1 Mayıs 2024 - 22 Şevval 1445 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 74. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felyukâtil fî sebîli(A)llâhi-lleżîne yeşrûne-lhayâte-ddunyâ bil-âḣirat(i)(c) vemen yukâtil fî sebîli(A)llâhi feyuktel ev yaġlib fesevfe nu/tîhi ecran ‘azîmâ(n)

Artık Allah yolunda savaşsın dünya yaşayışı yerine ahireti satın alanlar ve kim Allah yolunda savaşır da öldürülür, yahut üst olursa ona büyük bir ecir vereceğiz.

Öyle ise dünya hayatını (nefsi rahatını ve menfaatini feda edip manen) satarak, karşılığında ahireti kazanmak isteyenler, Allah yolunda (cihad edip) çarpışsınlar. Ve her kim Allah yolunda (çalışır ve) çarpışırken (eceliyle veya zalimler eliyle) öldürülürse, veya (düşmanlara) galip gelirse, (her iki halde de) Biz ona büyük bir ecir (sonsuz bir mutluluk ve mükâfat) vereceğiz.

Öyleyse bu dünya hayatını ahiret ile takas etmek isteyenler, Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan herkese, ister öldürülmüş olsun, ister zafer kazansın zamanı geldiğinde, ona büyük bir mükafat vereceğiz.

Âhiret hayatı, ebedî yurt karşılığında dünya hayatının süflî zevklerini, debdebesini terk edenler, hiçe sayanlar, Allah yolunda, İslâm uğrunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda, İslâm uğrunda savaşır, öldürülür veya zafer kazanırsa biz ona büyük mükâfatlar vereceğiz.

O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.

Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.

O halde dünya hayatı yerine ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaş etsin. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülürse, yahud düşmanına üstün gelirse, ona pek büyük bir mükâfat vereceğiz.

Dünya hayatını verip ahiret hayatını satın alanlar, Allah yolunda savaşsın. Kim, Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galip gelirse, muhakkak Biz ona büyük bir ücret veririz.

O halde, dünya hayatını verip âhireti alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona yakında büyük bir ödül vereceğiz.

Dünya dirliğini, ahret dirliğiyle değiştirenler, Allahın yolunda çarpışalar, Allahın yolunda çarpışaraktan ölmüş olana, ya, düşmanı yenene büyük sevap vereceğiz

O halde dünya hayatı yerine âhireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsın. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülürse yahut (düşmana) üstün gelirse, ona pek büyük bir mükâfat vereceğiz.

Bu âyet hem savaşa katılanlar hem de sair zamanlarda dünya-ahiret dengesini sağlamaya çalışanlar için çok ciddi mesajlar içermektedir. “Dünya hayatı y... Devamı..

Allâh yolunda dünyâ hayâtını âhiret hayâtına fedâ idenler maktûl olsunlar, muzaffer olsunlar ’azîm mükâfâta nâil olacaklardır.

O halde, dünya hayatı yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galib gelirse, Biz ona büyük bir ecir vereceğiz.

O hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

O halde, dünya hayatını verip âhireti almak isteyenler Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.

O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.

Dünya hayatını ahirete değişenler ALLAH yolunda savaşsınlar. Kim ALLAH yolunda savaşır, ölür yahut yenerse, kendisine büyük bir ödül vereceğiz.

Başka dinlerin veya mezheplerin mensuplarına tekbir getirerek saldırmak "Tanrı yolunda" savaşmak değildir. Kuran'ın onayladığı savaş, saldırıya ve zul... Devamı..

O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.

O halde seferber olun da o geçici Dünya haytı Âhıretin ebedî hayatına satacak olanlar çarpışsın, her kim Allah yolunda çarpışır da katlolunur veya galib gelirse iki surette de biz ona yarın pek büyük bir ecir vereceğiz

Öyleyse dünya hayatını, âhiret karşılığında satanlar (âhiret hayatını ve sevabını, fânî dünya hayatına tercih edenler), Allah yolunda cihat etsinler. Kim Allah yolunda cihat eder de öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

Öyleyse, ahiret hayatını dünya hayatına tercih edenler, Allah yolunda savaşsınlar. Kim, Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Biz, ona ileride büyük bir karşılık vereceğiz.

Artık âhiret (seâdeti) yerine (geçici) dünyâ hayaatını satacak olanlar Allah yolunda muhaarebe etsin. Kim Allah yolunda vuruşub da öldürülür, yahud (düşmanına) galebe ederse ona pek büyük bir ecîr vereceğiz.

Öyle ise, dünya hayâtını âhiret karşılığında satan (o bahtiyar)lar(2) Allah yolunda savaşsınlar! Artık kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galib gelirse, bunun üzerine ileride ona (pek) büyük bir mükâfât vereceğiz.(3)

(2)Dünya hayâtını âhiret karşılığında satmak hakkında bakınız; (sahîfe 30, hâşiye 6; sahîfe 12, hâşiye 2; sahîfe 203, hâşiye 2)(3)“Bir nefer (asker), ... Devamı..

Sen, ahiret hayatına karşı dünya hayatını tercih edenlerle, Allah yolunda savaş. Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galip gelirse, ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

Onun için öbür dünya yaşayışını bu dünya yaşayışına değişenler Allah uğrunda vuruşmalıdırlar. Her kim Allah uğrunda öldürülecek ya da yenecek olursa ona pek büyük bir karşılık veririz.

Böyle olunca [⁴] dünya dirliğini âhirete bedel satanlar Allah yolunda vuruşsunlar. Her kim Allah yolunda vuruşur da öldürülürse veya üstün gelirse ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

[4] Münafıklar kıtalden yüz çevirince kıtal size teveccüh eder.

O hâlde dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar Allah yolunda savaşsınlar! Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

O halde, dünya hayatı yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir ecir vereceğiz.

O hâlde, dünya hayatının gelip geçici menfaatleri karşılığında âhiretin sonsuz nîmetlerini kazanmak isteyenler, Allah yolunda mallarını, canlarını fedâ ederek savaşsınlar! Çünkü Allah yolunda savaşanlara, —ister şehit edilsin, ister gazi olup zafer kazansın— Hesap Gününde büyük bir ödül vereceğiz!

Dünya Hayatı’nı Âhiret ile takas edenler Allah yolunda savaşsın!
Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür ya da galip gelirse, ona çok büyük bir ödül vereceğiz.

Bundan böyle, Allah yolunda savaşacak olanların, ahireti dünyaya tercih etmesi gerekecek, çünkü biz, Allah yolunda savaşan şehit ya da gazilere, muhteşem bir ödül takdim edeceğiz.

İnanarak dünya hayatını verip ahiret hayatını almak isteyenler; Allah yolunda savaşsınlar. Kim şahsi çıkarlar gözetmeden Allah yolunda savaşırken öldürülür veya galip gelirse, biz O’na büyük bir mükâfat vereceğiz.

Ahiret karşılığında dünya hayatını satanlar (feda edenler) Allah yolunda savaşsınlar! Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona ileride büyük bir ödül vereceğiz.

O halde dünya hayatını, ebedî âhiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim, Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Biz ona yarın (âhirette) çok büyük bir mükâfat vereceğiz.

Öyleyse, bu dünya hayatını ahiret ile takas etmek isteyenler Allah yolunda savaşsınlar! Allah yolunda savaşan herkese, ister öldürülmüş olsun ister zafer kazansın, zamanı geldiğinde büyük bir mükafat ihsan edeceğiz.

Geçici dünya hayatına ahireti tercih edenler, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşırken öldürülür veya zafere ulaşırsa, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz. 3/169-170, 36/26-27

O hâlde, dünya hayatını âhiret hayatıyla takas etmek isteyenler Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan herkese, ister öldürülsün ister galip gelsin gelecekte muazzam bir ödül bahşedeceğiz.[⁸⁰⁵]

[805] Bu âyet, parçalanmış münafık kişiliğin alt-üst olmuş değer yargılarına karşılık, doğru kıymet hükümleri koyan selim bir akla uyarı niteliğindedi... Devamı..

O halde, -ahiret mukabilinde, dünya varlığını hiçe sayanlar- (gerçek müminler, İslam mücahitleri) Allah yolunda savaşa atılsınlar. Kim Allah yolunda vuruşup da öldürülür, yahut (düşmana) gâlip gelirse ona elbette büyük bir mükafat vereceğiz.

O hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

Artık dünya hayatını ahiret mukabilinde satacak olanlar, Allah yolunda savaşa atılsınlar, ve her kim Allah yolunda mukatelede bulunur da katlolunursa veya galip gelirse ona elbette büyük bir mükâfaat vereceğiz.

O halde, dünya hayatına değil, âhirete talip ve müşteri olanlar Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşa girer de öldürülüp şehid olur veya galip gelir gazi olursa, Her iki halde de Biz ona yarın pek büyük mükâfat vereceğiz.

Dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galib gelirse, biz ona yakında büyük bir mükafat vereceğiz.

Hayât-ı dünyâyı âhirete satanlar (âhireti dünyâya üstün tutanlar) Allâh yolunda düşmanla mukâtele itsünler. Allâh yolunda mukâtele idüb katl olunan veyâhud gâlib gelen kimselere karîben büyük mükâfât viririz.

Bu dünya hayatını öbür dünyaya karşılık satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, Allah ona yakında büyük bir ödül verecektir[*].

[*] İltifat sanatı

Ahiret karşılığında dünya hayatını satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim, Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir mükafat vereceğiz.

Dünya hayatını âhiret hayatıyla değiştirmek isteyenler, Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan kimseye ise, ister öldürülsün, ister galip gelsin, Biz pek büyük bir ödül vereceğiz.

İğreti hayatı âhiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Allah yolunda çarpışıp da öldürülen yahut galip gelene biz, yakında, büyük bir ödül vereceğiz.

pes çalışuñ Tañrı yolında, anlar kim śatarlar yaķın dirligi āħirete daħı her kim çalışa Tañrı yolında, pes depelene yā yine; tįz virevüz aña müzd ulu.

Pes ṣavaşsun Tañrı yolında ġazālıḳda ol kişiler ki ṣatarlar dünyā dirliginiāḫirete. Daḫı kim ki ṣavaşsa Tañrı yolında ġazālıḳda, pes şehīd olsa yā kāfi‐ri yiñse, aña virür‐biz āḫiretde ulu müzd.

Elə isə, qoy dünyanı verib əvəzində axirəti satın alanlar Allah yolunda vuruşsunlar. Hər kim Allah yolunda vuruşaraq ölərsə və ya (düşmənə) qalib gələrsə, ona böyük mükafat verəcəyik.

Let those fight in the way of Allah who sell the life of this world for the other. Whoso fighteth in the way of Allah, be he slain or be he victorious, on him We shall bestow a vast reward.

Let those fight in the cause of Allah Who sell the life of this world for the Hereafter.(591) To him who fighteth in the cause of Allah,- whether he is slain or gets victory - Soon shall We give him a reward of great (value).

591 It is not everyone—least of all, poltroons and fainthearted persons—who is fit to fight in the cause of Allah. To do so is a privilege, and those ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.