Ve seḣḣara lekum mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ardi cemî’an minh(u)(c) inne fî żâlike leâyâtin likavmin yetefekkerûn(e)
Ve ram etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa.
Kendinden (bir nimet olarak), göklerde ve yerde olanların tümüne (Allah) sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten (sayısız) ayetler (ve alâmetler bulunmaktadır).
O göklerde ve yerde olan herşeyi, kendinden bir bağış olarak emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Allah, göklerdeki varlıkların ve imkânların, yerdeki varlıkların ve imkânların hepsini, kendi katından bir lütuf olmak üzere kurduğu düzen gereğince sizin faydalanmanız için kanunlarına boyun eğdirendir. Gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah'ın birliğini, kudretini, kurduğu düzeni gösteren deliller, birçok konunun çözümüne işaretler vardır.
Gökte ve yerde ne varsa hepsini kendinden (bir nimet olarak) sizin hizmetinize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini (Allah) kendi katından sizin hizmetinize bağladı. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için ibretler var.
Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini kendisinden bir ikram olarak size musahhar etmiştir. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için önemli ayetler vardır.
Göklerde ve yerde bulunan şeyleri, kendisinden bir lütuf olarak size boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için dersler vardır.
Kendi katından, göklerle yerde bulunanların, hepsini size itaat ettirdi; düşünen bir ulusçün, bunda ibretler vardır
O, göklerde ve yerde olan her şeyi, kendinden (bir lütuf olarak) emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için (alınması gereken önemli) ibretler vardır.
Semâvâtda ve arzda ne var ise size tâbi’ iyledi, her şey ândan gelir. Tefekkür iden bir kavim içün bunlar bir ’alâmetdir.
Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.
Ayrıca O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendinden bir lütuf olarak emrinize vermiştir. Bütün bunlarda düşünenler için işaretler vardır.
O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından buyruğunuza vermiştir. Düşünen bir topluluk için elbette bunda ibretler vardır.
O, göklerde ve yerde bulunan herşeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır.
Hem Göklerde ne var Yerde ne varsa hepsini kendinden olarak sizin için musahhar kıldı, şübhesiz ki bunda düşünecek bir kavm için âyetler var
O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, tarafından (bir lütuf olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için (Allah’ın kudret ve rahmetini gösteren nice) deliller vardır.
O, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini, kendi (canibi) nden size râm etdi. Şübhe yok ki bunda, iyi düşünecek bir kavm için, kat'î ayetler (delâletler, ibretler) vardır.
Hem göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünecek bir topluluk için gerçekten deliller vardır.
(Ey insanlar!) Göklerde (uzayda) bulunan şeyleri de (bütün gök cisimleri dâhil uzayda bulunan yıldızlar ve yıldızların patlamalarıyla oluşan süpernovaların çıkardıkları çok büyük enerji sayesinde üretilen, sonra uzaya dağılan ve daha sonra yerkürenin atmosferine girip yağmurla toprağa inen ve dünya üzerindeki canlıların vücudunu oluşturan elementler gibi) ve yerkürede bulunan şeylerin hepsini de (Allah) kendisinden bir lütuf olarak sizin istifadenize sunmuştur. Şüphesiz bunda düşünen (ve bilimsel araştırmalar yapan) bir toplum için nice ayetler (Allah’ın birliğini, kudretini ve evren için kurduğu düzeni gösteren nice kanıtlar) vardır. *
Göklerde ve yerde olan ne varsa tümünü sizin kullanımınıza veren de Allah’dır. Bunlarda düşünen bir toplum için elbette alınacak ibretler var.
O, yerlerde, göklerde ne varsa hepsine, kendiliğinden sizin için boyun eğdirdi. İşte bütün bunlarla düşünenler takımı için belgeler vardır.
O, göklerde ve yerde bulunan şeyin hepsini kendi tarafından olmak üzere size müsahhar kılmıştır. İşte bunda düşünen cemaat için ibretler vardır.
Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini katından bir lütuf olaraksizin hizmetinize vermiştir. Hiç kuşkusuz bunda, düşünen bir toplum için nice ibretler, nice deliller vardır.
Topluca Gökler’deki şeyleri de, Yer’deki şeyleri de sizin için hizmete verdi / kullanıma sundu. Bunda, düşünecek bir kavim için elbette âyetler vardır.
Göklerde ve yerde her ne varsa onları da sizin emrinize verdi. Bunlarda, düşünce toplumu için ipuçları vardır.
O, göklerde ve yerde ne varsa, bulunan şeylerin hepsine boyun eğdirdi. Elbette bunda düşünen bir kavim için ayetler vardır.
O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütuf olarak) size boyun eğdirmiştir. Şüphesiz ki bunda düşünen bir toplum için dersler vardır.
(O Allah) Kendinden¹ (bir nîmet olarak) göklerde ve yerdekilerin tümüne sizin için² boyun eğdirdi.³ Şüphesiz bunda, dü-şünen bir topluluk için gerçekten mûcizeler vardır.
O, göklerde ve yerde olan her şeyi, Kendinden [bir bağış olarak] emrinize vermiştir: ¹¹ bunda düşünen bir topluluk için mesajlar vardır!
Evet göklerde ve yerde bulunan şeyleri de, hepsini sizin istifadenize O sunmuştur. İşte bunda derinlemesine düşünebilen bir toplum için nice mesajlar vardır. 14/32...34, 31/20
Yine O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından (bir bağış olarak) emrinize âmâde kılmıştır.[⁴⁴⁷⁶] Elbet bütün bunlarda da düşünen bir toplum için sayısız mesajlar vardır.
O, (bununla yetinmemiş) göklerde ve yerde ne varsa hepsini de, katından (bağış olarak) sizin hizmetinize sunmuştur. Elbette bu nimetlerde düşünen bir toplum için ibretler vardır. (Ki onlar Rablerine her zaman şükrederler, büyüklük taslamazlar)
Göklerde ve yerde bulunan her şeyin cümlesini kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsini sizin için, tarafından musahhar kıldı. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette alâmetler vardır.
Hem göklerde ve yerde ne varsa, hepsini Kendi tarafından bir lütuf olarak hizmetinize veren de O'dur. Elbette bunda düşünecek kimseler için ibretler vardır. [16, 53]
Göklerde ve yerde bulunan şeyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Göklerde ve yerde olanların cümlesini, kemâl-i fazl ve kereminden size müsahhar kıldı. Tahkîk bunda tefekkür iden kavim içün âyetler ve 'ibretler vardır.
O göklerde ve yerde olan her şeyi, onayı dahilinde hizmetinize vermiştir[*]. Bunda, düşünen bir topluluk için göstergeler (ayetler) vardır.
Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için ayetler vardır.
Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsini O kendi tarafından bir lütuf olarak sizin hizmetinize verdi. Tefekkür eden bir topluluk için bunda nice âyetler vardır.
Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.
daħı musaḥḥar eyledi sizüñ-içün anı kim göklerdedür daħı anı kim yirdedür dükelini andan bayıķ şunuñ içinde nişānlardur ķavma kim endįşe eylerler.
Daḫı size musaḫḫar itdi her ne kim göklerde var‐ısa ve her ne kim yirlerde‐y‐ise. Barçası andandur. Taḥḳīḳ anda āyetler vardur bir ḳavme ki fikr iderler.
Göylərdə və yerdə nə varsa, hamısını öz tərəfindən sizin ixtiyarınıza qoyan da Odur. Həqiqətən, bunda düşünən bir qövm üçün ibrətlər vardır!
And hath made of service unto you whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth; it is all from Him. Lo! herein verily are portents for people who reflect.
And He has subjected to you, as from Him, all that is in the heavens(4747) and on earth: Behold, in that are Signs indeed for those who reflect.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |