26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Lokman Suresi 12. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velekad âteynâ lukmâne-lhikmete eni-şkur li(A)llâh(i)(s) vemen yeşkur fe-innemâ yeşkuru linefsih(i)(s) vemen kefera fe-inna(A)llâhe ġaniyyun hamîd(un)

Ve andolsun ki biz, şükret Allah'a diye Lokman'a hikmet verdik ve kim şükrederse faydası kendisinedir ve kim nankörlük ederse artık şüphe yok ki Allah, müstağnidir, hamde layık odur.

Lokman'ın, Eyyub Peygamberin kız kardeşinin, yahut teyzesinin oğlu olduğu, Habeşi bir kul bulunduğu rivâyet edilmiştir. Âyetteki "hikmet" kelimesini p... Devamı..

Andolsun, Biz Lokman’a (bedeni ve ruhi hastalıkları tedavi edici özel bir bilgi ve) hikmet verdik; (her türlü nimet ve faziletin sağlık ve afiyetin sahibi olan) "Allah’a şükret!" (dedik. Çünkü) Kim şükrederse, artık o kendi lehine şükredecektir. Kim de inkâr (ve nankörlük) ederse, artık şüphesiz (Allah) Ğaniy (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamîd’dir (hamd yalnızca O’na aittir. Allah’a layıktır).

Andolsun biz, Lokman'a isabetli söz söylemek ve iş yapmak hususiyeti, akıl ve derin bilgi verdik ve Allah'a şükret dedik. Çünkü O'na şükreden, kendi iyiliği için şükretmiş olur. Nankörlük etmeyi, yani Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmek suretiyle, yaşamayı tercih eden ise bilsin ki, Allah kesinlikle hiçbir şeye muhtaç değildir ve her zaman eksiksiz övgülere layıktır.

Andolsun biz Lokman'a ilim, derin anlayış kabiliyeti, hikmet, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisi verdik.
“Allah'a şükret” dedik. Lütfun değerini bilip şükreden, ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük edense, bilsin ki, Allah zengindir, muhtaç değildir, her türlü övgüye, şükre lâyıktır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 17/7.

Andolsun biz Lokman'a: "Allah'a şükret" diye hikmeti verdik. Kim şükrederse ancak kendi için şükreder. Kim de nankörlük ederse şüphesiz Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, övgüye layık olandır.

Andolsun, Lukman'a 'Allah'a şükret' diye hikmet verdik. Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder. Kim inkâr ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamid (hamd yalnızca O'na ait)tir.

Doğrusu (peygamber değil de hikmet sahibi olan) Lokmân'a, “Allah'a şükret!” diye ilim ve anlayış verdik. Kim (Allah'a ibadet suretiyle) şükrederse, ancak kendi nefsi için (sevabına) şükreder. Kim de nimeti inkâr ederse, şübhe yok ki Allah, (onun şükrüne) muhtaç değildir, Hamîd'dir= hamd olunmaya lâyıktır.

Andolsun! Biz, “Allah’a şükret” diye, Lokman’a hikmet ve bilgi verdik. Ve kim şükrederse, o, kendi faydasına şükreder. Kim de nankörlük ederse, muhakkak Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Bütün mükemmellikler ve övgüler, O’na mahsustur.

Andolsun biz, Lokmân'a “Allah'a şükret” diye hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir; her türlü övgüye lâyıktır.

Biz Lokman'a hikmet verdik: «Allaha şükret!» dedik; şükredenin şükrü, kendisinedir, kim kâfirlik ederse, Allah zengin, Allah öğülmüş

Andolsun ki, biz Lokman'a: “(karşılığında) Allah'a şükret” diye hikmet verdik. Kim (Allah'ın nimetlerine) şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir (kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur), övülmeye lâyıktır.

Lokmân’a ’akıl ve hikmet ihsân itdik ve "Allâh’a karşu müteşekkir ol" didik. Çünki "Şükür iden kendi nefsine hayır işlemiş olur, küfür idenler de kendine fenâlık itmiş olur. Allâh ganî ve sâhib-i şân-ı ’azîmdir.

And olsun ki, Lokman'a, Allah'a şükretmesi için hikmet verdik. Şükreden kimse ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise, bilsin ki, Allah her şeyden müstağnidir, övülmeğe layık olandır.

Andolsun, biz Lokmân’a “Allah’a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır.

Andolsun ki vaktiyle Lokmân’a şu hikmeti vermiştik: “Allah’a şükret, O’na şükreden kendi iyiliği için şükretmiş olur; nankörlük eden de bilmelidir ki Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, O her türlü övgüye lâyıktır.”

Andolsun biz Lokman'a: Allah'a şükret! diyerek hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır.  

 Soyu hakkındaki rivayetler, Lokman’ın, Eyüp Peygamber ile akraba olduğu yönündedir. İslâm âlimlerinin ekseriyeti, onun peygamber değil, hikmet sahibi... Devamı..

Lokman'a bilgelik verdik: "ALLAH'a şükretmelisin." Kim şükrederse kendisi için şükreder; kim nankörlük ederse, elbette ALLAH muhtaç değildir, Çok Övülendir.

Andolsun ki biz, Lokman'a "Allah'a şükret!" diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendi iyiliğine eder. Kim de nankörlük ederse, şüphesiz ki Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır.

Şanım hakkı için Lokmana hikmet verdik ki şükret Allaha, diye, ve her kim şükrederse kendi lehine eder, her kim de nankörlük ederse her halde Allah ganiydir, hamîddir

Kasem olsun ki, Lokmân’a, Allah’a şükretmesi için hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye yegâne layık olandır.

Ant olsun ki, “Allah'a şükret.” diye, Lokmân'a hikmet¹ verdik. Kim şükrederse² kendisi için şükreder. Kim de nankörlük ederse bilsin ki Allah kimsenin şükrüne muhtaç değildir. Bütün övgüler O'nadır.

1- Hikmet; Sözcük anlamı olarak engel olmak demektir. Kavram olarak; baskı, zulüm, fitne ve fesadı engellemek için konulan yasa, kural ve ilkeler deme... Devamı..

Andolsun ki biz Lukman'a, Allaha şükret diye (rek), hikmet verdik. Kim şükrederse ancak kendi fâidesi için şükreder. Kim de nankörlük ederse hiç şüphe yok ki Allah ganîdir (müstağnidir), her hamde o lâyıkdır.

And olsun ki, Lokmân'a: “Allah'a şükret!” diye hikmet verdik. Ve kim şükrederse, artık ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, hiç şübhesiz ki Allah, Ganî(hiçkimsenin şükrüne muhtaç olmayan)dır, Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık olan)dır.

Biz şükretsin diye Lokman’a, (insanlara) hükmetme bilgisini verdik. Kim şükrederse, kendisi için şükretmiş olur. Kimde gerçekleri inkâr ederse, bilsin ki Allah sınırsız bir zenginliğe sahip olup ihtiyaçsız ve övülmeye layık olandır.

Gerçekten biz Lokman’a doğrunu düşüncesini verdik, Allah’a şükretsin diye. Herkim şükredecek olursa ancak kendi yararına şükretmiş olur. Herkim de tanımazlık edecek olursa bilsin ki Allah kendi kendine yeticidir, övülücüdür.

* Biz Lokman/a Allah/a şükret diye hikmet verdik, her kim şükrederse özü için şükreder. Her kim nankörlük ederse zararı yine kendisinedir. Çünkü Allah ihtiyaçtan vârestedir, övülmüştür [¹].

[1] Veya her nevi hamd-ü senaya lâyıktır.

Andolsun Biz, Lokman’a³ hikmet verdik (ve dedik ki): “Allah’a şükret! Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, muhakkak ki Allah, Ganîy’dir, Hamîd’dir.”

3 Lokmân: İslam dünyasında, efsanevi bir bilge ve bir tıp dehasıdır. Kur’an’da ancak hakîm, yani hikmet sahibi bir bilgin, bir filozof olarak bahsedil... Devamı..

Şüphesiz biz Lokman'a “Allah'a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse artık o, kendi nefsi lehine şükreder. Kim de nankörlüğe saparsa şüphesiz Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır.

Gerçek şu ki, Biz Lokman’a derin bir ilim ve hikmet bahşederek, ona şöyle vahyetmiştik: Ey Lokman, Allah’a tüm varlığınla şükret! Allah’ın verdiği bütün nimetleri sadece O’na kullukta kullan. Her kim O’na şükrederse, ancak kendi iyiliği için şükretmiş olur; kim de nankörlük ederse, yalnızca kendisine zarar vermiş olur. Çünkü Allah, hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir, dolayısıyla, hiç kimsenin şükür ve ibâdetine ihtiyacı yoktur, asıl buna muhtaç olanlar, insanlardır. Ve kimse O’nu övüp yüceltmese bile, O kendi zatıyla Yücedir, gerçek anlamda yüceltilmeye, şükredilmeye ve övülmeye lâyık olan sadece O’dur.”

And olsun, “Allah’a şükret!” diye LOKMAN’a Hikmet’i verdik.
Kim şükrederse, kendi nefsi için şükreder.
Kim de nankörlük ettiyse, gerçekten Allah, övülmeye değer zengindir.

Biz Lokman'a hakimiyet bilgisi yükledik: Allah'a teşekkür et. Çünkü teşekkür eden saygı görür. Teşekküre dili varmayan bilsin ki Allah, saygın bir şükür zenginidir, dedik.

Andolsun Lokman’a şükretmesi için gerçeklerimizi anlayacak, idrak edecek bir anlayış verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki; Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır. İnsan şükrederse ancak kendisi için şükreder. Rabbinizin kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur. İnsan Rabbine şükrederek kendini Rabbinin katında yüceltir.

Yemin olsun ki biz Lokman’a “Allah’a şükret!” diyerek [hikmet] (doğru hüküm verme yeteneği) vermiştik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de (bilsin ki) şüphesiz ki Allah (gerçek) zengindir, övgüye layıktır. [*]

Benzer mesajlar: İbrâhîm 14:7; Neml 27:40; Rûm 30:44; Fâtır 35:39; Zümer 39:7.

Yemin olsun Biz Lokman’a:¹ “Allah’a şükret!” diye hikmet² verdik. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse şüphesiz Allah, hiç bir şeye muhtaç olmayan ve daima övülmeye layık olandır.

1 Lokman: Lokman b. Bâurâ’nın Âzer evlâdından olup Eyyûb (a.s.)’ın kız kardeşinin veya teyzesinin oğlu olduğu, uzun müddet yaşadığı, Davud (a.s.)’a ye... Devamı..

BİZ, Lokman’a ¹² şu hikmeti bağışladık: “Allah’a şükret; çünkü [O’na] şükreden kendi iyiliği için şükretmiş olur; nankörlük etmeyi tercih eden ise [bilsin ki], Allah, kesinlikle hiçbir şeye muhtaç değildir ve her zaman hamde layıktır”.

12 Halk arasında (yeterli kanıtlara dayanmasa da) Aesop (Ezop) ile özdeşleştirilen Lokman, eski Arap geleneğinde köklü bir yeri olan, dünyevî üstünlük... Devamı..

Andolsun ki biz Lokman’a şu hikmeti vahyetmiştik: “Her daim Allah’a şükret! Zira kim şükrederse ancak kendi iyiliği için şükretmiş olur, kim de nankörlük ederse iyi bilsin ki Allah hiç kimsenin şükrüne muhtaç olmayan ve her türlü övgüye layık olandır.” 2/269, 14/7, 4/54, 17/39

DOĞRUSU Biz Lokman’a[³⁶³⁹] da (şu) hikmeti bahşetmiştik: “Allah’a şükret! Çünkü (O’na) şükreden kendi lehine şükretmiş olur. Fakat kim de nankörlük ederse, iyi bilsin ki Allah kendi kendine yeterli olandır, her tür övgüye bizzat lâyık olandır.

[3639] Başta Taberî olmak üzere bazı müfessirlerin verdiği malumattan çıkan sonuç, Lokman’ın tarihte Ezop (Aisopos) adıyla efsaneleşen kişi olduğu iht... Devamı..

Andolsun ki biz Lokman'a "Allah’a şükret" diyerek hikmet verdik. (Ey insanlar biliniz ki) kim (Rabbine) şükrederse, kendi yararına şükretmiş olur. Kim de küfrederse şüphe yok ki Allah, Ganî’dir. (Hiçbir şeye, bu arada kullarının şükürde bulunmalarına muhtaç değildir, oysa kulları her şeylerinde O'na muhtaçtırlar) ve Hamd'e ancak O layıktır!

Ve biz Lokmân’a "Allah’a şükretmesi için hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah zengindir, övülmeye lâyık olandır.

Zât-ı uluhiyetime andolsun ki, Lokman'a Allah'a şükret diye hikmet verdik ve her kim şükrederse ancak kendi nefsi için şükretmiş olur ve her kim de nankörlük ederse süphe yok ki, Allah ganîdir, hamîddir.

Biz Lokmana “Allah'a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendisi için şükreder. Kim nankörlük ederse bilsin ki Allah müstağnidir, hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye lâyıktır. [17, 7]

Andolsun biz Lokman'a, "Allah'a şükret!" diye hikmet verdik, kim şükrederse kendisi için şükreder; kim nankörlük ederse Allah zengindir, (onun şükrüne muhtaç değildir), övülmüştür (hamde layıktır).

Biz Lokmân'a 'ilim ve hikmet virdik ve "Allâh'a şükür idin" didik. Şükür iden kendi nefsine şükür ider. (Şükür ni'metin artmasını mûcib oldığından kendi müstefîd olur) Ve küfür iden (Allâh'a zarar virmez) zîrâ Allâh halkın şükründen gani ve envâ'i hamde lâyıkdır.

Lokman'a, Allah’a şükret diyerek hikmeti verdik. Şükreden, sadece kendisi için şükreder. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah’ın kimseye ihtiyacı olmaz, yaptığını da güzel yapar.

Allah'a şükretsin diye Lokman'a hikmet vermiştik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükreder; Kim de nankörlük ederse, şüphesiz Allah'ın ihtiyacı yoktur, hamde layıktır.

Biz Lokman'a da hikmet verdik ve “Allah'a şükret” dedik. Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük edene gelince, Allah'ın kimseye ihtiyacı yoktur; her türlü övgü de zaten Ona aittir.

Yemin olsun, biz, Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a şükret!" Şükreden kendisi lehine şükreder. Kim nankörlük ederse Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.

daħı bayıķ virdük luķmān’a ḥikmeti kim “şükr eyle Tañrı’ya”. daħı her kim şükr eyler ise bayıķ şükr eyleye gendüziyiçün daħı her kim kāfir oldı bayıķ Tañrı ḥācetsüzdür, ögülmiş.

Taḥḳīḳ biz virdük Luḳmāna ḥikmeti. Şükr eyle Tañrıya, didük. Kim şükreylese özi‐çün şükr ider ve kim kāfir olsa Tañrı Ta‘ālā anuñ şükrine muḫtācdegüldür.

Həqiqətən, Loğmana: “Allaha şükür et!” (deyə) hikmət verdik. Kim (Allahın ne’mətlərinə) şükür etsə, özü üçün şükür edər. Kim nankor olsa, (bilsin ki) Allah onun şükürünə möhtac deyildir, (özlüyündə) şükürə (tə’rifə) layiqdir! (Onun bütün işləri bəyəniləndir!)

And verily We gave Luqman wisdom, saying: Give thanks unto Allah; and whosoever giveth thanks, he giveth thanks for (the good of) his soul. And whosoever refuseth Lo! Allah is Absolute, Owner of Praise.

We bestowed (in the past) Wisdom on Luqman:(3593) "Show (thy) gratitude to Allah." Any who is (so) grateful does so to the profit of his own soul: but if any is ungrateful, verily(3594) Allah is free of all wants, Worthy of all praise.

3593 The sage Luqman, after whom this Surah is called, belongs to Arab tradition. Very little is known of his life. He is usually associated with a lo... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.