(A)llâhi-lleżî lehu mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ard(i)(k) veveylun lilkâfirîne min ‘ażâbin şedîd(in)
Bir Allah'tır ki onundur göklerde ne varsa ve yeryüzünde ne varsa. Vay kafirlere çetin azaptan.
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. (Bütün harika yaratılış eserleri O’nun kudret, sanat ve nimetlerini göstermek içindir.) Şiddetli azap dolayısıyla vay o kâfirlerin (Kur’ani hüküm ve haberleri gereksiz ve geçersiz görenlerin) haline!..
Allah'ın yoluna ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan dolayı, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin vay haline.
Göklerdekiler ve yerdekilerin tamamının tasarrufuna sahip olan Allah'ın yoluna çıkarman için indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli bir azaptan dolayı kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin vay haline!
Göklerde ve yerde olanların hepsi kendine ait olan Allah'ın (yoluna). Şiddetli bir azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azab dolayısıyla vay inkâr edenlere.
Öyle bir Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. Başlarına gelecek şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline!...
O Allah ki, göklerdeki ve yerdeki her şey O’nundur. İşte şiddetli bir azaptan dolayı o kafirlere yazıklar olsun!...
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi kendisinin olan Allah'ın yoluna. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
Allah odur, göklerde de, yerde de olan onundur, vaydır kâfirlere katı azaptan
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) O'nundur. Şiddetli azaba uğrayacak olan inkârcıların vay haline!
Semâvâtda ve arza ne var ise Allâh’ındır. Kâfirlere ’azâb-ı şedîd muntazırdır.
1,2. Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'ın yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır. Uğrayacakları çetin azabdan dolayı vay kafirlerin haline!
1,2. Elif Lâm Râ.[293] Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline.
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı inkârcıların vay haline!
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
Yani ALLAH'ın. O ki göklerde ve yerde bulunanların hepsine sahiptir. Hakkettikleri çetin azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
O Allah'ın (yolu) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline!
O Allahın ki Göklerde ne var, Yerde ne varsa hep onun, şiddetli bir azâbdan da veyl kâfirlere
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O’nundur. (Müstahak oldukları o) şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay hâline!
O Allah ki; göklerde ve yerde olan her şey O'nundur. Görecekleri şiddetli azaptan dolayı, gerçeği yalanlayan nankörlerin vay haline!
O (yegâne gaalib, hamde lâyık) Allah ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep onundur. (Uğrayacakları) çetin azâbdan dolayı vay kâfirlere (kâfirlerin başına geleceklere)!..
O Allah('ın yoluna) ki, göklerde ne var, yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay hâline o kâfirlerin!
O Allah ki, göklerde ve yeryüzünde ne varsa, (hepsi) O’nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan ötürü, (hakkı) inkâr edenlerin vay haline!
Allah, göklerde ve yerdekilerin tamamı kendisine ait olandır. Çok şiddetli azaptan dolayı inkârcıların vay haline,
O Allah ki yerlerde, göklerde ne varsa hep Onundur. Uğrıyacakları ağır azaptan dolayı tanımazların çekecekleri var.
O Allah ki göklerde, yerde ne varsa hep O/nundur. Şiddetli azaptan vay kâfirlerin hâline!
O Allah ki, göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay hâline!
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlere!
Yani, göklerde ve yerde bulunan her şeyin gerçek sahibi olan Allah’ın yoluna. İşte bu yola giren kurtulur. Ondan uzak duranlara gelince:
Uğrayacakları o çetin azaptan dolayı, vay o kâfirlerin hâline! Peki, kimdir bu kâfirler?
Yer’dekiler ve Gökler’dekiler kendisinin olan Allah’ın yoluna! Şiddetli bir azaptan dolayı yazıklar olsun Kâfirler’e!
Yer gök her şeyin sahibi olan Allah'ın nurlu yoluna iletesin diye indirdik... Vay inkarcılar vay! Bu acıya can mı dayanır.
Gökyüzünde ve yeryüzünde ne varsa hepsine sahip olan Allah; sana kitabı göndermiştir. Gerçeklerimizi inkâr edenleri uyar. Yalanlarıyla kurdukları yaşamdan ve gerçeklerimizi inkârlarından dolayı onlara büyük azap vardır. Azap günü vay o inkârcıların haline! Kaçacak yerleri yoktur.
1,2. [Elif. Lâm. Râ.] [*] (Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, [*] yani güçlü, övgüye layık, göklerdekiler ve yerdekiler kendisine ait olan Allah’ın yoluna [*] çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay hâllerine!
O, göklerde ve yerde bulunan her şeyin kendisine ait olduğu Allah’tır. Çok şiddetli bir azaba çarptırılacak kâfirlerin vay haline!
O Allah(ın yoluna) ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O’nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan ötürü, hakkı inkar edenlerin vay haline!
O Allah ki, göklerde ve yerde olanların hepsi onundur.1 Uğrayacakları şiddetli azaptan dolayı bu gerçeği görmeyen kâfirlere yazıklar olsun!2, 12/116, 42/4, 221/67, 39/56, 46/17
O Allah’tır ki, göklerde ve yerde olan her şey tamamen kendisine aittir. (Hak ettikleri) şiddetli cezadan dolayı vay o kâfirlerin hâline!
O Allah ki; göklerde ne var yerde ne varsa hepsi O’nundur.. (Allah yolunu bırakıp da, şeytanın peşinden gidenlerin uğrayacakları) çetin azaptan dolayı vay o kafirlerin haline.
Allah'ın (yoluna) ki, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hep O'nundur. Ve şiddetli bir azaptan dolayı vay kâfirlere!
1, 2, 3. Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab'lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah'ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler. [2, 257; 57, 9]
O Allah ki, göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. Çetin azabdan dolayı vay şu kafirlerin haline!
O Allâh ki göklerde ve yerde olan şeylerin kâffesi O'nundur. O'nı inkâr iden kâfirlere şiddetli 'azâbdan ne büyük renc ve helâk vardır.
Göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'tır. Uğrayacakları şiddetli azabdan dolayı vay kafirlere!
O Allah ki, göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Çarpılacakları şiddetli azap yüzünden yazıklar olsun o kâfirlere!
O Allah'a ki yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli bir azaptan, o küfre batmışlara...
Alloh shunday Zotki, U uchun osmonlar va Yerdagi barcha narsa Unikidir. Qiyomatda bo‘ladigan shiddatli azob dastidan kofirlar holiga voy bo‘lsin!
Tañrı oldur kim anuñdur ol kim göklerdedür daħı ol kim yirdedür. daħı vay kāfirlere ķatı 'aźābdan!
Tañrı ol kim anuñdur ol kim göklerdedür daḫı ol kim yirdedür. Daḫı vaykāfirlere ḳatı ‘aẕābdan.
Elə bir Allah ki, göylərdə və yerdə nə varsa, hamısı Onundur. Düçar olacaqları şiddətli əzabdan ötrü vay kafirlərin halına!
Allah, unto Whom belongeth whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth. And woe unto the disbelievers from an awful doom.
Of Allah, to Whom do belong all things in the heavens and on earth! But alas for the Unbelievers(1872) for a terrible penalty (their Unfaith will bring them)!-
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |