8 Mart 2021 - 24 Receb 1442
Pazartesi
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ مَرْيَمَ
/ Meryem Suresi
◄
٣١١
- 311
►
16. Cüz /
الجزء ١٦
اِنَّ
şüphesiz
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
وَعَمِلُوا
ve yapanlar için
الصَّالِحَاتِ
faydalı işler
سَيَجْعَلُ
yaratacaktır
لَهُمُ
onlar için
الرَّحْمٰنُ
Rahman
وُداًّ
bir sevgi
﴿٩٦﴾
فَاِنَّمَا
şüphesiz biz
يَسَّرْنَاهُ
O'nu kolaylaştırdık
بِلِسَانِكَ
senin diline
لِتُبَشِّرَ
müjdelemen için
بِهِ
onunla
الْمُتَّق۪ينَ
muttakileri (sakınanları)
وَتُنْذِرَ
ve uyarman için
بِه۪
onunla
قَوْماً
bir kavmi
لُداًّ
inatçı
﴿٩٧﴾
وَكَمْ
nicesini
اَهْلَكْنَا
biz helak ettik
قَبْلَهُمْ
onlardan önce
مِنْ قَرْنٍۜ
nesillerden
هَلْ تُحِسُّ
şimdi hissediyor musun?
مِنْهُمْ
onlardan
مِنْ اَحَدٍ
hiçbirini
اَوْ تَسْمَعُ
yahut işitiyor musun?
لَهُمْ
onların
رِكْزاً
gizli bir sesini
﴿٩٨﴾
سُورَةُ طٰه
مَكِّيَةٌ وَهِيَ
١٣٥
ايَةً - الترتيب الوحي
٤٥
طٰهٰۜ
Ta, Ha.
﴿١﴾
مَٓا اَنْزَلْنَا
biz indirmedik
عَلَيْكَ
sana
الْقُرْاٰنَ
bu Kur'an'ı
لِتَشْقٰىۙ
güçlük çekesin diye
﴿٢﴾
اِلَّا
ancak (olarak indirdik)
تَذْكِرَةً
bir öğüt
لِمَنْ يَخْشٰىۙ
korkanlara
﴿٣﴾
تَنْز۪يلاً
(O) indirilmiştir
مِمَّنْ
tarafından
خَلَقَ
yaratan
الْاَرْضَ
yeri
وَالسَّمٰوَاتِ
ve gökleri
الْعُلٰىۜ
yüce
﴿٤﴾
اَلرَّحْمٰنُ
Rahman
عَلَى الْعَرْشِ
Arş'a
اسْتَوٰى
istiva etmiş(kurulmuş)tur
﴿٥﴾
لَهُ
hep O'nundur
مَا
ne varsa
فِي السَّمٰوَاتِ
göklerde
وَمَا
ve ne varsa
فِي الْاَرْضِ
yerde
وَمَا
ve ne varsa
بَيْنَهُمَا
ikisinin arasında
وَمَا
ve ne varsa
تَحْتَ
altında
الثَّرٰى
toprağın
﴿٦﴾
وَاِنْ تَجْهَرْ
açık da söylesen
بِالْقَوْلِ
sözü
فَاِنَّهُ
muhakkak O
يَعْلَمُ
bilir
السِّرَّ
gizliyi de
وَاَخْفٰى
ondan daha gizlisini de
﴿٧﴾
اَللّٰهُ
Allah ki
لَٓا
yoktur
اِلٰهَ
tanrı
اِلَّا
başka
هُوَۜ
O'ndan
لَهُ
O'nundur
الْاَسْمَٓاءُ
isimler
الْحُسْنٰى
en güzel
﴿٨﴾
وَهَلْ اَتٰيكَ
sana geldi mi?
حَد۪يثُ
haberi
مُوسٰىۢ
Musa'nın
﴿٩﴾
اِذْ
hani
رَاٰ
görmüştü
نَاراً
bir ateş
فَقَالَ
demişti
لِاَهْلِهِ
ailesine
امْكُـثُٓوا
siz durun
اِنّ۪ٓي
ben
اٰنَسْتُ
gördüm
نَاراً
bir ateş
لَعَلّ۪ٓي
belki
اٰت۪يكُمْ
size getiririm
مِنْهَا
ondan
بِقَبَسٍ
bir kor
اَوْ
yahut
اَجِدُ
bulurum
عَلَى
yanında
النَّارِ
ateşin
هُدًى
bir yol gösteren
﴿١٠﴾
فَلَمَّٓا اَتٰيهَا
o(ateşin yanı)na gelince
نُودِيَ
kendisine diye seslenildi
يَا مُوسٰى
Ey Musa!
﴿١١﴾
اِنّ۪ٓي
şüphesiz ben
اَنَا۬
ben
رَبُّكَ
senin Rabbinim
فَاخْلَعْ
çıkar
نَعْلَيْكَۚ
pabuçlarını
اِنَّكَ
çünkü sen
بِالْوَادِ
vadide
الْمُقَدَّسِ
kutsal
طُوًىۜ
Tuva'dasın
﴿١٢﴾
◄
٣١١
- 311
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.