23 Kasım 2025 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1447 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’minûn Suresi 104. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Telfehu vucûhehumu-nnâru vehum fîhâ kâlihûn(e)

Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.

Ateş, (cehennemin korkunç alevleri) onların yüzlerini yalayarak yakacak da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalacak (ve çaresiz kurtuluş için yalvarmaya başlayacaklardır).

Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da, ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan dişleriyle kalıverirler.

Ateş yüzlerini yalar. Orada suratları çirkin, dudakları acıdan çarpılmış bir halde bulunurlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 14/50; 21/39.

Ateş yüzlerini yalar ve orada dişleri sırıtıp kalır.

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.

Ateş, onların yüzlerini savrulup yakar da, onlar o Cehennemde dudakları açık, yanık ve kavruk olarak kalırlar.

Ateş onların yüzlerini yakar, dişleri sırıtıp kalır.

Ateş yüzlerini kavuracak, yüzlerini ekşitirler

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakacak, bu yüzden, dudakları kasılacak ve dişleri sırıtacaktır.

Bkz. 14/50, 21/39

Ateş yüzlerini yakacak, dudakları çekilecekdir.

Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.

Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.

Ateş yüzlerine vuracak, orada dudakları çekilmiş, dişleri görünür bir halde -bulunacaklar.

Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.  

 Allah Teâlâ, büyük bir nimet olan dünya hayatını şirkle, inkârcılıkla ve kötülükler işleyerek geçirdikten sonra, ölümün dehşeti karşısında, iş işten ... Devamı..

Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.

Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.

Ateş yüzlerini yalar, o halde ki içinde dişleri sırıtır

Ateş, onların yüzlerini yalar ve onun içinde (yüz etleri yanıp kavrulduğu için) dişleri (sırıtmış gibi) açıkta kalır.

Ateş yüzlerini yalar ve onlar, orada acıyla somurtup kalırlar.

(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.

Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.

Ateş onların yüzlerini yalar ve onlar orada (dudakları ateşten büzülerek) dişleri sırıtmış bir hâldedirler.

Ateş onların yüzlerine vuracak ve yüzleri de hep acı içinde çirkin ve buruşuk kalacaktır. *

(*) Aşağıdaki tefsir metninde de geçtiği gibi ibn Abbas’a göre (كلحون) yüzleri buruşuk ve asık kalacaktır, şeklindedir. ... Devamı..

Ateş onların yüzlerini kavurduğun da, yüzleri hep acı içinde buruşuk kalacaktır.

Ateşin yaladığı yüzlerin dişleri sırıtacaktır.

Bunların yüzlerini ateş yalar. Onlar orada kızarmış bir halde sırıtırlar.

Onların yüzlerini ateş yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak) dişleri sırıtıp duranlardır.

Alevler yüzlerini yalayıp kavuracak ve orada, dudakları parçalanıp döküldüğü için, sırıtan dişleriyle alevler arasındaöylece somurtup kalacaklar. Ve Allah tarafından, ateşten daha acı bir azar işitecekler:

Ateş onların yüzlerini yalar. Onlar orada dişleri sırıtıp kalmaktadır.

ateş yüzlerini dalarken, dişleri sırıtıp kalacak.

Ateş yüzlerini yalar. Derileri kavrulur. Sırıtır kalırlar.

Ateş, yüzlerini yalar (yakar); orada dişleri dışarı fırlar bir hâlde bulunurlar. [*]

Benzer mesajlar: Nisâ 4:56; İbrâhîm 14:16-17; Hacc 22:19-20; Muhammed 47:15.

onların yüzlerini yakar ve onlar orada, dişleri sırıtmış bir halde kala kalırlar.

ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.

Cehennem ateşi onların yüzlerini yakıp kavrulmuş bir halde dişleri sırıtıp kalacaktır. 4/56, 17/97, 18/29

Ateş onların suratlarını kavuracak; pişmiş kelle misali sırıtan dişleriyle öylece kalakalacaklar.

Cehennemin ateşi yüzlerini yakacak, hayret ve dehşetten dudakları açılıp, sırıtır bir vaziyette kalacaklardır. (Feryad edip duracaklardır)

Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.

Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir. [14, 50; 21, 39]

(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.

Veya: Ateş dudaklarını, yüz adalelerini yaktığından dişleri açıkta kalır.

Yüzlerini ateş yakar ve dudakları sarkar.

Yüzlerini ateş yalayacak, orada dişleri sırıtır halde olacaklardır.

Ateş onların yüzlerini yalayacak ve dişleri sırıtıp kalacaktır.

Ateş yüzlerini kavurur da onlar orada sırıtmış kalırlar.(14)

(14) “Kavrulan üst dudağı büzülüp yüzünün ortasına çıkar; alt dudağı da göbeğine kadar düşer.” (Tirmizî, Tefsir 23:5.)

Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.

Ularning yuzlarini olov yalaydi va ular u yerda tishlari ko‘‎rinib, badbashara bo‘‎lib qoluvchilardir.

göyündüre yüzlerini od daħı anlar anuñ içinde yüzleri yanup ölicilerdür.

Göyündürür‐biz yüzlerini ṭamu odı[‐y‐la]. Daḫı anlar cehennem içindeyüzlerin burtarup yanarlar.

Cəhənnəm odu onların üzünü yandırar. Onlar orada (üst dodaqları başlarının tən ortasına, alt dodaqları isə göbəklərinə qədər uzanaraq) dişləri ağarmış vəziyyətdə durarlar.

The fire burneth their faces, and they are glum therein.

The Fire will burn their faces, and they will therein grin, with their lips displaced.(2944)

2944 That is to say, their faces will be disfigured with anguish, and their lips will quiver and fall out of place, exposing their teeth.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.