7 Şubat 2025 - 9 Şaban 1446
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ المُمتَحنَة
/ Mümtehine Suresi
◄
٥٤٨
- 548
►
28. Cüz /
الجزء ٢٨
سُورَةُ المُمتَحنَة
مَدَنِيَّةٌ وَهِيَ
١٣
ايَةً - الترتيب الوحي
٩١
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
لَا تَتَّخِذُوا
edinmeyin
عَدُوّ۪ي
benim düşmanımı
وَعَدُوَّكُمْ
ve sizin düşmanınızı
اَوْلِيَٓاءَ
dost
تُلْقُونَ
siz iletiyorsunuz
اِلَيْهِمْ
onlara
بِالْمَوَدَّةِ
sevgi
وَقَدْ
halbuki
كَفَرُوا
onlar inkar ettiler
بِمَا جَٓاءَكُمْ
size geleni
مِنَ الْحَقِّۚ
haktan
يُخْرِجُونَ
(yurdunuzdan) çıkardılar
الرَّسُولَ
Elçiyi
وَاِيَّاكُمْ
ve sizi
اَنْ تُؤْمِنُوا
inandığınızdan dolayı
بِاللّٰهِ
Allah'a
رَبِّكُمْۜ
Rabbiniz
اِنْ
eğer
كُنْتُمْ
iseniz
خَرَجْتُمْ
çıkmış
جِهَاداً
cihadetmek için
ف۪ي سَب۪يل۪ي
benim yolumda
وَابْتِغَٓاءَ
ve kazanmak için
مَرْضَات۪ي
benim rızamı
تُسِرُّونَ
(nasıl) gizliyorsunuz
اِلَيْهِمْ
onlara
بِالْمَوَدَّةِۗ
içinizde sevgi
وَاَنَا۬
oysa ben
اَعْلَمُ
bilirim
بِمَٓا اَخْفَيْتُمْ
sizin gizlediğinizi
وَمَٓا اَعْلَنْتُمْۜ
ve açığa vurduğunuzu
وَمَنْ
ve kim
يَفْعَلْهُ
bunu yaparsa
مِنْكُمْ
sizden
فَقَدْ
elbette
ضَلَّ
sapmıştır
سَوَٓاءَ
doğru
السَّب۪يلِ
yoldan
﴿١﴾
اِنْ
eğer
يَثْقَفُوكُمْ
onlar sizi ele geçirseler
يَكُونُوا
olurlar
لَكُمْ
size
اَعْدَٓاءً
düşman
وَيَبْسُطُٓوا
ve uzatırlar
اِلَيْكُمْ
size
اَيْدِيَهُمْ
ellerini
وَاَلْسِنَتَهُمْ
ve dillerini
بِالسُّٓوءِ
kötülükle
وَوَدُّوا
ve isterler
لَوْ
keşke
تَكْفُرُونَۜ
inkar etseniz
﴿٢﴾
لَنْ تَنْفَعَكُمْ
size fayda vermez
اَرْحَامُكُمْ
akrabanız
وَلَٓا
ne de
اَوْلَادُكُمْۚۛ
çocuklarınız
يَوْمَ
günü
الْقِيٰمَةِۚۛ
kıyamet
يَفْصِلُ
ayırır
بَيْنَكُمْۜ
aranızı
وَاللّٰهُ
Allah
بِمَا تَعْمَلُونَ
yaptıklarınızı
بَص۪يرٌ
görmektedir
﴿٣﴾
قَدْ كَانَتْ
vardır
لَكُمْ
sizin için
اُسْوَةٌ
bir örnek
حَسَنَةٌ
güzel
ف۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim'de
وَالَّذ۪ينَ مَعَهُۚ
ve onunla beraber bulunanlarda
اِذْ
hani
قَالُوا
onlar demişlerdi
لِقَوْمِهِمْ
kavimlerine
اِنَّا
biz
بُرَءٰٓؤُ۬ا
uzağız
مِنْكُمْ
sizden
وَمِمَّا تَعْبُدُونَ
ve taptıklarınızdan
مِنْ دُونِ
başka
اللّٰهِۘ
Allah'tan
كَفَرْنَا
tanımıyoruz
بِكُمْ
sizi
وَبَدَا
ve belirmiştir
بَيْنَنَا
bizim aramızda
وَبَيْنَكُمُ
sizinle
الْعَدَاوَةُ
bir düşmanlık
وَالْبَغْضَٓاءُ
ve nefret
اَبَداً
sürekli
حَتّٰى
kadar
تُؤْمِنُوا
siz inanıncaya
بِاللّٰهِ
Allah'a
وَحْدَهُٓ
bir tek
اِلَّا
yalnız hariçtir
قَوْلَ
demesi
اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim'in
لِاَب۪يهِ
babasına
لَاَسْتَغْفِرَنَّ
mağfiret dileyeceğim
لَكَ
senin için
وَمَٓا اَمْلِكُ
fakat gücüm yetmez
لَكَ
senin için
مِنَ اللّٰهِ
Allah'tan
مِنْ شَيْءٍۜ
(gelecek) bir şeye
رَبَّـنَا
Rabbimiz
عَلَيْكَ
sana
تَوَكَّلْنَا
dayandık
وَاِلَيْكَ
ve sana
اَنَبْنَا
yöneldik
وَاِلَيْكَ
ve sanadır
الْمَص۪يرُ
dönüş
﴿٤﴾
رَبَّنَا
Rabbimiz
لَا تَجْعَلْنَا
bizi yapma
فِتْنَةً
bir sınav
لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkar edenler için
وَاغْفِرْ
bağışla
لَنَا
bizi
رَبَّنَاۚ
Rabbimiz
اِنَّكَ
ancak Sensin
اَنْتَ
Sen
الْعَز۪يزُ
yegane galib
الْحَك۪يمُ
hüküm ve hikmet sahibi
﴿٥﴾
◄
٥٤٨
- 548
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.