19 Mayıs 2024 - 11 Zi'l-ka'de 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 32. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlet yâ eyyuhâ-lmeleu eftûnî fî emrî mâ kuntu kâti’aten emran hattâ teşhedûn(e)

Ey ulular dedi, şu işi ne yapacağım, bana bir rey verin, sizi çağırmadan kesin bir karar vermedim.

(Belkıs çevresine dönerek;) "Beyler, ey ileri gelenler! Bu (kritik kararı alma) işimde bana bir fikir (fetva) verin (ve yardım edin. Biliniz ki) Sizin şahitliğiniz ve desteğiniz yanımda olmadan (ve size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam (ve sizler olmadan başarıya ulaşamam)" dedi.

“Beyler, ileri gelenler” diye ekledi. “Bu önemli işin hakkında görüşünüzü bildirin. Bilirsiniz ki, siz yanımda olmadan, hiçbir işi kestirip atmam.”

Kraliçe:
“Beyler, bu önemli icra planımda bana bir fikir verin. Bilirsiniz, siz yanımda fikirlerinizi beyan etmeden hiçbir icra planımı karara bağlamam” dedi.

Dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bu işimde bana bir fikir verin. Siz bulunmadan ben hiçbir işte kesin karar vermem."

Dedi ki: 'Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim.'

Ey seçkin topluluk! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Sizin görüşünüz olmadan ben hiç bir işi yapmış değilim.”

Ve (şöyle) devam etti: “Ey meclis! Bu işimde bana bir görüş bildirin. Siz şahit olmadan ben hiçbir işi kesinleştirmiş olmadım.”

Kraliçe dedi ki: “Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir veriniz; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir karar vermem.”

Yine o dedi ki: «Ey öne gelenler! Bu işimle beni aydınlatınız, ben size sormadıkça, işi kesip atamam»

“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça (ve kararımı onaylamadıkça) hiçbir işe kesin olarak karar vermem (dedi).”

Ey eşrâf bu işde bana bir fikir viriniz ben sizinle meşveret itmeksizin bir şey yapmayacağım." didi.

"Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem" dedi.

“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.”

Kraliçe şöyle dedi: “Efendiler! İçinde bulunduğum durum hakkında bana görüşünüzü açıklayın. Sizin görüşünüzü almadan asla bir işe kesin karar vermem.”

(Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.

"Ey konseyim, şu işte bana bir fikir verin. Siz yanımda bulunmadıkça bir işte karar vermem," dedi.

(Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam."

Ey a'yan, dedi: bana emrimde bir fetvâ verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim

Ey ileri gelenler! Bu mesele hakkında bana görüşlerinizi bildirin. (Bilirsiniz ki) siz yanımda olmadan (sizin ile istişare yapmadan) hiçbir işi kestirip atmam.”

“Ey meleler! Bu istekle ilgili bana görüşlerinizi bildirin. Siz, olmadan ben kesin bir karar verecek değilim.” dedi.

(Kadın): «Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re'y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat'î (bir hüküm saahibi) olamadım».

(Melîke devamla) dedi ki: “Ey ileri gelenler! (Bu) işim hakkında bana fetvâ verin!(Ben, sizler yanımda) şâhid olmadıkça (size danışmadan) hiçbir iş (hakkında karâr)ımı kat'îleştirici değilim.”

Melike “Ey yardımcılarım! (Bu mektuptaki benden istenen) Kararım hakkında ikileme düştüm ve görüşlerinizi bana bildirinceye kadar, kesinleşmiş bir kararımda yoktur” dedi.

Ece dedi: Ey ileri gelenler! Bu işte bana yol gösterin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işi kesip atamam ben."

Belkıs dedi ki: «— Ey eşraf! Bu işimde bana bir rey verin, siz bulunmadıkça ben işimi kesip atacak değilim».

(Melike) “Ey ileri gelenler! Şu işim hakkında/bu konuda, bana bir fikir veriniz. Ben sizin şehadetiniz olmadan hiçbir işe kesin karar vermem” dedi.

Dedi ki: “Ey önde gelenler! Bu işimde bana görüş belirtin, siz yanımda olmadan ben hiç bir işte kesin (karar verecek) değilim.”

“Ey ileri gelenler!” dedi Belkıs, “Bu mesele hakkındaki görüşlerinizi bildirin bana; çünkü bilirsiniz ki, ben size danışmadan hiçbir konuda karar vermem.”

-“Ey İleri Gelenler! Bu işimde bana görüş bildirin!
Siz katılmadıkça, bir işe kesin karar vermedim” dedi.

Sevgili danışmanlarım! Şimdi benim durumuma bir açıklık getirin. Zira ben, sizin görüşünüzü almadan bir iş yapmam. "

"Ey ileri gelenler! Bu işte bana fikir verin. Bilirsiniz ben size danışmadan hiç bir şeye karar vermem! Bütün işlerimi her zaman size danışırım!"

(Belkıs:) “Ey yöneticiler! Bu işimde bana bir fikir verin! Bana şahit oluncaya (çözüm üretinceye) kadar [*] hiçbir işe kesin karar vermeyeceğim.” demişti.

Bu ifade “Sizin görüşünüzü alıncaya kadar, size danışmadan hiçbir işi kestirip atmam” demektir. Bu cümle, yönetimdeki insanların tek başına karar verm... Devamı..

(Sonra Melike): “Ey ileri gelenler! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Ben sizinle istişâre etmeden, herhangi bir işi kestirip atmam.” dedi.

“Siz ey soylular!” diye ekledi, “Yüzyüze geldiğim bu meselede ²⁴ görüşünüz nedir, bana söyleyin; siz görüşlerinizi bana açıklamadan benim [kesin] bir karara varmam mümkün değil”.

24 Lafzen, “Benim [bu] işimde”.

Kadın hükümdar: “Ey ileri gelenler, şimdi ne yapmam gerektiği hususunda bana görüşlerinizi bildirin, Ben sizin görüşünüzü almadan kesin karar vermem” dedi. 3/159

(Sebe kraliçesi) dedi ki: “Siz ey yöneticiler sınıfı! Karşı karşıya kaldığım bu konuda bana kanaatlerinizi bildirin! Sizin katkınız olmadan hiçbir konuda kestirip atmamışımdır.”[³³⁰⁹]

[3309] Kraliçe üzerinden yönetimde istişarenin belirleyiciliğine dikkat çekiliyor (Krş: 3:159).

"Ey ileri gelenler; bana bu konuda görüşünüzü bildirin. (Önemli konularda) size danışmadan kesin bir hüküm vermem," (bilirsiniz) dedi.

Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, sizin şahitliğiniz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam.

Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Bu işim hakkında bana fetva veriniz. Siz hazır bulununcaya değin ben bir işimi kestirmiş değilim.»

“Değerli danışmanlarım, bu mesele hakkında görüşlerinizi istiyorum. Pek iyi bildiğiniz gibi, sizi çağırmadan, size danışmadan hiç bir meseleyi hükme bağlamam. ”

Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, siz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam.

"Ey Eşrâf-ı belde! Bu işde bana bir hatt-ı hareket ta'yîn idiniz. Sizinle müşâvere itmedikce hiç bir işde kat'î karâr virenlerden değilim" didi.

Ey ileri gelenler! Bu işimde bana sağlam bir görüş bildirin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işe karar vermem.

Ey ileri gelenler, bu hususta bana görüşlerinizi belirtin. Siz hazır olmadıkça bir iş hakkında kesin karar veremem, dedi.

Belkıs “Efendiler, bu iş hakkında bana görüşünüzü bildirin,” dedi. “Ben hiçbir işte sizin görüşünüzü almadan kesin bir hüküm vermiş değilim.”

Melike dedi: "Ey danışmanlarım, bu meselem konusunda bana fikir verin. Siz onaylamadıkça, hiçbir işe kesin karar vermem."

eyitti belķıs “iy cema'at! beyān eyleñ baña işüm içinde olmadum kesici bir işi tā ḥāżır olasız.”

Eyitdi: İy begler ve ulular, baña rāy virüñüz bu işde. Ben bir iş işleyici de‐gül‐men siz ḥāżır olmayınca, didi.

(Bəlqis) dedi: “Ey ə’yanlar! Bu iş barəsində mənə rə’yinizi bildirin. Mən sizinlə məsləhətləşməmiş heç bir iş görən (hökm verən) deyiləm!”

She said: O chieftains! Pronounce for me in my case. I decide no case till ye are present with me.

She said: "Ye chiefs! advise me in (this) my affair: no affair have I decided except in your presence."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.