merci’uhum fenunebbi-uhum bimâ ‘amilû(c) inna(A)llâhe ‘alîmun biżâti-ssudûr(i)
Ve kim, kafir olursa onun kafirliği, tasalandırmasın seni; dönüp varacakları yer, bizim tapımızdır da ne yaptılarsa biz haber veririz onlara; şüphe yok ki Allah, gönüllerde ne varsa hepsini bilir.
(Ey Resulüm!) Kim de inkâr ederse, artık onun küfrü ve nankörlüğü sakın Seni hüzne kaptırıp üzmesin. Onların dönüşü Bizedir, artık Biz de onlara yaptıklarını haber vereceğiz (ve hesaplarını göreceğiz). Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilip durmaktadır.
Kim de Allah'tan gelen gerçekleri örtbas ederse, onun bu durumu seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir. Biz de onlara, dünyada işlediklerinin gerçek yüzünü haber veriririz. Şüphesiz ki Allah, göğüslerde olanı en iyi bilendir.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin inkârı seni üzmesin. Onlar hesap vermek üzere bizim huzurumuza getirilecekler. İşte o zaman işledikleri amelleri birer birer ortaya koyarak onları hesaba çekeriz. Allah gönüllerdeki sırları bilir.
Kim de inkar ederse inkarı seni üzmesin. Onların dönüşleri bizedir. Biz onlara yaptıklarını haber veririz. Şüphesiz Allah gönüllerde olanı bilir.
Kim de inkâr ederse, artık onun inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir, artık biz de onlara yaptıklarını haber vereceğiz. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.
Kim de küfre varırsa, artık onun küfrü (Ey Rasûlüm) seni üzmesin. Onlar, bize dönüb gelecekler; o vakit biz, onlara, bütün yaptıklarını (küfürlerinin cezasını) haber vereceğiz. Şüphe yok ki Allah, bütün kalblerdekini hakkıyla bilendir.
Kim de kâfir olursa, onun kâfirliği seni üzmesin! Son olarak Biz’e döneceklerdir. Biz, onların yaptıklarını onlara haber vereceğiz. Çünkü Allah, sinelerde ne saklandığını çok iyi bilendir.
İnkâr edenin inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir. O zaman yaptıklarını kendilerine haber veririz. Şüphesiz ki Allah, sinelerde olanı bilir.
Kâfir olanın küfrü, sana kaygı vermesin, döneyleri bizedir, yaptıkları işleri onlara salıklarız, Allah bilir gönüllerde olanı
Her kim de inkârda diretirse, onun inkârına üzülmen gerekmez. (Nasıl olsa) nihayetinde onlar bize dönecek. Biz de onlara yaptıklarını bir bir haber vereceğiz. Allah, (sadece yapılanları değil,) kalplerde saklı tutulan (niyet ve düşünceleri) de çok iyi bilendir.
Kâfirlerin küfri seni mahzûn itmesün hepsi bize rücû’ idecekler, biz ânlara yapdıklarını söyleyeceğiz Allâh kalblerinde olanı bilür.
İnkar edenin inkarcılığı seni üzmesin; onların dönüşü Bize'dir; o zaman, yaptıklarını kendilerine haber veririz. Allah, kalblerde olanı şüphesiz bilir.
Kim inkâr ederse, onun inkârı seni üzmesin. Onların dönüşleri ancak bizedir. Biz de onlara yaptıklarını haber veririz. Allah, göğüslerin içindekini (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Kim de inkâr ederse artık onun inkârı seni üzmesin; çünkü onların dönüp gelecekleri yer yalnız bizim huzurumuzdur; yaptıklarının sonucunu kendilerine bildireceğiz; Allah kalplerin derinliklerindekini dahi çok iyi bilmektedir.
(Resûlüm!) İnkâr edenin inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü ancak bizedir. İşte o zaman yaptıklarını kendilerine haber veririz. Allah kalplerde olanı şüphesiz çok iyi bilir.
İnkar edenlerin inkarları seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir ve yapmış olduklarını onlara bildireceğiz. ALLAH gizli düşünceleri iyi bilendir
Kim de inkâr ederse, artık onun inkârı seni üzmesin. Onlar dönüp bize gelecekler. O zaman biz onlara bütün yaptıklarını haber vereceğiz. Gerçekten Allah, bütün kalblerin özünü bilir.
Kim de küfrederse artık onun küfrü seni mahzun etmesin, onlar dönüb bize gelecekler o vakıt biz onlara bütün yaptıklarını haber vereceğiz, her halde Allah, bütün sînelerin künhünü bilir
(Habibim!) Kim (âyetlerimizi) inkâr ederse, onun inkârı seni üzmesin. (Yaptıklarının hesabını vermek üzere) Onların dönüşleri ancak bizedir (manevi huzurumuzadır) Biz de onlara (dünyada) yaptıklarını haber veririz. Şüphesiz Allah, göğüslerin içindekini (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Kim de gerçeği yalanlayarak nankörlük ederse, artık onun nankörlüğü seni üzmesin. Onların dönüşü yalnızca Bizedir. Yaptıkları şeyleri haber vereceğiz. Kuşkusuz Allah, sinelerde olanı en iyi bilendir.
Kim küfrederse (Habîbim) onun küfrü sana hüzün vermesin. Onların dönüşü ancak bizedir. Biz de (o zaman) onların neler yapdıklarını haber veririz. Şübhe yok ki Allah sinelerde gizli olan şeyleri bile hakkıyle bilendir.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Kim de inkâr ederse, artık onun inkârı seni üzmesin!Onların dönüşü ancak bizedir; o zaman (biz de) yaptıklarını onlara bildireceğiz. Şübhesiz ki Allah, sînelerde olanı hakkıyla bilendir.
(Resulüm!) Her kim de (gerçekleri örtbas edip) inkâr etmişse, onun inkârı seni üzmesin. Sonunda (hesap vermek üzere) onların dönüşleri (ancak) bizedir. O zaman (dünyadayken) neler yaptıklarını kendilerine haber veririz. Kuşkusuz Allah gönüllerde saklı olanı (niyet ve düşünceleri) bilir.
Kimde kitabın hakemliğini inkâr ederse, İnkâr edenin inkârı seni üzmesin. Onların dönüşleri bize olup, yaptıklarını onlara haber vereceğiz. Şüphesiz Allah göğüslerde olanı en iyi bilendir.
Herkim tanımazlık edecek olursa onun tanımazlığı sakın seni kaygılandırmasın. Sonra hepsi Bize döneceklerdir. Biz de neler işlediklerini onlara bildireceğiz. Çünkü Allah içlerde saklı olanları bilicidir.
Her kim küfüre saparsa onun küfürü seni mahzun etmesin. Onların dönüşleri bizedir. Biz de onlara işlediklerini haber vereceğiz. Çünkü Allah sinelerdekini hakkıyle bilir.
Kim de inkâr ederse onun küfrü seni üzmesin. Onların dönüşü ancak Biz’edir. Biz de yaptıklarını kendilerine haber veririz. Allah göğüslerin içini/kalpleri en iyi bilendir.
Kim de küfre saparsa, artık onun küfre sapması seni üzmesin Onların dönüşü bizedir, artık biz de onlara yapmakta olduklarını haber vereceğiz. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.
Âyetlerimi inkâr edenlere gelince, onların nankörlüğü seni üzmesin; çünkü hepsi eninde sonunda huzuruma çıkacaktır; işte o zaman, tüm yaptıklarını gözlerinin önüne serecek ve hak ettikleri cezayı tam olarak vereceğim!
Hiç kuşkusuz Allah, gönüllerde gizlenenleri, esrarengiz niyet ve düşünceleri dahî bilmektedir.
Kim de inkâr ettiyse, onun inkârı seni üzmesin! Onların dönüşü bizedir. Onlara, işledikleri şeyleri haber veririz. Allah, Göğüsler’in özünü bilendir.
Resulüm! İnkarcıların inadı seni üzmesin. Çünkü nasıl olsa bir gün bize dönecekler, biz de, tüm yaptıklarını bir bir sayıp dökeceğiz. Çünkü Allah, içlerinde ne varsa hepsini biliyor.
Resulüm! İnkâr edenler seni üzmesin! Onların dönüşü ancak bizedir. Hesap için karşımıza geldiklerinde yaptıklarını haber veririz. Allah kalplerde olanı çok iyi bilir.
İnkâr edenin inkârı seni üzmesin! Onların dönüşü ancak bizedir. [*] Elbette yaptıklarını kendilerine bildireceğiz. Şüphesiz ki Allah göğüslerin (kalplerin) özünü bilendir.
Kim de kâfir olursa, sakın onun kâfirliği seni üzmesin. Sonunda onların dönüşü Bizedir ve Biz, yaptıklarını kendilerine haber vereceğiz. Çünkü Allah gönüllerin özündekileri, kesinlikle bilendir.
Hakikati inkara şartlanmış olana gelince, onun inkarı seni üzmesin: onlar sonunda Bize dönecekler ve o zaman, [hayatta iken] yaptıklarının [gerçekte] ne olduğunu onlara göstereceğiz: çünkü Allah, [insanların] kalplerindekini en iyi bilendir.
Ama kim de gerçekleri örtbas ederse artık onun küfrü seni üzmesin. Nihayetinde onların dönüşü bana olacaktır ben de onlara neler yaptıklarını bir bir haber vereceğim Zira Allah kalplerdeki en mahrem sırları bilendir. 6/33, 18/6-49, 26/3, 35/8
Kim de inkâra saparsa, artık onun inkârına üzülmen gerekmez. (Nasıl olsa) sonunda Bize dönecekler; ve Biz yaptıklarını(n iç yüzünü) bir bir kendilerine haber vereceğiz: çünkü Allah gönüllerdeki en mahrem sırları bilendir.
(Ey Muhammed) Kim de küfrederse, (Allah Teala'nın birliğini ve senin getirdiklerini inkar ederse) onun küfrü seni üzmesin. Onların dönüşü ancak bizedir. İşte o zaman biz kendilerine neler yapmış olduklarını haber veririz. Şüphe yok ki Allah, kalplerde gizli tutulanları da bilir.
Ve kim de küfre düşerse artık onun küfrü seni mahzun etmesin. Onların dönüşleri Bize'dir. Artık onlara ne işler yapmış olduklarını haber vereceğiz. Şüphe yok ki Allah sinelerde (gizli) olanı hakkıyla bilicidir.
Her kim de dini inkâr ederse, onun küfrü seni üzmesin. Sonunda Bize dönecekler ve Biz de onlara yaptıkları her şeyi bir bir bildirip karşılığını vereceğiz. Allah kalplerden geçen düşünceleri dahi bilir. [10, 70]
Kim de inkar ederse, onun inkarı seni üzmesin. Sonunda onların dönüşleri bizedir. O zaman yaptıklarını kendilerine haber veririz. Şüphesiz Allah göğüslerin özünü (kalblerden ne düşünceler geçtiğini) bilir.
Kim ki küfür iderse, onun küfri seni mahzûn itmesün. Onların nihâyet merci'i bizedir ve biz onlara işledikleri şeyleri haber viririz. Tahkîk Allâh Te'âlâ kalblerde olan esrârı bilir.
Kim görmezlikten gelirse onun görmemesi seni üzmesin. Sonunda bize dönecekler, biz de yaptıkları her şeyi onlara haber vereceğiz. Herkesin içinde ne olduğunu Allah bilir.
Kim de inkar ederse, onun inkarı seni üzmesin. Onların dönüşü banadır. Ne yaptıklarını onlara haber vereceğim. Şüphesiz Allah, kalblerin özünü bilir.
İnkâr edenin inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü Bizedir; yaptıklarını Biz onlara haber veririz. Hiç kuşku yok ki Allah gönüllerde saklı olanı bilir.
İnkâr edenin küfrü seni tasalandırmasın! Onların dönüşü bizedir; yapıp ettiklerini onlara haber vereceğiz. Kuşkusuz, Allah, göğüslerin içindekini bilmektedir.
Ey Muhammad kimki kufr keltirsa, bas, sizni uning kufri g‘amgin qilmasin. Ularning qaytar joylari Bizning huzurimizgadir. Bas, yaqinda ularga qilgan amallarining xabarini beramiz. Shubhasiz, Alloh ko‘ngillardagi yashiringan narsalarni ham biluvchi Zotdir.
daħı kāfir oldı pes ķayġulu eylemesün seni küfri anuñ bizdin yañadur dönecek yįri anlaruñ pes ħaber virevüz anlara anı kim işlediler. bayıķ Tañrı bilicidür gögüzler issini.
Daḫı kim kāfir olsa ḳayġursa anuñ küfri‐çün, anlaruñ dönmegi bizümḥażretümüzedür. Pes anlara ‘amelleri cezāsın virürüz. Tañrı Ta‘ālā bilicidüryüreklerde olan fikrleri.
Kim küfr etsə, onun küfrü (ya Rəsulum) səni kədərləndirməsin. Onlar Bizim hüzurumuza qayıdacaqlar. Biz də onlara (dünyada) nələr etdiklərini xəbər verəcəyik. Həqiqətən, Allah ürəklərdə olanları biləndir!
And whosoever disbelieveth, let not his disbelief afflict thee (O Muhammad). Unto Us is their return, and We shall tell them what they did. Lo! Allah is Aware of what is in the breasts (of men).
But if any reject Faith, let not his rejection grieve thee: to Us(3611) is their return, and We shall tell them the truth of their deeds: for Allah knows well all that is in (men´s) hearts.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |