25 Şubat 2021 - 13 Receb 1442
Perşembe
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ النَّمل
/ Neml Suresi
◄
٣٧٦
- 376
►
19. Cüz /
الجزء ١٩
سُورَةُ النَّمل
مَكِّيَةٌ وَهِيَ
٩٣
ايَةً - الترتيب الوحي
٤٨
طٰسٓ۠
Ta sin
تِلْكَ
şunlar
اٰيَاتُ
ayetleridir
الْقُرْاٰنِ
Kur'an'ın
وَكِتَابٍ
ve bir Kitabın
مُب۪ينٍۙ
apaçık
﴿١﴾
هُدًى
yol gösterici
وَبُشْرٰى
ve müjdedir
لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ
inananlara
﴿٢﴾
الَّذ۪ينَ
onlar ki
يُق۪يمُونَ
kılarlar
الصَّلٰوةَ
namazı
وَيُؤْتُونَ
ve verirler
الزَّكٰوةَ
zekatı
وَهُمْ
ve onlar
بِالْاٰخِرَةِ
ahirete
هُمْ
onlar
يُوقِنُونَ
kesin olarak inanırlar
﴿٣﴾
اِنَّ
şüphesiz
الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ
inanmayanların
بِالْاٰخِرَةِ
ahirete
زَيَّنَّا
süslemişizdir
لَهُمْ
kendilerine
اَعْمَالَهُمْ
işlerini
فَهُمْ
onlar
يَعْمَهُونَۜ
körü körüne bocalarlar
﴿٤﴾
اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ
onlar öyle kimselerdir ki
لَهُمْ
kendilerinindir
سُٓوءُ
en kötü
الْعَذَابِ
azab
وَهُمْ
ve onlar
فِي الْاٰخِرَةِ
ahirette
هُمُ
onlar
الْاَخْسَرُونَ
ziyana uğrayanlardır
﴿٥﴾
وَاِنَّكَ
ve şüphesiz
لَتُلَقَّى
sana verilmektedir
الْقُرْاٰنَ
Kur'an
مِنْ لَدُنْ
katından
حَك۪يمٍ
hüküm ve hikmet sahibi
عَل۪يمٍ
(herşeyi) bilen
﴿٦﴾
اِذْ
hani
قَالَ
demişti
مُوسٰى
Musa
لِاَهْلِه۪ٓ
ailesine
اِنّ۪ٓي
şüphesiz ben
اٰنَسْتُ
gördüm
نَاراًۜ
bir ateş
سَاٰت۪يكُمْ
size getireyim
مِنْهَا
ondan
بِخَبَرٍ
bir haber
اَوْ
yahut
اٰت۪يكُمْ
size getireyim
بِشِهَابٍ
bir ateş
قَبَسٍ
koru
لَعَلَّكُمْ
belki
تَصْطَلُونَ
ısınırsınız
﴿٧﴾
فَلَمَّا جَٓاءَهَا
oraya gelince
نُودِيَ
seslenildi
اَنْ بُورِكَ
mübarek kılındı
مَنْ
bulunan
فِي
içinde
النَّارِ
ateşin
وَمَنْ
ve olan
حَوْلَهَاۜ
çevresinde
وَسُبْحَانَ
eksikliklerden münezzehtir
اللّٰهِ
Allah
رَبِّ
Rabbi
الْعَالَم۪ينَ
alemlerin
﴿٨﴾
يَا مُوسٰٓى
ey Musa
اِنَّـهُٓ
gerçek şu ki
اَنَا
ben
اللّٰهُ
Allah'ım
الْعَز۪يزُ
güçlü
الْحَك۪يمُۙ
hüküm ve hikmet sahibi
﴿٩﴾
وَاَلْقِ
at
عَصَاكَۜ
asanı
فَلَمَّا رَاٰهَا
görünce
تَهْتَزُّ
titreştiğini
كَاَنَّهَا
gibi
جَٓانٌّ
bir yılan
وَلّٰى
dön(üp kaç)dı
مُدْبِراً
arkaya
وَلَمْ يُعَقِّبْۜ
ve geri dönmedi
يَا مُوسٰى
ey Musa
لَا تَخَفْ
korkma
اِنّ۪ي
çünkü ben
لَا يَخَافُ
korkmaz(lar)
لَدَيَّ
benim huzurumda
الْمُرْسَلُونَۗ
elçiler
﴿١٠﴾
اِلَّا
ancak
مَنْ
kim
ظَلَمَ
zulmeder
ثُمَّ
sonra da
بَدَّلَ
değiştirirse
حُسْناً
iyilikle
بَعْدَ
yerine
سُٓوءٍ
yaptığı kötülüğü
فَاِنّ۪ي
şüphesiz ben
غَفُورٌ
bağışlayıcı
رَح۪يمٌ
esirgeyiciyim
﴿١١﴾
وَاَدْخِلْ
sok
يَدَكَ
elini
ف۪ي جَيْبِكَ
koynuna
تَخْرُجْ
çıksın
بَيْضَٓاءَ
bembeyaz
مِنْ غَيْرِ سُٓوءٍ
kusursuz olarak
ف۪ي
içinde
تِسْعِ
dokuz
اٰيَاتٍ
mu'cize
اِلٰى فِرْعَوْنَ
Fir'avn'a (git)
وَقَوْمِه۪ۜ
ve onun kavmine
اِنَّهُمْ
çünkü onlar
كَانُوا
oldular
قَوْماً
bir kavim
فَاسِق۪ينَ
fasık
﴿١٢﴾
فَلَمَّا جَٓاءَتْهُمْ
onlara gelince
اٰيَاتُنَا
ayetlerimiz
مُبْصِرَةً
açıkça görünen
قَالُوا
dediler
هٰذَا
bu
سِحْرٌ
bir büyüdür
مُب۪ينٌۚ
apaçık
﴿١٣﴾
◄
٣٧٦
- 376
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.