13 Nisan 2021 - 30 Şaban 1442
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ الحُجرَات
/ Hucurât Suresi
◄
٥١٥
- 515
►
26. Cüz /
الجزء ٢٦
وَلَوْ
şayet
اَنَّهُمْ
onlar
صَبَرُوا
bekleselerdi
حَتّٰى
kadar
تَخْرُجَ
sen çıkıncaya
اِلَيْهِمْ
kendilerinin yanına
لَكَانَ
elbette olurdu
خَيْراً
daha iyi
لَهُمْۜ
kendileri için
وَاللّٰهُ
Allah
غَفُورٌ
bağışlayandır
رَح۪يمٌ
esirgeyendir
﴿٥﴾
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا
inananlar
اِنْ جَٓاءَكُمْ
size getirirse
فَاسِقٌ
bir fasık (yoldan çıkmış)
بِنَبَأٍ۬
bir haber
فَتَبَيَّنُٓوا
onu araştırın
اَنْ تُص۪يبُوا
yoksa kötülük edersiniz
قَوْماً
bir topluluğa karşı
بِجَهَالَةٍ
bilmeyerek
فَتُصْبِحُوا
sonra olursunuz
عَلٰى مَا فَعَلْتُمْ
yaptığınıza
نَادِم۪ينَ
pişman
﴿٦﴾
وَاعْلَمُٓوا
bilin ki
اَنَّ
elbette
ف۪يكُمْ
içinizdedir
رَسُولَ
Elçisi
اللّٰهِۜ
Allah'ın
لَوْ
şayet
يُط۪يعُكُمْ
size uysaydı
ف۪ي كَث۪يرٍ
birçok
مِنَ الْاَمْرِ
işte
لَعَنِتُّمْ
sıkıntıya düşerdiniz
وَلٰكِنَّ
fakat
اللّٰهَ
Allah
حَبَّبَ
sevdirdi
اِلَيْكُمُ
size
الْا۪يمَانَ
imanı
وَزَيَّـنَهُ
ve onu süsledi
ف۪ي قُلُوبِكُمْ
sizin kalblerinizde
وَكَرَّهَ
ve çirkin gösterdi
اِلَيْكُمُ
size
الْكُفْرَ
küfrü
وَالْفُسُوقَ
ve fıskı
وَالْعِصْيَانَۜ
ve isyanı
اُو۬لٰٓئِكَ
işte
هُمُ
bunlardır
الرَّاشِدُونَۙ
doğru yolda olanlar
﴿٧﴾
فَضْلاً
bir lutuftur
مِنَ اللّٰهِ
Allah'tan
وَنِعْمَةًۜ
ve ni'metdir
وَاللّٰهُ
Allah
عَل۪يمٌ
bilendir
حَك۪يمٌ
hakimdir
﴿٨﴾
وَاِنْ
eğer
طَٓائِفَتَانِ
iki gurup
مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ
inananlardan
اقْتَتَلُوا
vuruşurlarsa
فَاَصْلِحُوا
düzeltin
بَيْنَهُمَاۚ
onların arasını
فَاِنْ
şayet
بَغَتْ
saldırırsa
اِحْدٰيهُمَا
biri
عَلَى الْاُخْرٰى
ötekine
فَقَاتِلُوا
vuruşun
الَّت۪ي تَبْغ۪ي
saldıran tarafla
حَتّٰى
kadar
تَف۪ٓيءَ
dönünceye
اِلٰٓى اَمْرِ
buyruğuna
اللّٰهِۚ
Allah'ın
فَاِنْ
eğer
فَٓاءَتْ
dönerse
فَاَصْلِحُوا
artık düzeltin
بَيْنَهُمَا
onların arasını
بِالْعَدْلِ
adaletle
وَاَقْسِطُواۜ
ve daima adil olun
اِنَّ
çünkü
اللّٰهَ
Allah
يُحِبُّ
sever
الْمُقْسِط۪ينَ
adalet yapanları
﴿٩﴾
اِنَّمَا
muhakkak
الْمُؤْمِنُونَ
mü'minler
اِخْوَةٌ
kardeştirler
فَاَصْلِحُوا
düzeltin
بَيْنَ
arasını
اَخَوَيْكُمْ
kardeşlerinizin
وَاتَّقُوا
ve korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
تُرْحَمُونَ۟
size rahmet edilsin
﴿١٠﴾
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
لَا يَسْخَرْ
alay etmesin
قَوْمٌ
bir topluluk
مِنْ قَوْمٍ
başka bir toplulukla
عَسٰٓى
belki
اَنْ يَكُونُوا
olurlar
خَيْراً
daha iyi
مِنْهُمْ
kendilerinden
وَلَا نِسَٓاءٌ
ve kadınlar da
مِنْ نِسَٓاءٍ
başka kadınlarla
عَسٰٓى
belki
اَنْ يَكُنَّ
olurlar
خَيْراً
daha iyi
مِنْهُنَّۚ
onlar kendilerinden
وَلَا تَلْمِزُٓوا
kusur aramayın
اَنْفُسَكُمْ
birbirinizde
وَلَا تَنَابَزُوا
birbirinizi çağırmayın
بِالْاَلْقَابِۜ
kötü lakaplarla
بِئْسَ
ne kötü bir şeydir
الاِسْمُ
adı
الْفُسُوقُ
fısk
بَعْدَ
sonra
الْا۪يمَانِۚ
inandıktan
وَمَنْ
ve kim
لَمْ يَتُبْ
tevbe etmezse
فَاُو۬لٰٓئِكَ
işte
هُمُ
onlar
الظَّالِمُونَ
zalimdirler
﴿١١﴾
◄
٥١٥
- 515
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.