Kul lilleżîne âmenû yaġfirû lilleżîne lâ yercûne eyyâma(A)llâhi liyecziye kavmen bimâ kânû yeksibûn(e)
Îman edenlere de ki: İşlediklerine karşılık ceza vermesi için, Allah'ın günlerinin gelip çatacağını ummayanların suçlarını, şimdilik örtsünler.
İman edenlere de ki: "(Din düşmanlarını) Onları kendi kazandıklarıyla (küfür ve kötülük olarak yaptıklarıyla) cezalandırması için (Cenab-ı Hakkın bunların yularlarını uzatıp fırsat tanımasına bakıp aldanmasınlar), Allah’ın (hesap ve intikam) günlerini ummayanlara (ve inanmayanlara aldırmasınlar,şimdilik tebliğ görevini yaparak, onları boş verip) bağışlasınlar (kendi hallerine bıraksınlar).” Çünkü Allah her toplumu yaptıklarına göre cezalandıracaktır.
Ey peygamber! İman edenlere söyle: “Allah'ın her toplumu işleyip elde ettikleriyle cezalandıracağı günlerin geleceğini ümit etmeyenlerin, yaptıkları eziyetlere şimdilik güçleri yetmediklerinden dolayı sabredip vazgeçsinler. Çünkü insanlara hak ettiklerinin karşılığını vermek, sadece Allah'a mahsustur.
Ey Muhammed, iman edenlere söyle:
“Allah'ın cezalandıracağı günlerin geleceğini ummayanları, cezalandırılma endişesi duymayanları şimdilik bağışlasınlar. Allah, her kavmi, işledikleri ameller karşılığında, hak ettikleriyle cezalandıracaktır.”
İman edenlere söyle: Allah'ın bir kavmi kazandıklarından dolayı cezalandırması için, Allah'ın (ceza) günlerini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar.
İman edenlere de ki: '(Allah'ın) Onları kazandıklarıyla cezalandırması için, Allah'ın günlerini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar.'
(Ey Rasûlüm), iman edenlere söyle: Allah'ın (azab) günlerinden korkmayanları bağışlasınlar; çünkü (Allah) her kavme, kazandıklarının karşılığını verecektir. (Bu ayet-i kerime, müşriklerden, birinin Hz. Ömer'e sövmesi ve Hz. Ömer'in de onu yakalayıb dövmek istemesi üzerine nazil olmuştur. Kıtal ayeti ile nesh edildiği de söylenmektedir).
İnananlara söyle: Allah'ın ceza günlerini beklemeyenlere aldırmasınlar; çünkü Allah, her bir topluluğa yaptıklarının karşılığını verecektir.
De ki inananlara: «Allah günlerin ummayanları bağışlaya, çünkü Allah her ulusa, yaptığıyla ceza verir»
(Ey Resul!) İnananlara söyle: Allah'ın (inkârcıları cezalandırması için kendilerine göstereceği) günlerin gelip çatacağını beklemeyenlerin sözlerine ve davranışlarına aldırış etmesinler ve onların kusurlarını bağışlasınlar. Çünkü Allah, hangi topluluk ne kazanmış ise muhakkak karşılığını verecektir.
Mü’minlere söyle, Allâh’ın cezâ günlerinde herkesin a’mâline göre mu’âmele göreceğine inanmayanları ’afv itsünler.
İnanmışlara de ki: Allah'ın bir milleti yaptıklarına karşılık cezalandıracağı günlerin geleceğini ummayanları şimdilik bağışlasınlar.
İnananlara söyle, Allah’ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar ki Allah herhangi bir topluma (kendi) kazandığının karşılığını versin.
İman edenlere söyle de Allah’ın (yargı) günlerine inanmayanları bağışlasınlar; çünkü (böyle) bir topluluğu, hak etmeleri yüzünden Allah cezalandıracaktır.
İman edenlere söyle: Allah'ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar. Çünkü Allah her toplumu, yaptığına göre cezalandıracaktır.
İnananlara söyle ki, ALLAH'ın günlerini ummayanları bağışlasınlar. Zira O, yaptıkları işlere göre bir topluluğa karşılık verir.
Ey Muhammed! İman edenlere söyle: Allah'ın cezalandıracağı günlerin geleceğini ummayanları şimdilik bağışlasınlar. Çünkü Allah her kavmi kazandıklarıyla cezalandıracaktır.
Söyle iyman edenlere: Allah günlerini ümid etmiyen kimselere mağrifetle muamele etsinler, çünkü her kavmı kesibleriyle cezalandıracak
(Resûlüm!) Îmân edenlere de ki: “Allah’ın, her bir topluluğa yaptıklarının karşılığını vereceği, o ceza günlerinin geleceğini ummayanları (n, kendilerine karşı yapmış oldukları sataşmaları, şimdilik) bağışlasınlar.”
İnananlara de ki: “Allah'ın, kendilerini hesaba çekeceği günün geleceğini ummayanları bağışlasınlar. Her halk yaptıklarının karşılığı verilecektir.
(Habîbim) îman edenlere söyle: Allahın günleri (nin çatıb geleceği) ni ümîd etmeyenleri (n ezalarına) aldırış etmesinler. Çünkü (Allah) herhangi bir kavme (ancak) kazanmakda olduklarıyle mukaabele eder.
(Ey Resûlüm!) Îmân edenlere de ki, Allah'ın (cezâlandırma) günlerini(n geleceğini)ummayan kimseleri bağışlasın (aldırmasın)lar; tâ ki (Allah), her topluluğa kazanmakta olduklarının karşılığını versin!
(Resulüm!) İman etmiş olanlara de ki: (Kendilerine zulüm, kötülük ve eziyet ettiklerinde) Allah’ın günlerini (hesap, mükâfat ve ceza günlerini) ummayanları (ahirete inanmayanları) bağışlasınlar ki (Allah,) yaptıklarından (affettiklerinden) dolayı o (iyi ve erdemli mü’min) toplumu mükâfatlandırsın. (*)
İman edenlere deki “Allah’ın, bir topluluğu kazandıklarından dolayı cezalandırması için var ettiği, Allah’ın günlerini (hesap gününü) ummayanları bağışlasınlar.
İnananlara söyle, Allah’ın o günleri geleceğini ummıyanları bağışlasınlar. Şunun için ki Allah her ulusa kazandırdıklarına göre karşılıklarını verecektir.
Mü/minlere de ki Allah/ın mü/minlere nusrat vereceği günleri ummayanları yarlıgasınlar [¹], şunun için ki Allah, herkesin kazançlarına göre cezasını verecek.
İman edenlere de ki: “Allah'ın (azap) günlerini ummayan kimseleri bağışlasınlar da böylece Allah her kavmi kazandıklarıyla cezalandırsın.”
Ey Müslüman! İnananlara söyle; Allah’ın zâlimleri cezalandırıp müminleri zafere ulaştıracağı ceza günlerinin geleceğini ummayan o inkârcıları şimdilik bağışlasınlar. Çünkü Allah, yeri ve zamanı gelince onlarla savaşmanıza izin verecek ve müminlere kan kusturan bir halkı, yaptıklarından dolayı en ağır biçimde cezalandıracaktır. O hâlde, siz bıkıp usanmadan hakîkati anlatmaya devam edin:
İnanmış kimselere söyle; Allah’ın günlerini ummayanları bağışlıyorlar; bir kavmi, kazanıyor oldukları şeyler sebebiyle cezalandırsın / karşılık versin!
Resulüm inananlara söyle de: Allah'ın, tarihî olayları tekrar edeceğine ihtimal vermeyenleri kale almasınlar. Çünkü Allah, yanlış yapan toplumları mutlaka cezalandıracaktır.
İnanan kimselere de ki: "Allah’ın sözünü ettiği günün geleceğini ummayan kimseleri kendi hallerinde bıraksınlar! Bu, bir toplumu yaptıkları sebebiyle cezalandırmak içindir!"
İman edenlere söyle: Allah’ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar! [*] Sonunda (Allah) her topluma kazandıklarının karşılığını verecektir.
(Ey Muhammed!) Îman edenlere: “(Allah’ın) her topluma kazandıklarının karşılığını vermesi için Allah’ın (azap) günlerinden¹ korkmayanları (şimdilik) bağışlamalarını.” söyle.
İman etmiş olan herkese söyle: Allah’ın Günleri’nin geleceğine inanmayanları ¹² affetsinler, [çünkü] insanlara hak ettiklerinin karşılığını vermek [yalnız] O’na özgüdür.
İman edenlere, söyle! Her toplum kendi yaptığının cezasını çekmesi için, Allah’ın cezalandırma günlerinin geleceğini ummayanların yaptıklarını şimdilik bağışlasınlar! 7/50-51, 10/15
Söyle iman edenlere: Allah’ın Günleri’nin[⁴⁴⁷⁷] geleceğini arzu etmeyenleri (şimdilik) bağışlasınlar;[⁴⁴⁷⁸] çünkü O bir toplumu (ancak) ısrarla yaptıklarından dolayı cezalandırır.[⁴⁴⁷⁹]
(Ey Muhammed) İman edenlere bildir. (Rablerinin ihsan buyurduğu nimetlere nankörlük ettiklerinden dolayı başlarına) Allah’ın -azap- günlerinin geleceğini ummayan kimseleri bağışlasınlar. (Onları hoş görsünler ve yaptıkları eziyetlere katlansınlar)
İmân edenlere söyle, Allah'ın günlerini ümit etmeyenler için yarlığamakta bulunsunlar, bir kavmi kazanır oldukları şey ile cezalandırması için.
İman edenlere söyle ki: Allah'ın ceza günlerinin gelip çatacağını beklemeyenlerin ezalarına aldırış etmesinler, kusurlarını bağışlasınlar. Çünkü nasılsa Allah, herkese yaptıklarının karşılığını verecektir (iman edenlere de sabır ve aflarının ödülünü verecektir. )
İnananlara söyle: Allah'ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları affetsinler ki (Allah), bir toplumu, yaptıklarıyle cezalandırsın.
Yâ Muhammed! Mü'minlere di ki: "Dünyâda kazandıkları hayır ve şer 'amellerinin cezâsı virilinceye kadar, Allâh Te'âlâ'nın eyyâm-ı 'azâbını teemmül itmeyenleri 'afv ve safh itsünler."
İnanıp güvenenlere söyle; kazançlarının karşılığını Allah’ın vereceği günlerin geleceğine ihtimal vermeyen bir topluluğun kusurlarıyla ilgilenmesinler.
İman edenlere, söyle de toplumun kazandıkları sebebiyle karşılığı göreceği Allah'ın günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar.
İman edenlere söyle: "Allah'ın günlerini ummayanları affetsinler ki, O, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın."
Ey Muhammad, iymon keltirgan kimsalarga: “Allohning kunlaridan umidvor bo‘lmaydiganlarni kechirib yuboraversinlar”, – deb ayting. Toki Alloh kechirimli qavmni qilgan ishlari sababidan mukofotlasin.
eyit anlara kim įmān getürdiler yarlıġayalar ya'nį ol fażl Tañrı’dandur. eyleyeler anları kim ķorķmazlar Tañrı günlerinden tā cezā virevüz bir ķavma, andan ötürü kim oldılar işlerler.
Yā Muḥammed, eyit mü’minlere ki ‘afv itsünler ol kişilere ki ḳorḳmazlarTañrı Ta‘ālā vaḳāyı‘ından, cezā virmeg‐içün her ḳavme, ‘amelleri cezāsını.
(Ya Peyğəmbər!) İman gətirənlərə de ki, Allah etdiyi əməllərə görə hər hansı bir qövmün cəzasını (özü) versin deyə, Allahın (əzab) günlərindən qorxmayanları (əzab günlərinə, qiyamətə inanmadıqları üçün gözləməyənləri) bağışlasınlar! (Bu ayənin hökmü sonralar cihad haqqındakı ayə ilə ləğv edilmişdir).
Tell those who believe to forgive those who hope not for the days of Allah; in order that He may requite folk what they used to earn.
Tell those who believe, to forgive those who do not look forward to the Days of Allah:(4748) It is for Him to recompense(4749) (for good or ill) each People(4750) according to what they have earned.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |