5 Mayıs 2024 - 26 Şevval 1445
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ البَقَرَة
/ Bakara Suresi
◄
٤٧
- 47
►
3. Cüz /
الجزء ٣
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا
iman edenler
اِذَا
zaman
تَدَايَنْتُمْ بِدَيْنٍ
birbirinize borç verdiğiniz
اِلٰٓى اَجَلٍ
süreye kadar
مُسَمًّى
belirli bir
فَاكْتُبُوهُۜ
onu yazın
وَلْيَكْتُبْ
yazsın
بَيْنَكُمْ
aranızda
كَاتِبٌ
bir yazıcı
بِالْعَدْلِۖ
adaletle
وَلَا يَأْبَ
kaçınmasın (yazsın)
كَاتِبٌ
yazıcı
اَنْ يَكْتُبَ
yazmaktan
كَمَا
şekilde
عَلَّمَهُ
kendisine öğrettiği
اللّٰهُ
Allah'ın
فَلْيَكْتُبْۚ
yazsın
وَلْيُمْلِلِ
ve yazdırsın
الَّذ۪ي عَلَيْهِ الْحَقُّ
üzerinde hak olan (borçlu)
وَلْيَتَّقِ
korksun
اللّٰهَ
Allah'tan
رَبَّهُ
Rabbi olan
وَلَا يَبْخَسْ
eksik etmesin
مِنْهُ
ondan (borcundan)
شَيْـٔاًۜ
hiçbir şeyi
فَاِنْ
eğer
كَانَ
ise
الَّذ۪ي عَلَيْهِ الْحَقُّ
borçlu olan kimse
سَف۪يهاً
aklı ermez
اَوْ
yahut
ضَع۪يفاً
zayıf
اَوْ
ya da
لَا يَسْتَط۪يعُ
güç yetiremiyecek
اَنْ يُمِلَّ
kendisi yazdırmaya
هُوَ فَلْيُمْلِلْ
yazdırsın
وَلِيُّهُ
velisi
بِالْعَدْلِۜ
adaletle
وَاسْتَشْهِدُوا
şahid tutun
شَه۪يدَيْنِ
iki şahidi
مِنْ رِجَالِكُمْۚ
erkeklerinizden
فَاِنْ
eğer
لَمْ يَكُونَا
yoksa
رَجُلَيْنِ
iki erkek
فَرَجُلٌ
bir erkek
وَامْرَاَتَانِ
iki kadın
مِمَّنْ تَرْضَوْنَ
razı olduğunuz
مِنَ الشُّهَدَٓاءِ
şahidlerden
اَنْ تَضِلَّ
ta ki şaşırırsa
اِحْدٰيهُمَا
kadınlardan biri
فَتُذَكِّرَ
hatırlatması için
اِحْدٰيهُمَا
bir
الْاُخْرٰىۜ
diğeri
وَلَا يَأْبَ
kaçınmasınlar
الشُّهَدَٓاءُ
şahidler
اِذَا
zaman
مَا دُعُواۜ
çağrıldıkları
وَلَا تَسْـَٔمُٓوا
üşenmeyin
اَنْ تَكْتُبُوهُ
yazmaktan
صَغ۪يراً
az olsun
اَوْ
veya
كَب۪يراً
çok olsun
اِلٰٓى اَجَلِه۪ۜ
onu süresine kadar
ذٰلِكُمْ
bu
اَقْسَطُ
daha adaletli
عِنْدَ
katında
اللّٰهِ
Allah
وَاَقْوَمُ
daha sağlam
لِلشَّهَادَةِ
şahidlik için
وَاَدْنٰٓى
daha elverişlidir
اَلَّا تَرْتَابُٓوا
kuşkulanmamanız için
اِلَّٓا
yalnız
اَنْ تَكُونَ
olursa
تِجَارَةً
ticaret
حَاضِرَةً
peşin
تُد۪يرُونَهَا
hemen alıp vereceğiniz
بَيْنَكُمْ
aranızda
فَلَيْسَ
yoktur
عَلَيْكُمْ
üzerinize
جُنَاحٌ
bir günah
اَلَّا تَكْتُبُوهَاۜ
onu yazmamanızdan ötürü
وَاَشْهِدُٓوا
şahid tutun
اِذَا تَبَايَعْتُمْۖ
alışveriş yaptığınız zaman da
وَلَا يُضَٓارَّ
asla zarar verilmesin
كَاتِبٌ
yazana da
وَلَا شَه۪يدٌۜ
şahide de
وَاِنْ
eğer
تَفْعَلُوا
(bir zarar) yaparsanız
فَاِنَّهُ
şüphesiz
فُسُوقٌ
kötülük olur
بِكُمْۜ
kendinize
وَاتَّقُوا
korkun
اللّٰهَۜ
Allah'tan
وَيُعَلِّمُكُمُ
size öğretiyor
اللّٰهُۜ
Allah
وَاللّٰهُ
Allah
بِكُلِّ شَيْءٍ
herşeyi
عَل۪يمٌ
bilir
﴿٢٨٢﴾
◄
٤٧
- 47
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.