4 Mayıs 2024 - 25 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Münâfikûn Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ kîle lehum te’âlev yestaġfir lekum rasûlu(A)llâhi levvev ruûsehum ve raeytehum yesuddûne vehum mustekbirûn(e)

Ve onlara, gelin de Allah'ın Peygamberi size yarlıganma dilesin denirse başlarını sallarlar alay ederek ve görürsün ki ululuk satarak dönüp gitmedeler.

Onlara (münafıklara): "Gelin (bu nifak ve tefrikadan vazgeçip tevbe edin) Allah’ın Resulü de sizin için mağfiret dilesin. (Kendinize, çevrenize ve geleceğinize yazık etmeyin)" denildiği zaman, başlarını döndürüp (uzaklaşmaktadırlar) ve görürsün ki kibirlenerek yüz çevirip (gururlu bir tavır takınmaktadırlar).

Onlara “Gelin de, Allah'ın peygamberi sizin için bağışlanma dilesin!” denilince, başlarını çevirirler ve sen onların büyük bir kibirle nasıl çekip gittiklerini görürsün.

Onlara:
“Gelin, Allah'ın Rasulü işlediğiniz günahlardan dolayı sizin için bağışlanma, koruma kalkanına alınma dilesin.” denildiği zaman, başlarını çevirirler. Büyüklük taslayarak çekip gittiklerini görürsün.

Onlara: "Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için bağışlanma dilesin" dendiğinde başlarını çevirirler ve onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

5.İbnu Cerir`in Katade`den rivayet ettiğine göre Abdullah bin Ubey`e Resulullah (a.s.)`a gitsen de senin için bağışlanma dilese dendi. O ise başını çe... Devamı..

Onlara: 'Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin,' denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.

O münafıklara: “-Gelin, Allah'ın Rasûlü sizin için mağfiret dileyiversin.” denildiği zaman, başlarını bükerler ve görürsün ki, kibir taslayarak, (tevbeye ve özür dilemeye yanaşmıyarak) yüz çevirirler.

Onlara: “Gelin, Allah’ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin” denildiği zaman, başlarını çevirirler ve onların büyüklük taslayarak dönüp gittiklerini görürsün.

Onlara, “Geliniz, Allah'ın Peygamberi sizin affınızı dilesin” dendiğinde, sinirlenerek başlarını salladıklarını, yüz çevirip kibirlendiklerini görürsün.

«Geliniz, Allahın peygamberi, sizin için bağışlanmak istesin!» denilse de onlara, başlarını çevirirler, görürsün ki, yüzlerini dönerler, hem dahi kasalırlar

O münafıklara: “Gelin (iman edin ve özür dileyin de), Allah'ın Resul'ü sizin için (Allah'tan) af dilesin” denildiği zaman, sen onların başlarını döndürdüklerini ve büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Kendilerine: "Geliniz, Rasûlullah size Allâh’dan mağfiret taleb idecek" dinildiği zamân yüz çevirirler ve kibir iderler uzaklaşırlar.

Onlara: "Gelin de Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin" dendiği zaman, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

O münafıklara, “Gelin, Allah’ın Resûlü sizin için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara “Gelin, Allah’ın resulü sizin için bağışlama dilesin” dendiğinde başlarını çevirirler ve büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara, "Gelin de ALLAH'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin," denildiğinde, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak saptıklarını görürsün.

Onlara: "Gelin, Allah'ın Resulü sizin için mağfiret dilesin." denildiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

Onlara gelin Resulullah sizin için istiğfar ediversin denildiği zaman da başlarını bükerler ve görürsünki kibir taslıyarak yan çizer giderler

5-6. Onlara (munâfıklara), “Gelin, (kalben îmân edin ve günahlarınıza tövbe edin de) Allah’ın Resûlü sizin için (Allah’tan) bağışlanma dilesin” denildiği zaman, sen onların (inatla) başlarını çevirdiklerini ve büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün. (Resûlüm! O munâfıklar, kalben îmân edip, günahlarına tövbe ederek senin yanına gelmedikleri müddetçe) onlar hakkında bağışlanma dilesen de dilemesen de onlar için birdir. (Kalben îmân etmedikleri için) Allah onları asla bağışlamayacaktır. Şüphesiz Allah, fâsıklar (kâfirler) topluluğunu (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmedikleri müddetçe) doğru yola iletmez.

Ve onlara, “Gelin, Allah'ın Resûl'ü sizin için bağışlanma dilesin.” dendiği zaman; tersleyerek, büyüklük taslayıp, çekip gittiklerini görürsün.

Onlara «Gelin, Allahın peygamberi sizin için istiğfar ediversin» denildiği zaman başlarını çevirdiler. Gördün ki onlar (özür dilemeyi bile) kibirlerine yediremeyerek haalâ yüz döndürüyorlar.

Hem onlara (o münâfıklara): “Gelin! Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret dilesin!” denildiği zaman, başlarını çevirirler. Ve (sen) onları görürsün ki, kendileri büyüklük taslayan kimseler olarak yüz çeviriyorlar!

Onlara “Gelin Allah’ın elçisi sizin için Allah’dan bağışlanma dilesin” denildiğinde, başlarını sallayarak, kibirli bir şekilde uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara: "Gelin de Allah’ın elçisi sizin için yarlıganma dilesin" denilince başlarını çeviriverirler. Görüyorsun, onlar büyüklük taslıyarak yüz çevirmişlerdir.

Onlara «— Geliniz de Allah/ın peygamberi sizin için yarlıganmak dilesin» denilse başlarını çevirirler. Onları, büyüklük taslayarak yüz çevirmiş görürsün.

Onlara, “Geliniz, Allah’ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin” denildiği zaman, başlarını sallarlar. Sen onların büyüklük taslayarak çekip gittiklerini görürsün.

Onlara, “Gelin Allah'ın resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin” denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.

Onlara, “Gelin fırsat varken tövbe edin de, Allah’ın Elçisi sizin için bağışlanma dilesin ve kurtulun bu lânetten!” denildiğinde, bunu gururlarına yediremez, hemen başlarını çevirip uzaklaşırlar; böylece, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

Onlara: -“Gelin! Allah’ın rasûlü sizin için bağışlanma dilesin!”. denildiği zaman başlarını çevirdiler.
Onları gördün; büyüklenmiş halde yan çizerek uzaklaşıyorlar.

Kendilerine: " Hadi gelin de Allah resulü sizin için Tanrıdan af dilesin " denince, gözlerini kaçırırlar. Derken bir bakmışsın havalanıp gitmişler.

O münafıklara, "Gelin hatalarınızdan vazgeçin! Tövbe ederek Allah’tan af dileyin ki; Allah’ın Resulü de sizin için bağışlanma dilesin!" denildiği zaman başlarını çevirirler. Onların kibirleriyle burunlarını havaya kaldırıp uzaklaştıklarını görürsün!

Onlara “Gelin, Allah’ın Elçisi sizin için bağışlanma dilesin.” dendiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların kibirlenerek uzaklaştıklarını görürsün.

(Ey Muhammed!) Bir de onlara: “Gelin, Allah’ın Elçisi sizin affedilmeniz için (Allah’a) duâ etsin.” denilince onlar, (kibirlenerek) başlarını çevirirler ve sen de onların, büyüklük taslayarak¹ çekip gittiklerini görürsün.

1 Müstekbirler için Bk. (A’raf: 75)

Çünkü onlara: “Gelin, Allah’ın Elçisi bağışlanmanız için [Allah’a] dua edecek!” dendiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların sahte bir kibirle nasıl çekip gittiklerini görürsün.

Onlara, “Gelin Allah’ın elçisi sizin için Allah’tan bağışlanma dilesin” denildiğinde başlarını çevirerek küstahça kibirlenip arkalarını dönüp gittiklerini görürsün. 3/166...168

Ve onlara: “Gelin, Rasulullah size mağfiret dilesin!” denildiğinde, başlarını çevirirler;[⁵¹¹⁸] ve sen onların küstahça bir kibir içinde çekip gittiklerini görürsün.[⁵¹¹⁹]

[5118] Allah Rasûlü’nün misyonunun bir parçası da mü’minler için dua etmesiydi (3:159; 9:103; 2:151). Zımnen: Kendileri tevbe etmedikçe senin onlar iç... Devamı..

(Hainlikleri meydana çıkıp da) Onlara; "Gelin, Allah'ın peygamberi sizin için bağışlanma dilesin" diye nasihat edilse bile onların başlarını çevirip büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara: "Gelin, Allâh’ın Elçisi sizin için mağfiret dilesin" dendiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün. ?

Ve onlara: «Geliniz, sizin için Allah'ın peygamberi istiğfarda bulunsun,» denildiği zaman başlarını çevirmiş olurlar ve onları görürsün ki, onlar böbürlenir kimseler olarak irâz ederler.

Onlara: “Gelin, Resulullahın huzuruna varın, sizin için dua etsin, Allah'tan size af dilesin! ” denildiğinde, (açıktan bir şey söyleyemediklerinden), kibirlerinden ötürü başlarını sağa sola büker, içten içe homurdanırlar ve onların kibirli bir şekilde yan çizdiklerini görürsün.

Onlara: "Gelin, Allah'ın Elçisi sizin için mağfiret dilesin" dendiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

Onlara: "Gelin, Rasûlullah sizin içün istiğfâr itsün" denilürse başlarını çevirirler. Görirsin ki böbürlenerek geçerler.

“Gelin, Allah’ın elçisi bağışlanmanız için dua etsin” dense başlarını çevirirler. Bakarsın ki kibirli bir halde geri çekiliyorlar.

Onlara:-Allah'ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin, denildiği zaman başlarını çevirip, büyüklenerek yüz çevirdiklerini görürsün.

Onlara “Gelin, Allah'ın Resulü sizin için Allah'tan af dilesin” dendiği zaman başlarını çevirirler; sen onların kasılarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara, "Hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin!" dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün.

daħı ķaçan eyidildi anlara “gelüñ yarlıġamaķ dilesüñ sizüñ içün Tañrı yalavacı” döndürdiler egdiler başlarını. daħı gördüñ anları döndürürler yā dönerler daħı anlar kibr eyleyicilerdür.

Daḫı ḳaçan anlara eyidilse ki gelüñ, istiġfār eylesün size Tañrı resūli, başla‐rın ṣaldılar ve anları göresin yüz ḳaytarup tekebbürlik iderler.

Onlara: “Gəlin Allahın Peyğəmbəri (Rəbbinizdən) sizin bağışlanmağınızı diləsin!”–deyildiyi zaman (istehza ilə) başlarını bulayar və sən (Ya Rəsulum!) onların təkəbbürlə üz çevirdiklərini görərsən.

And when it is said unto them: Come! The messenger of Allah will ask forgiveness for you! they avert their faces and thou seest them turning away, disdainful.

And when it is said to them, "Come, the Messenger of Allah will pray for your(5472) forgiveness", they turn aside their heads, and thou wouldst see them turning away their faces in arrogance.

5472 Even hypocrisy like other sins can be forgiven by repentance and amendment, provided there is a will and earnest desire to turn from evil and see... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.