2 Aralık 2025 - 11 Cemaziye'l-Ahir 1447
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ القَمَر
/ Kamer Suresi
◄
٥٢٨
- 528
►
27. Cüz /
الجزء ٢٧
خُشَّعاً
korkarak
اَبْصَارُهُمْ
gözleri
يَخْرُجُونَ
çıkarlar
مِنَ الْاَجْدَاثِ
kabirlerden
كَاَنَّهُمْ
tıpkı gibidirler
جَرَادٌ
çekirgeler
مُنْتَشِرٌۙ
yayılan
﴿٧﴾
مُهْطِع۪ينَ
koşarlarken
اِلَى الدَّاعِۜ
çağırana doğru
يَقُولُ
derler
الْـكَافِرُونَ
kafirler
هٰذَا
bu
يَوْمٌ
bir gündür
عَسِرٌ
çetin
﴿٨﴾
كَذَّبَتْ
yalanlamıştı
قَبْلَهُمْ
onlardan önce
قَوْمُ
kavmi
نُوحٍ
Nuh'un
فَـكَذَّبُوا
yalanladılar
عَبْدَنَا
kulumuzu
وَقَالُوا
ve dediler
مَجْنُونٌ
cinlenmiştir
وَازْدُجِرَ
ve o menedildi
﴿٩﴾
فَدَعَا
bunun üzerine yalvardı
رَبَّهُٓ
Rabbine
اَنّ۪ي
ben
مَغْلُوبٌ
yenik düştüm
فَانْتَصِرْ
yardım et
﴿١٠﴾
فَفَتَحْنَٓا
biz de açtık
اَبْوَابَ
kapılarını
السَّمَٓاءِ
göğün
بِمَٓاءٍ
bir su ile
مُنْهَمِرٍۘ
boşalan
﴿١١﴾
وَفَجَّرْنَا
ve fışkırttık
الْاَرْضَ
yeri
عُيُوناً
kaynaklar halinde
فَالْتَقَى
birleşti
الْمَٓاءُ
su(ları)
عَلٰٓى اَمْرٍ
bir iş için
قَدْ قُدِرَۚ
takdir edilmiş
﴿١٢﴾
وَحَمَلْنَاهُ
Onu (Nuh'u) taşıdık
عَلٰى
üzerinde
ذَاتِ
(yapılmış)
اَلْوَاحٍ
tahtalar
وَدُسُرٍۙ
ve çiviler
﴿١٣﴾
تَجْر۪ي
akıp gidiyordu
بِاَعْيُنِنَاۚ
gözlerimizin önünde
جَزَٓاءً
bir mükafat olmak üzere
لِمَنْ
kimseye
كَانَ
edilen
كُفِرَ
nankörlük
﴿١٤﴾
وَلَقَدْ
andolsun
تَرَكْنَاهَٓا
onu bıraktık
اٰيَةً
bir ibret olarak
فَهَلْ
yok mudur?
مِنْ مُدَّكِرٍ
ibret alan
﴿١٥﴾
فَـكَيْفَ كَانَ
nasılmış
عَذَاب۪ي
benim azabım
وَنُذُرِ
ve uyarılarım
﴿١٦﴾
وَلَقَدْ
andolsun
يَسَّرْنَا
biz kolaylaştırdık
الْقُرْاٰنَ
Kur'an'ı
لِلذِّكْرِ
öğüt almak için
فَهَلْ
yok mudur?
مِنْ مُدَّكِرٍ
öğüt alan
﴿١٧﴾
كَذَّبَتْ
yalanladı
عَادٌ
'Ad da
فَـكَيْفَ
ama nasıl?
كَانَ
oldu
عَذَاب۪ي
azabım
وَنُذُرِ
ve uyarılarım
﴿١٨﴾
اِنَّٓا
biz
اَرْسَلْنَا
gönderdik
عَلَيْهِمْ
onların üstüne
ر۪يحاً
bir kasırga
صَرْصَراً
uğultulu
ف۪ي يَوْمِ
bir günde
نَحْسٍ
uğursuzluğu
مُسْتَمِرٍّۙ
devam eden
﴿١٩﴾
تَنْزِعُ
koparıp deviriyordu
النَّاسَۙ
insanları
كَاَنَّهُمْ
sanki gibi
اَعْجَازُ
kütükleri
نَخْلٍ
hurma
مُنْقَعِرٍ
köklerinden sökülmüş
﴿٢٠﴾
فَـكَيْفَ
nasıl?
كَانَ
oldu
عَذَاب۪ي
benim azabım
وَنُذُرِ
ve uyarılarım
﴿٢١﴾
وَلَقَدْ
andolsun
يَسَّرْنَا
biz kolaylaştırdık
الْقُرْاٰنَ
Kur'an'ı
لِلذِّكْرِ
öğüt almak için
فَهَلْ
yok mudur?
مِنْ مُدَّكِرٍ۟
öğüt alan
﴿٢٢﴾
كَذَّبَتْ
yalandı
ثَمُودُ
Semud da
بِالنُّذُرِ
uyarıları
﴿٢٣﴾
فَقَالُٓوا
dediler
اَبَشَراً
insana mı?
مِنَّا
bizden
وَاحِداً
bir
نَتَّبِعُهُٓۙ
uyacağız
اِنَّٓا
biz
اِذاً
o takdirde
لَف۪ي
içine düşmüş oluruz
ضَلَالٍ
apaçık bir sapıklık
وَسُعُرٍ
ve çılgınlık
﴿٢٤﴾
ءَاُلْقِيَ
-mı bırakıldı?
الذِّكْرُ
Zikir
عَلَيْهِ
ona
مِنْ بَيْنِنَا
aramızdan
بَلْ
hayır
هُوَ
o
كَذَّابٌ
yalancıdır
اَشِرٌ
küstahtır
﴿٢٥﴾
سَيَعْلَمُونَ
onlar bilecekler
غَداً
yarın
مَنِ
kim olduğunu
الْـكَذَّابُ
yalancı
الْاَشِرُ
küstahın
﴿٢٦﴾
اِنَّا
biz
مُرْسِلُوا
onlara göndereceğiz
النَّاقَةِ
dişi deveyi
فِتْنَةً
sınamak için
لَهُمْ
kendilerini
فَارْتَقِبْهُمْ
sen onları gözetle
وَاصْطَبِرْۘ
ve sabret
﴿٢٧﴾
◄
٥٢٨
- 528
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.