Kellâ sevfe ta’lemûn(e)
İş öyle değil, yakında bilirsiniz.
Hayır; ileride (ne boş şeylerle övünüp avunduğunuzu) bileceksiniz.
Ama zamanı geldiğinde bunların boş olduğunu anlayacaksınız.
Böyle düşünmeniz, böyle yaşamanız doğru değil. Yakında, ölümden sonra hakikati kabirde öğreneceksiniz.
Hayır. Yakında bileceksiniz.
Hayır; ileride bileceksiniz.
Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz.
Hayır! (İş, yaptığınız gibi değil.) İlerde (işin böyle olmadığını) bileceksiniz.
3,4. Hayır! Yakında bileceksiniz! Yine hayır! Yakında bileceksiniz.!
Öyle değil, Siz yakında bileceksiniz
Hayır! (Bunun doğru olmadığını) yakında göreceksiniz!
3,4. Lâkin öğreneceksiniz! Sonra yine öğreneceksiniz.
Hayır; öyle olmayın; yakında bileceksiniz.
Hayır; ileride bileceksiniz!
Hayır! Yakında anlayacaksınız!
3, 4. Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz!
Doğrusu, yakında bileceksiniz.
Hayır! Yakında bileceksiniz.
Öyle değil, ilerde bileceksiniz
Hayır! (Yaptığınız doğru değil, sizler büyük bir gâflet içindesiniz, bu gâfletinizin kötü akıbetini) yakında bileceksiniz!
Hayır, asla bildiğiniz gibi değil; yakında bileceksiniz.
(Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz.
Hayır! İleride bileceksiniz!
Hayır! İleride (övündüklerinizin hiçbir önemi olamadığını) öğreneceksiniz.
Böyle değil. Bir gün gelir, öğrenirsiniz.
Yok, bunu bırakın, ne olacağını yakında bileceksiniz;
Hakikat şu ki [kellâ]³, yakında bileceksiniz!
Hayır! İleride bileceksiniz.
Dikkat edin, büyük bir yanılgı içindesiniz ve bunu yakında anlayacaksınız.
Hayır! İleride bileceksiniz.
Yoo. İşin iç yüzünü yakında öğreneceksiniz.
Yakında bütün gerçeği öğreneceksiniz.
Hayır! İleride bileceksiniz!
Sakın böyle olmayın! İleride bileceksiniz.¹
Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
Şunu iyi bilin ki vakti gelince bu gerçeği öğreneceksiniz. 2/29, 16/51...55
Ama hayır! Vakti gelince, gerçeği (burada) öğreneceksiniz;
Hayır!.. (Ahiret vardır, eceliniz gelince) ilerde (bunun gerçek olduğunu) bileceksiniz.
Hayır; ileride bileceksiniz!
Öyle değil, ileride bileceksiniz.
Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz!
Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatanızı)!
Hayır öyle değldir. (Ölülerle tefâhür doğrı değildir.) Karîben görir ve bilirsiniz.
Yok… İlerisinde öğrenirsiniz[*].
Hayır, ileride bileceksiniz.
Heyhat! Öğreneceksiniz.
Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!
degül eyle! tįz bilesiz.
Anuñ gibi degül. Dünyā sizi aldamasun. Siz bileceksiz günāhlaruñuzıölüm geldükde.
Xeyr! (Belə yaramaz!). Siz (öləndən sonra bu yaramaz əməllərinizin aqibətini) mütləq biləcəksiniz!
Nay, but ye will come to know!
But nay, ye soon shall know (the reality).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |