28 Nisan 2024 - 19 Şevval 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tekâsür Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kellâ lev ta’lemûne ‘ilme-lyakîn(i)

İş öyle değil, şüphesiz olarak iyideniyiye bir bilseniz.

Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle (ahireti ve akıbetinizi keşke) bilseydiniz!

Hayır, hayır kesin bir bilgiyle yaptıklarınızın ne kazandırdığını bir bilseydiniz.

Böyle düşünmeniz, böyle yaşamanız doğru değil! Kesin bir bilgi ile bilmiş olursanız, göreceksiniz.

Hayır. Kesin bilgiyle bilseydiniz.

Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız).

Gerçekten eğer kesin bir bilgi ile bilmiş olsaydınız.

Hayır! Gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz.

Yine öyle değil, yakın bir bilgiyle bilmiş olsaydınız

İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Eğer siz bu övünmenin neye mal olduğunu tam kavramış olsaydınız (böyle yapmaz, mal mülk ve evlat gibi dünyalıklarla övünmezdiniz).

Eğer yakînen bilmiş ola idiniz.

Dikkat edin, şayet yaptığınızın sonucunu kesin olarak bir bilseniz!

Hayır, kesin olarak bir bilseniz..

Hayır! Keşke kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız!

5, 6, 7, 8. Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.

Doğrusu, kesin olarak bilseydiniz.

5,6. Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.

Öyle değil, ilmelyakîn bilseniz

Hayır! Eğer ilme’l-yakîn/kesin bir ilimle bilseydiniz (dünya malının çokluğu ile övünmek, Allah’a itaatten sizi alıkoymaz ve geçici dünya nimetlerine aldanıp âhiretin sıkıntılı ve korkunç hâllerinden gâfil olmazdınız).

Hayır, asla bildiğiniz gibi değil, keşke kesin bilgi ile bilseydiniz.

Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat'î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız).

Hayır! Eğer (gerçeği) kat'î bir ilimle bilseydiniz (böyle yapmazdınız)!

Keşke gerçek, doğru ve kesin bir bilgiye dayanarak bilseydiniz.

Böyle değil. Eğer kesin olarak bilmiş olsaydınız.

Ne olacağını yakında bileceksiniz [⁷].

[7] Can çıkarken, birde kabirdeyken fena akıbeti anlayacaksınız.

Gerçekten de eğer siz kesin bir bilgiyle bilseydiniz [ilme’l-yakîn]⁴

4 Felsefede özellikle tasavvuf felsefesinde kesin bilginin 3 derecesi vardır. İlme’l-yakîn, ayne’l-yakîn ve hakke’l-yakin. İlme’l-yakîn; okuyup öğreni... Devamı..

Hayır! Eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, (bu işin bir hata olduğunu anlardınız).

Yoo; şayet aklınızı kullanıp ilâhî vahye kulak vererek gerçeği doğru kaynaktan ve kesin olarak bilmiş olsaydınız,

Hayır! Şayet “İlm el-Yakîn” / Kesin bilgi’yle bilseniz!

Zaten işin iç yüzünü yakînen bilebilseydiniz,

Keşke başınıza gelecekleri kabul edip inansaydınız. Size bildirdiğimiz gerçeklere karşı kör, sağır, dilsiz olmasaydınız. Şüpheyle bakmasaydınız.

5,6. Hayır! Şüphesiz ki kesin bir bilgiyle bilseydiniz, ateşi (önceden) elbette görürdünüz.

5,6. Doğrusu! Keşke cehennemi kesinlikle göreceğinize (dünyadayken) kesin bir bilgi¹ ile tam olarak inansaydınız.

1 Dilimize Arapçadan geçen “yakîn” ile Türkçe olan “yakın” kelimelerini birbirine karıştırmamak gerekir. Bununla beraber Arapça olan “yakîn” de dilimi... Devamı..

Hayır, [onu] tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız,

Yok eğer bu tutkunun neye mal olduğunu tam kavramış olsaydınız. 9/24, 18/32…45

Hayır, hayır![⁵⁸⁷⁴] eğer bu (tutkunun neye mal olduğunu) tam kavramış olsaydınız,[⁵⁸⁷⁵]

[5874] Kellanın anlamlarıyla ilgili bkz: 96:6, not 7. [5875] Zımnen: Eğer kavrasaydınız, çoğaltma tutkusunun sizi böyle oyalamasına izin vermezdini... Devamı..

Şayet (küfürde direnmeyip imana gelseniz, kıyâmet, mahşer ve ceza günü hakkında) kesin bilgi sahibi olsanız. (İşlediğiniz günahların hepsinden elbette vaz geçersiniz, bu uyarılara rağmen imana gelmezseniz)

Hayır kesin bir bilgiyle bileceksiniz.

Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız).

Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız.

Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz;

Öyle değildir. Eğer (bundaki hatânızı) 'ilme'l yakîn bilsenizdi. (Kesretle mübâhât ve iftihârdan vazgeçer ve âhiret işleriyle meşgûl olurdınız)

Yok; eğer kesin olarak öğrenseniz

Hayır, Kesin bir bilgiyle bilseniz ..

Onu kesin olarak bir bilseydiniz!

İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!

andan degül eyle! eger bilmiş-mişse-düñüz gümānsuz bilmek.

Eger yaḳīn bilse‐y‐düñüz elüñüzde olan nesneleri, dünyāya meşġūl ol‐mazduñuz.

Xeyr, əgər (qiyamət günü sizə nə ediləcəyini) tam yəqinliklə bilsəydiniz (fani dünya malına uymazdınız)!

Nay, would that ye knew (now) with a sure knowledge!

Nay, were ye to know with certainty of mind,(6259) (ye would beware!)

6259 Three kinds of yaqin (certainty of knowledge) are described in n. 5673 to 69:51. The first is certainty of mind or inference mentioned here: we h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.