26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 54. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Festeḣaffe kavmehu fe-etâ’ûh(u)(c) innehum kânû kavmen fâsikîn(e)

Derken kavminin aklını çeldi de ona itaat ettiler, şüphe yok ki onlar, yoldan çıkmış bir topluluktu.

(Firavun) Böylece kendi kavmini küçümseyip hafife aldı (onları basit ve haysiyetsiz ayaktakımı kimseler saydı). Buna rağmen, yine onlar kendisine (hürmet ve) itaatini (artırdı). Gerçekten onlar fasık (duyarsız, davasız ve bayağı insanlardan oluşan) bir kavim olmuşlardı. (Çünkü Firavun kendilerini hakir gördükçe, ona daha çok yanaşmışlardı.)

Firavun böylece kavmini adam hesabına koymayıp, hafife aldı, ahmaklaştırıp aldattı da, onlar da ona boyun eğer hale geldiler. Çünkü onlar hak yoldan çıkmış bir toplumdu.

Firavun, küçümseyerek sindirici bir bakışla kavmine bir göz gezdirdi. Onlar da Firavun'a boyun eğdiler. Çünkü onlar doğru ve mantıklı düşünmeyi terkeden, fâsık, âsî, bozguncu bir kavimdi.

O kavmini küçümsedi onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavimdi.

Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi.

Böylece (Firavun) kavmini küçümsedi. Onlar da ona itaat ettiler. Çünkü onlar dinden çıkmış, fâsık bir kavim idiler.

Böyle diyerek milletini hafife aldı.(*) Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar, yasaları çiğneyen bir toplum idiler.

(*) Veya onları şişirip aldattı.

Firavun kavmini aldattı; onlar da kendisine boyun eğdiler. Onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.

Hafif gördü ulusunu, ona boyun iğdiler, çünkü onlar buyrumdan dış ulusturlar

İşte Firavun bu şekilde kavmini küçümsedi ve sindirdi. Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar doğru düşünme melekelerini kaybetmiş, bozguncu bir kavimdi.

Fir’avn kavmini aldatdı, ânlar da itâ’at itdiler, çünki fâsık bir kavim idi.

Firavun, milletini küçümsedi ama, onlar kendisine yine de itaat ettiler. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir milletti.

Firavun, kavmini küçük düşürdü (ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.

Firavun bu konuşmalarla halkının aklını çeldi, hemen ona boyun eğdiler; onlar zaten yoldan çıkmış bir topluluk idi.

Firavun kavmini aldattı; onlar da kendisine boyun eğdiler. Onlar yoldan çıkmış bir kavimdir.

Böylece halkını yanılttı ve onlar da ona uydular. Onlar bayağı insanlardı.

Firavun kavmini küçümsedi. Onlar da O'na itaat ettiler. Çünkü onlar fâsık bir kavimdi.

Bu suretle kavmını istihfaf etti onlar da ona itaat eylediler, çünkü dînden çıkmış fâsık bir kavm idiler

(Firavun,) kavmini (gerçeği göremeyen, câhiller topluluğu yerine koyarak) küçümsedi (ve onları söylediği sözler ile yanıltarak Mûsâ’ya karşı kışkırttı) onlar da ona (Firavun’a) itaat ettiler. Gerçekten onlar, (ısrarla hakkı inkâr eden) fâsık (kâfir) bir topluluktu.

Firavun halkını etkisi altına aldı. Bunun üzerine halkı ona itaat etti. Onlar fasık¹ bir toplum oldular.

1- Vahyin belirlediği sınırların dışına çıkan. İyi, doğru, temiz ve güzel şeylerden uzak kalan.

Bu suretle kavmini küçümsedi. Onlar da kendisine itaat etdiler. Hakıykat onlar faasıklar güruhu idi.

(Fir'avun) böylece kavmini hafife aldı (küçümsedi); buna rağmen ona itâat ettiler. Gerçekten onlar bir fâsıklar topluluğu idiler.

Firavun kavmini hafife alıp baskı yapmış sonra onlar firavuna itaat etmişlerdi. Böylece onlar yoldan çıkmış topluluk oldular.

Böylece Firavun, ulusunu alık yerine koydu. Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar karıştırıcı kimselerdiler.

Fir/avun kavmini alık buldu da böyle aldattı. Bunlar da ona ita/at ettiler. Çünkü bunlar fasık kimselerdi.

O kavmini küçümsedi, buna rağmen onlar yine de itaat ettiler. Muhakkak ki onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.

Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar fasıklar topluluğu idi.

İşte Firavun, halkını aptal yerine koyarak onları böyle küçümsedi, onlar da koyun sürüsü gibi ona itaat ettiler. Çünkü onlar, zaten yoldan çıkmış bir topluluktu.

Kendi kavmini küçümsedi / hafife aldı / hafif akıllı ve aptal yerine koydu; yine de ona itaat ettiler.
Onlar, fâsık / yoldan çıkıp sapmış bir kavimdi.

Firavun, halkını öyle aşağıladı ki itaat etmek zorunda kaldılar. Gerçekten vurdum duymaz bir toplumdular.

Firavun bu sözleriyle toplumunu küçük düşürdü. Onları ezdi geçti. Adeta onlara benim katımda bir hiçsiniz, ben olmasam size hayat yok dedi. Yasalarının gücünü, arkasındaki orduyu onlara tehdit olarak gösterdi. Onlar da Firavunun yasalarına uyarak O’na tapmaya devam ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.

(Firavun) kavmini küçümsemiş, onlar da kendisine boyun eğmişti. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkmış bir toplumdu.

(Firavun) böylece kavmini küçümse(yerek ez)di. Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar, (zâten) hak yoldan çıkmış bir toplum idi.

Firavun, böylece halkını ahmaklaştırdı ve onlar da sonunda boyun eğdiler: çünkü onlar, aldatılmış, ayartılmış bir halktı!

Firavun, bu sözlerle halkını hafife alıp küçümsedi ve akıllarını çeldi. Zaten onlar yoldan çıkmaya meyilli bir toplum oldukları için ona boyun eğdiler. 10/83

İşte böylece Firavun kavmini aptallaştırdı;[⁴⁴⁰⁴] onlar da bu tahrike kapıldılar: Zaten onlar öteden beri yoldan çıkmış bir kavimdiler.

[4404] Veya: “tahrik etti”. İstehaffenin “ahmaklaştırdı, aptallaştırdı, alıklaştırdı” gibi anlamları vardır. Ferrâ kelimeyi, “tahrik etti, korkuttu” a... Devamı..

Firavun kavmini küçümsedi, (onların ahmak, mevki ve servete düşkün kimseler olduğunu göz önüne alarak kendilerini böyle akla, mantığa uygun olmayan sözler ile şahsına taptırmaya çalıştı) onlar da Firavun'a boyun eğdiler, kuşkusuz onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.

(Firavun) kavmini hafife aldı ve onlar da kendisine itaat ettiler. Şüphesiz onlar böylece yoldan çıkan bir topluluk oldu.

Artık kavmine hakaretle baktı. Derken onlar da ona itaat ediverdiler. Şüphe yok ki onlar, fasıklar olan bir kavim olmuş idiler.

O halkını küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. Doğrusu onlar yoldan iyice çıkmış bir toplum idi.

Bir dikta yönetimi hukuku çiğner, çevresindeki menfaatçi dalkavuklarla bir oligarşi kurar, dürüst ve erdemli insanları susturursa, açıkça söylemese bi... Devamı..

Kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.

Fir'avn kavmini hiffet akılları cihetiyle aldatdığından ona itâ'at itdiler. Tahkîk onlar fâsık kavim idiler.

Firavun, halkını aptal yerine koydu ama yine de ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir halktı.

Firavun, halkın küçümsemiş, onlar da ona boyun eğmişlerdi. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir toplum idi.

O halkını küçümsedi; onlar da kendisine boyun eğdiler. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir halk idi.

İşte toplumunu böyle küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan sapmış bir toplum idiler.

pes yiyni duttı ya'nį fir'avn ķavmını pes muŧį' oldılar aña bayıķ anlar oldılar bir ķavm fāsıķlar.

Yeyni dutdı ḳavmini, pes özine uydılar. Taḥḳīḳ anlar fāsıḳ ḳavmler‐idi.

Beləliklə, (Fir’on) öz qövmünü yelbeyin (yüngül) yerinə qodu, onlar da ona itaət etdilər (anlamadılar ki, padşahlıq allahlığa dəlalət etməz və yoxsulluq da peyğəmbərliyə mane ola bilməz). Həqiqətən, onlar (Allahın itaətindən çıxmış) fasiq bir qövm idilər!

Thus he persuaded his people to make light (of Moses), and they obeyed him. Lo! they were a wanton folk.

Thus did he make fools of his people, and they obeyed him: truly were they a people rebellious (against Allah..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.