18 Nisan 2025 - 20 Şevval 1446
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ آل عِمرَان
/ Âl-i İmrân Suresi
◄
٦٢
- 62
►
4. Cüz /
الجزء ٤
وَكَيْفَ
nasıl
تَكْفُرُونَ
inkar edersiniz
وَاَنْتُمْ
ve üstelik size
تُتْلٰى
okunmakta
عَلَيْكُمْ
size
اٰيَاتُ
ayetleri
اللّٰهِ
Allah'ın
وَف۪يكُمْ
ve aranızda iken
رَسُولُهُۜ
O'nun Elçisi de
وَمَنْ
kim
يَعْتَصِمْ
sarılırsa
بِاللّٰهِ
Allah'a
فَقَدْ
muhakkak ki o
هُدِيَ
iletilmiştir
اِلٰى صِرَاطٍ
yola
مُسْتَق۪يمٍ۟
doğru
﴿١٠١﴾
يَٓا اَيُّهَا
Ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
اتَّقُوا
korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
حَقَّ
hakkıyla
تُقَاتِه۪
O'na yaraşır biçimde
وَلَا تَمُوتُنَّ
ölmeyin
اِلَّا
dışında
وَاَنْتُمْ
siz
مُسْلِمُونَ
müslümanlar olmak
﴿١٠٢﴾
وَاعْتَصِمُوا
ve yapışın
بِحَبْلِ
ipine
اللّٰهِ
Allah'ın
جَم۪يعاً
topluca
وَلَا تَفَرَّقُواۖ
ayrılmayın
وَاذْكُرُوا
hatırlayın
نِعْمَتَ
ni'metini
اللّٰهِ
Allah'ın
عَلَيْكُمْ
size olan
اِذْ
hani
كُنْتُمْ
siz idiniz
اَعْدَٓاءً
birbirinize düşman
فَاَلَّفَ
(Allah) uzlaştırdı
بَيْنَ
arasını
قُلُوبِكُمْ
kalblerinizin
فَاَصْبَحْتُمْ
haline geldiniz
بِنِعْمَتِه۪ٓ
O'un ni'metiyle
اِخْوَاناًۚ
kardeşler
وَكُنْتُمْ
siz bulunuyordunuz
عَلٰى شَفَا
kenarında
حُفْرَةٍ
bir çukurun
مِنَ النَّارِ
ateşten
فَاَنْقَذَكُمْ
(Allah) sizi kurtardı
مِنْهَاۜ
ondan
كَذٰلِكَ
böyle
يُبَيِّنُ
açıklıyor
اللّٰهُ
Allah
لَكُمْ
size
اٰيَاتِه۪
ayetlerini
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
تَهْتَدُونَ
yola gelirsiniz
﴿١٠٣﴾
وَلْتَكُنْ
olsun
مِنْكُمْ
içinizden
اُمَّةٌ
bir topluluk
يَدْعُونَ
çağıran
اِلَى الْخَيْرِ
hayra
وَيَأْمُرُونَ
emredip
بِالْمَعْرُوفِ
iyiliği
وَيَنْهَوْنَ
men'eden
عَنِ الْمُنْكَرِۜ
kötülükten
وَاُو۬لٰٓئِكَ
işte
هُمُ
onlar
الْمُفْلِحُونَ
kurtuluşa erenlerdir
﴿١٠٤﴾
وَلَا تَكُونُوا
olmayın
كَالَّذ۪ينَ
gibi
تَفَرَّقُوا
bölünüp
وَاخْتَلَفُوا
ihtilaf edenler
مِنْ بَعْدِ
sonra
مَا جَٓاءَهُمُ
kendilerine geldikten
الْبَيِّنَاتُۜ
açık deliller
وَاُو۬لٰٓئِكَ
İşte onlar
لَهُمْ
(evet) onlar için vardır
عَذَابٌ
bir azab
عَظ۪يمٌۙ
büyük
﴿١٠٥﴾
يَوْمَ
O gün
تَبْيَضُّ
ağarır
وُجُوهٌ
bazı yüzler
وَتَسْوَدُّ
kararır
وُجُوهٌۚ
bazı yüzler
فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اسْوَدَّتْ
kararanlara
وُجُوهُهُمْ۠
yüzleri
اَكَفَرْتُمْ
inkar ettiniz ha? (denilir)
بَعْدَ
sonra
ا۪يمَانِكُمْ
inanmanızdan
فَذُوقُوا
öyle ise tadın
الْعَذَابَ
azabı
بِمَا كُنْتُمْ
etmenize karşılık
تَكْفُرُونَ
inkar
﴿١٠٦﴾
وَاَمَّا
ise
الَّذ۪ينَ ابْيَضَّتْ
ağaranlar
وُجُوهُهُمْ
yüzleri
فَف۪ي
içindedirler
رَحْمَةِ
rahmeti
اللّٰهِۜ
Allah'ın
هُمْ
onlar
ف۪يهَا
orada
خَالِدُونَ
sürekli kalacaklardır
﴿١٠٧﴾
تِلْكَ
İşte onlar
اٰيَاتُ
ayetleridir
اللّٰهِ
Allah'ın
نَتْلُوهَا
onları okuyoruz
عَلَيْكَ
sana
بِالْحَقِّۜ
gerçek ile
وَمَا اللّٰهُ
Allah
يُر۪يدُ
istemez
ظُلْماً
zulmetmek
لِلْعَالَم۪ينَ
alemlere
﴿١٠٨﴾
◄
٦٢
- 62
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.