26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 11. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velleżî nezzele mine-ssemâ-i mâen bikaderin fe-enşernâ bihi beldeten meytâ(en)(c) keżâlike tuḣracûn(e)

Ve öyle bir mabuttur ki ihtiyaç miktarınca yağmur yağdırır gökten, derken onunla ölü şehri diriltiriz, işte böylece sizi de diriltip kabirlerinizden çıkarır.

(Her sene ve her bölgeye ölçülü şekilde ve) Belli bir miktar ile gökten su (yağmur, kar) indiren O’dur. Onunla ölü bir beldeyi-bölgeyi diriltir (ve her tarafına hayat) yayıveririz. (Kıştan sonra baharı getirdiğimiz gibi) İşte siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız (ve hesaba çekileceksiniz).

O Allah ki, gökten ihtiyacınıza göre belli ölçülerde su indirir de, onunla kupkuru ölü memleketlere hayat verir. İşte siz de böylece kabirlerinizden diriltilip çıkarılacaksınız.

Allah, gökten bir hesap bir plan dâhilinde, belirli miktarlarda, düzenli olarak su indirendir. Biz onunla, kupkuru, ölü beldelere hayat vererek ölümünden önceki haline getiririz. İşte siz de, suyla genetik şifreleri harekete geçirilerek hayat verilen bitkiler gibi, kabirlerinizden çıkarılacaksınız.

O, gökten bir ölçüye göre su indirendir. Onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. İşte siz de böyle çıkarılırsınız.

Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi 'dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık'; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

O Allah ki, gökten bir ölçü ile yağmur indirmektedir. İşte biz onunla ölü, (bitkileri kurumuş) bir beldeye hayat vermekteyiz. Siz de (ölmüşken kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.

O Allah ki; gökten belli bir ölçü ile bir su indirmiştir. O su ile ölü olan bir memleketi dirilttik. İşte siz de (kabirlerden) böyle çıkartılacaksınız.

Gökten gerekli ölçüde tekrar tekrar suyu indiren Allah'tır. Biz o su ile ölü topraklara hayat veririz. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.

O, gökten ölçüyle su indirip, onunla diriltir ölü bir kenti; böylecene topraktan yine çıkarılırsız

O'dur gökten gerekli bir ölçüye göre suyu indiren. İşte, biz (nasıl) onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle (öldükten sonra) yeniden (diriltilip) çıkarılacaksınız.

Yağmurı semâdan luzûmı mikdâr inzâl iden Allâh’dır bu su ile ölmüş arzı ihyâ idiyor. İşte siz de bu vecihle tekrâr dirileceksiniz.

O, suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz. İşte siz de böyle diriltileceksiniz.

O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz.

Gökten ölçülü olarak su indiren de O’dur. Onunla ölü bir beldeye yeniden hayat veririz. İşte siz de böyle diriltilip çıkarılacaksınız.

Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.  

 Âyette, ihtiyaca ve belli ölçüye göre yağmurun yağdırıldığı onunla toprağa hayat verildiği bildirilen bu durumun dirilmenin açık örneği olduğu kayded... Devamı..

O ki gökten bir ölçüye göre su indirdi de onunla ölü bir ülkeyi dirilttik. İşte böyle çıkarılırsınız.

Allah gökten belli bir ölçüye göre su indirdi. Biz onunla ölü bir memlekete yeniden hayat verdik. İşte siz de kabirlerinizden böyle diriltilip çıkarılacaksınız.

Ve o ki yukarıdan bir mikdar ile bir su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de öyle çıkarılacaksınız

O, gökten, (takdir ettiği) bir ölçüye göre (bulutlar vasıtasıyla) su (yağmur) gönderendir. İşte biz onunla (bitkileri kurumuş) ölü bir beldeye (toprağa), hayat vermekteyiz. Siz de (öldükten sonra, yine bizim takdir ettiğimiz bir zaman da kabirlerinizden diriltilip) böyle çıkarılacaksınız.

O, bir ölçüye göre gökten su indirendir. Sonra, onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. İşte siz de böyle yeniden diriltileceksiniz.

(O Allah ki) gökden bir ölçü ile su indirmişdir. İşte biz onunla ölü bir memlekete can verdik. Sizde böylece (kabirlerinizden diriltilib) çıkarılacaksınız.

Ve O (Allah) ki, gökten bir ölçü ile su indirdi. Artık onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (siz de kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız!

Gökyüzünden bir ölçü ile su indiren, o suyla ölü beldeleri canlandırıp, üzerindeki canlıları diriltip çoğaltan Allah’dır. Siz de böyle (diriltilip) çıkartılacaksınız.

Yine o Allah ki size gökyüzünden yetecek kadar su indirdi. Biz onunla kuraklıktan ölmüş bir ülkeyi diriltiriz. İşte siz de sinlerinizden böyle çıkarılacaksınız?

Gökten elverecek kadar yağmur indiren O/dur. Biz kuru bir halde bulunan bir memlekete onunla yeni bir hayat veririz. Siz de böylece kabirlerden çıkarılacaksınız.

Gökten belli bir ölçüye göre suyu indiren O’dur. Biz onunla ölü bir beldeyi canlandırırız [enşernâ]. Siz de böylece çıkarılacaksınız.

O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Böylece de onunla ölü bir beldeyi canlandırırız. Siz de işte böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

Gökten belli bir ölçüyle yağmur yağdıran ve onunla ölü toprağahayat veren de O’dur. İşte, bitkilerin her bahar yeniden dirilmesi gibi, sizler de bir gün böyle diriltilip kabirlerinizden çıkarılacaksınız.

O ki Gök’ten ölçü ile su indirdi.
Derken, onunla ölü bir beldeyi yeniden canlandırdık.
İşte böyle çıkarılırsınız.

gökten suyu ayarlı indiren. " Biz su sayesinde ölü topraklara can verdik. Tekrar dirilişiniz de böyle olacak.

O, gökten yasayla belirlenmiş ölçüye göre yağmur indirendir. Onunla ölü araziyi canlandırır. Siz de böyle diriltileceksiniz.

Gökten bir ölçüyle su indiren de O’dur. Biz onunla ölü şehri (toprağı) canlandırırız. Siz de (mahşer için) işte böyle çıkarılacaksınız. [*]

Benzer mesajlar: A‘râf 7:25; Tâhâ 20:55; Hacc 22:6; Rûm 30:19; Fâtır 35:9; Kâf 50:11, 42; Nûh 71:18.

Gökten suyu belirli bir ölçüye göre indiren, O (Allah)’tır. Onunla ölü toprağa hayat verdiğimiz gibi, siz de (kabirlerinizden) çıkarılacaksınız.¹

1 Âyetin son bölümü “Onunla ölü toprağa hayat verdiğimiz gibi siz de (bir rûh olan bu Kur’an ile yepyeni bir hayata) çıkarılacaksınız.” diye de anlaşı... Devamı..

O’dur gökten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar ⁹ indiren: işte, Biz [nasıl] onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle [öldükten sonra] yeniden sahneye çıkarılacaksınız.

9 Nezzele gramatik kalıbı, burada yeniden vuku bulmaya işaret ettiğinden “tekrar tekrar” şeklinde çevrilmiştir.

Gökten yağmuru belli bir kadere/ölçüye göre indiren de O’dur. Nasıl biz onunla ölü toprağa hayat veriyorsak siz de ölümden sonra böyle diriltileceksiniz. 7/57, 22/5

Gökten suyu bir ölçüye göre[⁴³⁷⁵] sürekli indiren de O’dur: Bunun sonunda Biz (nasıl) ölü toprağı yeniden diriltiyorsak, işte siz de (öldükten sonra) böyle çıkarılacaksınız.

[4375] Bir kader ile, yani: “bir yasa dahilinde”. Zımnen: Tesadüfen ve gelişigüzel değil.

Ki o, gökten bir ölçüye göre su indirmiştir. (Gökten inen su bir ölçüye göre değil de, tümü birden inecek olsa siz ne yapardınız? Nuh kavminin başına gelen felaketi görmüyor musunuz?) İşte biz o ölçülü su indirmekle ölü bir memleketi (kupkuru toprağı, yeryüzünü mümbit ovalar haline getirdik) dirilttik. İşte siz de (tohumların toprağı yarıp yeryüzünde filizlenmesi gibi, kabirlerinizden öyle) çıkarılacaksınız.

O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü bir beldeyi yeniden canlandırdık. İşte siz de, böyle yeniden diriltileceksiniz.

Ve o ki, gökten bir muayyen miktar su indirmiştir. Artık onunla bir ölmüş beldeye (hayat) neşretmiş olduk. İşte siz de (kabirlerinizden) öyle çıkarılacaksınızdır.

Gökten, bir ölçüye göre su indiren de O'dur. Biz onunla ölü bir ülkeye hayat veririz. İşte siz de mezarlarınızdan öyle çıkarılacaksınız.

Âyetteki ezvac kelimesinden sadece kadın ve erkekler kasdedilmez. Allah diğer mahlûkları da çift yaratmıştır. Mesela elektriğin, pozitif ve negatif ku... Devamı..

Gökten bir ölçü ile su indirdi de, onunla ölü bir ülkeyi canlandırdık. İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız.

Lüzûmı kadar suyı semâdan indirüb onunla ölmüş ve kurı toprağı ihyâ ider ve yeşerdiriz. Bunun gibi siz de kabirlerinizden çıkarsınız.

O, gökten bir ölçüye göre su indiren Allah’tır. Onunla ölü bir bölgeyi diriltiriz. Kabirlerinizden de böyle çıkarılacaksınız.

O, gökten bir ölçüyle su indirendir. Onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. Sizde işte böyle çıkarılacaksınız.

Gökten bir ölçüye göre su indiren de Odur ki, ölü bir beldeye Biz o suyla hayat verdik. Siz de kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız.

Gökten bir ölçüye bağlı olarak/bir kaderle su indirmiştir O. O suyla biz ölü bir beldeyi hayata kavuşturduk. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.

daħı ol kim indürdi gökden śuyı endāze-y-ile pes dirilttük anuñ-ile ölü ili. andayuķ çıķarınılasız.

Daḫı ol Tañrı indürdi gökden ṣuları endāze‐y‐ile. Pes diriltdük anuñlaölmiş yirleri. Anuñ gibi siz daḫı türbeden çıḳup dirilürsiz.

O Allah ki, göydən bir qədər (sizin ehtiyacınızı ödəyə biləcək miqdarda) su endirdi. Biz onunla ölü bir məmləkəti dirildirik. Siz də (qiyamət günü dirildilib qəbirlərinizdən) belə çıxardılacaqsınız!

And who sendeth down water from the sky in (due) measure, and We revive a dead land therewith. Even so will ye be brought forth;

That sends down (from time to time) rain from the sky in due measure;-(4614) and We raise to life therewith a land that is dead; even so will ye be raised (from the dead);-(4615)

4614 In due measure: i.e., according to needs, as measured by local as well as universal considerations. This applies to normal rainfall: floods and d... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.