26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 126. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Eve lâ yeravne ennehum yuftenûne fî kulli ‘âmin merraten ev merrateyni śümme lâ yetûbûne velâ hum yeżżekkerûn(e)

Görmezler mi ki onlar her yıl bir, yahut iki kere musibetlere uğratılırlar da gene ne tövbe ederler, ne ibret alırlar.

Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya (fitneye) çarptırılıyorlar da, sonra tevbe de etmiyorlar ve hâlâ öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar (ve durumlarını düzeltmiyorlar. Çünkü kalpleri mühürlenmiştir.)

Görmüyorlar mı o münafıklar, her yıl bir iki defa çeşitli belalarla sınanıyorlar, yine de tevbe edip, ibret alıp Allah'ı anmıyorlar?

Onlar, münâfıklar, her yıl, bir veya iki defa Rasulullah ile birlikte belâlarla, savaşlarla imtihan edilmelerinden hâlâ bir şey anlamayacaklar mı? Sonra, nifaklarından vazgeçip tevbe ederek, Allah'a yönelmeyecekler mi? Rasulullah'ın yardıma mazhar olup hâkimiyetinin güçlenmesinden, samimiyetsiz davranışlarının sonuçlarından ibret almayacaklar mı?

Görmüyorlar mı ki, her yıl bir ya da iki kere imtihan ediliyorlar; sonra yine tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar?

Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar.

Münafıklar, her yıl bir veya iki kere çeşitli belâlara çarpıldıklarını görmezler mi? Böyle iken, yine tevbe etmezler ve ibret almazlar.

Görmüyorlar mı? Her sene bir veya iki kere sınanıyorlar. Sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.

Onlar, her yıl bir veya iki defa imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tövbe ediyorlar ne de ders alıyorlar.

Görmüyorlar mı ki, her yıl bir iki çala düşmekteler belâya, yine tövbe kılmazlar, öğüt dahi almazlar

Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl, bir veya iki kez (çeşitli belalarla) imtihan ediliyorlar. Böyle iken yine de tevbe etmiyorlar ve bundan ibret de almıyorlar (ders çıkarmıyorlar).

Senede bir iki def’a sadmeye uğradıklarını görmüyorlar mı? Ma’mâfîh yine tefekkür idüb îmân itmiyorlar.

Onlar, yılda bir iki defa belaya uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar, ibret de almıyorlar.

Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belâya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de ibret alırlar.

Görmüyorlar mı ki her yıl bir veya iki defa musibetlerle sınanıyorlar da yine tövbe etmiyorlar ve ibret almıyorlar.

Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belâlarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.

Her sene, bir iki defa belalarla sınandıklarını görmüyorlar mı? Buna rağmen ne tevbe ediyorlar, ne de öğüt alıyorlar.

Onlar (münafıklar) her yıl bir veya iki kere kendilerinin çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar.

Görmezlerde mi ki her yıl bir veya iki kerre fitneye tutulurlar, sonra da tevbe etmezler, ıbret almazlar

Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belalarla) imtihân edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tövbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.

Kendilerinin yılda bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tevbe¹ edip öğüt almıyorlar!

1- Pişmanlığın sözle ifadesi değil, yapılan hatadan pişman olmak ve ondan vazgeçmektir; hatayı düzeltmektir.

(Münafıklar) görmüyorlar mı ki onlar her yıl ya bir, ya iki kerre çeşidli belâlara çarpılıyorlar da yine (nifaklarından) tevbe etmiyorlar ve onlar (bundan) ibret de almıyorlar.

Doğrusu onlar, her yıl bir veya iki def'a (çeşitli belâlarla) imtihân edildiklerini görmüyorlar mı? Yine de ne tevbe ediyorlar ve ne de kendileri ibret alıyorlar!

Onlar (başlarına gelen görmüyorlar mı? Her yıl, bir veya iki defa (akıllarını başlarına getirecek musibetlele) deneniyorlar. Fakat bunlardan sonra Allah’a yönelip, ne tövbe ediyorlar, nede düşünüp ders alıyorlar.

Görmüyorlar mı ki her yıl bir, ya da iki defa sınanıyorlar da yine de Allah’a dönmüyorlar, öğütlenmiyorlar.

Münafıklar görmüyorlar mı ki her sene bir veya iki defa mihnete duçar oluyorlar. Böyle iken yine tövbe etmezler, nasihat kabul eylemezler.

Onlar her yıl kendilerinin bir veya iki defa bir imtihana [yuftenun] tabi tutulduklarını görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar ve öğüt de almıyorlar.

Onlar, yılda bir veya iki defa imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar ve ibret de almıyorlar!

Peki bunlar, her yıl defalarca çeşitli belâ ve musîbetlerle imtihân edildiklerini görmüyorlar mı ki, hâlâ bunlardan ibret alıp tövbe etmiyorlar?
Peygambere ne zaman yeni bir sûre veya ayetler topluluğu indirilse o, tüm Müslümanları mescitte toplar ve inen sûreyi onlara okurdu. Bu toplantılara katılmak zorunda kalan münâfıklar ortalıkta bir defa boy gösterir, ardından da ilk fırsatta sıvışıp giderlerdi:

Görmezler mi; onlar, her yıl bir veya bir kaç kere sınava çekiliyorlar.
Yine de tevbe etmezler; ibret almazlar.

Acaba onlar, yılda bir iki defa bir felaketle sınandıklarını farketmiyorlar mı? Hani tövbe edip, Allah adını ağızlarına pek almıyorlar da.

Görmüyorlar mı? Onlar her yıl bir veya iki kere belaya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Belaları yaşadıkları halde ne tövbe eder, ne de ibret alırlar.

Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belâlarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? [*] Sonra tevbe de etmiyorlar, (gerçeği) de hatırlamıyorlar.

İnkârcıların her yıl sınandıkları imtihanların “inkâr ve nifak” olmasının yanında, bu denenme hastalık, kıtlık, açlık, savaş, cihad vs. şeklinde de ge... Devamı..

O (münafıklar) kendilerinin her yıl bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? da hâlâ tevbe edip, öğüt almıyorlar.¹

1 Buradaki, “her yıl bir iki defa” ifâdesi sayı değil de süreklilik bildirdiği için bu âyet; “O (münafıklar) kendilerinin her zaman, sürekli olarak sı... Devamı..

Peki, bunlar her yıl bir ya da iki kere denenip sınandıklarını bilmiyorlar mı ¹⁶⁷ ki tevbe edip [Allah’ı] anmıyorlar?

167 Lafzen, “her yıl bir ya da iki kere” -sürekliliği işaret eden deyimsel bir ifade (Menâr XI, 83 vd.). “Sınav” ya da “deneme”, insanın akılla ve dol... Devamı..

Onlar, her yıl bir veya birkaç kez sıkıntılarla imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra ne tövbe edip dönebiliyorlar ne de ibret alıyorlar. 6/42- 43, 7/94- 95, 7/130...136

Görmüyorlar mı ki her yıl bir ya da iki kez skandala konu oluyorlar, sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ders alıyorlar![¹⁵⁵⁸]

[1558] Lafzen: “fitneye düşürülüyorlar”. Geleneksel tefsirlerde bu “imtihan” olarak anlaşılmıştır (Taberî). Gerçek bir çok anlamlı kelime olan fitne, ... Devamı..

O münafıklar, her yıl bir veya iki defa çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Sonra da (başlarına gelen belaların, kötü amellerinin sonucu olduğunu idrak edip) ne tevbe ediyorlar, ne de ibret alıyorlar?

Ve Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere fitneye uğruyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de öğüt alırlar.

Ya görmüyorlar mı ki, onlar her yıl mutlaka bir defa veya iki defa bir fitneye, bir belâya tutuluyorlar da sonra tevbe etmiyorlar. Ve onlar düşünüp ibret de almıyorlar.

Onlar, görmüyorlar mı ki her yıl, bir veya iki kere imtihan ediliyor, çeşitli belalara çarptırılıyorlar da yine nifaklarından dönüş yapmıyor, onlar bundan ibret de almıyorlar.

Kendilerinin her yıl bir iki defa sınandıklarını görmüyorlar mı? Yine de tevbe etmiyor, öğüt almıyorlar.

Onlar görmezler mi ki her sene bir veyâ iki kere belâya uğrarlar, bundan sonra da tevbe idüb müteneffi' olmazlar.

Her yıl bir ya da iki kere sıkıntıya sokulduklarını görmüyorlar mı? Ama yine de dönüş (tevbe) yapmıyorlar ve akıllarını başlarına almıyorlar.

Onlar, her yıl bir veya bir kaç kez belaya uğratıldıklarını görmüyorlar mı ki tevbe etmiyorlar ve ibret almıyorlar?

Onlar her sene bir veya iki defa imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Fakat ne tevbe ediyorlar, ne de ibret alıyorlar.

Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hâlâ ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar.

daħı görmezler mi ya'nį münāfıķlar bayıķ anlar śınanurlar her bir yılda bir gez yā iki gez andan tevbe eylemezler ne daħı anlar ögütlenürler.

Görmez mi anlar ki fitneye düşerler her yılda bir kez yā iki. Andan tevbeeylemezler münāfıḳlıḳdan. Anlara i‘tibār daḫı eylemezler.

Münafiqlər ildə bir-iki dəfə bəlaya giriftar olduqlarını görmürlərmi? Bununla belə, yenə tövbə edib ibrət almırlar!

See they not that they are tested once or twice in every year? Still they turn not in repentance, neither pay they heed.

See they not that they are tried every year(1377) once or twice? Yet they turn not in repentance, and they take no heed.

1377 Yet, in spite of their infidelity, one or two chances are given them every year. The door is not closed to them. Yet they deliberately turn away... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.