11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ الْمُؤْمِنُونَ
/ Mü’minûn Suresi
◄
٣٤٨
- 348
►
18. Cüz /
الجزء ١٨
اَلَمْ تَكُنْ
değil mi?
اٰيَات۪ي
ayetlerim
تُتْلٰى
okunurdu
عَلَيْكُمْ
size
فَكُنْتُمْ
siz
بِهَا
onları
تُكَذِّبُونَ
yalanlardınız
﴿١٠٥﴾
قَالُوا
dediler
رَبَّـنَا
Rabbimiz
غَلَبَتْ
yendi
عَلَيْنَا
bizi
شِقْوَتُنَا
bahtsızlığımız
وَكُنَّا
ve biz olduk
قَوْماً
bir topluluk
ضَٓالّ۪ينَ
sapık
﴿١٠٦﴾
رَبَّـنَٓا
Rabbimiz
اَخْرِجْنَا
bizi çıkar
مِنْهَا
bundan
فَاِنْ
eğer
عُدْنَا
bir daha dönersek
فَاِنَّا
artık biz gerçekten
ظَالِمُونَ
zalimleriz
﴿١٠٧﴾
قَالَ
buyurdu ki
اخْسَؤُ۫ا
sinin
ف۪يهَا
orada
وَلَا تُكَلِّمُونِ
bana bir şey söylemeyin
﴿١٠٨﴾
اِنَّهُ
gerçek şu ki
كَانَ فَر۪يقٌ
bir zümre
مِنْ عِبَاد۪ي
kullarımdan
يَقُولُونَ
demişlerdi
رَبَّـنَٓا
Rabbimiz
اٰمَنَّا
inandık
فَاغْفِرْ لَنَا
bizi bağışla
وَارْحَمْنَا
ve bize acı
وَاَنْتَ
ve sen
خَيْرُ
en hayırlısısın
الرَّاحِم۪ينَۚ
acıyanların
﴿١٠٩﴾
فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ
siz onları aldınız
سِخْرِياًّ
alaya
حَتّٰٓى
nihayet
اَنْسَوْكُمْ
size unutturdular
ذِكْر۪ي
beni anmayı
وَكُنْتُمْ
ve siz
مِنْهُمْ
onlara
تَضْحَكُونَ
daima gülüyordunuz
﴿١١٠﴾
اِنّ۪ي
şüphesiz ben
جَزَيْتُهُمُ
onlara verdim
الْيَوْمَ
bugün
بِمَا
karşılığını
صَبَرُٓواۙ
sabretmelerinin
اَنَّهُمْ
işte onlar
هُمُ
onlardır
الْفَٓائِزُونَ
kurtulup murada erenler
﴿١١١﴾
قَالَ
ve buyurdu
كَمْ
ne kadar?
لَبِثْتُمْ
kaldınız
فِي الْاَرْضِ
yeryüzünde
عَدَدَ
sayısınca
سِن۪ينَ
yıllar
﴿١١٢﴾
قَالُوا
dediler
لَبِثْنَا
kaldık
يَوْماً
bir gün
اَوْ
yahut
بَعْضَ
bir kısmı kadar
يَوْمٍ
günün
فَسْـَٔلِ
sor
الْعَٓادّ۪ينَ
sayanlara
﴿١١٣﴾
قَالَ
buyurdu ki
اِنْ لَبِثْتُمْ
kaldınız
اِلَّا
sadece
قَل۪يلاً
az bir zaman
لَوْ
keşke
اَنَّكُمْ
siz
كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
bilseydiniz
﴿١١٤﴾
اَفَحَسِبْتُمْ
-mi sandınız?
اَنَّمَا
bizim
خَلَقْنَاكُمْ
sizi yarattığımızı
عَبَثاً
boş yere
وَاَنَّكُمْ
ve sizin
اِلَيْنَا
bize
لَا تُرْجَعُونَ
döndürülmeyeceğinizi
﴿١١٥﴾
فَتَعَالَى
pek yücedir
اللّٰهُ
Allah
الْمَلِكُ
mutlak hakim
الْحَقُّۚ
hak
لَٓا
yoktur
اِلٰهَ
tanrı
اِلَّا
O'ndan başka
هُوَۚ
O
رَبُّ
rabbidir
الْعَرْشِ
Arş'ın
الْكَر۪يمِ
Kerim
﴿١١٦﴾
وَمَنْ
kim
يَدْعُ
taparsa
مَعَ
ile beraber
اللّٰهِ
Allah
اِلٰهاً
bir tanrıya
اٰخَرَۙ
başka
لَا بُرْهَانَ
hiçbir delil bulunmayan
لَهُ
hakkında
بِه۪ۙ
onun
فَاِنَّمَا
şüphesiz
حِسَابُهُ
onun hesabı
عِنْدَ
yanındadır
رَبِّه۪ۜ
Rabbinin
اِنَّهُ
çünkü
لَا يُفْلِحُ
iflah olmazlar
الْكَافِرُونَ
kafirler
﴿١١٧﴾
وَقُلْ
de ki
رَبِّ
Rabbim
اغْفِرْ
bağışla
وَارْحَمْ
ve acı
وَاَنْتَ
ve sen
خَيْرُ
en hayırlısısın
الرَّاحِم۪ينَ
acıyanların
﴿١١٨﴾
◄
٣٤٨
- 348
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.