Kâlet yâ eyyuhâ-lmeleu eftûnî fî emrî mâ kuntu kâti’aten emran hattâ teşhedûn(e)
Ey ulular dedi, şu işi ne yapacağım, bana bir rey verin, sizi çağırmadan kesin bir karar vermedim.
(Belkıs çevresine dönerek;) "Beyler, ey ileri gelenler! Bu (kritik kararı alma) işimde bana bir fikir (fetva) verin (ve yardım edin. Biliniz ki) Sizin şahitliğiniz ve desteğiniz yanımda olmadan (ve size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam (ve sizler olmadan başarıya ulaşamam)" dedi.
“Beyler, ileri gelenler” diye ekledi. “Bu önemli işin hakkında görüşünüzü bildirin. Bilirsiniz ki, siz yanımda olmadan, hiçbir işi kestirip atmam.”
Kraliçe:
“Beyler, bu önemli icra planımda bana bir fikir verin. Bilirsiniz, siz yanımda fikirlerinizi beyan etmeden hiçbir icra planımı karara bağlamam” dedi.
Dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bu işimde bana bir fikir verin. Siz bulunmadan ben hiçbir işte kesin karar vermem."
Dedi ki: 'Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim.'
Ey seçkin topluluk! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Sizin görüşünüz olmadan ben hiç bir işi yapmış değilim.”
Ve (şöyle) devam etti: “Ey meclis! Bu işimde bana bir görüş bildirin. Siz şahit olmadan ben hiçbir işi kesinleştirmiş olmadım.”
Kraliçe dedi ki: “Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir veriniz; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir karar vermem.”
Yine o dedi ki: «Ey öne gelenler! Bu işimle beni aydınlatınız, ben size sormadıkça, işi kesip atamam»
“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça (ve kararımı onaylamadıkça) hiçbir işe kesin olarak karar vermem (dedi).”
Ey eşrâf bu işde bana bir fikir viriniz ben sizinle meşveret itmeksizin bir şey yapmayacağım." didi.
"Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem" dedi.
“Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.”
Kraliçe şöyle dedi: “Efendiler! İçinde bulunduğum durum hakkında bana görüşünüzü açıklayın. Sizin görüşünüzü almadan asla bir işe kesin karar vermem.”
(Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
"Ey konseyim, şu işte bana bir fikir verin. Siz yanımda bulunmadıkça bir işte karar vermem," dedi.
(Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam."
Ey a'yan, dedi: bana emrimde bir fetvâ verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim
Ey ileri gelenler! Bu mesele hakkında bana görüşlerinizi bildirin. (Bilirsiniz ki) siz yanımda olmadan (sizin ile istişare yapmadan) hiçbir işi kestirip atmam.”
“Ey meleler! Bu istekle ilgili bana görüşlerinizi bildirin. Siz, olmadan ben kesin bir karar verecek değilim.” dedi.
(Kadın): «Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re'y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat'î (bir hüküm saahibi) olamadım».
(Melîke devamla) dedi ki: “Ey ileri gelenler! (Bu) işim hakkında bana fetvâ verin!(Ben, sizler yanımda) şâhid olmadıkça (size danışmadan) hiçbir iş (hakkında karâr)ımı kat'îleştirici değilim.”
Melike “Ey yardımcılarım! (Bu mektuptaki benden istenen) Kararım hakkında ikileme düştüm ve görüşlerinizi bana bildirinceye kadar, kesinleşmiş bir kararımda yoktur” dedi.
Ece dedi: Ey ileri gelenler! Bu işte bana yol gösterin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işi kesip atamam ben."
Belkıs dedi ki: «— Ey eşraf! Bu işimde bana bir rey verin, siz bulunmadıkça ben işimi kesip atacak değilim».
(Melike) “Ey ileri gelenler! Şu işim hakkında/bu konuda, bana bir fikir veriniz. Ben sizin şehadetiniz olmadan hiçbir işe kesin karar vermem” dedi.
Dedi ki: “Ey önde gelenler! Bu işimde bana görüş belirtin, siz yanımda olmadan ben hiç bir işte kesin (karar verecek) değilim.”
“Ey ileri gelenler!” dedi Belkıs, “Bu mesele hakkındaki görüşlerinizi bildirin bana; çünkü bilirsiniz ki, ben size danışmadan hiçbir konuda karar vermem.”
-“Ey İleri Gelenler! Bu işimde bana görüş bildirin!
Siz katılmadıkça, bir işe kesin karar vermedim” dedi.
Sevgili danışmanlarım! Şimdi benim durumuma bir açıklık getirin. Zira ben, sizin görüşünüzü almadan bir iş yapmam. "
"Ey ileri gelenler! Bu işte bana fikir verin. Bilirsiniz ben size danışmadan hiç bir şeye karar vermem! Bütün işlerimi her zaman size danışırım!"
(Belkıs:) “Ey yöneticiler! Bu işimde bana bir fikir verin! Bana şahit oluncaya (çözüm üretinceye) kadar [*] hiçbir işe kesin karar vermeyeceğim.” demişti.
(Sonra Melike): “Ey ileri gelenler! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Ben sizinle istişâre etmeden, herhangi bir işi kestirip atmam.” dedi.
Kadın hükümdar: “Ey ileri gelenler, şimdi ne yapmam gerektiği hususunda bana görüşlerinizi bildirin, Ben sizin görüşünüzü almadan kesin karar vermem” dedi. 3/159
"Ey ileri gelenler; bana bu konuda görüşünüzü bildirin. (Önemli konularda) size danışmadan kesin bir hüküm vermem," (bilirsiniz) dedi.
Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, sizin şahitliğiniz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam.
Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Bu işim hakkında bana fetva veriniz. Siz hazır bulununcaya değin ben bir işimi kestirmiş değilim.»
“Değerli danışmanlarım, bu mesele hakkında görüşlerinizi istiyorum. Pek iyi bildiğiniz gibi, sizi çağırmadan, size danışmadan hiç bir meseleyi hükme bağlamam. ”
Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, siz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam.
"Ey Eşrâf-ı belde! Bu işde bana bir hatt-ı hareket ta'yîn idiniz. Sizinle müşâvere itmedikce hiç bir işde kat'î karâr virenlerden değilim" didi.
Ey ileri gelenler! Bu işimde bana sağlam bir görüş bildirin. Sizlerle görüşmeden hiçbir işe karar vermem.
Ey ileri gelenler, bu hususta bana görüşlerinizi belirtin. Siz hazır olmadıkça bir iş hakkında kesin karar veremem, dedi.
Belkıs “Efendiler, bu iş hakkında bana görüşünüzü bildirin,” dedi. “Ben hiçbir işte sizin görüşünüzü almadan kesin bir hüküm vermiş değilim.”
Melike dedi: "Ey danışmanlarım, bu meselem konusunda bana fikir verin. Siz onaylamadıkça, hiçbir işe kesin karar vermem."
eyitti belķıs “iy cema'at! beyān eyleñ baña işüm içinde olmadum kesici bir işi tā ḥāżır olasız.”
Eyitdi: İy begler ve ulular, baña rāy virüñüz bu işde. Ben bir iş işleyici de‐gül‐men siz ḥāżır olmayınca, didi.
(Bəlqis) dedi: “Ey ə’yanlar! Bu iş barəsində mənə rə’yinizi bildirin. Mən sizinlə məsləhətləşməmiş heç bir iş görən (hökm verən) deyiləm!”
She said: O chieftains! Pronounce for me in my case. I decide no case till ye are present with me.
She said: "Ye chiefs! advise me in (this) my affair: no affair have I decided except in your presence."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |