×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Nahl / 94

وَلَا تَتَّخِذُٓوا اَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُوا السُّٓوءَ بِمَا صَدَدْتُمْ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۚ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظ۪يمٌ

Türkçe Transcript

Velâ tetteḣiżû eymânekum deḣalen beynekum fetezille kademun ba’de śubûtihâ veteżûkû-ssû-e bimâ sadedtum ‘an sebîli(A)llâh(i)(s) velekum ‘ażâbun ‘azîm(un)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Yeminlerinizi, birbirinizi aldatmaya vasıta edinmeyin, sonra ayağınız adamakıllı pekişip yerleştikten sonra kayıverir ve halkı, Allah yolundan menetmenize karşılık kötülüğe uğrarsınız ve hakkınız olur pek büyük azap.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

(Bu nedenle) Yeminlerinizi kendi aranızda, bir (yolsuzluk ve ara)bozuculuk aracı edinmeyin (insanları aldatmak için Allah’ın adını vermeyin); sonra sapasağlam basan ayak(larınız Hakk’tan ve hayırdan) kayar ve (insanları) Allah’ın yolundan alıkoyduğunuz için (yaptığınız) kötülüğün (acısını ve cezasını) tadarsınız. (Böyle yaparsanız ayrıca ahirette de) Büyük azap sizin içindir.

Abdullah Parlıyan Meali

Bunun içindir ki, yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın, sonra ayağınız adamakıllı, İslâm'la sağlamlaşıp pekiştikten sonra kayar ki, Allah yolundan sapmanıza karşılık dünyada fena bir kötülüğe uğrar, ahiretteki hakkınız ise daha büyük bir azap olur.

Ahmet Tekin Meali

Yeminlerinizi, taahhütlerinizi, sözleşmelerinizi, aranızda hileye, aldatmaya ve fesada alet etmeyin. Aksi halde İslâm'da karar kılarak, hak bir dine, sağlam bir hukuk, kâmil bir ahlâk düzenine güvenen insanların, birbirlerine ve dinlerine karşı itimatları sarsılır, itibarınız gider, kurduğunuz devlet yıkılır. İnsanları ahde vefadan, müslümanları örnek almaktan, Allah yolundan, İslâmî hayatı yaşamaktan, Allah yolundaki faaliyetlerden alıkoymanız sebebiyle de dünyada cezayı, çalkantılı anarşik bir hayatın acılarını tadarsınız. Büyük bir azâbı da hak etmiş olursunuz.

Ahmet Varol Meali

Yeminlerinizi aranızda aldatma aracı edinmeyin. Yoksa karar kılmasından sonra ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoymanıza karşılık kötülüğü tadarsınız. (O zaman) büyük bir azap da sizin içindir.

Ali Bulaç Meali

Yeminlerinizi kendi aranızda, bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir.

Ali Fikri Yavuz Meali

Yeminlerinizi, aranızda fesada bir vesile edinmeyin ki, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da, Allah yolundan saptığınız için dünyada fena azab tadarsınız; ahirette de size büyük bir azab olur.

Bahaeddin Sağlam Meali

Yeminlerinizi aranızda bir gelir kaynağı yapmayın, ayaklarınız, (İslam’da) sağlamlaştıktan sonra kaymağa başlar. Ve Allah’ın yoluna engel olduğunuzdan dolayı kötülüğü tadarsınız, ayrıca size büyük bir azap olur.

Bayraktar Bayraklı Meali

Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyiniz; yoksa sağlam basmış olan ayak sürçebilir ve Allah'ın yolundan alıkoymuş olacağınızdan dolayı da acı azabı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız.

Besim Atalay Meali (1965)

Antlarınızı aldatmaya araç kılmayınız, kayar duran ayaklarınız; Allahın yolundan alıkoymakla kötülük görürsünüz; size ulu azap var

Cemal Külünkoğlu Meali

Yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı olarak kullanmayın! Yoksa (doğru yolda) sapasağlam duran ayaklarınız kayar ve böylece Allah yolundan dönüp uzaklaşmanızın kötü (sonucunu) tatmak zorunda kalırsınız. Ayrıca ahirette de büyük bir azaba çarpılırsınız.

“Ayaklarınız kayar” ifadesi, Allah’ın hak yoluna girdikten sonra batıla düşmek, yoldan çıkmak anlamında kullanılmıştır. Bu ifadeden anlıyoruz ki; yalan yere yemin ederek insanları aldatmaya kalkmak ya da yemini hile aracı kullanarak insanları yanıltmaya çalışmak doğru yoldan kayacak kadar tehlikelidir. Demek yalan yere yapılan yeminler çoğaldıkça insanın doğru yolda kalma durumu o derece tehlikeye girmektedir. Sadece bir yemin için insanın ödemesi gereken keffaret (bedel) Maide 5/89. ayetinde detaylı anlatılmaktadır. Toplum olarak o kadar yemin ediyoruz ki; bu ayete göre neredeyse ömrümüz yemek yedirmekle ya da oruç tutmakla geçse yine de yaptığımız yeminlerin keffaretini ödemiş sayılmayacağız.

Cemil Said (1924)

Yemînlerinizi hîle gibi kullanmayınız. O vakit metânetle basdığınız ayaklarınız kayar ve Allâh’ın yolundan başkalarını çevirdiğiniz içün ’azâb-ı elîme dûçâr olursunuz.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin ki, bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak sürçebilir; Allah yolundan alıkoymanıza karşılık kötü bir azap tadarsınız ve (ahirette de) büyük bir azaba uğrarsınız.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır.

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

Evet, yeminlerinizi aranızda bir kandırma aracı yapmayın; sonra sapasağlam basmışken ayağınız kayar ve insanları Allah yolundan saptırmanızın acı meyvesini tadarsınız, ayrıca ağır bir azapla da cezalandırılırsınız.

Diyanet Vakfı Meali

Yeminlerinizi aranızda fesada araç edinmeyin, aksi halde (İslâm'da) sebat etmişken ayağınız kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır.

Edip Yüksel Meali

Yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın ki sağlam basmış ayağınız kayar. ALLAH'ın yolundan saptığınız için perişanlığı tadar ve acı bir azabı hakkedersiniz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yeminlerinizi aranızda aldatma ve fesada vasıta edinmeyin, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da Allah yolundan saptığınız için, dünyada kötü azabı tadarsınız. Ahirette de size büyük bir azab olur.

Elmalılı Meali (Orijinal)

Yeminlerinizi aranızda hud'a ve fesada vesile ittihaz etmeyin ki sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız, Âhırette de size pek büyük bir azâb olur

Emrah Demiryent Meali

Yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın! Aksi halde (hak yolda) sağlam duran ayak (larınız) kayar da (kötü örnek olmanız hasebiyle, insanları) Allah yolundan alıkoymuş olacağınızdan dolayı (yaptığınız) kötülüğü (n cezasının bir kısmını, daha bu dünyada iken) tadarsınız. (Âhirette ise) sizin için (daha) büyük bir azap vardır.

Erhan Aktaş Meali

Yeminlerinizi, aranızda aldatma ve bozgunculuğa araç yapmayın. Yoksa yere sağlam bastıktan sonra¹ ayak kayar. Allah'ın yoluna engel olduğunuzdan dolayı kötülükle karşı karşıya kalırsınız. Ve büyük bir azaba uğrarsınız.

1- Hakk ve adalet üzerinde yaşarken.

Hasan Basri Çantay Meali

Yeminlerinizi aranızda hıyle ve fesâd (mevzuu) edinmeyin. Çünkü sapasağlam yerleşdikden sonra (öyle) bir ayak kayar (ki)! Allahın yolundan sapdığınıza karşılık (dünyâda) fena azâb tadacaksınız. (Âhiretde) hakkınız (daha) büyük bir azâbdır.

Hayrat Neşriyat Meali

Hem yeminlerinizi aranızda bir hîle edinmeyin; yoksa bir ayak, sebat bulmasından sonra kayar ve (insanları) Allah yolundan saptırmanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü(azâbı) tadarsınız! (Âhirette de) sizin için (pek) büyük bir azab vardır.

İlyas Yorulmaz Meali

Aranızda yapmış olduğunuz yeminlerinizi istismar vasıtası olarak kullanmayın. Ayaklarınız sağlamca bastıktan sonra kaydırırsanız, Allah yolundan sapmış olmanızdan dolayı da çok kötü bir azap tadarsınız. Aynı zamanda sizin için (kıyamet günü) büyük bir azap vardır.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

Antlarınızı birbirinizi aldatmak için kullanmayın. Yoksa ayaklarınız sapasağlam basıp dururken kayıverir. İnsanları Allah’ın yolundan alıkoyduğunuz için başınıza kötülük gelir. Sonra sizin için ulu bir azap vardır.

İsmail Hakkı İzmirli

Antlarınızı aranızda hileye alet edinmeyin, yoksa ayağınız sabit iken kayar, gider [¹]. Halkı Allah yolundan alıkoymanıza karşı kötü azabı çekersiniz. Âhirette de ayrıca sizin için büyük bir azap vardır.

[1] İslâmda sabit kadem olduktan sonra onun yolundan alârga olursunuz.

İsmail Yakıt

Yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı [dehalen] yapmayın.³⁵ Aksi takdirde sağlam basmış olan ayak kayar gider. Allah yolundan ayrılmanız sebebiyle kötü bir acıyı tadarsınız ve (ahirette) de sizin için büyük bir azap vardır.

35 Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyiniz.

Kadri Çelik Meali

Yeminlerinizi aranızda hile ve bozgunculuk vesilesi yapmayın; yoksa bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak sürçebilir, Allah yolundan alıkoymanıza karşılık kötü bir azap tadarsınız ve (ahirette de) büyük bir azaba uğrarsınız.

Mahmut Kısa Meali

O hâlde, ey inananlar! Antlaşma yaptığınız kimseler kâfir bile olsalar, sakın yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın! Aksi hâlde, doğru yolda sapasağlam duran ayaklarınızkayıverir de, hal ve hareketlerinizle insanları dinden soğutup Allah’ın yolundan çevirdiğiniz için yaptığınız kötülüğün acı meyvelerini dahabu dünyada tadarsınız ve ayrıca, âhirette de ağır bir cezaya çarptırılırsınız!

Mahmut Özdemir Meali

Yeminlerinizi aranızda hile / aldatma sebebi yapmayın! Derken, sağlam bastıktan sonra bir ayak kayar; Allah yolundan saptığınız için Kötülüğü tadarsınız. Size çok büyük bir azap dokunur.

Mehmet Çakır Meali

Yeminlerinizi bozmak için hiç yoktan cınga çıkarmayın. Tam da yere sağlam basmış iken ayağınız kayabilir / inancınız hasar görebilir. Ayrıca başkalarını anayoldan çıkardığınız için de çok acı çekersiniz. Kıyamette ise daha büyüğünü çekersiniz...

Mehmet Çoban Meali

Yemin ederek insanlar arasında fitne fesat çıkarmayın! Yemin ederek Allah’ın yasalarıyla oluşturulan düzenine karşı çıkmayın! Aksi halde Müslümanım diyorsanız ayağınız kayar, kâfirler olarak cezalandırılırsınız. Yeminlerinizle insanları Allah yolundan alıkoymanız nedeniyle cezalandırılırsınız. Yemin ederek insanları yoldan çıkaranlara, ayetlerimize karşı dolduranlara, yasalarımızı inkâr ettirenlere; ahiret hayatında büyük ceza vardır.

Mehmet Okuyan Meali

Yeminlerinizi aranızda aldatma sebebi edinmeyin! Aksi hâlde sağlam bastıktan sonra ayaklar(ınız) kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır.

Mehmet Türk Meali

(Sakın) yeminlerinizi, aranızda sahtekârlıklarınıza âlet etmeyin. Sonra sapasağlam basan ayak kayar¹ ve böylece (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (daha dünyada) cezâ(sını) tadarsınız. (Ayrıca) sizin için, (âhirette) çok büyük bir azap da vardır.

1 “Ayak kayması” Arapçada; doğru yolda olan bir kimsenin, kötü yola düşmesinden istiâre olarak kullanılır.

Muhammed Esed Meali

(Bunun içindir ki,) yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın; yoksa ayağ[ınız], sağlamca basmış olduğunuz halde, kayar ¹¹⁹ ve böylece Allah yolundan dönüp uzaklaşmanızın kötü [sonuçlarını] tatmak zorunda kalırsınız; ¹²⁰ ayrıca bu takdirde sizi [öte dünyada da] çok büyük bir azap bekliyecektir.

119 Yani, “imana eriştikten sonra Allah’a karşı gelmiş olursunuz”. Bu ifadeden de anlaşılıyor ki, yukarıda 110. notta da belirtildiği gibi, insanların birbirleriyle yaptıkları her sözleşme, her andlaşma bâtıl üzere olmadıkça Allah’la yapılmış gibidir.

120 Yani, bu dünyada (Taberî, Zemahşerî, Beydâvî); çünkü yeminlerin, sözleşmelerin ihlali, kaçınılmaz olarak karşılıklı güvenin giderek bütünüyle yok olmasına ve bu da sonuç olarak toplumsal dokunun bozulmasına, çözülmesine yol açacaktır.

Mustafa Çavdar Meali

Yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın. Aksi takdirde ayağınız sağlam bir zemine basmışken kayar gider ve Allah’ın yolundan ayrılmanız sebebiyle bunun cezasını çekersiniz. Ve korkunç bir azaba mahkûm olursunuz. 2/224-225, 5/89, 16/91

Mustafa İslamoğlu Meali

Bir de yeminlerinizi, bir kandırma aracına dönüştürmeyin; yoksa ayağınızı sağlam basmışken (zemin alttan) kayıp gider[²¹⁸⁶] ve Allah yolundan uzaklaşmanızın kötü sonuçlarını (yudum yudum) tadarsınız; üstelik (ötede) sizin hakkınız daha korkunç bir azaba duçar olmaktır.

[2186] Zellet kademuhû, iyilikten sonra gelen kötülük, sağlıktan sonra gelen hastalık, varlıktan sonra gelen yokluk gibi durumlar için kullanılan Arapça bir deyimdir (Taberî). Burada, “haktan sonra gelen bâtıl”, “sadâkattan sonra gelen ihanet” anlamında kullanılmıştır.

Orhan Kuntman Meali

Yeminlerinizi aranızda hile ve bozgunculuğa araç edinmeyin, aksi takdirde (İslam'da) sebat etmişken ayağınız kayar ki, (kötü örnek olursunuz, halkın size güveni kalmaz ve bu yüzden İslam’a girmekten geri durur, böylece halkı) Allah yolundan alıkoyduğunuz için, dünyada azabı tadarsınız, ahirette ise ondan da büyük bir azap ile karşılaşırsınız.

Osman Fırat Meali

Yeminlerinizi aranızda bir aldatma, bozma aracı yapmayın; yoksa sağlam basmış olan ayak sonrasında kayar. Allah yoluna engel olmanızdan dolayı da kötü (sonuçlarını) tadarsınız. Ve ayrıca sizi için çok büyük bir azap olacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve yeminlerinizi aranızda hileye, (fesada) vesile ittihaz etmeyiniz ki, bir ayak, sabit olduğundan sonra kayar. Ve Allah yolunda men ettiğinizden dolayı fenalığı tadarsınız ve sizin için büyük bir azap da vardır.

Suat Yıldırım Meali

Yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve fesat aleti yapmayın ki sonra ayağınız sapasağlam bastıktan sonra kayabilir, insanları Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle kötülüğün cezasını tadarsınız, âhirette de size pek büyük bir azap olur.

Süleyman Ateş Meali

Yeminlerinizi aranızı bozan bir şey yapmayın, sonra sağlam basmış olan ayak, kayar ve Allah'ın yoluna engel olduğunuzdan dolayı kötülüğü(n cezasını) tadarsınız ve büyük bir azaba uğrarsınız.

Süleyman Tevfik (1927)

Yemînlerinizi aranızda vesîle-i hud'a itmeyin, ayağınız İslâm'da sâbit oldukdan sonra kayar ve Allâh'ın yolundan halkı men'inizden dolayı 'azâb tadarsınız ve size büyük 'azâb olur.

Süleymaniye Vakfı Meali

Aranızda yeminlerinizi bozulabilir saymayın; yoksa ayak sağlam basmışken kayıverir de Allah’ın yolundan dönmenizin kötülüğünü tadarsınız. Sizin için büyük bir azap sebebi olur.

Şaban Piriş Meali

Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin. Eğer böyle yaparsanız, ayak sağlamca yere bastıktan sonra kaymış olur. Allah yolundan saptığınız için azabı tadarsınız. Ve size büyük bir azap dokunur.

Ümit Şimşek Meali

Yeminlerinizi aranızda fesat âleti yapmayın; sonra sağlam basan ayaklarınız kayıverir de Allah'ın yolundan saptığınız için kötülüğü tadarsınız; üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah yolundan alıkoyduğunuz için acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız.

Eski Anadolu Türkçesi

daħı dutman andlaruñuzı doġallıķ, arañuzda; pes ŧayına ayaķ, eglendüginden śoñra. daħı ŧadasız yavuzlıġı, andan ötürü kim yıġduñuz Tañrı yolından ya'nī ayruŧlar daħı eyle eyleye; pes Tañrı yolından, ādemileri yıġmış olasız; daħı sizüñdür 'aźāb ulu.

Satır Altı Meal (1534)

Daḫı idinmeñüz andlaruñuzı oyuncaḳ ortañuzda. Pes ayaḳ ṭayanur berkit‐dükden ṣoñra. Daḫı dadarsız ziyānı ya‘nī dünyā ‘aẕābını ḫalḳı azdur‐duġuñuz sebebi‐y‐ile Tañrı yolından. Daḫı vardur size āḫiretde ulu ‘aẕāb.

Bunyadov-Memmedeliyev

Aralarınızdakı andlarını yalana çevirib fitnə-fəsad aləti etməyin. Yoxsa ayağınız möhkəm olduğu ikən sürüşər (imana gəldikdən sonra ondan xaric olarsınız) və (insanları) Allah yolundan döndərdiyinizə görə (dünyada) əzabı dadarsınız. (Hələ axirətdə də) sizi dəhşətli bir əzab gözləyir! (Peyğəmbərlə əhd bağladıqdan sonra hörmət, ehtiram qazanan şəxs sözündə möhkəm durmayıb əhdini pozsa, nüfuzunu itirər və özünü fəlakətə, məhvə düçar etmiş olar).

M. Pickthall (English)

Make not your oaths a deceit between you, lest a foot should slip after being firmly planted and ye should taste evil forasmuch as ye debarred (men) from the way of Allah, and yours should be an awful doom.

Yusuf Ali (English)

And take not your oaths, to practise deception between yourselves,(2134) with the result that someone´s foot may slip after it was firmly planted, and ye may have to taste the evil (consequences) of having hindered (men) from the Path of Allah, and a Mighty Wrath descend on you.

2134 In 16:92, above, the motive for false and fraudulent covenants was pointed out with reprobation. Now are pointed out the consequences, viz., (1) to others; if they had not been deceived, they might have walked firmly on the Path, but now they lose faith and perhaps commit like frauds for which you will be responsible; (2) to yourselves; you have not only gone wrong yourselves; but have set others on the wrong path; and deserve a double Penalty. Perhaps the "evil consequences" refer to this world, and the "wrath" to the Hereafter.


Designed by ÖFK