26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 71. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehasibû ellâ tekûne fitnetun fe’amû vesammû śümme tâba(A)llâhu ‘aleyhim śümme ‘amû vesammû keśîrun minhum(c) va(A)llâhu basîrun bimâ ya’melûn(e)

Ve sandılar ki bir cezaya uğramayacaklar. Kör oldular adeta, sağır kesildiler, sonra tövbe ettiler, Allah kabul etti, sonra gene de çoğu körleşti, sağır oldu ve Allah, onların yaptıklarını tamamıyla görür.

(Sapkın İsrailoğulları ve Allah’ın diğer kulları, yaptıkları zulüm ve kötülüklerden dolayı başlarına) Bir fitne olmayacak (bir bela sarılmayacak) sandılar da (hakikat çağrılarına karşı) körleştiler, sağırlaştılar. (İlgisiz ve duyarsız davrandılar.) Sonra Allah, (pişmanlık ve) tevbelerini kabul etti, (ama) onlardan çoğunluğu (tekrar kalben) körleştiler, sağırlaştılar. Allah (bunların) yapmakta olduklarını (geçmişte de, bugün de, gelecekte de) Görendir (ve cezalarını verecektir).

Böyle peygamber yalanlamak ve peygamber öldürmekle, kendilerine bir zarar gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Böylece kalben kör ve sağır oldular. Sonra, Allah onların tevbesini kabul etti ama, sonra onların çoğu yine körleşti, sağırlaştı. Allah onların bütün yaptıklarını görmektedir.

Yahudiler, bir fitne kopmayacağını, belâlara, sıkıntılara, imtihanlara maruz kalmayacaklarını sandılar, doğru yolu görmemek için kör kesildiler. Peygamberlerin tebliğini, hak ve hakikati duymamak için kulaklarını tıkadılar. Sonra Allah, onların tevbelerini, günah işlemekten vazgeçip itaatle kendisine yönelişlerini kabul etti. Daha sonra içlerinden çoğu yine daha önce yaptıkları gibi, Muhammed'in peygamberliği ve tebliği ile ortaya çıkan hak dine karşı da kör ve sağır kesildiler. Allah onların işledikleri amelleri biliyor, görüyor.

(Yaptıklarından dolayı) başlarına bir bela gelmeyeceğini sandılar, kör ve sağır oldular. Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Sonra onların çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir.

Bir fitne olmayacak sandılar, körleştiler, sağırlaştılar. Sonra Allah, tevbelerini kabul etti, (yine) onlardan çoğunluğu körleştiler, sağırlaştılar. Allah yapmakta olduklarını görendir.

Hem sandılar ki, peygamberleri yalanlayıp öldürme belâsı başlarına kopmıyacaktır. Onlar, kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Arkasından yine onların çoğu hakkı görmez ve işitmez oldular. Allah, bütün yaptıklarını görücüdür.

(Kendilerine) fitne ve savaş gelmeyeceğini sandılar. Fakat kör oldular, sağır oldular (anlamadılar.) Sonra Allah, onların tevbesini kabul etti. Sonra çokları yine körleşip sağırlaştı. (İslam’ı anlamadılar.) Hâlbuki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görendir.

Bir fitne kopmayacak sandılar da kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah onların tövbesini kabul etti. Sonra yine çokları kör ve sağır kesildiler. Allah yaptıklarını görüyor.

Bir kargaşa gelmiyecek sandılar, kör oldular, sağır oldular, sonra Allah yarlıgadı onları, yine sonra, birçokları hem kör oldu, hem sağır, Allah görür yaptıkları işleri

(Bu cinayetleri işleyerek) kendi başlarına bir fitne (bir bela ve musibet) gelmeyeceğini sandılar da körleştiler, sağırlaştılar. Sonra Allah kendilerine tevbe nasip etti. Sonra yine içlerinden birçoğu, körleşti ve sağırlaştı. Allah yaptıklarını hakkıyla görmektedir.

Fitneleri cezâsız kalacak sandılar, kör ve sağır oldılar sonra nâdim oldılar, lâkin Allâh ânların ’amellerini görir.

Bir fitne kopmayacağını sandılar, körleştiler, sağırlaştılar; sonra Allah tevbelerini kabul etti, yine de çoğu körleştiler ve sağırlaştılar. Allah, işlediklerini görür.

(Bu yaptıklarında) bir belâ olmayacağını sandılar da kör ve sağır kesildiler. Sonra (tövbe ettiler), Allah da onların tövbesini kabul etti. Sonra yine onlardan çoğu kör ve sağır kesildiler. Allah, onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

Başlarına bir felâketin gelmeyeceğini sanıp kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tövbelerini kabul buyurdu. Sonra içlerinden birçoğu yine görmezden ve duymazdan geldiler. Allah onların yaptıklarını görmektedir.

Bir belâ olmayacak zannettiler de kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Sonra içlerinden çoğu yine kör ve sağır oldu. Allah onların yaptıklarını görmektedir.

Test edilmeyeceklerini sandılar, körleşip sağırlaştılar. Sonra ALLAH yönelişlerini kabul etti; fakat buna rağmen çoğu yine körleşip sağırlaştı. ALLAH Yaptıklarını görmekte.

Onlar, bir fitne kopmayacak sandılar, kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah onların tevbesini kabul etti. Sonra yine onların çoğu kör, sağır kesildiler. Allah, onların yaptıklarını görüyor.

Hem başlarına bir fitne kopmayacak sandılar da kör ve sağır kesildiler, sonra Allah tevbelerini kabul buyurdu, sonra içlerinden bir çoğu yine kör ve sağır kesildiler, şimdi de Allah görüyor ne yapıyorlar

Onlar, (işledikleri günahlar sebebiyle) başlarına bir *fitne gelmeyeceğini sandılar da (hakka karşı, manen) kör ve sağır kesildiler. Sonra (onlar, yaptıklarına pişman olarak günahlarına tövbe ettiler), Allah da onların tövbesini kabul etti. Ama onlardan çoğu yine (isyan edip, hakka karşı manen) kör ve sağır kesildiler. Allah, bütün yaptıklarını hakkıyla görmektedir.

* “Fitne”; Türkçede genellikle fitne kavramından, birtakım söz ve eylemler ile kargaşa çıkarmak, insanları birbirine düşürmek gibi her türlü huzur boz... Devamı..

Bir fitne¹ olmayacağını sandılar da kör ve sağır kesildiler.² Sonra Allah, onların üzerine tevbe³ etti. Daha sonra onlardan birçoğu yine kör ve sağır kesildiler. Allah ne yaptıklarını gerçeğiyle görmektedir.

1- Bir sınavla, test olmakla karşı karşıya olduklarını düşünmediler. 2- Gerçeği görmezden ve duymazdan geldiler. 3- Cezayı hak ettikleri halde, Al... Devamı..

Ve öyle sandılar ki (o yapdıkları, başlarına) bir belâ olmayacakdır. Kör kesildiler, sağır kesildiler onlar. Sonra Allah kendilerine tevbe nasıyb etdi (amma) sonra yine içlerinden bir çoğu kör ve sağır oldular. Allah, ne yaparlarsa hakkıyle görücüdür.

Ve (yapmakta oldukları şeyler, kendileri için) bir musîbet olmayacak sandılar da(hakka karşı) kör oldular, sağır oldular; sonra Allah tevbelerini kabûl etti; sonra içlerinden birçoğu (yine) kör ve sağır kesildiler. Hâlbuki Allah, ne yaparlarsa hakkıyla görendir.

(Elçileri yalanlamak ve onları öldürmekle başlarına) Bir bela gelmeyeceğini zannettiler, körleştiler ve sağırlaştılar. Bundan sonra Allah onlara tekrar mühlet verdi. Buna rağmen onlardan pek çoğu yine körleştiler ve sağırlaştılar. Allah muhakkak ki yaptıklarını en iyi görendir.

Onlar öyle sandılar ki başlarına kara gelmiyecektir. Kör oldular, sağır oldular! Sonra Allah onların tövbelerini onadı. Sonra içlerinden birçoğu yine kör oldular, sağır oldular! Allah onların bütün işlediklerini görücüdür.

Onlar hiçbir mihnet [¹] bulunmaz sandılar da kör oldular, sağır oldular [²]. Sonra Allah onların tövbelerini kabul etti, sonra onlardan bir çoğu yine kör oldu, sağır oldu. Allah işlediklerini görür.

[1] Kıtlık, hastalık, düşmanlık, katil gibi.[2] Hakkı görmediler; cehil ve küfürde kaldılar.

Başlarına bir belâ [fitne] gelmeyeceğini sandılar ve bu yüzden, körleştiler ve sağırlaştılar. Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Sonra onların birçoğu yine körleşip sağırlaştılar. Allah onların yapmakta oldukları şeyleri en iyi görendir²⁵.

25 Burada Yahudilerin başına gelen iki büyük felaket hatırlatılmaktadır. Muhtemelen biri Babil (MÖ 599-587), diğeri ise Roma istilasıdır (MS 70). Krş.... Devamı..

Ve (işin içinde) bir imtihanın olmadığını sandılar da kör oldular, sağır kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti, fakat arkasından yine onlardan çoğu kör oldular, sağır kesildiler. Allah onların ne yaptıklarını görücüdür.

Bu davranışlarından dolayı başlarına bir belâ gelmeyecek sandılar, böylece hakîkat karşısında kör ve sağır kesildiler! Sonra belâ üstüne belâya uğrayınca, pişman olup tövbe ettiler ve Allah tövbelerini kabul etti. Sonrada, işte bu Son Elçiyi gönderdi, fakat içlerinden pek çoğu, ona karşı da kör ve sağır kesildiler. Allah, yaptıkları her şeyi görmektedir. Ve kesinlikle cezasını verecektir.

Fitne olmaz diye hesap ettiler; derken körleştiler, sağırlaştılar.
Yine de Allah onlara tevbe kabul etti.
Sonrasında onların çoğu yine körleştiler, sağırlaştılar.
Ne işliyorlarsa, Allah görmektedir.

Hiç hesap sorulmaz sandılar. İlerisini göremediler, gerçekleri duyamadılar. Zaman zaman Allah kendilerini affetmiş olsa bile körler ve sağırlar giderek çoğaldı. Allah ise yaptıklarını görüp izliyordu...

Yaptıklarının başlarına gelecek bir bela olmayacağını sanarak ayetlerimize karşı kör sağır kesildiler. Sonra pişman olup Allah’a tövbe ettiler. Allah da onların tövbesini kabul etti. Sonra yine onlardan çoğu kör ve sağır kesildiler. Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

Bir [fitne] (imtihan) olmayacak sanmışlar da kör ve sağır kesilmişlerdi. [*] Sonra Allah tevbelerini kabul etmişti; ardından içlerinden çoğu yine kör ve sağır kesilmişti. Allah onların yapmakta olduklarını görendir.

Ayette yer alan [fitneh] kelimesi “fitne, bela, kıtlık, veba, ölüm, musibet, sıkıntı, azap, düşmanlık, buğz, kin, uğursuzluk” vs. anlamlarda yorumlanm... Devamı..

Onlar bir musîbet olmayacağını sanıp kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah, onlara tevbe nasip etti. Ardından Allah, onların yaptıklarını görüp dururken onların pek çoğu, yine kör ve sağır kesildiler.

(bunu yapmakla) kendilerine bir zarar gelmeyeceğini düşünüyorlardı; böylece [kalben] kör ve sağır oldular. Sonra Allah onların tevbesini kabul etti: (ama sonra) onların çoğu yine körleşti, sağırlaştı. Allah onların bütün yaptıklarını görür.

Onlar, başlarına bir felaket gelmeyeceğini zannederek, ilahi uyarılara kör ve sağır davrandılar. Sonra Allah, onların tövbesini kabul etti. Daha sonra yine onların çoğu ilahi hakikatlere kör ve sağır davrandılar. Hâlbuki Allah, yaptıklarını çok iyi görmektedir. 3/105-106

Zira kendilerine bir belâ gelmeyeceğini sanarak kör ve sağır davrandılar.[⁹⁶³] Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Bunun ardından onların çoğu yine körleşti ve sağırlaştı: ama Allah yaptıkları her şeyi görmektedir.

[963] Allah’ın mesajına kayıtsız kalmayı ifade eder. Bunun temelinde de “kutsal ırkçılık” yatar (2:48; 5:18 ve 62:6, ilgili notlar).

(Rablerinden) Başlarına bir bela gelmeyecek sandılar, kör ve sağır kesildiler, sonra Allah kendilerine tevbe nasip etti. Fakat içlerinden bir çoğu yeniden kör ve sağır kesildi, (hakkı işitip duymaz ve hak yolunda yürümez oldular.) Allah onların yaptıklarını elbette hakkıyle görendir.

Bir fitne kopmayacak sandılar, kör oldular, sağır kesildiler. Sonra Allâh onların tevbesini kabul etti. Sonra yine çokları kör, sağır kesildiler. Allâh yaptıklarını görüyor.

Ve sandılar ki bir fitne olmayacaktır. Artık onlar kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah Teâlâ tevbelerini kabul buyurdu, sonra onlardan birçoğu yine kör ve sağır kesildiler. Allah Teâlâ ise ne yaptıklarını bihakkın görücüdür.

Başlarına bir bela gelmeyeceğini sandıkları için, kör ve sağır kesildiler. Sonra tövbe ettiklerinde Allah da tövbelerini kabul buyurdu. Sonra içlerinden birçoğu yine kör ve sağır kesildiler. Allah yaptıklarını hakkıyla görüyor.

Eğer bunların âhirete, ve oradaki sorumluluğa imanları olsaydı böyle zannetmeyeceklerdi. Halbuki böyle sandıkları için kör ve sağır kesildiler. Hak de... Devamı..

Bir fitne kopmayacak sandılar, kör oldular, sağır kesildiler. Sonra Allah onların tevbesini kabul etti. Sonra yine çokları kör, sağır kesildiler. Allah yaptıklarını görüyor.

Ve (bu katl ve tekzîb-i enbiyâdan dolayı) dûçâr-ı 'azâb olmayacaklarını zan itdiler de kör ve sağır oldılar. (Hakkı görmez ve işitmez oldılar) Sonra Allâh onların tevbelerini kabûl itdi. ('Îsâ 'aleyhisselâmı gönderdi) sonra yine kör ve sağır oldılar. Allâh onların işledikleri şeyleri göricidir.

Zor bir imtihandan geçirilmeyeceklerini sandılar da kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah, dönüşlerini (tevbe) kabul etti. Ama onların çoğu daha sonra yine de kör ve sağır kesildi. Allah, onların yaptığı herşeyi görür.

Bir fitnenin olmayacağını zannederek körleştiler, sağırlaştılar. Sonra Allah onların tevbesini kabul etti. Ardından yine onların çoğu körleşip, sağır oldular. Allah, yaptıklarını çok iyi görmektedir.

Onlar başlarına bir belâ gelmeyecek sandılar da körleşip sağırlaştılar. Sonra Allah onların tevbelerini kabul etti. Sonra da birçokları yine körleşip sağırlaştı. Allah ise onların yapmakta olduklarını görüyor.

Bir fitne kopmayacak sandılar. Kör oldular, sağır kesildiler. Derken Allah tövbelerini kabul etti. Sonra yine birçokları körleştiler, sağırlaştılar. Allah, onların yaptıklarını ayan-beyan görür.

daħı śandılar kim olmaya od 'aźābı pes gözsüz oldılar daħı śaġır oldılar daħı śaġır oldılar çoķ anlardan. daħı Tañrı görürdür anı kim işlerler.

Daḫı ṣandılar ki fitne olmaz, kör oldılar, ṣaġır oldılar. Andan ṣoñra TañrıTa‘ālā tevbe virdi anlara. Andan ṣoñra kör oldılar, ṣaġır oldılar anlaruñ çoġı.Tañrı Ta‘ālā görür anlar işledügi işleri.

Və elə hesab edərdilər ki, (bunun müqabilində özlərinə) heç bir bəla üz verməyəcəkdir. Onlar kor və kar oldular. (Haqqı görməkdən və eşitməkdən aciz qaldılar). Sonra Allah onların tövbələrini qəbul etdi. Bundan sonra onların bir çoxu yenə (haqqı) görməz və eşitməz oldu. Allah onların nə etdiklərini görəndir!

They thought no harm would come of it, so they were willfully blind and deaf. And afterward Allah turned (in mercy) toward them. Now (even after that) are many of them willfully blind and deaf. Allah is Seer of what they do.

They thought there would be no trial (or punishment); so they became blind and deaf;(781) yet Allah (in mercy) turned to them; yet again many of them became blind and deaf. But Allah sees well all that they do.

781 That is, they turned away their eyes from Allah's Signs and they turned a deaf ear to Allah's Message.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.