3 Mayıs 2024 - 24 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İsrâ Suresi 57. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ulâ-ike-lleżîne yed’ûne yebteġûne ilâ rabbihimu-lvesîlete eyyuhum akrabu veyercûne rahmetehu veyeḣâfûne ‘ażâbeh(u)(c) inne ‘ażâbe rabbike kâne mahżûrâ(n)

Onların taptıkları, öyle varlıklar ki bizzat kendileri de hangisi daha yakın acaba diye Rablerine ulaşmak için bir vesile arayıp durmadalar, onun rahmetini ummadalar ve azabından korkmadalar. Şüphe yok ki Rabbinin azabı, çekinip kaçınmaya değer bir azaptır.

Onların yalvardıkları (ve aşırı yüceltip Allah’a şirk koştukları, veli ve âlim insanlardan, müttaki ve müstakim olanlar) da, (aslında) -hangisi (Allah’ın rızasına) daha yakın olacaktır diye- Rablerine (yaklaşmak için) bir vesile aramaktadırlar. (Yani aciz bir kul olduklarının ve Allah’a ihtiyaçlarının farkındadırlar.) O’nun rahmetini ummakta ve azabından korkmaktadırlar. Şüphesiz Senin Rabbinin azabı korkunçtur (ve dayanılmazdır).

Onların taptıkları, yalvarıp yakardıkları varlıklar da, onların Allah'a en yakın olanları da, yani melekler, peygamberler, azizler ve benzeri tanrılaştırılan varlıklar Rablerine yaklaşmak için bir yol ararlar, O'nun rahmetini umarlar, O'nun azabından korkarlar. Çünkü O'nun azabı, cidden çekinip kaçınmaya değer bir azaptır.

Onların taptıkları, yalvardıkları bu varlıklar, Rablerine yakın olmaya vesile olacak her yola başvuranlar, her türlü hayrı ve ibadeti yapanlar, ihtiyaçlarını Rablerine arzedenler, onun rahmetini, merhametini umanlardır, azâbından korkanlardır. Rabbinin azâbı korunulması, endişe edilmesi gereken bir azaptır.

Onların çağırdıkları (taptıkları) da, hangileri daha yakındır diye Rabblerine vesile arar, O'nun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Gerçekten Rabbinin azabı korkunçtur.

Onların taptıkları da, -hangisi daha yakındır diyeRablerine (yaklaşmak için) bir vesile arıyorlar. O'nun rahmetini umuyorlar ve azabından korkuyorlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı korkunçtur.

(Müşriklerin ilâh diye tapındıkları) bunlar (Melekler), içlerinden hangileri hayır (İbadet) yapmakla (Allah'a) yakın olacak kaygısı ile Rablerine vesile (derece yakınlığı) ararlar; rahmetini umarlar ve O'ndan korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı korkunçtur.

İşte onların kendilerine dua ettikleri bu zatların Allah’a en yakın olanları dahi, Allah’a bir yol arıyorlar, O’nun rahmetini umuyorlar, O’nun azabından korkuyorlar. Şüphesiz Rabbinizin azabı çok sakınılan bir azaptır.

İşte, bunların yalvardıklarının kendileri, Rabblerine nasıl daha yakın olacaklarının yolunu ararlar; O'nun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Doğrusu, Rabbinin azabı çekinmeye değer.

Tapmış oldukları şeyler arasından, «Hangisi daha yakın?» diye Allaha yol ararlar, rahmetini umarlar, azabından korkarlar, Tanrının azabından çekinmek gerek

Onların yalvardıkları (Mesih ve Üzeyir gibi daha sonradan da azizleştirilmiş) kim varsa hepsi, “hangimiz daha yakın olacağız” diye Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar, O'nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü onun azabı gerçekten sakınılması gereken korkunç bir şeydir!

“Vesile aramak” araya birilerini sokmak değil, Allah’a daha yakın olmak için onun rızasını kazanacak bir iş yapmak, sorumluluk bilinciyle onun istekle... Devamı..

Sizin istimdâd itdikleriniz ise rablerine yaklaşmağa müsâbaka idercesine vesîle arayorlar ve ânın rahmetini bekliyorlar ve mücâzâtından korkuyorlar. Çünki rabbin ’azâbı müdhîşdir.

Taptıkları putlar Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. O'nun rahmetini umar, azabından korkarlar. Zira Rabbinin azabı korkmağa değer.

Onların yalvardıkları bu varlıklar, “hangimiz daha yakın olacağız” diye Rablerine vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur.

Bu insanların yalvardıkları o varlıkların Allah’a en yakın olanları bile rablerine daha yakın olabilmek için vesile ararlar; O’nun rahmetini umar, azabından korkarlar. Rabbinin azabı gerçekten sakınılması gereken bir azaptır.

Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır.

Onların çağırdıkları kişiler bile Rab'lerine yaklaşmak için yol ararlar. O'nun rahmetini umar, cezasından korkarlar. Rabbinin cezası sakınılacak bir şeydir

Onların yalvardıkları da, Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. Ve O'nun merhametini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı korkunçtur.

Onların yalvarıp durdukları, rablarına hangisi daha yakın diye vesîle ararlar ve rahmetini umarlar azâbından korkarlar, çünkü rabbının azâbı korkunç bulunuyor

(Oysaki) onların (müşriklerin, Allah’ı ilâh edinmekle birlikte, tapıp) yalvardıkları (melekler, bizzat) kendileri Rablerinin rahmetine yaklaşmaya vesile (ler) ararlar. O’nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Şüphesiz Rabbinin azabı, (gerçekten) sakınılması gereken bir azaptır.

Melekleri, “Allah’ın kızları” olarak tasavvur eden Mekke müşrikleri, bazı putlarını, kendilerince uydurdukları melek sûretinde tasvir ederek, melekler... Devamı..

İşte onların, o yöneldikleri de¹ Rabb'lerine daha yakın olmak için vesile arayan, O'nun rahmetini uman ve O'nun azabından korkan kimselerdir. Gerçekten Rabb'inin azabı korkunçtur.

1- Yöneldikleri varlıklar, melekler, cinler, ilahlar, vs.

Onların tapdıkları da — hangisi Rablerine daha yakın (olacak) diye — (bizzat) vesîle arıyorlar, Onun rahmetini umuyorlar, Onun azabından korkuyorlar Çünkü Rabbinin azabı korkuncdur.

Onların (ilâh diye) yalvarıp durdukları şeyler, Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesîle ararlar;(2) O'nun rahmetini umarlar ve azâbından korkarlar. Çünki Rabbinin azâbı (pek) korkunçtur.

(2)İbn-i Mes‘ûd (ra)’a göre, bir kısım insanlar, cinlerden bir tâifeye tapıyorlardı. Bu cin topluluğu daha sonra Müslüman oldu. O insanlar ise hâlâ bu... Devamı..

Onların yardıma çağırdığı kimseler, Rablerinin rızasını istemek için vesile ararlar. Şimdi söyleyin, onlardan hangisi Allah’dan korkarak, onun rahmetini ummaya daha yakındır. Rabbinin azabı, sakınılması gerekli olan bir cezadır.

O taptıklarına gelince, onlar kendilerini çalaplarına yaklaştıracak olan en yakın yolun hangisi olduğunu arayıp duruyorlar, Onun esirgeyiciliğini umuyorlar, Onun azabından korkuyorlar. Çünkü senin çalabının azabı sakınılacak bir azaptır.

O mâbutlar, içlerinden Allah/a en yakın olanı kendileri için Rablerine ta/at ile yakın olmayı araştırırlar, rahmetini umarlar, azabından korkarlar [⁸]. Çünkü Rabbinin azabı sakınılmaya değer.

[8] Nasıl olur da onlar mâbut olurlar.

Aslında onların yalvarıp yakardıkları bu varlıklar, “Hangimiz daha yakın olacağız?” diye Rablerine vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar ve azabından da korkarlar.²⁶ Muhakkak ki Rabbinin azabı sakınılması gereken [mahzûren] bir azaptır.

26 Tanrılaştırılan varlıkların her zaman cansız varlıklar olmadığını, canlı varlıklardan da olduğunu anlıyoruz. Onlar da Allah’a yakınlaşmak için vesi... Devamı..

Onların yalvarıp durdukları da, hangisi (Allah'a) daha yakındır diye Rablerine bir vesile ararlar. O'nun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı sakınılmaya değerdir.

Onların yalvarıp ilâhlaştırdıkları bu seçkin kulların bizzat kendileri, hattâ içlerinden Allah’a en yakın olanları bile, Rablerine ulaşıp O’nun rızasını kazanabilmek için; iman, ibâdet, kulluk gibi çeşitli araçlar, sebepler ve vesîleler arayıp dururlar; O’nun rahmetini ümit eder, azâbından korkarlar. Çünkü Rabb’inin azâbı gerçekten korkunçtur! Ve bu azap, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de zâlimleri hedef almaya devam edecektir:

İşte onlar, “hangisi en yakın?” diye Vesîle’yi rabb’lerine doğru arayarak dua ediyorlar; O’nun rahmetini umuyorlar; azabından korkuyorlar.
Senin rabbinin azabı, kaygı verici / korkunçtur.

Müşriklerin Allah'a aracı ettikleri bu tanrılar, aslında kendileri, Allah'a daha yakın olmanın arayışı içindedirler. Hattâ gazabından korkarak ondan merhamet dilenirler. Çünkü Tanrı'nın cezası korkunçtur.

İnkâr edenlerin dünyada yaşarken bizi bunlar kurtaracak dedikleri, bizi kurtar diye yalvardıkları; hesap günü Rabbine yakın olmak için sebep arar. Kurtuluşları için bizden medet umar. Cezamızdan korkarlar. Çünkü cezamız gerçekten korkulacak bir azaptır.

Onların yalvardıkları bu varlıklar bile aslında –hangisi daha yakın olacak diye– Rablerine yol [*] ararlar. O’nun merhametini umar ve azabından korkarlar. [*]Şüphesiz ki Rabbinin azabı sakınılması gereken önemdedir.

Burada sözü edilen varlıklar, Mekkeli müşriklerin aracı edindikleri ve put şeklinde sembolleştirdikleri “melekler” olmalıdır Benzer mesajlar: A‘râf 7... Devamı..

Onların taptıkları (putlar da) hangi yol daha yakındır diye, Rablerine (yaklaşmak için) vesile ararlar. Onun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı çok korkunçtur.

Aslında, onların bu yalvarıp yakardıkları [ve böylece azizleştirdikleri, tanrılaştırdıkları şahsiyetlerin] kendileri -içlerinden O’na en yakın olanları [bile]- ⁶⁸ Rablerinin yakınlığını kazanmaya çalışırlar(dı); hem de, O’-nun rahmetini umup azabından korkarak: çünkü onun azabı gerçekten sakınılması gereken bir şeydir!

68 Yani, peygamberlerin de, meleklerin de en büyükleri.

Oysa onların dua ile yalvarıp yakardıkları kimseler var ya; Allah’a en yakın olduğunu sandıkları hangisi ise onlar da Rablerine daha yakın olmak için yol ararlar. Ve O’nun rahmetini ümit ederler, azabından ise korkarlar. Zira Rabbinin azabı çok korkunçtur. 9/99, 34/31...33-37

Kaldı ki, onların kendilerine yalvarıp yakardıkları kimseler var ya; -(Allah’a) en yakın sandıkları hangileriyse- işte onlar bile Rablerine yakın olmak için var güçleriyle çaba gösterirler[²²⁸⁶] ve O’nun rahmetini arzu edip cezasından da korkarlar: çünkü senin Rabbinin azabı, her daim kaçınılması gereken bir ceza olmuştur.

[2286] Vesîlenin “yakın olmak için tüm ilgi ve çabayı yoğunlaştırmak” anlamı ve benzer bir kullanımı için bkz: 5:35, not 38.

(Oysa) Müşriklerin (ilah edinerek) taptıkları nesneler de (bizzat kendileri) Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. O'nun rahmetini umarlar ve azabından ise korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı cidden korkunçtur.

Onların O yalvardıkları "Hangimiz Rabbimize daha yakın olacağız" diye Rablerine bir vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlarve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten çekinilecek bir azabdır.

O kendilerine taptıkları da Rablerine hangisi daha yakın olsun diye vesile ararlar ve onun rahmetini umarlar ve onun azabından korkarlar. Şüphe yok ki, Rabbinin azabı hazer edilmeğe pek layıktır.

Onların tanrılaştırıp yalvardıkları kimseler, “Ne yaparsam O'na daha yakın olabilirim? ” diye Rab'lerine vesile ararlar. O'nun rahmetini arar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur.

Bunlar, çeşitli şirk inançlarına göre gâh melaike; gâh Îsâ (a.s.) veya Uzeyr (a.s.) olabilir. Veyahut müşrik Cahiliye Araplarından bazılarının ibadet ... Devamı..

O yalvardıkları da, onların (Allah'a) en yakın olan(lar)ı da Rablerine yaklaşmak için vesile ararlar; O'nun merhametini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, cidden korkunçtur.

Böyle iken onlar, nasıl Allâh ile kendileri arasında aracı olabilir?

'İbâdet iyledikleri şeylerde rablerine tekarrübe vesîle ve yol ararlar ve bunların hangisi daha yakındır diye bakarlar ve Allâh'ın rahmetini ister ve 'azâbından korkarlar. Tahkîk rabbinin 'azâbı hazr idilmeye lâyıkdır.

Onlar, yani çağırdıkları (melekler) kendilerini Rablerine daha da yaklaştıracak bir vesilenin[1] peşinde olurlar[2]. İkramını umar, azabından korkarlar. Rabbinin azabı kaçınılması gereken şeydir.

[1] Sebe 34/37 [2] Eyyu ismi mevsul olduğu için bu anlam verilmiştir. أُولَـئِكَ الَّذِينَ يَدْعُون َمن الملائكة يَبْتَغُونَ الْوَسِيلَةَ التي تجعلهم... Devamı..

Onların dua ettikleri de Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. O'nun rahmetini dilerler, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı korkunçtur.

Onların dua ettikleri de, hangisi Ona daha yakın olacak diye, Rablerine ulaşmak için vesile ararlar; Onun rahmetini umar ve azabından korkarlar. Rabbinin azabı ise, gerçekten de sakınılacak bir azaptır.

O yakarıp durduklarının kendileri, en çok yakınlık kazanmışları da dahil, Rablerine varmaya vesîle ararlar; O'nun rahmetini umarlar, O'nun azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkulasıdır.

şolar anlar kim oķırlar isterler çalabı’ları dapa yaķınlıķ ķanķısı anlaruñ yaķınıraķdur daħı umarlar raḥmetin [147b] daħı ķorķarlar 'aźābından bayıķ 'aźābı çalabunuñ oldı śaķınılmış.

Anlar ol kimselerdür ki du‘ā iderler, ma‘būd idinürler. İsterler Tañrı Ta‘ālāya vesīleti ṭā‘at bile. Özlerinden yaḳın olanı vesīlet idinürler ve umarlarraḥmeti. Daḫı ḳorḳarlar ‘aẕābdan. Taḥḳīḳ ‘aẕābından seni yaradan Tañrınuñḥaẕer eylemek vācibdür.

Onların tapındıqları tanrıların özlərindən hər hansı biri (Allah dərgahına) daha yaxın olsun deyə, Rəbbinə vəsilə axtarır, Onun rəhmətini umur, əzabından qorxur. Həqiqətən, Rəbbinin əzabı qorxuludur!

Those unto whom they cry seek the way of approach to their Lord, which of them shall be the nearest; they hope for His mercy and they fear His doom. Lo! the doom of thy Lord is to be shunned.

Those whom they call upon do desire (for themselves) means of access to their Lord, - even those who are nearest:(2243) they hope for His Mercy and fear His Wrath: for the Wrath of thy Lord is something to take heed of.

2243 Where men or heroes, or prophets or angels are worshipped, the worship is futile: because (1) even if they are good and holy, and ever so near to... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.